onüç 89 Report post Posted February 17, 2011 Efendim başlıktanda anlaşılacağı üzre bu konuyu doğup büyüdüğüm memleketime Erzurum'a, Erzurum'u Erzurum yapan hakiki Dadaş'lara ithafen açmak istedim Evet,Erzurum! Cennet mekan Ulu Hakanın;"Musul düşerse sınır Erzurum'dur" yıldırım sözüne mazhar olan Erzurum. Yine Sultan II Abdulhamid Han'ın ehemmiyetini bildiği için tabya sayısını 17'ye kadar çıkarttığı şehir Erzurum. (Bu tabyaları bırakın gezmeyi sayısını bile şuan şehrin enaz %70' bilmez bu arada...) Kazım Karabekir Paşa'nın Doğunun Paris'i dediği Erzurum. Üstad'ı İstanbuldan sonra etkileyen iki şehirden biri olan Erzurum. Bu başlıkta Erzurum'un tarihçesinİ, Habip Baba'sının nasıl Erzurum'unu muhafaza ettiğini, Çifte Minareli Medresi'nin neden yarım kaldığını, yada Palandöken'in neden bu ismi aldığını anlatacak değiliz. Zaten bunlar hem forum formatımıza hemde açmaya niyetlediğimiz başlığa uygun olmaz. Niyetimiz bu destansı şehir hakkında yazlagelmiş şiirleri toplamak, toparlamak. 2 Share this post Link to post Share on other sites
onüç 89 Report post Posted February 17, 2011 İlk olarak Dadaş’ın marşı olarak bilinen;“BAR” şiiri, Şiire geçmeden önce, bu şiirle ilgili birkaç kelam etmek istiyorum. Şiir; iki parçadan, birbirinden bağımsız iki parçadan müteşekkil. Resmi kaynaklar müellifinin Sadi (Sadettin) AKATAY olduğunu söylesede bazı hurafeler şiirin tamamının mevcut olmadığını ve anonim olduğunu iddia edegelmiştir yılardır. Aslına bakılırsa gizemin cazibesindenmidir bilinmez bende bu hurafelere inananlardanım B A R Yüzyılların ardından kopup gelen bir vakar, Kahramanlık, yiğitlik, erlik destanıdır bar. Bu oyunda gör bizi, geçme sakın ıraktan, Gözün varsa seçersin bar da karayı aktan. Bir savaş seyri vardır, dadaşın her barında Görünce kanın kaynar, o an damarlarında Doyum olmaz bir görsen kör oğlunun barını, Güvenirsin gücüne, düşünmezsin yarını. Dumlu’dan ta Basra’ya çağlayan selimiz var Bahtımız kara değil bu gün Karasu kadar. Bingöl yaratmadı mı, kan çağlayan Aras’ı Hazar çalkalanırken kanar Türk’ün yarası Aman Aras, han Aras, Bingöl’den kalkan Aras, Al başımdan sevdamı, hazarda çalkan Aras. Dadaş çelik bir yaydır, onu germeye gelmez. Çağlayan bir sel olur, dağlara da baş eğmez. Yayla bulutu gibi yükselir yavaş yavaş, Sonra birden sel olur, köpürür coşar DADAŞ… Doğunun sınır taşı Erzurum’un dadaşı, Efe'si var İzmir’in eğilmez Türk’ün başı. *************************** Bar Başlıyor ... Barbaşı sallarken mendilini, Gözüne al dadaşım gönülden sevgilini. Dinle davul ne diyor... Dan, dan, dan! Ben bu sese vurgunam, Can, can, can! Canlar yurdundur elbet, her can vatana kurban. Atalar yurt sevmeyi davuldan öğrendiler, Bu ilk Bar’ın adına sarhoş barı dediler. El ele tutuştular, gönülden tutuşanlar, hepside sarhoştular. Seven sarhoştur elbet; içse de, içmese de. Dadaşlar,ağır ağır bir halka çevirdiler, Yurda kurban yiğitler, bu halkaya girdiler. Ses yok, donmuş dudaklar, gözler şimşekleşiyor, Kırat kişniyor, neden toprakları eşiyor? Dan, dan, dan, kanları kaynaştıran bir ses çıktı zurnadan. Dağlar gibi Dadaşlar, kımıldandı durmadan. Tanrım bu ne duruştur, gözler halkalanıyor, Ufuklar bayraklaştı, cihan dalgalanıyor. Silkin ey Palandöken, dök başından karını, Dadaş oynarken senin gösterir vakarını. Vur davulcu davula, candan coşsun Dadaşım, Çal zurnacı, oynasın Dadaş, dönüyor başım. Sadi(Sadettin) AKATAY 2 Share this post Link to post Share on other sites
