sark 208 Report post Posted December 27, 2010 Yâr o ki, hep yadında; Eskimez ve eskitmez. Muradı muradında, Seni bırakıp gitmez N.F.K Share this post Link to post Share on other sites
Mabed 79 Report post Posted December 27, 2010 Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben Perde ardında sen ben dedikodusu var amma... Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben ÖMER HAYYAM 3 Share this post Link to post Share on other sites
nameless 53 Report post Posted December 27, 2010 İSTANBULA KAR YAĞIYORDU Yetmiş dokuzun kışıydı, Sertti, soğuktu İstanbula kar yağıyordu.. Kömür yanıyordu sobalarda Geceleri polisler, bekçiler oluyordu.. Bir de biz oluyorduk Ölümüne üşüyorduk ha Yalan yok polisler de üşüyordu On altı yaşındaydım.. Her şeyi bükecek bileğim vardı On altı yaşındaydım Aslan gibi ortadaydım Gündüzleri okulda coğrafya defterimin arkasına Senin için şiirler, Geceleri duvarlara ülkemi kurtarmak için Kahrolsun yazacak kadar adamdım On altı yaşındaydım Ne senin haberin oluyordu şiirlerimden Ne de birileri kahroluyordu Mahalle duvarlarına çiziktirdiğim harflerimden On altı yaşındaydım Yalan yok Ben yazmaya böyle başladım Coğrafya defterim bir eskiciye kurban gitti Duvarlarına yüreğimi bağırdığım o evler birer birer Yıkıldı gitti.. Şimdi güzel kağıtlara yazıyorum, Kocaman laflar ediyorum Marşlar biliyordum, Kitaplar okuyordum. Koşarak ve ıslanmadan geçiyordum sulardan Koşarak ve ıslanmadan yaşıyordum. Bak İstanbulu seviyordum Seni seviyordum Dualar öğreniyordum Meydanlarda toplanıp bağırıyordum Herkes gibiydim, Herkes kadar cesur.. Herkes kadar korkak Herkes kadar filinta delikanlı Ve herkes kadar buralı.. Yetmiş dokuzun kışıydı, Sertti, soğuktu İstanbula kar yağıyordu.. Ağzımızdan dumanlar çıkıyordu konuşurken.. Haliç in arkasında toplanıyorduk Gece adamı içine çekiyordu Biz geceyi içimize çekiyorduk.. En güzel ben yazıyordum duvarlara yazıları Herkes beni seviyordu.. En güzel şiirleri de ben yazıyordum oysa Coğrafya defterimin arkasına.. Bunu kimse bilmiyordu Sizin evin duvarına kahrolsun diye yazıyordum Ve hızla kaçıyordum Sizin evin duvarına bir kez olsun Seni seviyorum diye yazamadım O zaman duvarlara öyle şeyler yazılmıyordu Dedim ya Yetmişdokuzun kışıydı Sertti, soğuktu İstanbul'a kar yağıyordu. İBRAHİM SADRİ 1 Share this post Link to post Share on other sites
nameless 53 Report post Posted December 27, 2010 YALAN hadi gidiyorsun yürekten kan gidiyor,sen gidiyorsun herşey gidiyor gökte bulut,dağda kar,düzde kervan gidiyor solgun bir gül oluyor insan bir demet kır çiçeği ölüyor sen gidiyorsun ne ucuz yaşıyorsun,ne kolay bir kristal gibi ellerimden düşüyorsun bakma öyle ben kanıyorum sen üşüyorsun kolay değil bir yalan bu yaralayan kanayan koca bir yalan yalan işte sevdiğim yalan şarkılardan arta kalan ve sabah buğusu ve tarla faresi ve ekmek derdindeki işçi kalbi gibi yumuşak sıcak bir yalan ıslak gözlerimle geçiyorum yaralı bir ceylanın kalbinden ceplerimde kül var bir yangından arta kalan sorduğum adreslerde kimse olmuyor ve kimse olmuyor ben sorduğum zaman her şey bir yalan gibi yandığı zaman yalnız olduğunu anlıyor insan anladım ve geçtim yaralı bir ceylanın kalbinden aynamı kırdım fotoğraflarımı yaktım nasıl da acımasızdım tafralarıma karşı nasıl da umarsız su gördüm düşümde karanlıktı ve gürültüyle çağlıyordu ceplerimde kül vardı ve yanıyordu sonra sabah oluyor ve bir ceylan kalbinde alem