muhalif 48 Report post Posted March 19, 2012 Ben sevmem öyle romantik prens kaftanli şairleri. Kahraman Tazeoğlu, Cemal safi falan. Şiirde bir şuur olmalıdir, diriliş olmalıdır. Irşad edici etki olmalıdır. Bu hususta Üstad, Sezai Karakoç gerçekten beni doyuruyor. Ha şunu da diyeyim ben şiire artık inanmıyorum. Artık şiir de okumuyorum,yazar idim bir zamanlar;yazmıyorum da. Göze mi sese mi,sanat için mi toplum için mi derken ciddi manada yormuş ve daha beteri inancımızı sarsmıştır. Artık sıradanlıktan öte birşey değil. En fenası bir şeye karşı artık nötr olmaktır. Hayır yani nefret etmek de bir değer vermişligin neticesidir. O da yok. Nitekim şöyle bir geçmiş sayfalara göz attım da gerçekten samimi, istikameti olan şiirlermiş. Katkısı olanları hayırla yad etmek ve maziyi yerinde bırakmak gerek. Gerçekti,belki yazılan şiirler eksikti bile ifade etmede,ama el masanın üstünde kırılınca insanın tekrar şiire dönesi zor. Hayır nesirden de yüzümüz gülmedi iyi mi? Zarifoğlu'nu tanıdım,aşkla okudum,kitabı bitirdiğimde evvela yokluğu dehşetti ama her kitap bir sonrakini unutturuyor biliyor musun sayın okuyucu? Cemil Meriç de öyle oldu. Doğu'dan gelir dedi ışık. Gelmedi ışık. Mağaradakiler diye eserinden mülhem artık dört duvar odamızda mutlu ve şiirden uzağız. Kalanlara selam,saygı ve dua.. Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted March 19, 2012 Tam Göğsünüzün Ortasında Bir Yeriniz Acıyacak… Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz… Sokağa fırlayacaksınız… Sokaklar da dar gelecek… Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi… Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü… Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz… Birileri size bir şeyler anlatacak durmadan… ‘‘Önemli olan sağlık.” ‘‘Yaşamak güzel.” ‘‘Boşver, her şey unutulur.” Siz hiçbirini duymayacaksınız… Gözyaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz. O’ndan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz… Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz… ‘‘Ölüme çare bulundu” ya da ‘‘Yarın kıyamet kopacakmış” deseler başınızı kaldırıp ‘‘Ne dedin?” diye sormayacaksınız… Yalnız kalmak isteyeceksiniz… Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak… İkisi de yetmeyecek. Geçmişi düşüneceksiniz… Neredeyse dakika dakika… Ama kötüleri atlayarak… Onunla geçtiğiniz yerlerden geçmek isteyeceksiniz… Gittiğiniz yerlere gitmek… Bu size hiç iyi gelmeyecek… Ama bile bile yapacaksınız. Biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksınız… Aslında kurtulmak istediğiniz halde, o acıyı yaşamak için direneceksiniz. Hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz… Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz… Herkesi ona benzetip… Kimseyi onun yerine koyamayacaksınız… Hiçbir şey oyalamayacak sizi… İlaçlara sığınacaksınız… Birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan… Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren… Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek… Boğazınız düğümlenecek, dinleyemeyeceksiniz… Uyumak zor, uyanmak kolay olacak… Sabahı iple çekeceksiniz… Bazen de ‘‘Hiç güneş doğmasa” diyeceksiniz. Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler… Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksiniz… Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz… Nafile… Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek… Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz… Her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz… Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz… Aramayacağını bile bile… Her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek… Ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla… Yüreğiniz burkulacak… Canınız yanacak… Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz. Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinizden… Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız… Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz… Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz… Onunla hiçbir anınızın olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek… Ama bir umut… Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu… Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak… Gel gitler içinde yaşayacaksınız… Buna yaşamak denirse… Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted March 20, 2012 Ağlasam sesimi duyar misiniz, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Göz yaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum. ORHAN VELİ KANIK Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted March 21, 2012 Senden başka yar bilmem ömür boyu gözüme Bak de yeter bakarım başım gözüm üstüne İster aşk denizine ister hicran gölüne Ak de yeter akarım başım gözüm üstüne Yılda bir olsa bile seviyorum de hele Senden gelmişse eğer sefadır bana çile Yalnız kalbimi değil koca dünyayı bile Yak de yeter yakarım başım gözüm üstüne Yeter ki sen bekle de hiç kalır sabır taşı Küçük bir umut bile olur gönül yoldaşı Razıyım ömür boyu gece gündüz gözyaşı Dök de yeter dökerim başım gözüm üstüne Biliyorum bu aşkın yalnız sensin galibi Her derdine razıyım çıkmasın tek talibi Varsın yağmur yağmasın sen iste şimşek gibi Çak de yeter çakarım başım gözüm üstüne Tek söz etmem bu sevda vursa beni her yandan Tanrım beni korusun benden bıktığın andan Ne kadar sevsem bile bir gün olur dünyandan Çık de yeter çıkarım başım gözüm üstüne Biliyorum sevgili gönlünde yerim gurbet İster sılaya çağır ister hergün sürgün et Sen mutlu ol bir tanem ben ömür boyu hasret Çek de yeter çekerim başım gözüm üstüne Seni bu kadar sevmek yalnız benim günahım Hiç şikayet ettim mi bir gün çıktı mı ahım Bir elimde yüreğim bir elimde silahım Sık de yeter sıkarım başım gözüm üstüne Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted March 26, 2012 Ya zamanindan erken gelirim; Dünyaya geldigim gibi, Ya zamanindan çok geç; Seni bu yasta sevdigim gibi. Mutluluga hep geç kalirim; Hep erken giderim mutsuzluga. Ya hersey bitmistir çoktan, Ya hiçbir sey baslamamis. Öyle bir zamanina geldimki yaşamin Ölüme erken sevgiye geç. Yine gecikmisim bagisla sevgilim; Sevgiye on kala, ölüme bes... Aziz NESİN 1 Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted March 26, 2012 SESSİZ GEMİ - YAHYA KEMAL BEYATLI Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu. Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki, giden sevgililer dömeyecekler. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden. Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden 1 Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted March 27, 2012 Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. "O olmazsa yaşayamam" demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o'nu sevdiğinden. Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem. Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini... Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın. Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın. Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde. Paldır küldür yürüyebileceksin. İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin. Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları... Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak. "O benim" diyeceksin. Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin... Mesela gökkuşağı senin olacak. İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın. Mesela turuncuya, ya da pembeye. Ya da cennete ait olacaksın. Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi hem de hep senin kalacakmış gibi hayat. İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak... CAN YÜCEL Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted March 29, 2012 Ahu Gözlüm.. Ahu gözlüm böyle oyun Duydum desem yalan olur. Senden gayrı yare boyun Eğdim desem yalan olur. Erdim aşkın değerine, Yandım derinden derine, Seni bin leyla yerine, Koydum desem yalan olur. Akışlarda bu coşkuyu, Nakışlarda bu dokuyu, Çiçeklerde bu kokuyu, Duydum desem yalan olur. Vazgeç artık şu kuşkundan, Ne umarsın bu şaşkından, Ecel gelse yar aşkından, Caydım desem yalan olur. Aciz olmak ne beter şey, Gene yoksun geldi hey hey, Her bakışın bir kadeh mey, Aydım desem yalan olur. Dile kolay yedi sene, Son diyorsun öl desene, Yedi veren gül busene, Doydum desem yalan olur. Cemal Safi 1 Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted August 28, 2012 Insanlara kendimi zorla sevdiremeyecegimi ögrendim. Yapabilecegin tek sey sevilebilecek biri olmak. Gerisi onlara kalmis… Insanlari ne kadar düsünürsen düsün, Onlarin seni o kadar düsünmediklerini ögrendim. Güven elde edebilmek için yillarin gerektigini, Ama yok etmek için saniyelerin bile yettigini ögrendim.. Önemli olanin hayatindaki esyalarin degil, Hayattaki kisilerin oldugunu ögrendim. Insanin ancak 15 dakika çekici olabildigini, Ondan sonra alisildigini ögrendim. Kendimi karsilastirmak için baskalarinin en iyi yaptiklarini degil, Kendi en iyi yaptiklarimi kistas almam gerektigini ögrendim. Insanlar için olaylarin degil, onlarin daha önemli olduklarini ögrendim. Her ne kadar ince kesersen kes, Kestiginin her zaman iki yüzü olacagini ögrendim. Sevdigin kisilere sevgi dolu sözler söylemen gerektigini, Belki bunun onu son defa görüsün olabilecegini ögrendim. Her ne kadar onu çok düsünsen de,yine de gidebilecegini ögrendim Kahramanlarin; yapilmasi gerekenleri, ne pahasina olursa olsun yapanlar oldugunu ögrendim. Insanlarin seni hep hesapsiz sevdigini, Ama bunu nasil göstereceklerini bilemediklerini ögrendim. Sinirlendigimde gerçekten buna degse bile asla acimasiz olmamam gerektigini ögrendim. Gerçek dostlugun ve gerçek askin aramizda uzak mesafeler olsa bile büyüdügünü ögrendim. Birisinin seni istedigin gibi sevmemesi, Onun seni tüm benligiyle sevmedigi anlamina gelmedigini ögrendim. Bir arkadasin ne kadar iyi olursa olsun seni üzecegini Ve senin yine de onu affetmen gerektigini ögrendim. Bazen baskalari tarafindan affedilmenin yetmedigini ögrendim. Kendini de affetmeyi ögrenmelisin. Kalbin ne kadar kirilmis olursa olsun, Dünyanin senin acilarindan dolayi durmayacagini ögrendim. Geçmisimiz ve durumumuzun oldugumuz kisiligi etkiledigini, Ama olmamiz gerekene karsi sorumlu oldugumuzu ögrendim. Iki kisinin tartismasinin, birbirlerini sevmedikleri anlamina gelmedigini ögrendim. Ve tartismadiklari zaman da sevdikleri anlamina gelmedigini. Bazen kisiligini eylemlerinin önüne koyman gerektigini ögrendim. Iki kisinin tamamen ayni olan bir seye baktiklarinda bile Farkli seyler görebildiklerini ögrendim Hayatlarinda her zaman dürüst bir daha ileriye gitmek isteyen kisilerin, Sonuçlari önemsemediklerini ögrendim. Seni dogru dürüst tanimayan kisilerin, Hayatini birkaç saat içinde degistirebileceklerini ögrendim. Verebilecegin bir sey kalmadiginda bile bir arkadasin agladiginda, Ona yardim edebilecek gücü bulabilecegini ögrendim. Yazmanin, konusmak kadar duygusal gayret gerektirdigini ögrendim. En fazla önemsedigim kisilerin, benden hep uzaklastirildiklarini ögrendim. Insanlari üzmeden ve duyarli olarak kendi fikirlerini söylemenin Çok zor oldugunu ögrendim. Sevmeyi, Ve sevilmeyi ögrendim…Ögrendim Can YÜCEL Share this post Link to post Share on other sites
