Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

ibrikçi

Üye
  • Content Count

    542
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    17

Posts posted by ibrikçi


  1. 11390112_10153371186297422_6847853723706

    Şiirin açıklamasından pek bişe anlamadım. Baştan okumam gerekiyordu belki. Üsteki mi alttaki mi belli değil...
    açıklamayı yapan Piskolog heralde .
    Tüm dilsizlerin konuşmaya başlaması ... ürpertici ve iyi bir tesbit. O gün yani Öldüğümüzde tüm dilsizler konuşmaya başlayacak diyor. Hayvanları düşünmüştüm ama eşyaları düşünmemiştim. Cevap verecek olan ammellerimiz mi?
    Mesela her eşyamız , her karşılaştığımız böcek "Rabbin kim?" diye sormaya başlayabilir... Cevabı dünyada verilmiş olması gerekir. Yani yaşarken elimizin altındakilere nasıl davrandığımız. Allahsızlık mı yaptık yoksa Allahlı mı davrandık...
    Gerçekten çetin bir sınavdayız. Allah günahlarımızı affetsin.

     

    Sürekli abdestli olmayı şimdi anlayabiliyorum...


  2. Ey Hamamcı Bu Hamama Güzellerden Kim Gelir
    Ben De Bilmem Benim Yavrum Günde Yüzbin Can Gelir
    Bu Hamam Eller Hamamı Gelene Gelme Demem
    Arap Acem Külli Türkmen Nice Yüzbin Can Gelir

    Yiğit Odur Doğru Söyler Hile Gatmaz Sözüne
    Yetmiş İki Nur Yağıyor Sevdiğimin Yüzüne
    Der Ömer-İ Müptelayım Hem Gaşınan Gözüne
    Hazreti Yakup’un Oğlu Yusuf-U Kenan Gelir


  3. Dervişlik der ki bana
    Sen derviş olamazsın
    Gel ne deyeyim sana
    Sen derviş olamazsın

    Derviş bağrı baş gerek
    Gözü dolu yaş gerek
    Koyundan yavaş gerek
    Sen derviş olamazsın

     

    Döğene elsiz gerek
    Söğene dilsiz gerek
    Derviş gönülsüz gerek
    Sen derviş olamazsın

     

    Dilin ile şakırsın
    Çok mailer okursun
    Vara yoğa kakırsın
    Sen derviş olamazsın

     

    Kakımak varmışsa ger
    Muhammet de kakırdı
    Bu kakımak sende var
    Sen derviş olamazsın

     

    Doğruya varmayınca
    Mürşide yetmeyince
    Hak nasip etmeyince
    Sen derviş olamazsın

     

    Derviş Yunus gel imdi
    Ummanlara dal imdi
    Ummana dalmayınca
    Sen derviş olamazsın

     

    Yunus Emre Canımız


  4. 11377264_1025991764085688_66247463118497

     

    Güneşim, ayım geldi. Gözüm, kulağım geldi.
    Gümüş bedenlim geldi. Altın madenim geldi.
    Başımın sarhoşluğu geldi. Gözümün nuru geldi.
    Başka bir şey dilediysen, işte o başka bir şeyim geldi.

    Yolumu vuran geldi. Tövbemi bozan geldi.
    Gümüş bedenli güzel, kapımdan ansızın çıkageldi.

    Ey eski dostum benim, bak bugün dünden çok iyi.
    Dün ondan bir haber almıştım, hemen sarhoş olmuştum.
    Dün gece onu mumla aramış durmuştum.
    Bak bugün bir demet gül gibi yol uğrağıma geliverdi.

    Şarap içmeliyim şarap, şimşekler saçmalı aklım, bunun tam vakti.
    Kuş olmalıyım, uçmalıyım, kolum, kanadım geldi.

    Bir anda aydınlık içinde dünya.
    Bir anda dünya sabahlar gibi.
    İşte bağırmanın tam zamanı şimdi.
    İşte kükremenin tam zamanı.
    Benim koca arslanım geldi.

    Mevlana Hazretleri

    Herşey sağlam bir tövbeye bakar...


  5. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
    Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
    Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım,
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

    Hayırlı Cumamız

    • Like 1

  6. 10272657_10153355854352422_4282936661617

    Dinî Tecrübenin

    Dışa Vurum Problemi
    Ahmet ALBAYRAK

    37 Zihin-beden ilişkisi ile zaman-mekân ilişkisi arasındaki paralellik için bk. Abdülhamid Kamali, Space, Time and Orders of Reality, Lahore 1998, s. 33-64, 69-74; Iqbal, “The Philosophical Test of The Revelations of Religious Experience”, a.g.e.,
    s. 28-32; Ayrıca İkbâl, zihin-beden ilişkisinde Modern Psikoloji’nin yaklaşımını eleştirmektedir: Aynıeser, s. 18.