mitajanı 103 Report post Posted February 17, 2011 en son dört beş ay önce oradaydım. çifte minareli caminin oralarda, cumhuriyet caddesinde, kazım karabekir eğitim fakültesinde gözüm seni aradı. belki karşılaşırız diye daha bi dikkatli baktım sağa sola. meğerse evlenmişsin. Allah mesud etsin. bilmiyordum. merak etme terhis oldum bu arada. istanbul'a döndüm. nasip diye bişey var birde onu anladım. Share this post Link to post Share on other sites
vasifsiz 28 Report post Posted February 17, 2011 Erzurum “Erzurum çarşı Pazar, İçinde bir kız gezer.” İçimde bir kız gezer, İçimizde umutlar… Kırılmış divit kalem, Buz kesilmiş mürekkep. Hangi şair… Hangi şair… Hangi şair bizi yazar? Marifetnâme’den öğrendik marifeti. Bilmiyorsun cancağızım! Senden daha çok yaşarız, Geceyi… Yalnızlığı… Birlikteliği… Masum ve delikanlı düşlerimizin koynuna Kar yağarken susar, Dinleriz melekleri… Ve bir Oltu tespihinin taneleri arasında Unutup aşka dair yıkılmışlığımızı Üç kümbetlerde üçe bölünen dualarla Kanatlanıp uçarız Aziziye sırtlarına. Palandöken’e yağan kar çağırsak gelir Bizim üstümüze de yağar ikindilerde Ve biz dağ olup çıkarız dosta düşmana karşı Ferhat’ı kalbimizde açtığı yaralardan Şirin’i gül desenli ehramından tanırız. Yorgun adımlarımız yola koyuluşunda Eritir buzlarını kaldırımların Kan kardaşlığı için akıtılan kan gibi Bir dolmuş sıcaklığı Çaykara yokuşunda… Müsterih olsun ruhları, şanlı ecdadımızın. Nene Hatun’u onca kavgaya sürükleyen Sırrı çözdük âşık kahvelerinde Anlamsız utançlara başkaldıran ozanlar İndirdikçe mızrâbı bir sazın tellerine Sezdik ihaneti… Utanmıyoruz biz de… Buradayız! Biz, yani esmer tenli taşralılar. Bir kudretli mâzi ile senli benli taşralılar. Çatlamış dudaklarımız meyletmez intizâre. Selçuklusun… Osmanlısın… Diyor Çifte Minare. Evlâdın babasına kar etmez tesellisi Duyulur Ulu Cami’den Lalapaşa’nın sesi. Nef’i’den, Emrah’tan mısralar okur gibi Baharda bir başka coşar, Tortum’un şelalesi Nâz makamında birer dervişiyiz ızdırâbın Ta başından arz eyledik halimizi dergâha Cancağızım! Yüksünmek ne? Bize yük değildir melâl. En kıdemli kederlerle sınamış Tanrı bizi. Yıkmazsa bir şekilde bizi bu Darü’l-celâl Biz bir yolunu bulur, Yıkarız kendimizi… Bir elimizde açlıktan nefesi kokan bir çocuk; Diğerinde Yemen’in kokusunu taşıyan Kitâb’ın arasında kurutulmuş bir gülle Söyleriz gidip de gelmeyenlerin üstüne, Söyleriz türkümüzü, Kifayetsiz bir dille… “Mızıka çalındı düğün mü sandın Al yeşil bayrağı gelin mi sandın Yemen’e gideni gelir mi sandın Tez gel ağam tez gel dayanamirem” Cirit oynardı meydanda, barbaşıydı başbarda Zığva, yelek boynu bükük, kalakaldı duvarda Palandöken! Palandöken! Bunca canı netti Yemen? Yaylalarda gezen yiğit, çöle