ağlıyordu hayır diyordu bir dağ köylüsü hiçbir şey için geç değil ve geç değil bir şey için hiçbir şey bişey vardı öyleyse bişey beni çeken gecenin duldasından uzağa kocaman çayırlara çeken bişey gümrah ırmaklara sonra sıcağa sonra acıya sonra yaralarıma merhem olmaya kapıma dayanan bişey tutsana beni,bırakmasana olsun yaralasana olsun,ağrısa da yalan da olsa,kalsana dağ köylüsü aşkın olduğu yerde ben varım sen olmasan da ben varım yağmur yağar saçlarım filizlenir bir yıldız düşer omuzlarıma ıslık çalar ıslanır şarkılarımı söyler geçerim kapından camların buğusundan ve yağmurun kokusundan tanırlar beni bilirler en iyi yalanlarını ben alırım onların adresler sorarım kimseler oturmaz orda ve kimseler olmaz ben sordukça dağ köylüsü şimdi gidersen şimdi git kalırsan şimdi İBRAHİM SADRİ 1 Share this post Link to post Share on other sites
nameless 53 Report post Posted December 27, 2010 NAN GİBİ Ve gözlerin gelir geçer içimden Su içerken sen sokulurken akşam kızıllığına Ekmeği bölerken Yalnızsam yıllar nasıl geçmişse aradan Unutmak kolay sanmışsa şarkılar Şiirler yalan yazmışsa ayrılığı Kör olsun sözlerim, unuttuysam adını An gibi aklımdasın Gelir geçer gemiler Belki sende geçersin diye Bir kumru konar her sabah pencereye Bir miladı taşır gece bir yıldız Soğuk olur, üşürsün ya adamakıllı Hani sarılırsın kendine Hani aklın karışır Bu bir divaneliktir gönül aha alışır Ömrüm bitse ne çıkar Can gibi aklımdasın Gündür geçer gider Belki bir şey kalmaz sanırsın Yani bir sabah uyandığında Ne hayatın tortusu ne kokusu alışmışlığın Her şey başka olacaktır Başka bir otobüs başka bir gazete Resimlerden silinecek yüzün belki de ne adın ne sanın Bir şafak vakti açınca gözlerini Bir merhabayla Yeniden kurulacak dünya Ve sen her şafak Nan gibi aklımdasın Bazen bir şey geçer içinden insanın En ücra yerlerinden cesaret gibi bir şey Ne olacak işte kömür yanmıyorsa eskisi kadar güzel Fasulyenin tadı yoksa Şarkılar yakmıyorsa içini Sadri alışık öyle güzel ağlamıyorsa Aşık olmayı beceremiyorsa izzet günay Mahallenin en güzel kızına Denizin tuzu Yalnızlığın bahanesi yoksa Bir bıçak saplanınca yüreğinin tam ortasına Zannetme ki ölmek zor Ölmek kolay kolay da Kan gibi aklımdasın Bu da geçer Her sabah kanayacak değil ya Bakarsın taze ekmek çıkarır köşedeki fırın Biraz da helvası bizim bakkalın Senden ayırdığım üç beş zeytin Otururum sofraya Her lokmada geçer acısı belki bırakılmışlığın Bende unuturum nasıl unutulursa sana susuzluğum Ve nasıl becerdiysem kahrolmayı Öyle unuturum ekmek gibi Nan gibi aklımdasın Ve gözlerin gelir geçer içimden Su içerken sen Sokulurken akşam kızıllığına Ekmeği bölerken Yalnızsam yıllar nasıl geçmişse aradan Unutmak kolay sanmışsa şarkılar Şiirler yalan yazmışsa ayrılığı Kör olsun sözlerim, unuttuysam adını An gibi aklımdasın An gibi aklımdasın Aklımdasın... İBRAHİM SADRİ 1 Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted December 28, 2010 -Her şey önceden nasılsa gene öyle olmaya başladı. -Neyden önce? -Senden önce. -Bu doğru değil. -Yine şansım döndü. -Bilirsin, şans gelir ve gider. -Sende durum nedir? -Pek iyi sayılmaz. -Yırtık banknota inanır mısın? -Ne banknotu? -Bütünken çok kıymetli, iki parçayken hiç bir değeri olmayan.. alıntı Share this post Link to post Share on other sites