  7. Portakal gibi yani...

    KÜTÜB-İ SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ

    428 - Ebu Musa (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kur'an okuyan mu'minin misali portakal gibidir. Kokusu guzel tadi hostur. Kur'an okumayan mu'minin misali hurma gibidir. Tadi hostur fakat kokusu yoktur. Kur'an-i okuyan facir misali reyhan otu gibidir. Kokusu guzeldir, tadi acidir. Kur'an okumayan facirin misali Ebu Cehil karpuzu gibidir, tadi acidir, kokusu da yoktur."


    Buhari, Et'ime 30, Fedailu'l-Kur'an 17, 36, Tevhid 57; Muslim, Musafirin 243; Ebu Davud, Edeb 19, 4329; Tirmizi, Edeb 79; Nesai, Iman 32; Ibnu Mace, Mukaddime 16, 214 H.

    • Like 1

  8. Çile şiiri başlı başlına bir derya. Aslında bu şiiri kısaca tanımlarsak, tasavvufta merhale merhale fena mertebesine geçişin sancısını anlatıyor.Bir takım tasavvufi esrarı ortaya döktüğünden dolayı Üstad merhum O ve Ben kitabında Şeyh Abdulhakim el Arvasi(k.s.)ye bu şiir okuduktan sonra Onun memnun olmayıp sükut ettiğini belirtiyor.

    Put Kıran dostum sağol

     

    11351372_1003551196323297_18093211126156


  9. El çek tabip el çek sinem üstünden
    Sen benim derdimi bilebilmezsin
    Yarem yürektendir yoktur ilacın
    Sen benim yaremi sarabilmezsin

    Yüzün güleçtir içerin hayın
    Çeken bilir bu sevdanın yayın
    Yıktın viran ettin ömrüm sarayın
    Sen onun bir taşın örebilmezsin

     

    Çok ciğerli, yufka yürekliymiş boynuna sarıldığında hemen ağlarmış Allah rahmet eylesin.

     

    Birgün bir akrabası vefat etmiş İsmail eminin. Başka bir şehirden getirmişler cenazeyi. İsmail emi ortalığı yıkmış ki yüzünü görecem diye. Bakmışlar olmuyor açmışlarki içinden başka biri çıkmış karışmış...

    https://www.youtube.com/watch?v=8zAtGG6KCyE

     

     


  10. Yoksa Aşk tutmamak mı ?

    O zaman şöyle diyelim ; "Aşk, tutmak ve tutmamaktır. "

    Kalp atışı gibi "tık tık" Nefes almak gibi "alıyorsun , veriyorsun" Al ver , al ver...
    "lailahe illallah" "lailahe (ilahyok)" "illaAllah (sadece Allah)"
    Tut tutma sadece Allah var...

     

    Zaten bana kız meselesinde yamuk yapan aziz şeyhim demişti; "olsun olmasını bırak , olan da hoş aşık isen"

    "
    Mutlak nihâyet, ötelerin ötesidir demişdik. Bunu açıklıyalım. Bu huzûr hâsıl oldukdan sonra, ilerlenirse, hayret girdâbına düşülür. Bu huzûr da, başka mertebeler gibi, arkada kalır. Bu hayrete, (Hayret-i kübrâ) denir. Büyüklerin büyükleri içindir ?kaddesallahü teâlâ esrârehüm". Böyle olduğu, kitâblarında bildirilmekdedir. Büyüklerden biri, bu makâmda şöyle bildiriyor. Fârisî beyt tercemesi:

    Güzelliğin beni alt üst etdi.
    Birşey bilmiyorum, aklım gitdi.

     

    Bir başkası buyuruyor ki, fârisî beyt tercemesi:

    Hiç yok, yalnız O var dediler, yükseldiler.
    yüce serâydan, hepsi eli boş döndüler.

    Mektubatı Rabbani 290. mektub"

     

    Bu arada;

     

    10407808_10153332129672422_8564644906010

     

    Emice , bu japonlar da ne kadar cana yakın insanlarmış. Öpüşe kıtlaşa balık tuttuk ressmen japonca bilmeyrük yaaa.