Necipçe 3 Report post Posted September 27, 2012 Fi denilen tarihte kalem ile buluştuk Ta denilen zamana yüyüyoruz kolkola Hangimiz bunak diyeyolda lades tutuştuk Ne kalem bittim dedi, ne ben istedim mola OZAN ERTAY 1 Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted October 13, 2012 Binmediğim hiç bir otobüs Beklemediğim hiç bir durak kalmadı bu şehirde Gittikçe azalıyor hayat Neyi erken yaşadıysam Hep ona geç kalıyorum Sana göçüyorum her sonbahar Yolların çıkmıyor aşkıma Unuttuğun yağmurların adı saklımda Seni içimden terk ediyorum Susmaktan yoruldum Kuşlar ve şarkılar bu şehri terk edeli beri Efkar demliyorum gözlerimde yaşlarımı, yanağıma varmadan öldürüyorum Tam sancağımdan yaralıyorum kendimi Alnını yüreğime dayadığın güne bakıp Seni içimden terkediyorum Ne unutacak kadar nefret ettin Ne hatırlayacak kadar sevdin Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin biliyorum Beni hep bulmamak için aradın Yanılgımdın Yandığımdın Yangındın Sensizliğe yenilmek Sana yenilmekten zor olsada Ardımda bir sürü “belki”ler bırakarak Seni içimden terk ediyorum Şimdi İçimde öldürecek bir anı bile bulamayan İki yarım kaldık Tamamlayamadık bizi Elinden tutamadık yanlızlığımın Saçlarımıda uzaklarına gömdün İçimin mavisi senin okyanusundandı Al! geri veriyorum. Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim Sana bensizliği terkediyorum “Yârime uzanmayan bütün dallarım kırılsın” demiştin Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi? Ne tuaf değil mi? İçimi acıtanda sendin Acımı dindirecek olanda “Ya öldür beni”dedim Ya da git benden İçi bulanık bir sevdanın ucunda Seni kaybettim Aldırmadın aldırmalarıma Bir gecede yakıp yârini Şafaklara sattın ihanetini Küllerime basanlar bile utandı yaptığından İşte soluk bir ömrün son nefesi Benden İçimden Terkediyorum Kahraman TAZEOĞLU 1 Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted November 1, 2012 NÂME-İHİCRAN Hep biri vardır ya tanıdığın…İiçinden söküp atmak istersin,atamazsın…Ne yaparsan yap,ne dersen de olmaz…Dokunmuştur yüreğine…Kalbinin en derin lerinde yaşarsın onun sana hissettirdiklerini…Bir bakışında heyecanı,bir gülüşünde mutluluğu…Gidişinde en ağır acıları… Gitti…Yüreğin yanar…Yandıkça acır için,için acıdıkça özlersin…Yanık kokar sevdan,umutların yanık kokar bir anda…Siner üstüne başına,kurtulamazsın…Kül olur,kor misali yakar yüreğini hayallerin… Uzun zaman oldu onu görmeyeli…Sevdanı atamadın kalbinden,unutamadın onu…Kalbin durmazyerinde,koşmakister….Koştukça ağlar,ağladıkça özler…Acır için…Çaresizliğine yanarsın… Kaçamazsın…Kalırsın yol ortasında çaresiz…Ne sevdan terk eder yüreğini,ne de yüreğin izin verir sevdanın gitmesine…Ne unutabilirsin onu,ne de yüreğin izin verir sevdanın,gitmesine…Ne unutabilirsin onu,ne de kavuşabilirsin bal rengi gözlerine… Elinden tek şey gelir…Geceleri koyup yastığa başını,onun için dua etmek gözyaşları arasında…Hayatında hep mutlu olmasını dilemek Allah’tan…Kıyamazsın…O her şeyin en güzelini hak eder...Sanada da arkadaından ağlamak düşer… Son hıçkırık değil bu…Son gözyaşı değil…Daha çok ağlayacaksın…Daha çok ağlatacaklar…Yastığının kurumasına vakit bırakmayacaklar… 2 Share this post Link to post Share on other sites
