Şamil Ve Şamiller

[Çilekeş 5]

ŞAMİL VE ŞAMİLLER

Şamil Basayev’in barış çağrıları cevapsız kalmıştı. O ümitle cevap beklerken; Putin’den olumlu ve barış içerikli mesajlar alacağını ve kimsenin burnu kanamadan eylemin son bulacağını umarken Rus gizli servisi eylemi kana bulamıştı bile...

 

Kafkas halklarının Rus emperyalizmine karşı sürdürdüğü tarihi direnişte Şamillerin rolü büyük olmuştur. Şeyh Şamil Kafkas tarihinin sembol isimlerindendir. Onun cihad şuuru ve mücadele kararlılığı dillere destan olmuş ve tarih sayfalarında yerini almıştır. Küçük ordusuyla sayı ve silah bakımından çok üstün olan Ruslar karşısında iman gücüyle sürdürdüğü direniş hala birçok üniversitede “Savaş Taktikleri”, “Direnişin Sırları” gibi isimler altında ders olarak okutulup kaynak olarak kütüphanelerde bulundurulmaktadır.

 

 

Evet… Tarih hiç bir şeyi affetmiyor, yanlışlarıyla doğrularıyla her şeyin kaydını düşüyor.

 

 

Tarihte öyle liderler vardır ki; ölümlerinden sonrada unutulmaz sürekli hatırlanır ve anılırlar.

 

 

Bunların arasında bir fark var.

Kimileri yaptıkları zülüm ve akıttıkları kanın sorumlusu olarak hep lanetlenirler. Bunların bazıları Kral, kimileri Sultan, kimileri Başkandır.

 

İsimleri farklı da olsa bunların hepsi zalim diktatörlerdir.

 

Kendi dönemlerinde hâkim oldukları coğrafyada yaşayan insanlara yaptıkları zulüm ve baskıların yanında başka ülkeleri işgal ederek de insanlık facialarına sebep olmuşlardır.

 

Ancak bazı liderler vardır ki; Onlar her zaman iyilikler ve dualarla anılmaktadırlar. Rahmetle yâd edilirler.

 

Çünkü onlar zalimlerin zulmü karşısında onurlu ve şanlı direnişlere öncülük etmişlerdir. Haksız işgal ve baskılara karşı özgürlüğün bayrağını hayatlarının sonuna kadar ellerinden bırakmadılar. Onlar zalimlerin pazarlıklarına satılmadılar ve doğru bildikleri yürüyüşlerini sürdürdüler.

 

 

İşte Şamil Basayev onlardan biri idi.

 

 

O da ataları gibi; Kafkas tarihinin gazavatında zalim Ruslara kan kusturan İmam Mansur, İmam Hamzat, İmam Muhammet ve onların yolundan giden Cevher Dudayev, Zelimhan Yandarbiyev, Aslan Mashadov, Abdulhalim Sadullayev gibi şehitler kervanına katıldı. Dost düşman onun kahramanlığını, yiğitliğini kabul etmişti.

 

O ve onun gibiler tarihin her döneminde rahmetle anılacak ve ruhuna dualar okunacaktır.

 

 

Düşman ordusunun hain tuzaklarının birinde mayının patlaması sonucu ayağını kaybetmişti. Tek ayakla cepheleri dolaşırken kader arkadaşları Ona "Sen sana düşeni yeterince yaptın. Seni bir başka ülkeye gönderelim, orada dinlen artık" dediklerinde O, "Ülkem Rus işgalinde, Milletim esaret ve baskı altında. Hayatta kaldığım müddetçe son nefese kadar gücüm nispetince cihadın içinde yer almaya devam edeceğim" cevabını vermişti.

 

O gerçekten bir direnişçi ve bir kahramandı. O usta bir savaşçı idi ve savaşı ise insanlığın geleceği ve barış için seviyordu. Kafkas dağlarında inanarak yaşayan ve inançları uğruna her şeyi göze alan, cihat şuurunu ilke olarak benimseyen bir direniş öncüsüydü. Tarihin ender kaydettiği bir direniş komutanı idi. İnsan olarak herkesin hataları olacağı gibi onun da bazı hataları olmuştu. Kimileri onu “Rusların istifade ettiği gözü kara ve politik düşüncesi zayıf biri olarak suçlardı. Dağıstan’a giriş ve Beslan olayındaki sonuçlar onu zorda bıraktı. Fakat unutulmamalı ki; eylemler başarıyla sonuçlan onun plancısı ve öncüsü kahraman kabul edilir, başarısızlıkla sonuçlansa onda hep hata aranır ve öncüsü ve plancısı hep suçlanır.

 

 

Ancak Şamil Basayev eleştirilere tahammüllü ve kendisinin de bazı konularda hatalı hareket ettiğini kabul edecek kadar erdemli bir kişiliğe sahipti. Çok onurlu, sözünün eri, güvenilir bir insandı. Bazı konularda yanlış kararlar almış olsa da Çeçenistan’ın bağımsızlığı ve Kafkasya’nın hürriyet mücadelesinde inkârı mümkün olmayan çok kıymetli ve büyük hizmetleri ile örnek bir önderlik koymuştur.