düştü neden neden? Palandöken… Palandöken… Günler usulca kopuyor, feryatlar usulünce, Vuslattan umut kesmiş kızın penceresinden. Bir teselli bırakmadın, bir dokunsan âh u zâr Kızın dilinde ağıt, kızın içinde mezar… Ve kahveler… Erzincankapı sığınakları Avuçları ısıtacak bir çaydan öte her an, Kayıp arkadaşları buluşturan kahveler Bahanesi aşk olanı başköşede ağırlayan Dili tutuk şairleri konuşturan kahveler Divâne kılıçlara kucak açan kalkan gibi Yıllanmış dadaşlarla körpe talebeleri, Aynı masa etrafında, kavuşturan kahveler Kavuşturan, buluşturan, konuşturan kahveler Sönmüş bir meşaleyi, tutuşturan kahveler… Kaçmaya gerekçedir Gürcükapı’nın daveti Havuzbaşı’nda başkadır soluk almanın hazzı Yaradan’dan gayrısını yol alırken ağyar kılar Abdurrahman Gazi’de sevdik niyâzı. Elbet yâd eder bizi de su içtiğimiz çeşmeler, Bir abdestten daha çok şey aldığımız şadırvanlar, Yakutiye kubbesine serptiğimiz yalnızlıklar Ve Taşhan’ın avlusunda taşlarla söyleşmeler… “Erzurum’da bir kuş var Kanadında gümüş var” Altın olsa neyleyim. Bana yâr olmamış yâr… BASRİ AKDEMİR 2 Share this post Link to post Share on other sites
onüç 89 Report post Posted February 24, 2011 ERZURUM Karlar ülkesinin çocuğuyum Beyazın nam saldığı Çilenin buram buram tüttüğü Bir diyârdır benim yaşadığım İçli sevdalarla yüklü Yüreği türkülere vurgun Sabırlı insanlar yurdudur Erzurum Boynu tevekkülle Hak' ka çevrili Kanaati katık edip ekmeğine Tüketir ömrünü Tıpkı bir türküdeki gibi: 'Başı pare pare dumanlı dağlar Firkatinen aşıp giden yine ben oldum. Eller göçün çekmiş gider yaylaya Göçün çekip sarpa düşen yine ben oldum. Ecel kalesine gidenler gelir Emir haktan vade yetenler ölür Nidem sevdiceğim elden ne gelir Ayrılık defterini yazan yine ben oldum...' Ak bir sonsuzluğun ortasında Dayamış sırtını Palandöken'e Mana erleriyle dolu toprakta Vermiş bir zirveyi Ulu bir sese Bu şehrin Sokağı...caddesi...çarşısı... Destansı bir geçmişten Bize tarih mirasıdır Ve bu destan şehrin hayalhanesinde Şimdi bir kız gezmektedir: 'Elinde divit kalem Dertlere derman yazan' Kalem kaşlı, sırma saçlı bu güzel Gönlünün şenliğini türkülere dökmektedir: 'Erzurum oylum oylum Geliyor servi boylum Servi boylum gelince Şen olur benim gönlüm' Erzurum kal'ası taş Çift gezer iki gardaş Büyüğü şöyle böyle Küçüğü cevahir taş' Bu şehir sesidir Baştanbaşa bir milletin. Bu şehir bestesidir, Yüzyıllardır hürriyetin Belki hiç bir zaman Kadri bilinmeyecektir Erzurum'un... Ama vatan uğrunda terk-i can etmek Hep muradı olacaktır Erzurumlunun... İsmail Bingöl 1 Share this post Link to post Share on other sites
Kalemdar 293 Report post Posted February 24, 2011 E r z u r u m Bahar olur dağlar çiçek açarlar Kokuların ovalara saçarlar Göç göç olur yaylalara göçerler Dağlarında dumanın hoş ERZURUM Dergahında imanın hoş ERZURUM Yaz gelende tarla çayir biçerler Öğlen olur ayran gelir içerler İşe dalar kendisinden geçerler İnsanın hoş, işin bir hoş ERZURUM Pestil ceviz, keşin bir hoş ERZURUM Güz gelende dökülürler yarpaklar Gazellerle örtülür hep torpaklar Yağmur yağar sel su olur