Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
turbix122333

Islam Düşmanı Biri..

Recommended Posts

arkaşlar prof.dr.ilhan ersel in kitaplarına baktınız mı? kitap isimlerini veriyorum.

Şeriat ve Kadın

Şeriat ve Kölelik

Şeriatın Getirdiği Hoşgörüsüzlük

Şeriatçıyla Mücadelenin El Kitabı

Arap Milliyetçiliği ve Türkler

bu eserlere kısaca bir göz attım midem bulandı.bunları okuyan varsa bizi bilgilendirsin...çünkü bu eserler (okumadım sadece arka kapak yazılarını okudum) kafa bulandırabilir diye size sunmak istedim.

yorumu okuyan arkadaşlara bırakıyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sultanahmet'te, Kaynak Yayıncılığının standında elinde puro olan bir adam, üzerimdeki "Zincirler Kırılacak Ayasofya Açılacak" yazısını görünce benle bayağı bir tartışmıştı (can yücel demiş ya dangalak solcular diye, o misal bu da) uzatmadım lafı.Bir kitapcık verdi bana kitap listesi içeren... Eve gelip baktığımda araştırma gereği duydum. Kitabları okumadım ama fikir sahibi oldum bu ve bunun tayfasından kişiler hakkında; Turan Dursun, İlmiye Çığ...

 

Okumaya değmeyeceklerini düşündüğümden hiç okumadım.. Ama içimde şu kalmıştı:

 

'Koskoca bir milleti koca bir dönem ruhi, fikri yönden doyurmuş Büyük Doğu'nun standının olmadığı yerde bu gibi azınlık sapıkların büyükce ve şaşaalı standlar açıp gençleri ağına çekmeye çalışması.... :)

Share this post


Link to post
Share on other sites
Turan Dursun

 

bu adamı tanıyorum.türk ateistlerin tanrısı gibi birşey.

bu kadar değer vermelerinin temel nedeni müftülük sınavlarını kazanmış olması.güya bu islamın kötü olduğunu kanıtlarmış falan filan ...

 

bazı beyinsizlerin akafasını karıştırabilir ama iddialar hep basit şeyler.benim evrimle ilgili burda yayımladığım y azılarımda bahsettiğim beyinsizler bunun sitesindekiler.iddiaların kaynağıda bunun sitesi.

 

gerçi adam gebertilmiş ama takipçileri var, üstelik gebermesini de bizim cevap veremememize bağlıyorlar.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hehehe bekliyordum bu adamla ilgili bi şey. Mort olunca hayli sevinmiştim gerçi. Lakin malum, bizim memlekette geberene hürmet ediliyor. Adam ne kadar kepaze olursa olsun; badem gözlerini takıp, altın peruğunu da kaymak kafasına giydirdik mi mefta kişi canlısından beter olup karşımıza dikiliyor. Piyasa maymunlarına diyecek birşeyim yok da, 'ölünün arkasından konuşulmaz' gibi bir saçmalığı bilmem nerelerden uyduran Müslümanlar bu halayın başını çekiyor çoğu zaman; ben asıl ona kıl oluyorum. 89 yıl boyunca ölmeyi beceremeyen bu insan görünümlü kanalizasyon çukuru da, şükür ki Turan Dursun gibi öldürülmediği için biraz daha az da olsa, gündeme gelecekti. Geldi de nitekim. Siz de onlar sayesinde bundan haberdar oldunuz zahir. 'Ayol ölünün arkasından nasıl konuşuyorsun sen, terbiyesiz şey' veya 'Belki son anında kelime-i şahadet getirdi, ne biliyosun' diye zıplayacak kelebeklere sesleniyorum, aklınız belki yoktur ama biraz olsun bedahet hissiniz varsa bunu sakın yapmayın. Kırmiyim kafanızı, hiç içimden gelmiyor şimdi.

 

Mahut leş hakkında burada uzun bir tahlil yapmamız sanırım beklenmiyor, beklense de zaten neresinden başlayacağımızı kestirmemiz imkansız. Minicik bir misal gösterip, temel bir hükme varıp kesmek mecburiyetindeyiz, öyle görünüyor.

 

Efendim sözkonusu kişi kâfir olduğu kadar cahildi de. Pir ile pireyi birbirine güzelce karıştırıp rezalet taamı pişirmesi meşhur faciasıdır. Facia 'aman efendim, insandır, her yerde şaşırabilir' türünden bir tolerans zorlamasıyla geçiştirilebilecek türden değil efendiler, adamın niyetindeki pisliği izhar etmesi yönüyle mühim. Tatlı bir meltem gelip hasta bir yaprağı dalından çekse, İslam'da kabahat bulacak tarzdan bir denyoydu mezkur kişi.

 

