SEN ŞEHİD OLURSUN!
Bir şeriat meselesi konuşuluyordu:
Bir mümine, hayatı veya vücudunda bir uzvun kesilmesi pahasına bir küfür kelimesi söyletmeğe kalksalar, mümin, kalbinde imanını saklayarak bu kelimeyi söyliyebilir, izin vardır, fakat söylemez ve imanını zahirde de korursa, öldürülünce şehid olur. İlki «ruhsat» ikincisi «azimet»… Biri müsaade, öbürü müsaadeye rağmen dosdoğru gidiş mânasına gelen bu ölçüler, birçok yerde tatbik şekli bulur.
Müthiş coştum ve yine atıldım:
– Böyle bir vaziyet karşısında kalsam ben ne olurum?..
Şu anda bütün tüylerim ürpererek kaydediyorum ki, efendim, bir anda, yine şimşek gibi o arslan başını bana çevirdı; ve yüz binler arasından parmağiyle beni seçercesine bir ses yükseltti:
«Sen şehid olursun!»
Üzerinde çok düşündüğüm ve hudutsuz esrarlı bulduğum sözlerinden ve hallerinden biri… Bakalım, ben ne olacağım, ruhumu hangi şartlar için de teslim edeceğim?..
(O ve Ben’den)