Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
yunuscoskun

Üstadın Son Dönem öğrencilerinden Birisiyle Sohbetim...

Recommended Posts

Efendim böyle bir şansa malik olabileceğimi hiç bir zaman düşünmemiştim.... bundan bir kaç gün evveliydi. Babamla bir bakkalda tartışıyorduk. İçeriye 20li yaşların başında bir delikanlı süzüldü. Elinde üstadın HZ. Ali eseri bir anda benim için hayat durdu. Babamı tek el hamlesiyle susturduktan sonra gence doğru hamle yaptım. Genç dostum bir paket sigara alırken ona kendimi tanıttım. Msn adresimi ve sitemizin adresini verdim. Sitemizi ziyaret ettikten sonra internetten sohbete başladık. Bir anda bana öyle bir şeyden bahsetti ki sevinçten deli gibi odanın içinden turluyordum. Babası üstadın son dönem yanında yer alan gençlerden birisiydi. Üstadı Dünya gözüyle görmüş sohbetinde bulunmuş bir insanla muhattap olma şansım doğmuştu , hemen sordum babanla görüşme şansım olabilir miydi ? Kısa bir telefon görüşmesi yaptı ve bana tamam cevabını verdi... Kendi kendime yunus yaşadın dedim. Babasını nerede bulabileceğimi sordum , bana avcıların en ünlü kafelerinden birisinin adını verdi. Her zaman orada mı olur dediğimde aldığım cevap çok enteresandı... '' kişi işinin başında gerek.'' Meğersem mekanın sahibi bu güzide abimizmiş !!! Ve büyük gece geldi çattı... Buluşma akşam 9da olacaktı. Ben heyecandan 1 saat evvel gittim. soğukta titreye titreye bekledim. Oğlunun gelişiyle beraber mekana giriş yaptık. Heyacandan kalbim duracak gibiydi. Girdiğimizde beni uzun saçlı 50li yaşlarında günümüz tabiiriyle ununu elemiş eleğini asmış birisi çıktı karşıma. Kimsin nesin sohbetinden sonra üstadı sordum ona , ve beklediğim an geldi... Derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı.

- Ben üstadın son dönemine yetiştim o dönem vefa lisesindeydik. sağ ve sol kavgasının ilk sıçradığı lise o sıralar anlı secde gören arkadaşlarla beraber milli selamet partisinin altında gençlik kollarındaydık. Fakat biz bir fikir arıyorduk ve hayat bizi üstadın yanına götürdü. Büyük doğunun arkasında üstadın küçük bir odası vardı. eskiden okuduğu kitapların olduğu bir oda ve biz orada olurduk genelde.

-Üstadın sultanuşşuara seçildiği gün bizde orada etkinlikler yaptık üstad bizi o gün denetlemişti. çokta beğenmişti. Üstad herkesi edebi bir dille azarlardı hatta ödülü veren bakanı dahi lisan-ı münasiple azarlamıştı. verilen para ödülünü açıkladı diye.

- Üstadın çevresindekilerin çoğu üstadı anlamazdı. Üstad bu konudan rahatsızdı ama onunda elinden gelen fazla bir şey yoktu bu konuda. Devlet en çok üstaddan korkardı. Ve o yüzden menderes döneminde bile hapis yatmıştır.

diyerek muhabetimizin üstad kısmını tamamlamıştık. Bizi sordu ve bize bir kaç tavsiyede bulundu.

- Siz neler yapıyorsunuz ?

belli bir buluşma mekanınız var mı ?

bizim zamanımızda bizim belli yerlerimiz olurdu oraya gittiğimizde muhakkak bir iki arkadaşımızı bulurduk...

ve tavsiyesi şu oldu sizinde belli şehirlerde en azından istanbulda bir cafe gibi bir mekanınız olsun ve arada yolunuz oraya düştüğü zaman bir bakın belki orada arkadaşlarınızı görürsünüz bu aranızdaki irtibatı artıracaktır. Mesela beyazıt öğrencilerin çok olduğu bir yer diye tavsiye edip beni selametle uğurladı...