sokaklar Cağ kebabın aşın bir hoş ERZURUM Kehribarın taşın bir hoş ERZURUM Bir bakarsın duman sarmış dağlari Çeçil peynir sari tere yağlari Bir başkadır dadaşların baş bari Ciridin hoş, dadaşın hoş ERZURUM Düşmanlarla savaşın hoş ERZURUM Kış olanda karlar yağar ovaya Cümle kurt kuş kapanırlar yuvaya Dedeleri el açarlar duaya Hatimlerde bin birin hoş ERZURUM Dilin bir hoş, dinin bir hoş ERZURUM Dadaşların hoş sohbete tutuşur Çaylar gelir ortalık bir yatışır Aşıkların türki söyler atışır Şiirin hoş, ozanın hoş ERZURUM Okuyanın yazanın hoş ERZURUM İbrahim Hakkı’nla, Alvarlı’n ile Nene Hatun’ların şehitlerinle Saltuklu, Selçuklu, Osmanlı ile Asâletin, özün bir hoş ERZURUM Sohbetin hoş sözün bir hoş ERZURUM Kadir der ki ele gettin hoşuma Ne söylesem zanirem ki boşuna Rast gelmedim dünyada bir eşine Yurdumdaki yören bir hoş ERZURUM Düğün, dernek, tören bir hoş ERZURUM A.KADİR ŞAHİN -OLUR- ERZURUM 3 Share this post Link to post Share on other sites
kübraa 20 Report post Posted February 25, 2011 ERZURUM'DA BİR ÇAYHANE GÜNLÜĞÜ Külrengi,kırmızı ve sarı bir fırça Gezinmiş gibidir;şimdi Erzurum Çarşısı;pazarı,çayhaneleri... Velhasıl sonbahar..arkasında kar! Yüreklerde çarpan,bir titrek hüzün Ufuklara dalan gözlerde sevinç Çaylara bulaşmış,bir avuç efkar!.. Söylemesi ayıp,bir köşesinde Her yüreğin;bir bilinmez sevda var... Vilayete bakan çayhanede gün Nerdeyse gençlerin elinde tutsak Fikrin kırbacıyla dövülüp durur: "..Niye müçtehit az,halbuki herkes Hak bilir,yanılır...doğruyu bulur!.." Çayı yudumlarken ak sakallı can Fikrin kırbacını sarar eline... Gün'ü okşar,sarar,bağrına basar... Gözleriyle toplar genç yürekleri Bir buse kondurur titreyen An'a.. Bir çift söz mü,karanfil mi?..bilinmez Hediye ettiği,akla izan'a.. "Kanatlarda akan havayla uçmak Bil ki kartalda da sinektede var! Ama bir sinekten bir kartala yol Fezayı kateden uzaklık kadar.." Ufuklara dalan gözlerde sevinç.. Çaylara bulaşmış bir avuç efkar!.. AHMET TEVFİK OZAN (Kendisi Harputlu olan ve şimdi Elazığ'da ikamet eden hocamın Erzurum'a yazdığı birçok şiiri var.Ayrıca şiirdeki "aksakallı can" Mehmet Kırkıncı Hocaefendidir.) 2 Share this post Link to post Share on other sites
sark 208 Report post Posted February 25, 2011 Halis muhlis bir dadaş olarak bu başlığa katkı sağlamayı vazife bilirim. Çok hoş paylaşımlar olmuş, teşekkür ederiz. Şiirden önce biraz muhteviyata ters olacak ama hafif reklam yapalım. Bir yaygın görüştür, Erzurumlu er kişi fazla bağlıdır toprağına, sanki vatanda ayrı bir toprak parçasıdır Erzurum. Hatta anlatılır; "Nerelisin? diye sorulsa; "Erzurumluyum elhamdülillah!" :) diyecek kadar hafif enaniyeti kabarık olmak alışkanlıktır. En azından bende var ne yalan söyleyeyim. Aşağıdaki şiir de bu yüzden beni cezbetmiş olacak. Ayrıca dipnot düşelim Sayın Türk'öne bir yazısında; "Erzurum, Türkiye'nin tapu kaydının muhafaza edildiği yer. Erzurumlu dediğiniz, Erzurum dışında her yerin yükünü sırtında taşır. Bu yüzden ilk sözü de son sözü de burası söyleyecek. Erzurumlunun aklına yattıysa Kürt sorunu çözülür. Kürt sorunu kışkırtılan