mumin 414 Report post Posted November 24, 2012 Tanrı en mahir şairdir ve Kur'an en dokunaklı şiir. Yüce yaratıcı bu yüreklere dokunma işini şairlerin parmaklarına vermiştir. "Eğer aşk olacaksa ye yediğin kadar" der sufiler..Eğer O'na hizmet ve O'nu yâd içinse yazılmalıdır şiirler.. Ey Beyaz Ela Bir on yil öncesi uzakta diye Bu yanlis düzeni sürdürmek neden Sanma mesafeler koparir beni Ve yillar eskitir birligimizi Bir gecelik bir uyku gibidir zaman Yillarca sürsede ayriligimiz Mani olunmus bir adam direnir durur Utanir ve korkar kefenlenmeden Zamanimi calan bir kara ekmek Durur yüregimde bir kursun gibi Bir adim atarsak kafes kirilir Belki birden erir zincirlerimiz Ey uyku ey anne gel kurtar beni Ezildim aklimin hesaplarinda Ey anne ey uyku ey beyaz ela Bir ciginlik bulsam kurtulsam yahut Sazdan bir yapiya dönüstü birden Cürüyen bu kentin apartmanlari Bütün vakitlerim sana ayarli Iste hesabini rüyalarimin Yoklugun icimde duvarlar örer Nasil kan toplanir gülüslerinde Mehmet Akif İnan Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted November 28, 2012 Yolumuz bu kadarmış be kahve gözlüm Artık Tersine akan bir nehir gibi Yıkılmış bir şehir gibi Suya yazılmış bir şiir gibi Adımı unut Yalnızlığın boşluğunda Sensizliğin sonrasında Bil ki Beş para etmiyor umut Etmiyor be kahve gözlüm! Yalan yanlış Kırık dökük yaşadık biz bu aşkı Erken emekli olduk biz bu sevdadan Biliyorsun Hep direkten döndü umutlarımız Hep kendi kalemize attık gollerimizi Ne acemi bahçıvanmışız meğer ikimiz Açmadan soldurduk güllerimizi Açmadan soldurduk be kahve gözlüm! Bir değirmen taşı gibi ezip gittin umutlarımı Şimdi yüreğim mutsuzluğun hedef tahtası Sokaklara sığmıyor bu dev yalnızlığım Bu cumartesiler; Çığlık çığlığa şiirlerim seni istiyor bana inat Gel gör ki; Son kurşunu yemiş bu sevdaya Yetmiyor şımarık pişmanlıklar Yetmiyor be kahve gözlüm! Bir isyan faslıdır şimdi bu suskunluğum Hovardaca harcanan mevsimlere Bu kaçışlara - bu gelgitlere Ömrümüze kesilmiş biletlere İsyanımdır - bu acı acı - gülüşüm Oysa; Kaç kez sildim seni haritamdan Kaç kez mil çektim o kahve gözlere Gel gör ki; Kendime bile geçmiyor artık sözüm işte bir kürek mahkumu İşte bir yürek mahkumu Kapında yine Bitmedi bu kara sevda Bitmiyor be kahve gözlüm!.. Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted December 3, 2012 Sen Vurdunda Ben Ölmedim mi? Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni Sense araya korkular koydun. Yasaklar koydun... Bitmez tükenmez engeller koydun Şimdi nerdesin diye sakın sorma Sen çağırdın da ben gelmedim mi? Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara, Yağmurlu havalara...Bu kasvetli akşamlara Sen varken Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına Otobüs duraklarına... Sen varken ayrılanlara ağlamazdım... Yıkılmazdım biten sevdaların ardından Gidenlere küsmezdim Kalanlara acımazdım... Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim Masumdum, çocuklar gibi Böyle delirmezdim-küfretmezdim... Hele ölmeyi hiç düşünmezdim. Şimdi soruyorum sana Adı sevdaysa bu cehennemin Sen yaktın da ben yanmadım mı? Biliyorsun Bütün acılarına 'yeşil ışık' yaktım olmadı Bütün korkularına'arka çıktım'olmadı Dağlara merdiven dayadım olmadı Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı Benden artık pes Bu aşkın biletini istediğin gibi kes Nasılsa gidiyorsun Biliyorum git... Ama ardında Ağlayan bir çift göz Paramparça bir yürek Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan Çek silahını-daya sırtıma Titrersem namerdim... Sen vurdun da ben ölmedim mi? 1 Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted December 15, 2012 Hani Benim Gençliğim Nerde.. Hani benim gençliğim nerde Bilyelerim topacım Kiraz agacı altında yırtılan gömleğim Çaldılar çocukluğumu habersiz. Penceresiz kaldım anne Uçurtmam tellere takıldı Hani benim geçnçliğim nerde. Ne varsa bu gençliği yakan Ekmek gibi aşk gibi Ne varsa güzellikten yana Bölüştüm büyümüştüm. Bu ne yaman çelişki anne Kurtlar sofrasına düştüm Hani benim gençliğim nerde. Hani benim sevincim nerde Akvaryumum kanaryam Yusuf Hayaloğlu 1 Share this post Link to post Share on other sites
aslıhan 68 Report post Posted December 16, 2012 Hani Benim Gençliğim Nerde.. Hani benim gençliğim nerde Bilyelerim topacım Kiraz agacı altında yırtılan gömleğim Çaldılar çocukluğumu habersiz. Penceresiz kaldım anne Uçurtmam tellere takıldı Hani benim geçnçliğim nerde. Ne varsa bu gençliği yakan Ekmek gibi aşk gibi Ne varsa güzellikten yana Bölüştüm büyümüştüm. Bu ne yaman çelişki anne Kurtlar sofrasına düştüm Hani benim gençliğim nerde. Hani benim sevincim nerde Akvaryumum kanaryam Yusuf Hayaloğlu o kadar umutsuz şarkılar sevmesem de bunu bi istisna olarak dinliyorum :) 1 Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted December 16, 2012 o kadar umutsuz şarkılar sevmesem de bunu bi istisna olarak dinliyorum :) yani hoş şarkı dinlemekte fayda var :) 1 Share this post Link to post Share on other sites
Yusuf�un zindandaki bahtı 84 Report post Posted December 17, 2012 Seyreyle Güzel Kudret-İ Mevla Neler Eyler Allaha Sığın Adl-İ Teala Neler Eyler Canana Gönül Vereli Ben Candan Usandım Hem Düşeliden Derdime Dermandan Usandım Meyl Eylemezem Gayrisine Tevbeler Olsun Bu Âne Değin Ettiğim İsyandan Usandım Pervane Gibi Yanmağı İster Deli Gönlüm Her Şam-U Seher Ah İle Efgandan Usandım Kalmadı Firak Giryesine Sonra Mecalim Vuslat Dilerem Yarime Hicrandan Usandım Aşk İle Üns Oldi Gönül Geçdi Sivadan Ben Sohbet-İ Nas Ülfet-İ Yarandan Usandım Çün Zerre Vefa Bulmadım İhvan-İ Zemandan Şol Yüzleri Dost Özleri Düşmandan Usandım Vird Edeyim İsmin Hemen Hayret-İ Hakkın Kesret İle Ünsiyet-İ İnsandan Usandım Kuddisiye Vahşet Golüben Cümle Sivadan Der Her Ne Ki Ağyar Var İse Andan Usandım... 1 Share this post Link to post Share on other sites
Yusuf�un zindandaki bahtı 84 Report post Posted December 17, 2012 Ne feryad edersin divane bülbül Senin bu feryadın aman gülşene kalsın Bu dünyada eremezsen murada Huzur-i mahşere aman divana kalsın Nesin methedeyim bir kaşı kara Şu sineme açtı onulmaz yara Cümle tabip gelse derdime çare Derdimin dermanı Lokman'a kalsın.. 1 Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted December 17, 2012 Eskiden bir adım vardı,Umudum feryadım vardı, Şimdi ben o ben değilim Yolumu bilmiyorum ölmüyor gülmüyorum Bu hayat yordu beni bildigin gibi değil Dallarım devriliyor gençligim savruluyor Bir ayaz vurdu beni bildiğin gibi değil Eskiden mevsim seçerdim, solardım çiçek açardım Şimdi ben o ben değilim, Bir nefes bir ahım var Bilmem ne günahım var Vedalar sardı beni bildiğin gibi değil Şehrin en karanlık yerinde duruyorum Haydi vur beni, hiç ümidim kalmadı Tutunacak bir dalım, Başımı yere eğme mazlum yerine koyma Allı pullu düşlerim vardı oysa Bir hayat böyle tersine dönmez Bir yiğit böyle harcanmaz Dağlara taşlara bağırasım geliyor İçim yanıyor içim bildiğin gibi değil Bu bir hikayenin bitişimidir Bu kanlı bir vedamıdır Bu son savaşçının yediği kurşun Bu son kalemin de düşüşümüdür Dalgaların çekilişi, bayrakların yıkılışı Bu şarkıların susumuşudur Ömrüm kanıyor ömrüm Bildigin gibi değil Ben bu hayata asiydim böyle değildim Bir yıldız kaydı ömrümden Bende yenildim İşte herşeye sırtımı dönüp koşuyorum Sarı güller kahrolsun Islak gözler beyaz mendil kahrolsun kahrolsun Bu kaldırım bu nezaket mutluluk dilekleri Canım yanıyor canım bildigin gibi değilçok sevdiğim bi şarkının söleri ... Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted December 17, 2012 sayın bayan... gözlerim çok aşina size sanki ve sanki yıllardır tanıyor gibiyim biraz biraz dolunay karanlığında ışıldayan bir ışık gibi gözleriniz gözleriniz bayan...lütfen uzak tutun benden yer çekimini hiçe sayıp, yokuş yukarı akacak gibiyim size lütfen bayan,lütfen gözlerinizi benden uzak tutun parmak aralarınız ... yıllardır özlem duyulan bir yurdun semti gibi sanki ben ise yeri yurdu olmayan bir mülteci.. biliyorum bayan.. kabul olmayan aciz dualarımsınız bir şiirde bile buluşamayanımsınız ve kaçarak mecnun kalıyorum size ve bırakın öyle kalsın bir aşkta üçüncü şahıs olamazdım bayan... bu yüzden gitme vaktini beş geçiyor virgüllerimi sigara paketime doldurup yağmurlarla ıslanmış satırlarımı noktalıyorum... sevgilerimle bayan sevgilerimle... Necati NACAK Share this post Link to post Share on other sites
aslıhan 68 Report post Posted December 18, 2012 Artık düş kıyısından uyan ey gül ! Yüzüyor gözlerinde gümrah sular.. Mevsimlerden sonbahar, vakit Eylül.. Uçuyor gün batışına arzular.. Kadim Dolunay 1 Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted December 19, 2012 Tahirle Zühre Meselesi Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte yani yürekte. Meselâ bir barikatta dövüşerek meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken meselâ denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Nazım Hikmet Ran Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted December 28, 2012 Çekil Git Çekil git artık düşlerimden, Bıkıp usanmadın mı benden artık? .. Gözlerimden, yüreğimden, içimden, ...ve varolan her şeyimden, git artık... Dokunma, kirletirsin beyazları, Konuşma, tüketirsin satırları, Mehtabı bırak, doğan ayrılık, Çekil git, şafak gelen aralık... Kanıyorum zaten, uzak dur benden, Sebebin olurum, yakanın olurum, Çekil git yolumdan, ölümün olurum, ...ve git artık, ne olursun git benden... Konuşma, nefesini al benliğimden, Ben soluğunu kesmeden, Sus demeden, sus ne olur, söylemeden, Git, bir daha Allah aşkına, hiç dönmeden... Yıkıl git artık hayallerimden, Kumdan evlerin, yıkıldı artık, Taşlarımdan, oyuncaklarımdan, beynimden, ...ve yaşayan, her şeyimden, git artık... Uzanma, karaya çalarsın günlerimi, Söylenme, devrik tümcelerim olursun, Ne öznesini, ne yüklemini kurtarabilirsin Çekil git, bırak, bütün düşüncelerimi... Yaralıyım zaten, şöyle dur gönlümden, Derdin olurum, korun olurum, Çekil git, harın değil, külün olurum, ...ve git artık, ne olursun git, git gözlerimden... Kal yerinde öylece, ses etme, Mevsimler solsun senelerce, Mümkünse çıkmasın, o iki hece, Öldü de, bitsin bu işkence... Ya da bir sonbahardı, sarardı de, Düşen her bir yaprakta, uzaklaştı de, De ki, gövdeden dal kırıldı, Kopan candı, yıkıldı de, de ki öldü, öldü de... Yaşamaz de, olsun de, de ki bitti, bitti de... Kardı yağdı, yağmurdu aktı, Sonra toprağa karıştı, kurudu de, soldu de... Ne bileyim işte, kısaca öldü de... ...Ve çekil git artık, gölge etme, Alın yazısı gibi görme, Değilim bir şeyin, olmadım hiçbir şeyin, Çekil git artık, ne olur çekil git, kötü söyletme... Yaşamaz de, olsun de, de ki bitti, bitti de... Kardı yağdı, yağmurdu aktı, kurudu de... Sonra toprağa karıştı, soldu de... Ne bileyim işte, kısaca öldü de... Ne dersen de... Duygu Adamı Murat İnce 1 Share this post Link to post Share on other sites