Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Eşref Bey

Editor
  • Content Count

    390
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    10

Posts posted by Eşref Bey


  1. Türkiye'de tiyatro seyircisi bakımından yıllardır ilk sıralarda bulunan Erzurum'a bu oyun gelse ne kadar güzel olurdu. Kendim de bizzat gidip konuştuğum tiyatro müdürünün söylediği gibi son iki yıldır aynı oyunlar sahneleniyordu. Fakat bu gibi bir oyun sahnelense ne kadar güzel olurdu...


  2. Ben Üstadın iki şiirini okuduğu için destekleyin demiyorum ki siz bunuda nerden çıkardınız?

     

     

     

    bunu üstadı tanıyanlara ve o zaman ki yaşayan kişilere sorunuz misal bi şule yüksel şenler ablamıza yada abdurrahman dilipak abimize ne bileyim yada hekimoğlu ismail büyüğümüze

    gibi oturduğunuz yerden bilmediğiniz konu hakkında da böyle yorum yapmanız doğrumu ?

     

     

     

    sen sanarsın yada sanmazsın orası senin sorunun ikincisi sağdece üstad fikri geçecek diye birşey yok.

     

     

     

     

    ya hakikaten bu yorumuna gülerim :) bak güzel kardeşim kusura bakma ama komik olma eğer sağdece dert şiir ise sen hakikaten sayın Başbakanımızı takip etmiyorsun mitinglerinde.

     

    en son türkçe olimpiyatlarında üstad'ın "Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk" şiirini okmuştur ondan önce de bir konuşmasında "nakarat" şiirindeki vur kazmayı dağa ferhat çoğu gitti azı kaldı veciz sözünü dile getirerek cümlesini sonlandırmıştır. illada şiir şiir diyorsanız bende yazayım dedim napayım :)

     

    ---

     

    sol kesime gelince nazım hikmetten yada aziz nesinden şiir okuması niye bukadar zoruna gidiyor şunu niye kavramamakta bu kadar ısırar ediyorsunuz. o bu ülkenin başbakanı o bu ülkede birleştirici durumunda. hala eski siyasi fikirleri geçemedikmi hala hala 70 80 li yıllardamıyız sağcı solcu bumudur yani? böylemi islam rejimine adım atacağız. solcu şairlerde bu ülkede yetişmiş şairlerdir bir başbakan hele bu başbakan kucaklıyıcıyım, açılımcıyım diyorsa sağdece akif, üstad ve beyazıd, karakoç şiirleri okursa olurmu şimdi?

     

    hala Fatih Sultan Mehmed han ve Ulu Hakan Abdülhamid han'ı keşfedemecekmiyiz biz ?

     

    Kucaklayacağız bize taş atanlara biz gül atacağız biz Ümmet olarak bu şuurda olmalıyız Çünkü Peygamber Efendimiz'i (aleyhi ekmelettehâyâ) Taif'de taşlarlarken, Efendimiz (aleyhi ekmelettehâyâ) İlahi (c.c.) desteğe rağmen ne dedi onlar bilmiyolar.

     

     

    Sol kesimin şairleri de lebette bu ülkenin şairleri merak etmeyin oturduğumuz yerden yorum yapıp bazıları gibi yobazlık yapmıyoruz. Hepsini okumaya çalışıyoruz. Fakat başbakanın yaptığı birleştiricilikten ziyade oy kapma oyunu gibi görünüyor. Elbette mitinglerde v türkçe olimpiyatlarında Üstad'ın şiirlerini okuyacaktır. Onlarda haberimiz var. Fakat benim bahsettiğim neden yazarlar derneğinin ödül töreninde okumuyor. Ayrıca ben sol kesimin şairlerini okumasını desteklerim. Onları dışlayacak halimiz yok.

     

    Ülke yönetmek idare etmek kolay değil elbette fakat sana sorarım İran'a yaptırıma hayır demek bir oy kazanma aracı değilde nedir?

     

    Üstad'ın fikirlerine gelince onları dile getirmekten ziyade onları hayatımızda uygulamış mı ben ona bakarım fakat uzaklaşmaktan başka birşey göremiyorum.

     

    Ayrıca Fatih'i Abdulhamid'i karıştırmakta ne oluyor? Onlara sahip çıkan Osmanlı torunu olan ve Osmanlı'nın emanetini, tarihini koruyanlar sadece akp midir?