nameless 53 Report post Posted December 30, 2010 ZEYNEP BENİ BEKLE zeynep beni bekle / gece ağaçlarına yağmur çiseliyorum / cam tozu su beyazı yalnızlığını mutlaka değiştireceğim bir yaprak halinde süzülüp saçlarına eski teşrin'lerden / kederli kırmızı zeynep beni bekle mutlaka döneceğim söyle kim önleyebilir buluşmamızı geceleyin ışıkları söndürdüğün zaman benim şiir kitaplarından sızan aydınlık elinde uyuyakaldığın heyecanlı roman pancurların çarpıldığı lodos geceleri rüzgârın değil benim / pencerendeki ıslık her akşam koridordaki ayak sesleri yanlış çaldığını zannetiğin telefon zeynep beni bekle mutlaka geleceğim hem bu ne ilk ayrılığımız ne de son pikapta eminağa acemaşirân saz semaisi sokakta çocuklar saklambaç hırsız polis hayat akıp gidiyor olsam da olmasam da saati durmamalı ufak sorumlulukların resmi bırakmadın ya / son çektiğin hangisi bak mektuplar birikmiş yine masamda fakülteler açılacak bak bugün yarın zeynep beni bekle mutlaka geleceğim başladığımız filmi birlikte bitireceğiz kim ne derse desin içimde delice bir his Atilla İLHAN 1 Share this post Link to post Share on other sites
Mabed 79 Report post Posted January 2, 2011 Hüznün kızıl yaprakları düştü zamana Aktı canlar yangınlardan o kızıllığa.. 'A.H.' Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted January 3, 2011 MEKTUP 2 Sen benden ne ayrısın, ne gayrı... Ama feryatlarım neye? Gidişin bir türlü harap ediyor beni, gelişin bir türlü... Fakat bu iki harabe arasındaki canı gör!... Senin için 'geliyor' dediler; aklım gitti. Gelirsin, aklım gider; gidersin, aklım gider.. Açık söyle sen akıl düşmanı mısın?... Toprağa düşen tohum gibi ben de ayaklarına düşüyorum... Bu aşk ne zaman başak verecek? Sen; ' Sen ne olursan ol, bana ne?' diyorsun... Ben; 'Ne olursan ol bana gel!...'diyorum... Hangimiz haklıyız?..Söyle.. Artık bu iş böyle gitmez. Artık bu ateş Böyle tütmez. Dumanım kesildi, serapa Kör oldum ..Anla... Akşam oluyor, güneş batmak üzere... Aşk uzun bir geceye benzer.Sabah ayıklar içindir. Biz ki sarhoşuz. Gel!...Uzun gecelere bürünelim... Osman Yüksel Serdengeçti Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted January 7, 2011 Noktanın sonuna kadar bir sinir bir can yanmasıyla bir parçamı bir demir mengeneye koyup sıkmak istiyorum mu nedir dilimi bir acı mı ne gerek öyle uykum var ki öyle istiyorum ki.. ACZ Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted January 7, 2011 Eğer bir gün, bu geçici dünya gömleğini sırtımdan çıkaracak olursam, berzahta, söz ettiğin anılarla birlikte bekleyeceğim. Sadık Yalsızuçanlar/ANKA Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted January 11, 2011 Ben de, inadına böyle acı baharı severim. Açılan, saçılan, bayılan sıcak mayıs baharını değil. Titreyen, titreten genç baharı.. Çiçekler açılmak üzere olacak. Dallar yeşillenmek üzere... Yazla kışın çekişmesi, hırçın bahar. SERDENGEÇTİ Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted January 13, 2011 Bir ateşli hastalık Eklem ağrıları ve baş Sanki yerinde değil Karyolanın yanında bir uçurum hissi Kalkınca ilk işim koşmak Bahçede Sularla oynayan çocukların arasına koşmak ACZ Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted January 13, 2011 Sonunda anladım ki Zoruma giden şeyler sayesinde insanım İbrahim tenekeci Share this post Link to post Share on other sites