  11. Yoksa Aşk tutmamak mı ?

     

    O zaman şöyle diyelim ; "Aşk, tutmak ve tutmamaktır. "

    Kalp atışı gibi "tık tık" Nefes almak gibi "alıyorsun , veriyorsun" Al ver , al ver...
    "lailahe illallah" "lailahe (ilahyok)" "illaAllah (sadece Allah)"
    Tut tutma sadece Allah var...


  12. Aşk; dilini , elini, belini, gözünü, kulağını, burmumu, ayağını tutmaktır. Aşk sım sıkı tutmaktır hemide...
    Şimdi diyebilirsiniz "burun ne alaka" eee biz de burda salya sümük zırlıyoruz yaaa...

    Aziz kardeşlerim , "iğneyi kendine çuvaldızını başkasına batırmak olmaz" demek bir büyük günah işledik ki böyle oldu. Biz yine bilir ve deriz ki ; "her şey sağlam bir tövbeye bakar"

     

    "Gökyüzüne bakmanın 10 faydası olduğu söylenmiştir:
    Vesveseleri azaltır
    Hüzün ve kederi azaltır
    Korku vehmini giderir
    Allah'ı hatırlatır
    Kalpte Allah'ın büyüklüğünü yayar
    Kötü düşünceleri giderir
    Karamsarlık hastalığına iyi gelir
    Aşıkları teselli eder
    Sevenleri birbirine alıştırıp yakınlaştırır
    ve, o duaların kıblesidir"
    (Hüccetül Islam Imam-i Gazali, El Hikmetu Fi Mahlukatillah)

    10615455_10153148094117422_4091592339345


  13. Aziz kardeşlerim, tvitırdan Allah razı olsun. yaklaşık altı yıldır şeyhim dediğim , hocam dediğim kişinin kapısında yalvarıyorum şu kızı bana ver diye... Kız evlenmiş gitmiiişşş . Bana da haber vermiyorlar.
    Allahtan reva mı bu? Yazık günah değil mi ? Niye haber vermediniz ?
    Beni gayri meşru sevdalara niye terkettiniz?
    Tivitır sayesinde kızın yüzünü de gördük altı yıldan sonra ...
    "Bir de yazmış , "Aşk adamı burnundan öpmektir" diye ... Bilemedik kusura bakmasın.
    Bu haksız rekabettir . Benden diblere köşelere sakladılar. Gitti geldi hakaret ettiler bana kızın gözünün önünde...
    Başımdan aşşağı kaynar su dökülmüş gibi oldu. Eğer bana bir inme iner bişe olursa bunları mahkemeye verin .Sürüm sürüm sürünsünler mahkeme köşelerinde...
    "Yazık oldu kanıma / Yazık oldu kendimi anlatamadığıma..."
    "Aldırma bu dünya böyle gelmiş böyle gider." n.Fazıl Kısakürek
    Neyse Allah şükürler olsun biz ilmi sohbet edelim İnşaAllah Allah büyüktür.
    Benim efendim sultanım ne demiştik "Aşk, tutmaktır" Sıratı mustakim bir köprü değil mi? köprüden tutunmadan geçen olur mu?
    Gwenel itibariyle düşünürsek ;İnsan, bağlı kalan şeyden bir yere tutunan alak dan yaratıldı. Bir su damlası...
    İnsanın fıtratında var tutunmak. (şüphesiz yaratıldığınızı bildiniz) ayeti kerimesi vardır. Sürekli bir şeylere tutunuyoruz.
    "Allahın ipine sım sıkı tutunun" Hep tutunmak ... Tutmak veye tutmamak işte bütün mesele bu...
    Sıratı Mustakime bakalım. Ona nasıl tutunacağımıza bakalım... İşte Allah yolunda edilen doğru sözler doğru davranışlar alınan öğütler...
    Aziz kardeşlerim iyice keder basmaya başladı artık gerisini siz hallediverin biraz ara verelim İnşaAllah...
    • Like 1

  14. 17926_10153301018077422_7430328128850894

     

    Yuduğumuz yukuntuya süpürtüğümüz süprüntüye gitti, emeklerimiz sadıç emeği oldu...