     

    Eğer başbakan Üstad'a yakışır olsaydı en azından oğlu Mehmet Kısakürek'in talep ettiği müzei yaptırmak için 5 yıldan beri bir adım atardı...


  3. Merhum Yazıcıoğlu'nun bağımsız milletvekili seçildiği seçimde tabanına akpyi destekleme çağrısında bulunduğu sözkonusu olamaz. Ben tabanıyla içiçeyim böyle birşey vuku bulmuş değil. Ayrıca akp hükümetine şuan ki muhalefetleri de gözler önünde.

     

    Ayrıca turbix122333 kardeşimin haklı olduğu birçok yer var. Ne yani Üstad'ın iki şiirini okudu diye destekleyelim mi? Çok saçma bir düşünce. Ayrıca başbakanın Üstad'ın yanında büyüdüğü onun ikliminde yetiştiği yok. Üstad'ın fikirlerini dile getirebileceklerini de sanmıyorum. Sorarım sana başbakanın bir yerde Üstad'dan bir şiir okuduğunu gördün mü? O hapiste okuduklarından bahsetmiyorum. Hep sol kesimin şairlerinin şiirleri dilinde buna hepimiz şahit olduk.


  4. Arkadaşım ben bugün mhp nin duruşunu dile getiriyorum merhum muhsin yazıcıoğlu'na gelince bugün hayatta olsa tabanına şunu haykıracaktı bu referandum da EVET diyiniz!

     

    bana merhum Muhsin Yazıcıoğluna örnek gösterme hele onla mhp yi hiç birleştirme yi deneme o günü geldi Erbakan hocayı destekledi ölümüne kadarda AK PARTİ yi desteklemiştir. o mhp nin içi boşalmış sağdece tabela partisi olduğunu çoktan fark etti zati ayrılıp parti kurmasına buna binaendir.

     

    sen bana hangi mhp yi savunuyorsun 80 öncesi mhp yimi yoksa bahçeliyle beraber start alan mhp yimi ben bahçeli dönemini eleştiriyorum darbelerden en çok zarar gören derken -güya- dedim bunuda şundan dedim bahçeliyi biliyoruz tuzu kuru peki o partinin içinde hiçmi duruşuyla vakarlı kişiler kalmadı darbelerden zarar görenler kalmadı nerde bunlar eğer gördük diye iddiaları varsa niye bu anayasaya destek yerine köstek oluyorlar! mhp nin bana sağcılık yolunda iddia ettiği duruşunu nasıl izah edersiniz.

     

    Evet birde kominizma var dimi. meşhur 12 gladyo ve başını çeken merhum türkeş. türkeş ne ile ihraç edilip ne ile görevlendiriliyor. bu tarihler çok karanlık birileri aydınlatmalı artık. bu milleti sen sağcı sen solcu sun deyip kırdıranları bilmeli, sen sünni sen alevisin deyip katlettirenleri tanımalı artık!

     

    siyasete bulaşmadan nasıl yorum yapmamı bekliyorsunuz yada partilere laf atmadan. adı üstünde siyaset konuşuluyor şuan.

     

    serdengeçti, arkadaşım onlar, ceylan derili koltuklarından bu referenduma hayır derlerse bende masa başından bu döneklerin dönekliğini binaen iki çitf lafımı yazarım!

     

    selam ve dua ile...

     

    Ben kişilerle uğraşmıyorum ideolojiden bahsediyorum. Demiyorum ki a partisi şunu önümüze getiriyor bu doğrudur evet oyu verelim böyle bir düşünce olamaz. Zaten biz hep bu yüzden kaybettik yakın tarihte.

     

    Ben bahçeliden önce sonra demedim mhp 80 öncesinde neyse hala aynı ideolojiyi benimsemiş bir parti. Unutma ki Üstad'da desteklemiştir bu çabasını. Ama bunları söyleyerek mhpnin hiçbir yanlışı yok demiyorum haddinden fazla. Fakat bu şekilde sanki her döneminde bu ülkenin ilerlemesine, refahına karşıymış gibi eleştirmen yanlış.