nameless 53 Report post Posted January 13, 2011 ÇARESİZ Ah bilsen, bir bilsen duyduklarımı Sanki bir dağ ağırlığı kalkacak üzerimden Ve nehirler boşalacak sanki içerimden Sakın bilme! Anlatsan duyarım bütün güzellikleri Erir dağlarımın başındaki kar. Sussan içimde kıyamet kopar Sakın konuşma! Ha küreğe mahkum olmak prangaya vurulmak Ha görmemek gözlerini,ikiside bir Bütün kördüğümleri çözecek gözlerindir Sakın bakma! Bir haberin gelse iki satırlık Yüreğim birdenbire kanatlanır yücelir. Bir martı gibi çıkar kapına gelir. Sakın yazma! Çıkıp gittiğinden beri sessiz sedasız. Başıboş kalan esir, zindanda yatan hürüm. Dönmesen çaresiz kalır ölürüm Sakın gelme! İşte dağlar taşlar şahidim olsun Yüzüme bakma, konuşma, yazma istemiyorum Dipsiz karanlıklara bağırıp duruyorum Sakın işitme! Yavuz Bülent BAKİLER Share this post Link to post Share on other sites
Mabed 79 Report post Posted January 13, 2011 Burdayım....Burda… Tüm çizgilerini yıkadım işte avuçlarımın… Suya akıttım tüm yazgılarımı… Şimdi her şeyin sonrasında.. Tüm başlangıçların öncesindeyim…. Öyle sakin Öyle sessiz öyle kendimleyim…… Susturdum sesimin yankılarını… Burdayım…Burda… Ayakkabılarımın içindeemanetlerimin peşinde yürüyorum……… Anılarım göçerken daha sıcak iklimlere Ben bi kırlangıcın yarı yıkılmış yuvasına saklamıştım Bir zamanlar korkmuş yüreğimi… Ve bi ağacın kovuğuna gizlemiştim alel-acele Bir mendile sarıp yarı maviyarı çocuk düşlerimi…. Geceydi …Uzakların yolları Dudağımdaki şarkıların sözleri yoktu.. Yürek yüreği görmüyodu El yordamı çöktüm bir duvar kenarına… İçimden parça parça koparıp kalbimiişaretler bıraktım hiç kimselere… Ve yan yana dizip yetim cümlelerimi bir gözyaşı şişesinin içine akıttım...... Bir tanesini bile düşürmeden yerlere… İkiden eksilen oldumbire sığmıyoken ben.. Cümlelerimden ve sevgilerden vazgeçtim ..... Ruhumun alevini üfleyipkendimi kendimin üzerine çekip uykulara yatırdım bedenimi… Geceydi..Yürek yüreği görmüyodu…. En karanlık kabuslarda bile açmadım gözlerimi dişlerimi sıktım.. Kan sızarken dudaklarımdanbir kez olsun yakınmadım…. Sonrakaç sonra geçti bilmiyorumbirer birer azaldı korkularım.. Birer birer açıldı örtüleri gözlerimin siyahının… Sonra gün ışığı sızdı önce incedenSonra mevsim değişti kendiliğinden… Sonra iliklerim ısındı sanki Ve elini yüzümde gezdirdi sıcacık bi düşün içinden bir çiçek.. Ve sanki uzanıp kirpiğimdeki nemden öptü bir melek … Aralandı sıktığım avuçlarımbileklerimdeki nabız çözüldü yeniden… Uzaklara bi rüzgar esti yüreğimden“teşekkür ederim” dedi hiç kullanılmamış bir dilleçok güzel bir düşe….. Burdayım…Burda… Dudağımın kenarındaki kıvrımda gülümsüyorum… Ve yeniden topluyorum savurduklarımıYeniden rüzgar kanatlarımın altında.. Yükseliyorum…. Tüm saatlere sırtımı döndümbak işte bu kadar kolayişte zamanı durdurdum… Tüm küllerini savurdum başka yüreklerinyaşamın közüne çıplak ellerimle dokundum …. kimse yolmasın diye kokusunuayda yetiştirdim bu kez çiçeklerimi.. Ve büyüttüm içimden yeni şarkılar mırıldanarak… Ve sonra dizlerimin üzerinde kağıt gemiler yaptım ellerimle Ve bi çiçek yükledim her kağıt gemiye Ve saldım hayat ırmağına Ve uğurladım. “batarsa suyavarırsa çiçekleri ruhunda saklayana varsın”deyip El salladım umuduma “rastgele”…. Buradayım….Burda….Şahdamarımın içinde akıyorum.. Öyle sakin Öyle sessiz Öyle Kendimleyim…. Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted January 20, 2011 SENİ SEVİYORUM Okulun koridorlarında yürürken başını yerden kaldırmamanı seviyorum. Ürkek adımlarla dolaşmanı her an başına bir kötülük gelecekmişçesine tedirginlikle yürüyüşlerini. Öğrenci eylemleri başladığında gözlerine biriken korkuyu. İki kızın dışında arkadaş edinememeni seviyorum. Ablalarına olan saflık derecesindeki bağlılığını seviyorum. Kendi ayaklarının üzerinde kaldığında düşme korkunu. Erkeğinin sana sahip çıkması gerekliliğine ilişkin düşüncelerini. Derslerin bittiğinde kantine takılmayışını. Annenle babana hayatın boyunca yalan söylemeye cesaret edemeyişini ya da aklına bile gelmemesini seviyorum. Seni seviyorum! Çantanda gezdirdiğin İslamî kitapların üzerini gazete kağıdıyla kaplamanı. Makyaj değmemiş yüzünün çocuksuluğunu. Notlarını koyduğun dosyayı göğsüne bastırıp taşımanı. Hızlı hızlı konuşmanı. Politikadan anlamayışını. Malayani sayıp müzik dinlemeyişini seviyorum. Yemekhanede erkeklerle yan yana yemek yememek için uzun uzun oturacak müsait masa arayışını seviyorum. Bir nakışın başında saatlerce oturabilecek olmanı misafirliğe gitmeden saatlerce önce tatlı bir heyecana kapılabilecek olmanı babanın iş dönüşünde yemeğini getirebilecek olmanı seviyorum. Çocuğunla saatlerce bıkmadan oturup konuşabilecek olmanı seviyorum ben. Politik ve edebi toplantıların hiçbirinden haberdar olmayışını evinin ve okulunun ve birkaç yakın tanıdığının oturduğu semtler dışında etrafı bilmemeni arkadaşınla bazen alışverişe çıktığında yanından ayrılmamaya özen göstermeni ani bir gürültüde kuş gibi irkilmeni seviyorum. Memleketteki anneanneni telefonla aradığında yüzünde beliren sahici gülümsemeyi sevinci heyecanı seviyorum ve akrabalarına olan düşkünlüğünü. Defterlerini özenle tutmanı ve dikkatli yazmanı kırtasiye eşyalarını süslü ve renkli almanı seviyorum. Kalemini defterini kitaplarını asla getirmeyi unutmamanı derslerine devamsızlık etmemeni her söyleneni önemsemeni seviyorum. Teknoloji ile bir türlü uyuşamayışını ağaçlara böceklere daha fazla ilgi duyuşunu seviyorum. Erkek arkadaşlarından söz etmeye başlayan arkadaşlarının yanında utanıp konuyu değiştirmeni tavsiyelerde bulunmanı ve sonra içten içe ilgi duymanı seviyorum. Sonra da hemen yüzünün kızarmasını. Evet yüzünün çok çabuk kızarmasını seviyorum. Sık sık başörtünü düzeltmeni. Kimseye sözünü etmediğin hayallerini her gece yatmadan tekrar tekrar aklımdan geçirmeni seviyorum. Senden umulmadık ölçüde hayallerini genişletebilmeni annene ne düşündüğünü hissettirecek acemice sorular sormanı yaşlı kadınları usanmadan dinleyebilmeni seviyorum. Açıkçası seni sadece okulda gördüm ve hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Tüm bunların olabileceği hissini uyandırdığın için seni seviyorum. Böyle birini sevmeye ihtiyacım olduğu için seni seviyorum. Böyle birini sevmeye ihtiyacım olduğu için seni seviyorum. Tarık Tufan Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted January 20, 2011 Yarın kelimesi bende büyülü çağrışımlar uyandırdı hayatım boyunca. Yaşadığım her günün acısını ve umudunu yarına erteledim. Ertesi gün olduğunda her şeyin yerli yerine oturacağına ilişkin bitimsiz beklentiler büyüttüm içimde. Nefes aldığım ölçüde yarınlar bitmiyordu. Bu kadar geniş bir yarının hiçbir zaman gelmeyeceğini elbette biliyordum. Buna rağmen bu duygu hiç eksilmedi dünyamdan. Yaralarım yarın iyileşecek! Oyuncağım yarın alınacak. Yarın iş bulacağım Sevgilim yarın dönecek Dostlarım yarın ziyaretime gelecek beklediğim mektup yarın elime ulaşacak Annem yarın daha iyi olacak Yarın buralardan kaçacağım Yarın daha rahat ve derinden uyuyabileceğim Yarın bugünden çok daha iyi olacak Yarın bugünden iyi olacak Yarın bugünden iyi olabilir Yarın yada bugün... ....... Bitimsiz yarınlar sayesinde gün boyu sırtımda taşıdığım yükleri bir kenara bırakıp uyuyabiliyordum. (ve sen kuş olur gidersin) Tarık Tufan Share this post Link to post Share on other sites