Hadise şu, 1976 yılının bir Cumhuriyet paçavrasına geberik şahıs bir yazı yazıyor. Başlık da Fakülteden Ayrılırken şeklindeydi diye hatırlıyorum. Malumunuzdur, İslam'da üç talak ile boşanan bir bayanın aynı kişiyle evlenebilmesi için ancak başka bir kişiyle evliliği tecrübe etmesi şarttır. Bu hüküm de, esip gürledikten sonra aklı başına gelen çenesi düşük erkek kısmısı için, hülle olarak tabir edilen usulü doğurmuştur. Şeyhülislam Ebussuud Efendi'ye de vaktinde bunu soruyorlar, hazret de kadının 'cimaa kadir olmayan bir pire yahut on yaşınlarında olan oğlancığa' hülle edilerek meselenin çözülebileceğine dair bir fetva veriyor. Embesilliğini tasvire kelime bulamadığım bu geri zekalı öküz de, bahsi geçen yazısında bu fetvanın 'pire'li kısmını alıyor, 'aaa bakınız efendim, bunlar bite pireye karı nikahlıyor, işte bunlar bu kadar cahildir' manalı bir laf edip Ebussuud efendi hazretleri için de 'onu hiçbir vechile büyük insan, ya da ilim adamı saymak olanağı yoktur' diye bir altın yumurtluyor. Sonra yanlış hatırlamıyorsam Orhan Şaik Gökyay bu arkadaşı ciddiye alıp bir yazı kaleme alıyor, içinde de fetvanın çocuklu kısmını da koyuyor ki olay zaten açıkken daha da bir açık hale geliyor. Yüzlerce kitap okudum, binlerce rezalet duydum ama Falih Rıfkı'nın Lui bombası da dahil olmak üzere, bunun kadar beterini görmedim. Bir insan laf sokacağım, küçük düşüreceğim diye ancak bu kadar alçalabilir, adileşebilir. Pîr kelimesinin yönelme halini tanıyamayan ve pîr'eyi pire zanneden bu odun kafalı kişide değil, onu profesör yapanlarda aramalı kabahati belki de, bilmiyorum.

 

Neden namaz kılmadığı sorulan Bektaşi'nin, Kur'an'da 'namaza yaklaşmayınız' yazdığı için bu işe yanaşmadığını söylemesi meşhur nüktedir. İlhan Arsel de, basit bir analojiyle bu kafadan bir Bektaşi olarak düşünülebilir. Bu yüzeysel adamın şark kurnazı Bektaşi'den bir farkı var tabii, Bektaşi çevresine en azından nüktede 'namaz kılmayın' demezken bu adam, temsil üzerinden gidelim, namaz kılanları kafir ilan etmeye kadar varıyor. Eleman kitaplarında sürekli ayetleri, hadisleri, hatta misalde bahsedildiği üzre fetvaları dahi yarıda keser, yayınlar, cımbızladığı kısım hakkında da atıp tutar, neticeyi de İslam'ın kötülüğüne bağlayıp kendince işin içinden çıkardı. Meselâ bir hadiste kadınların dininin eksik olduğundan mı bahsediliyor? Hadiste bunun sebebinin her ay namaz ve oruçtan uzak kalmaları olduğu belirtilmiş de olsa, bu hakikat Arsel için hiçbir şey ifade etmez. Geçmiş zaman editörümüz context'i bağlamı bir tarafa fırlatır, o iki kelimeyi yakalar ve 'bakın bakın İslam kadını dinde bile tam görmüyor, acaba neyiniz eksik sizin ey kadınlar, sizi eksik gören dinde ne arıyorsunuz' diye yaygara koparır. Böyle art niyetli, namussuz, sahtekar, cahil, basit bir kafirdir kendisi. Bu adamın metodunun en önemli kısmını bu sahtekarlıklar oluşturur. O yüzden lafın tamamına bakmayıp, içeriden küçük bir manayı seçerek hükmü ona göre veren tiplere 'İlhan arsel mukallidi' yakıştırması yapılagelmiştir. Bu metodu uygulamadığı yerlerde de 'kader neymiş ki öyle, hem kutuplarda nasıl namaz kılacağım ben' gibi 14 asır önce çözülmüş bildik meseleleri getirir, İslam aleyhinde delil diye dayar. İşin acı yanı, bu rezil, pek çok boş kafalı gencin imanını çalmaya malesef muvaffak olmuştur. İçtimai cehaletimiz yüzünden, pîr kelimesini dahi bilmeyen bir cehalet abidesi dahi arkasına tahtadan bir yığın vagonu dizdi, nice kişiyi çeke çeke cehenneme yuvarladı. Müslümanlar çiftçilik yaparken bu embesil tuttu, profesör sıfatını adının önüne ekledi. Geç kalmış bu özeleştirileri yapmak gerekiyor.

 

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, kafanız karışmaya müsaitse ve İslam'ın sathi bir bakışla çözülemeyen çetrefil meselelerini bilmiyorsanız bu adamın safsatalarıyla kendinizi yüz yüze bırakmayın. Çünkü imanın şakaya gelir bir yanı yok, mazallah entellik sevdasına cehennemin dibinde kendinizi bulabilirsiniz. Mesela yakinen biliyorum ki Şeriat ve Kadın adlı safsata, feminizm içgüdüsünün güttüğü pek çok saçı uzun-aklı kısa kişiyi kaydırmış bir kitap olmuştur malesef. islamustundur.com gibi bir kaynak vasıtasıyla alakalı hususlarda kendinizi belli bir seviyeye getirdikten ve imanınızı sabitledikten sonra, karar size kalıyor. Şu kadarını söyleyeyim, bu herifi okumamak size hiçbir şey kaybettirmeyeceği gibi, okumak da size bağlı olarak çok kötü neticeler doğurabilir. Kitaptakilerin güzel bir şekilde savunulmasından değil bu elbette. Kendisi kazmanın önde gidenidir esasında. Fakat Üstad'ın tespitiyle akıl, inandığına 'acaba' derken inanmadığına çok defa sımsıkı sarılıyor. Sıkıntı burada. Velhasıl, kaşınmayın erenler.

 

Haa, bir de söylemezsem olmaz. ilhanarsel.org diye bir site vardı bir aralar, İslam karşıtı iki ünlü siteden birisi olarak bu şerefsiz namına yayın yapardı. Rezalethane 2004'te cyber-warrior.org tarafından tarihin çöp kutusuna tıkıştırılmıştı. Aah, those were the days!

Share this post


Link to post
Share on other sites

×
×
  • Create New...