     

    Muhsin Yazıcıoğlu'na gelince o bu dava uğruna zindanda yatmıştır. Erbakan'ı desteklemiştir birşey diyemem fakat akpnin yanında olduğunu hatırlamıyorum. Öyle olsa herhalde bir şekilde bunu gösterirdi ve ordan millete hizmet ederdi. Ayrıca Alperen Ocakları'nda ben akp lehinde birşey konuşulduğunu da duymadım. Ayrıca mhpden ayrılma sebebi tamamen başkadır.

     

    Sen diyorsun ki mhpdekiler, 80 önceside acı çekmiş insanlar referanduma evet desin yoksa hata yapıyorlar. Böyle bir düşünceyi kabul etmiyorum. Eğer hayır diyorlarsa düzeltilmesi gereken yerler vardır kendilerine göre. İçeriğini bile kesin hatlarıyla bilmediğimiz bir anayasa var önümüzde...Saygılarımla...


  5. Şiirin doğrusu duraklarıyla ve heceleriyle birlikte aşağıdaki gibi olmalı:

     

    "Düşünün ben ne büyük / rütbeye tutkuluyum,

    Çünkü O'nun kulunun, / kölesinin kuluyum."

     

    Peki niçin bu beyiti bu şekilde sanki size ders verir gibi -haşa, amacım ders vermek değil aslında- açık açık yazma gereği duydum? Oradaki "bir" kelimesi, hece ölçüsünü resmen alaşağı ettiği için! Bunlara dikkat etmeliyiz dostlar.

     

    Öteki türlü olduğu zaman 7+7=14 lü hece kalıbına uygun düşmüyor ve şiirde mana bozukluğu, düşüklük gibi çirkinlikler meydana geliyor. Bizzat şiirle uğraşan birisi olduğum için haddime olmadan sizleri uyardığım için kusuruma bakmayınız...

     

     

    Şiirdeki mana ve Üstadın kastettiklerinin sizin bahsettiğiniz iki mısranın ölçü durmundan daha önemli olduğu kanısındayım. Bu güzel şiirdeki anlamı bir kenara bırakıp bu noktaya takılmanız garip...


  6. Allah nasip eder tekrardan iktidara yürürse AK PARTİ muhakkak bugünlerden daha güzel günler bekliyor olacaktır bu ülkeyi ve ozaman tam sivil bir anayasa kesinlikle söz konusu...

     

    mhp olacak parti hamde darbelerden (güya) çok zarar görmüş bi parti ama bu nasıl bi fikir atmosferi veya düşünce perspektifi yorum şu; bahçelide, biz onları vicdanımızda cezalandırdık. ey mhp senin tabanın bunu diyormu ki? sen kimsin daha doğrusu sen sağ gösterip sol oynadıkça bu halk sana gösterir seçimlerde nasıl oynanırmış. dönekliğin zirve kalesi seni. senin ecevit koaliosyanınla başladı dönekliğin ogün bugündür dönüp dönüp duruyorsun başındamı dönmüyor senin hiçmi miden bulanmaz! hiçmi duraksamazsın! ne dönek bişeysin sen!

     

    Arkadaşım öncelikli şunu belirteyim ki ben bu yazıyı bazı görüşlere, partilere hakaret edilsin diye değil ülkenin aydın gençliği olarak gördüğüm form üyelerinden fikirler umarak yazdım. Şimdi sen ülkenin en köklü partilerinden, 80 öncesi dönemde komünizme düşman olan bir ideolojiyi benimseyerek son nefesinde kelime-i şehadetle can veren insanlara bu şekilde bir eleştiri savunamazsın. Mesela Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu o dava uğruna zindanlarda yatmış, işkence görmüş, sana kalırsa çok zarar görmemiş bir partinin mensubuydu. Onlar bizim gibi masa başında yazı yazmak yerine vurularak ya da asılarak öldüler.

     

    Ecevit'le koalisyona gelince. O koalisyon mecburiyetten kuruldu.

     

    Her kesimin bir görüşü vardır. Sen kendi görüşüne ve partine uymuyor diye bir başka görüşü bu şekilde eleştiremezsin. Eğer hayır diyorlarsa bir gördükleri ve kendi düşüncelerine ters bir durum vardır. Bir daha söylüyorum bu yazıyı bir siyasi tartışma için değil sadece görüş almak için yazdım buraya...Saygılarımla...