    Yine âşık-ı nâ-çârm unuttu
    Acep kimdir bugün hem-râh-ıLeylî

    Cünûnum şöhreti dünyâyı tuttu
    Tükettim çeke çeke âh-ı Leylî

    Görem kimdir bu dem meyhanelerde
    Benim tek mest olan mestânelerde
    Cemâlin şem'ine pervanelerde
    Yanan var mı böyle bir dahi Leylî

     

    Beni her kim sana âkil demişse
    Demiştir belli bir câhil demişse
    Benim Leylîye mukabil demişse
    Galat etmiş vallah billahi Leylî

     

    Celâli bülbül-i zar oku derler
    Hem ezber eyle tekrar oku derler
    Nere gitsem gel eş'âr oku derler
    Sanırım oradır dergâh-ı Leylî

    Bayburtlu Celali Baba


  15. Ne çemen ne sayeyi gül
    Ne bahar ne buyi sümbül
    Bana vasfın etme bülbül
    Ben esiri kakül yare
    Can kurban ol şivekare

    Ya leyli bir daha ya leyli
    Ya leyli on daha ya leyli
    Men aşıkı kakül yare
    Can kurban ol şivekare

    Gel benim kakülü kemendim
    Boyu boyuma menendim
    Sen benim ağam efendim
    Ben esiri kakül yare
    Can kurban ol şivekare


  16. Evet şimdi bir şeytanlığı daha yakaladık Allahın izniyle. Şimdi benim buradan böyle şeyler yazmam zaten onların planlarının bir parçası. Bunun için bana iftirayla ve zorla bu ateşten gömleği giyindirdiler. Bu dilsiz şeytanların ... Eee Allah da bunlara müsade ediyor çünkü biz de sütten çıkmış ak kaşık değiliz günahlarımız var.
    Şahsen isteğim şey Allahın rızasıdır. iyi amel etmek ve müslüman olarak ve insanlara faydalı olarak Hayatımı devam ettirip müslüman olarak sonlandırmak. Bu bana verdikleri zehirden nasıl kurtulabilirim onu düşünüyorum. Şu an zaten istediklerini ister istemez yapıyorsam ve sizi de yeteri kadar uyardım artık bunu siz halledin Artık bu dilsiz şeytanları (insanı zannarda boğan) onların silahıyla vurmalıyız ve Allahı zikrederek kalbimizi teskin etmeliyiz İnşaAllah. azk konuşup , az yiyip ve az uyuyup... daha az etrafa bakınıp :)


  17. 10501786_997649826913434_847813840221873

     

    Dergahtan tekmeyi yedik , gülünüde al git... Aldık gülümüzü gidiyoz artık.

    Dergah şöyle olmuş, Bir alimin kitabı etrefını sarmışlar . O alimin kitabına ilmine ulaşmak isteyenler orada bulunan bir tuzağa düşüyor. Tuzağı kuranlar ilme ulaşmaya çalışanı tekmeliyor , laf atıyor, huzurunu kaçırıyor, sövüyor , İmanına dinine neyi varsa onuru şerefi tekmeleniyor. İlme ulaşmaya çalışırken neye uğradığını şaşıran kişi ya dinden çıkıyor , ya vazgeçiyor , yada onursuzca orada bekliyor...
    Kötü adam ilan ediliyor. Tabi kendilerine her şey caiz senin paylaştığın Allahın ayetleri cumurlanıp atılırken , balın başını bekleyip tuzak kuranın ossuruğu şenliklerle kutlanıp genizlere çekiliyor...
    Çok büyük bir kıyım var tasavvufta Allah ümmedi muhmmedin yardımcısı olsun.

    Bunları görünce insan Alemlere rahmet olarak gönderilen Sallallahu Aleyhi ve sellem efendimizin kıymetini daha iyi anlıyor...

    Bilemiyorum asrı saadette böyle bir eğitim anlayışı var mıydı? Buna nasıl müsade ediliyor bilemiyorum... Allah sonumuzu hayır etsin .

     


  18. Seyrimde bir şehre vardım

    Gördüm sarayı güldür gül

    Sultanının tâcı tahtı

    Bağı duvarı güldür gül



    Gül alırlar gül satarlar

    Gülden terazi tutarlar

    Gülü gül ile tartarlar

    Çarşı pazar güldür gül



    Toprağı güldür, taşı gül

    Kurusu güldür, yaşı gül

    Has bahçenin içinde

    Servi çınarı güldür gül




    Gülden değirmeni döner

    Onun ile gül öğünür

    Akar suyu döner çarkı

    Bendi pınarı güldür gül




    Al gül ile kırmızı gül

    Çift yetişmiş bin bahçede

    Bakışırlar hâre karşı

    Hârı ezharı güldür gül




    Ümmi Sinan gel vasfeyle

    Gül ile bülbül derdini

    Yine bu garip bülbülün

    Ah u figanı güldür gül

×
×
  • Create New...