 

 

Şahadet haberi düşmanlarını sevindirmiş, dostlarını ise üzmüştür. O özgürlüğü seven ve ruhunun derinliklerine kadar onu tatmak isteyen bir direnişçiydi. Hiç ara vermeden mücadelenin içinde ve her safhasında vardı. O direnişin Çeçenya ile sınırlı kalmaması gerektiğine inanıyordu ve işgale karşı başlatılan direnişin tüm Kafkasya’ya yayılmasını istiyordu. O Kafkasya’nın özgürleşmesini istiyordu.

 

 

Tüm dünyaya Beslan baskını olarak duyurulan eylemi suçsuz insanlara zarar vermek için değil, sadece Rusya’nın Çeçenistan’daki katliamlarını durdurmak ve Rusları masaya, barışa çekmek için desteklemişti. O; Putin’e gönderdiği mektubunda “barış yapalım, Beslan eylemi kansız bitsin, Çeçenistan’ı işgalden vazgeçin, barışalım” diye mesaj göndermişti ve ümitle bekliyordu. Ancak bu eylemi fırsat bilen Rus gizli servisi Çeçen direnişini dünya kamuoyuna kötü göstermek ve Çeçenistan’da yürütülen kanlı katliamlarını gizlemek için bombalarla binaya saldırmaları sonucu direnişçilerin ve rehin alınan çocukların ölümüne sebep olmuşlardı.

 

 

Yani o çocukları ve direnişçileri Rus gizli servisi katletti.

 

Ancak Çeçenlerin propaganda imkânları kısıtlı olduğundan bu eyleme neden giriştiklerini, amaç ve hedeflerinin ne olduğunu ve çocukları kimlerin öldürdüğünü dünyaya ilan etme imkânları olmamıştı. Zaten böyle bir imkânları olsa böylesi eylemlere ihtiyaç duyarlar mıydı? Ruslar ise bu olayı Çeçenlerin aleyhinde kullanmayı başarmıştı. Ruslar o insanı çılgına döndüren görüntülerin eşliğinde tüm dünyaya o çocukları Basayev’in öldürttüğü yalanını yaydılar.

 

 

Şamil Basayev’in barış çağrıları cevapsız kalmıştı. O ümitle cevap beklerken; Putin’den olumlu ve barış içerikli mesajlar alacağını ve kimsenin burnu kanamadan eylemin son bulacağını umarken Rus gizli servisi eylemi kana bulamıştı bile… Olaydan en çok etkilenen yine o olmuştu.

 

 

Olaydan sonra yanındakilere: "Yıllardır Çeçnistan'da kadın, yaşlı ve çocukları katledenlerden bir merhamet beklememeliydim. Hata ettim. Bu zalimler hem çocukları öldürdüler hem de olayı istismar ederek aleyhimizde kullandılar" diyerek üzüntüsünü dile getirmişti. O kesinlikle masum insanların zarar görmesine razı değildi. Çocukları çok severdi, kadın ve yaşlılara çok hürmetkardı. (Türkiye’de bazı basın kuruluşları da Basayev’in şanlı mücadelesine gölge düşürmek için onu ‘Beslan katliamcısı’ olarak göstermişti.)

 

 

Bugün tüm dünya Onu ve mücadelesini konuşuyor ve tartışıyor. Kimilerine göre ondan sonra mücadele zayıflayıp yok olacak.

 

O elbette büyük bir kayıp. Ancak o her defasında şöyle derdi; "Ben ve benim gibiler bu yolda şehitler kervanına bir gün katılacağız, ancak yerimizi dolduracak cihadı sürdürecek şuurda ve beceride mücahitlerimiz olacaktır ve İşgal sürdükçe haklı direnişimizde sürecektir".

 

Evet… Bugün o da yok…

 

Ancak cihat tüm cephelerde yine devam ediyor ve edecektir. Çünkü onun büyüklüğü davasının büyüklüğündendir.

 

 

Selam Şamil’e ve Şamillere…

 

 

Selam Kafkas haklarının Rus emperyalizmine karşı sürdürdüğü şanlı direnişe…

 

Selam şehitler kervanına Ve Selam her şeye rağmen “ben varım ve cihat devam ediyor” diyerek cephelerde çarpışan mücahitlere…

 

Mehmet Koçak, Dünya Bülteni

 

s.a

baştan sona çok dikkatli ve ibret alınarak okunması gereken bir yazı..Allah-azze ve celle- bizede şehadet şerbetinden içmeyi nasip eylesin..AMİN

[BaLaBaN 6]

amin

İNŞAALLAH bizde şehadet şerbetinden içeriz.

ALLAH(c.c) cümlemize nasip etsin