  7. Bilindiği üzere yeni bir anayasa için herşey hazır. Meclis'te görüşülen yasa taslakları, kabul edilenler, reddelilenler ve sonuçta Anayasa Mahkemesinin bir kısım maddelerini reddedip gerisini referanduma bıraktığı bir Anayasa metni var önümüzde. Hatırlarsak bu yasa taslakları için mecliste bizi temsil eden vekiller birbirine girdi. Ağız dalaşıyla sonlanan görüşmeler geriye bir anayasa taslağı bıraktı. Herşey 13 Eylül sabahı belli olacak.

     

    Başbakan turlara başladı bile. SP ve DSP ile görüştü. Kimi partiler evet'çi kimileri hayır. Kimileri AKP arka bahçe Anayasası yapıyor dedi kimileri tamamen sivil. Türkiye'nin her zaman çok çektiği bu askeri anayasaları değiştirme imkanımız elimizde. Fakat yinede eksik yönleriyle eleştiriliyor. Anayasa Mahkemesinin bazı maddeleri daha değiştirmesi gerektiği söyleniyor.

     

    Bu formun üyeleri olarak ve bu toplumun bir ferdi olarak çoğumuz bu anayasa paketi için oy kullanacağız. Sizin yeni anayasa paketi ile ilgili görüşleriniz neler? Eksikliği yada fazlalığı neler? Sonuçta herbirimizin bu ülke yönetimi hakkında söz söylemeye hakkı var...Saygılarımla...


  8. O`nun Sanatı

     

    ( Yok ) bir ( var ) dır;

    Geçit vermez;

    Dar mı, dardır!

     

     

    ( Yok ) bir ( yok ) tur;

    Akıl ermez,

    Ne de çoktur!

     

     

    ( Var ) bir ( yok ) tur;

    Yusyuvarlak

    Dönen oktur.

     

     

    ( Var ) bir ( var ) dır.

    O`na varmak...

    Bu kadardır!


  9. Fakir bir genç, padişahın kızına aşık olmuş.

     

    ALLAH demek

     

    Bu ümitsiz sevdasını gidip meşhur dervişine anlatarak yardım dilemiş. Derviş: “Evlâdım, şehrin girişinde tam yol ağzında otur, kim ne derse desin sadece ‘Allah’ diye cevap ver.” demiş.

     

    Fakir genç, denileni yapmış. Günlerce, aylarca şehrin girişinde başka hiçbir kelime konuşmadan “Allah” demiş. Derviş, yiyeceğini, içeceğini her gün getiriyormuş. Zamanla “Allah” diyen genç halk arasında meşhur olmaya başlamış. Nihayet bir gün padişah da genci merak etmiş. Dervişten, genç hakkında bilgi istemiş.

     

    Derviş, gencin devrin büyüklerinden olduğunu söylemiş. Padişah, kalkıp genci ziyarete gitmiş. “Kimsin?Derdin ne? Ne istersin?” demiş ise de, genç, padişaha karşı da “Allah” demekten vazgeçmemiş. Başka tek kelime konuşmamış.

     

    Derviş akşam gencin yanına gelmiş. “Padişah sana “Kızımı vereyim” diyene kadar, sen ondan sakın ola ki bir istekte bulunma!” diye tembihte bulunmuş. Nihayet bir gün padişah gelip: “Ne istiyorsun, istiyorsan seni kızımla evlendireyim.” deyince,

     

    Genç, dervişin şaşkın bakışları altında “Yok” demiş. Artık onu da istemiyorum.

     

    Ben başka birisinin hatırı için Allah dedim, Allah devrin padişahını ayağıma getirip, benim gibi miskin bir gence kendi kızını teklif ettirdi.

     

    Eğer Onun hatırı için Allah deseydim kim bilir ne olurdu?

     

    Ben bundan böyle Ondan başkasını anmıyor, ondan başkasını istemiyorum.”demiş.


  10. HAKİKİ MUHABBET

     

     

    Biribirlerine kırılan iki arkadaştan biri, uzun bir aradan sonra diğerinin kapısını çalar.

     

    -Kim o? diye seslenir içerdeki.

     

    -Benim, der kapıyı çalan.

     

    -Burada ikimize birlikte yer yok, diye cevap verir öbürü.