Geceden bana kalan üstad edalı bir abimden üstadı dinlemek ve güzel tavsiyeler almak oldu.... Çok mutluyum Çok memnunum ve isteyen herkese ziyaretini tavsiye ederim... Hatta o bizi ziyaret etmek istedi. İnşallah bir organizasyonumuzda onu görmek şerefine nail oluruz hep beraber...

Bu abimizi görmek isteyenler için Sıtkı abi avcılarda The kahve adlı cafede gün boyu işinin başındadır. Üstad öğrencisi olduğunuzu söyleyin size tebessümle mukabele edip size bir çay eşliğinde eriyen güzel bir sohbet sunsun... benden bu kadar hadi kalın sağlıcakla...saygılarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

eyvallah sevgili yunus paylaşımın için. semt birazdaha yakın olsaydıda keşke üstadın son dönemlerine yetişen bu elli- li yaşlardaki uzun saçlı ! abinin bi çayınıda biz içseydik.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ne kadar güzel. Bu abimiz kafe'sinin bir köşesini Üstad köşesi olarak dizayn edebilir. Hem kendisinin Üstadın dönemine yetişip de ondan direkt istifade eden bir insan olması hasebiyle, hem de mekanına gelen kişilere Üstadı tanıtma noktasında bir katkıda bulunmak gayesiyle güzel bir şey yapabilir. Lâ teşbih, resmî kurumlardaki Atatürk köşesi gibi bir Üstad köşesi olabilir. Köşe şeklinde olmasa da, Üstadın şiirlerinin, vecizelerinin güzel bir şekilde tasarlandığı tablolar yaptırarak mekanının duvarlarına asabilir. İnsanların midesiyle birlikte ruhu da nasiplenmiş olur.

Mekanın internet sitesini bularak inceledim. Kitaplık tarzı bir yer de var. Belki müşteri profiline göre muhtevası belirlenmek istenmiştir ama Üstadın kitaplarının yer almasını da isterdik. Etkinlikler arasında okey turnuvası, kahve falı baktırma yerine kitap okuma turnuvası olsa daha iyi olurdu. Abimizin bazı yeniliklere gitmesi lazım. Bir daha yolunuz düşerse bunları iletebilirsiniz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ben de Üstadla tanışmış, BD'lerde yazmış birkaç eski BD bağlısı amca ile konuştum.

 

Hayal kırıklığına uğradım.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Ben de Üstadla tanışmış, BD'lerde yazmış birkaç eski BD bağlısı amca ile konuştum.

 

Hayal kırıklığına uğradım.

Sizin de hikayenizi dinlemek isteriz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstad'ın talebesi (!) nasıl böyle bir kahve açar hayret ettim.Gayet züppe işi bir mekana benziyor.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Sizin de hikayenizi dinlemek isteriz.

 

Tanınmış bir amca'ya gittim.Aradım buldum.

 

Üstad'a "kanun yoluyla zuhur" açısından bakan biri...

 

Bizim gibi "kendinden zuhur" aksiyoner tavrı da yok, ne güzel...

 

 

Dedim: Yasal bir ortam var, bir seminer-anma/konferans...

 

Buyrun dedim, tanıyan, entelektüel birikimi olan birisisiniz...

 

...

 

Çaylar, kahveler, aciz şahsıma methiyeler...

 

...

 

Ama...

 

Çoluk çocuk -evladı ıyal- derdi var

 

"Ben" dedi, bankaların önünden geçmezken şimdi -cebinden çıkardığı cüzdanı açarak-

 

"ona yakın kredi kartı taşıyorum"...

 

...

 

"Beni mazur görünüz"...(Estağfurullah...)

 

********

 

Bu da benim eleştirim olsun -belki burayı okuyordur -siteyi-

 

Hocam, ülkendeki aksiyoner tavra "kanun yoluyla zuhur" değil diye mesafe koyarsın,

 

Fikir adamı içerdeyken -eski arkadaşın- adını bile ağzına al-a-mazsın...

 

Gider Nasrallah'ı methedersin...