Kureyşi 61 Report post Posted January 20, 2011 Göğsümde olan sır, kabirden örtülüdür Zira kabirde olan; oradan çıkmak düşünür. (Şir'atül İslam'dan....arabi bir beyit) Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted January 20, 2011 Mahallede aşağılanıp horlanan çelimsiz çocuklar gibiyim.Oyunlara ancak adam eksik olduğunda kabul edilen beceriksiz çocuklar gibi. Hayata katılmakta güçlük çekiyorum. Benim mevsimim sonbahar. Sokakların tenhalaşmaya başladığı vakitler. Tek kişilik oyunlar ustasıyım ben. Tek kişilik özlemler tek kişilik acılar ustasıyım. Ben yağmuru arıyorum. Ben yağmuru arıyorum. Ben yağmuru arıyorum. Ben seni arıyorum. Tarık Tufan - Hayal Meyal'den __________________ Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted January 20, 2011 Ah deli kız!... Direnişin böylesine hangi yürek dayanır ki? Hangi acı böylesine sızlatır burun direklerini. Ağlayacağım... Ağlamayacağım... Kullanılmamış bir gençlik bıraktın geride. Kullanılmamış hevesler kaldı ardından. Kirpiklerinden düşen kelebekler kaldı ıssız sokaklarda. Şimdi ihanet fiyakalı dolaşıyor. Şimdi alçak rüzgarlar doluyor apartman kapılarına. Bir nefes eksildi direnişin soluklarından. Bir kalp eksik atıyoruz. Çabuk yorulacağız artık. Sık sık çöküp bir yerlere içleneceğiz. Şimdi kim açacak mektupları? Hangi yorgun gözler dolaşacak sayfaların arasında? Son satırlar ölüm kokuyor. Gözlerin kızarmış. Yoksa ağlıyor musun? Ah deli kız!... İlle de umut ille de yarınlar ille de inat... Şimdi nereden çıktı bu veda? Daha uzun kalacağını bekliyorduk. Hangi kavgaya geç kaldın? Kime söz verdin önceden? Duanın tam ortasındaydık. Şimdi göğsümüzün genişlemesini isteyeceğiz. Şimdi dilimizin çözülmesini isteyeceğiz. Şimdi belimizi büken yükün kalkmasını isteyeceğiz. Şimdi şerefimizin ve onurumuzun yükseltilmesini isteyeceğiz. Şimdi... Ağlayacağım... Ağlamayacağım... Tanrım lütfen bizi koru. Azalıyoruz. Kirli bir işleyişin kıyısından yuvarlanıyoruz bir bir... Hayatın kenarından düşüyoruz. Beceriksiz yürüyoruz yalpalıyoruz. Hiçbir .... kurguya sığmıyor bedenimiz. Ah deli kız!.. Sen ne dersen de. Ben yine de ağlayacağım Tarık Tufan Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted January 20, 2011 Okumaya nasıl başlayacağını Kitap'tan öğrenebilirsin ancak: Yaradan Rabbinin adıyla oku! Böyle okursan varlığının anlamı kalın harflerle yazılır yeryüzüne. Böyle okursan insan olmanın ne demek olduğunu bilirsin. Böyle okursan anlarsın; Hasan ve Hüseyin'in dedesi neden omuzlamış ağır bir yükü! Tarık Tufan 1 Share this post Link to post Share on other sites
serazat 15 Report post Posted January 20, 2011 Ve Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır... 1 Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted January 25, 2011 I believe in you believe in we believe in In la ilahe illahlah la ilahe illallah! ACZ 1 Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted January 25, 2011 bu kahveniz yıldızlarınız şapkanız buyrun unutmuş olmalısınız dehanız şerefiniz buyrun cep feneriniz Buyrun boynumuzdaki halkaya tutunun Ve semirin ACZ Share this post Link to post Share on other sites