     

    Aradan uzunca bir zaman geçer... Yeni bir umutla tekrar çalar sevdiği arkadaşının kapısını.

     

    -Kim o? diye sorar yine içerdeki.

     

    - Sen'im, der bu sefer. Ve kapı sonuna kadar aralanır.

     

    Hz. Mevlânâ da;

     

    "Birisinin kalbinde taht kurmak, sevgisini kazanmak istiyorsanız, öylesine sevmelisiniz ki, benliğinizi bırakıp âdeta o olmalısınız" diye anlatır hakiki muhabbeti.


  11. Müslümanlığı kabul etmemizden bu yana gecen yüzyıllarda Türkler olarak İslamiyet'i her anlamda öncü ve İslam hoşgörüsünü dünyaya yayma politikasını önde görmemiz tarihin bir gerçeğidir. Bu hususta Askerimize Mehmetçik, kızlarımıza Gül, Ayşe, Fatma isimlerini vermişiz. Bu doğrultuda bakıldığında Türk milleti olarak tarihimizde köpeklere Arap dememiz ancak A.Rahman kardeşimizin dediği gibi Arapları siyah bildiğimizden dolayı olabilir. yoksa hiçbir kasıt ve art niyet olmaksızın Araplara böyle bir tabir kullandığımız düşünülemez.

     

    Hatta son zamanlarda yaşadığımız olaylara bakarsak Mavi Marmara hadisesinde 9 Türk vatandaşı şehit olmuştur.Bu gemide Filistinlilere yardım götürürken bir saldırıya uğradı. Biz her zaman Arapları korumuş ve onlara saygı duymuş bir geçmişten gelirken Memletemizin başbakanının çıkıp uluslarası bir kurumda bu şekilde konuşması akıl karı değildir.

     

    Lisedeyken bir arkadaşımızın esmer olması hasebiyle "arap" ve "kakao" diye onu çağırırdık. Bu Arap tabiri bir küçümseme ve rencide sözü değil esmerliğine kinayedir. Elbette sizin çevrenizde bu gibi örnekler olmuştur. Esmer olan kişilere Arap denilmesini Peygamberimize ve Eshabına bir hakaret olarak addetmek ifrata kaçan zihniyetin mahsulüdür.

     

    Başbakanın bu örneği kesinlikle gereksiz. Öyle olsa dahi bunu kendi milletini düşman göstererek yapmak yerine başka örneklerle de açıklayabilirdi.


  12. İşte gördük seni dünya,

    Ne gerçeksin, ne de rüya,

    Bir resim çizilmiş suya,

    Sahte ışık, sahte boya...

     

    Ah çocuklar, ah bebekler!..

    Gonca halinde çiçekler!...

    Kanatlanmış kelebelekler,

    Uçamadı doya doya.

     

    Ötelerden ne haber var?

    Kim demiş hayat bu kadar?

    Mezarlarında yatanlar,

    Hayat sürmüş bitmiş güyâ!

     

    Bak yağmura, bak şu suya,

    Dağı, taşı oya oya,

    Öteleri duya duya,

    Akıp gidiyor deryaya.

     

    Madde, mânâya anahtar,

    Fena, bekaya anahtar,

    Toprak, semâya anahtar,

    Açar kapıyı Mevlâ’ya


  13. Ruhun öksüzlüğünü anlamıştım yasından,

    Neden yıllardan beri gelmedim dergâhına?

    Kimseler anlamazdı gönlümün sevdasından,

    Neden yıllardan beri gelmedim dergâhına?

     

    Şaşırmış ruhlarımız zamanın gecesinde,

    Tarihler gizli kalmış zaman bilmecesinde,

    Yokluğu hissetmiştim küfrün ilk hecesinden,

    Neden yıllardan beri gelmedim dergâhına?


  14. fırtına ve gece

     

    Kararmış bulutlar, rüzgâr kudurmuş,

    Üstüme kâinat çökecek gibi.

    Karanlıkta biri gizlenip durmuş,

    Arkamdan tetiği çekecek gibi.

     

    Rüzgârın kabaran bu uğultusu,

    Evin çatısını sökecek gibi.

    Benim için her şey kurmuş bir pusu,

    Bir yumruk camları dökecek gibi.

×
×
  • Create New...