 

Neden yaşıyorsun gayen ne, sırf O'ndan değilim demek için mi yaşıyorsun ?

 

"kanuni zuhur"unu bile terk etmişsin...

 

................

 

Koskoca şehirde yalnız kaldım....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir hatıra da benden gelsin kardeşlerime.....

 

 

Kartal'ın Soğanlık Mahallesi'nde, bayağı bir kitapçı da nedense bir anda ' "Necip Fazıl"ın hangi eserleri var?' diye sordum.

O sırada 60 civarında var yok, ton-ton tabirine pek uygun, kitapçıyla muhabbet eden amca, sohbetini keserek bana döndü..

 

"Necip Fazıl" dedi.. "Necip Fazıl Kısakürek" sever misin?

 

Hayranlık kelimesinin bende üstada olan hislerime hasis kaldığından bashettim..

 

"Ben" dedi. Mehmet'in arkadaşıyım.

sohbetin varacağı boyutları tahayyüle kalkmadan ekledi. Üstad'ın oğlu Mehmet'le sıra arkadaşıydım. Bağdat Caddesi'nde çok harika bir köşkü vardı. Bahçesinde bizler önüne oturur. Dizlerini örttüğü battaniyeye gözlerimizi diker O'nu dinlerdik..

 

 

Sonra selamet temennisi ile amca kitapçıdan ayrılırken benim gözlerim ardına mıhlı bir şekilde kalakaldı ki; kitapçının "Çile"den başka eseri yok demesi ile gerçek hayatın boyutlarına düşebildim...

Share this post


Link to post
Share on other sites

teşekkür ederim oğlum ne güzel bir hatıra...bizlerle paylaştığın için teşekkür ederim...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Üstad'ın talebesi (!) nasıl böyle bir kahve açar hayret ettim.Gayet züppe işi bir mekana benziyor.

Bunu muhakeme etme hakkına malik olmadığım için sevgili kardeşim sözünüze bir cevap veremiyorum ama abimizin yeri bellidir dileyen ziyaret edip görüşebilir. Üstadın belki yüzlerde öğrencisi vardır hepside %100 onun ölçüleriyle hareket edebildiğini düşünmek zor o yüzdende ben bu abide gördüğüm ne zamanın şartlarıyla açılmış mekan nede başka bir şey. Ben bu abide bir tek söz duyduysam üstaddan o bana yetti ve bildiğimi aktardım bu konudaki sorumluluğum da bitti. Uzattım lafı lakin son söz olarak şekil ve şemal olmamalı , mekan hiç olmamalı mevzuu bahis önemli olan idrak olmalı diye düşünüyorum. saygılarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites
Bunu muhakeme etme hakkına malik olmadığım için sevgili kardeşim sözünüze bir cevap veremiyorum ama abimizin yeri bellidir dileyen ziyaret edip görüşebilir. Üstadın belki yüzlerde öğrencisi vardır hepside %100 onun ölçüleriyle hareket edebildiğini düşünmek zor o yüzdende ben bu abide gördüğüm ne zamanın şartlarıyla açılmış mekan nede başka bir şey. Ben bu abide bir tek söz duyduysam üstaddan o bana yetti ve bildiğimi aktardım bu konudaki sorumluluğum da bitti. Uzattım lafı lakin son söz olarak şekil ve şemal olmamalı , mekan hiç olmamalı mevzuu bahis önemli olan idrak olmalı diye düşünüyorum. saygılarımla

İdrakinden faydalanacağım insan,mekanında fal baktıran,makyajlı hostesler çalıştıran biriyse kalsın kardeşim.Ben merkezden faydalanırım inşallah.

Vesselam.

Share this post


Link to post
Share on other sites
İdrakinden faydalanacağım insan,mekanında fal baktıran,makyajlı hostesler çalıştıran biriyse kalsın kardeşim.Ben merkezden faydalanırım inşallah.

Vesselam.

efendim ben sizin bahsetiğiniz sahneye şahit olmadım. sui zan müslümana yakışmaz. tabii tercih sizin...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...