Site icon N-F-K.com

“Büyük Doğu”nun Düşünürü

“BÜYÜK DOĞU”NUN DÜŞÜNÜRÜ

Dr. İhsan ALPEREN

Türk düşünce hayatının mihver ismi… XX. yüzyıla damgasını vuran büyük düşünür. Yaşadığı dönemde, toplumun ruhunu okuyup, onu can damarından yakalayan ve yediden yetmişe herkesi peşinde koşturan büyük eylem adamı…

Evrensel ve millî düşünce perspektifini zihin ve gönül dünyasında fıtratın hamulesiyle yoğurup insanımıza servis yapan büyük insan… Keskin ve kıvrak bir zekâ… XX. yüzyılın yüz akı…

Yaşarken her fâniye nasip olmayacak bir şekilde kıymeti bilinen, herkesin tanıdığı, bildiği, sözüne sohbetine itibar ettiği,düşüncelerinden istifade ettiği fakat vefatından sonra sanki unutturulmak istenen büyük aksiyon adamı…

Ender insana nasip olacak derecede güçlü bir kalem sahibi… Kitapları, Büyük Doğu’su ve gazete yazıları hasretle beklenen büyük yazar…

Matbaa kapısında bekleyip, basıldığı günün akşamında, ertesi güne bırakmadan matbaa ve mürekkep kokuları arasında satır satır sünger gibi emdiğimiz Büyük Doğu dergisinin yazarı, çizeri, tasarımcısı, emekçisi, hâsılı her şeyi…

Her yazısı, her çizgisi ve her yorumu büyük ilgi uyandıran, güne, zamana, hatta bütün döneme damgasını vuran bakış açısıyla ve en zor konuları en anlaşılır hale getirmesiyle entelektüel bir idol halinde peşinden koşulan büyük düşünür…

Bugün kursağında “düşünce kırıntısı” taşıyan herkesin üzerinde büyük emeği vardır. Son yıllarda onun kadar gençleri “damardan etkileyen” başka bir düşünür olmamıştır.

Evet, çok okunan, kitapları çok satan nice yazar var. Hatta düşüncesini paylaştıklarını söylemelerine rağmen, anlamadan, anlaşılmadan peşinde koşulan nice kimse var. Fakat onun düşünceleri, eserlerini okuyan veya bizzat kendisini dinleyenlerin anladığı, benimsediği, kendini onun düşünceleriyle özdeşleştirdiği bir başka düşünür yoktur.

O kuru kalabalıkların değil, “diri” ve dirilmek isteyenlerin önderiydi. O, peşinden gidenleri şifa arayan hasta gibi iyileştiren, derdine derman olan bir doktordu. Gençlik onun aldığı nefesi izliyordu.

Yüzyılda bir gelecek bir insandı o. Türk düşünce hayatı kadar, siyasî hayatını da derinden etkilemiş ender bir insandı.

Bugün, onun “mayalanması için bir ömür verdiği” düşüncelerine lâyık bir şekilde hayatını sürdürenlerin varlığının yanı sıra, onun düşüncesine lâyık olmayacak şekilde menfaatlerinin esiri olmuş kimseler de bulunmaktadır.

Kalabalıkların değil gönüllerin fâtihliğine talip olan büyük düşünür, şahidiz ki görevini lâyıkıyla yapmıştır. Kabrinde rahattır. En halis duygularla ona rahmet diliyorum. O, zor zamanda yaşamış ve zor olanı başarmış bir insandır. Onun döneminin kahramanlığı ile bugünün kahramanlığı mukayese dahi götürmez.

O kemmiyetin değil keyfiyetin peşindeydi. O, bir gönül adamıydı, o bir “gönüldaş”tı. Rabbim! Ona cennet bahçelerinden bahçeler ikram et!

Onun her bir kitabını, çıktığı gün veya günlerde “su gibi” okuduk. Bize okuma, öğrenme aşkını kazandırdı, düşünmeyi öğretti. Gençliğin yolunu bulmasında rehber oldu. Kimliğimizi ve kişiliğimizi bulmamızı sağladı, cümle âleme kişilikli, haysiyetli bir şekilde “Ben de varım” demeyi öğretti.

O, toplumun en badireli, en sıkıntılı günlerinde kara bahtını yenmesi ve kendine gelmesi, kendini tanıması için Allah’ın milletimize bir nimetiydi. O, sinmedi, susmadı, gizlenmedi; gizlemedi, hep “hakikat”i, “mutlak hakikat”ı haykırdı.

İdeolocya Örgüsü adlı kitabı onun düşüncelerini formüle ettiği baş eseridir. Ciltler dolusu kitaplarda işlenebilecek konuları, en anlaşılır ve en özlü biçimde gençliğe armağan etmiştir. Birçok kitapta evirile çevirile anlatılan şeyler, burada yasa maddesi gibi evrilmez ve çevrilmez bir şekilde ifadesini bulmuştur.

Bir nebzecik tat için keçi boynuzu yedirmeden, okuyucusunu, gönüldaşını halis bal kavanozunun içine sokmuştur. Düşüncenin en asilini öğretmiştir. Şiire, hikâyeye, tiyatroya, nesre hâsılı sanata asalet ve vizyon kazandırmıştır.

Nur içinde yat üstadım! Makamın cennet-i firdevs olsun. Rabbim sana gani gani rahmet etsin.

25.05.2008 / Milli Gazete

Exit mobile version