gerginliklere, körler sağırlar diyaloğuna konu ediliyor. Halbuki sabırlı, tahammüllü ve müstağni olmalıyız. Ülkeyi rahatlatmak için biriken basıncı düşürmek lâzım. Bunun için de biraz Erzurumlu gibi hayata ve Türkiye'ye bakabilmeliyiz." Görüldüğü üzre Sayın Türk'öne de bizi teyid eder niteliktedir efendim. Evet bu kadarı yeter deyip, ben de aşağıdaki şiiri paylaşmak istedim, tam Doğulunun hele de Erzurumlu'nun saf kanına yaraşır bir şiir, buyrun. Çözer Erzurum İki güzel insan seslenmiş bana, Arife ne tarif çözer Erzurum. Yeter ki söyleyin can gelsin cana, Sözde inci mercan dizer Erzurum. Erzurum sevdanın bağı bahçesi, Fakir mazlum için dolu kepçesi, Öz Türkçeyi söyler güzel lehçesi, En güzel türküyü yazar Erzurum. Vatanın bağrında açan bir çiçek, Dadaşlar diyarı başka bir gerçek, Biçilmez pahası olmadı ölçek, Çelikten bir yaydır çizer Erzurum. Hainin testisi çeşmeden dolmaz, Bu cennet vatanın çiçeği solmaz, Tuzak kuran asla hiç iflah olmaz, Düşman oyununu bozar Erzurum. Bu dadaş sesidir çağlarsa durmaz, Mertçe söyler sözü tuzaklar kurmaz, Hiç bir zaman asla olmadı kurnaz, Önde yalın kılınç tozar Erzurum. Vatan destanını Erzurum yazdı, Moskof’a, Yunan’a mezarlar kazdı, Bölücüler yine iyice azdı, Tipi boran olur tozar Erzurum. Yaren Ali, Pınar Abla can katar, Tekirdağ’dan gelir dosta el atar, Kayseri meşhurdur pastırma satar, Alır selamını süzer Erzurum. Fakir Nurullah’ım kurban vatana, Layık olmalısın şanlı atana, Bir çift sözüm vardır toprak satana, Gerekirse mezar kazar Erzurum. Nurullah ÖZKILIÇ 4 Share this post Link to post Share on other sites
mitajanı 103 Report post Posted February 25, 2011 cağ kebabı, beylerbeyi, köşk, w-racer, çay... 1 Share this post Link to post Share on other sites
onüç 89 Report post Posted February 25, 2011 DADAŞ Dediler; “davranma,düştün kapana, Ya çek bıçağını,ya gel amana!” Dedim ki; “Dadaşı doğuran ana, Taşır mı karnında eğilecek baş?” Bilmem ki öldü mü?, kaldı mı diri? Kanla temizlendi elimin kiri. Koyu karanlıkta haykırdı biri, Dedi ki; “ben ettim, sen etmem Dadaş!” Yerine gelmişti Dadaşın andı, Kamayı parlattım yüreğim yandı, Kurtulan, kancıkça pusu kurandı, Elimde ölene döküyorum yaş K.Kamu 2 Share this post Link to post Share on other sites
hifa 2 Report post Posted February 25, 2011 Erzurum hayranlarını burada görmek çok hoş :) Share this post Link to post Share on other sites
Beylerbeyi 177 Report post Posted February 25, 2011 Bir ufak kıt'a da benden gelsin, saygılar efendim :) Erzurum'un kışı zorludur balam, tandırında tezek yakar Erzurum, buz tutar yiğitlerinin bıyığı ve geceleyin karlı ovada kaskatı katılaşmış, donmuş görürsün karanlığı. 3 Share this post Link to post Share on other sites
nameless 53 Report post Posted February 25, 2011 Halis muhlis bir dadaş olarak bu başlığa katkı sağlamayı vazife bilirim. Çok hoş paylaşımlar olmuş, teşekkür ederiz. Şiirden önce biraz muhteviyata ters olacak ama hafif reklam yapalım. Bir yaygın görüştür, Erzurumlu er kişi fazla bağlıdır toprağına, sanki vatanda ayrı bir toprak parçasıdır Erzurum. Hatta anlatılır; "Nerelisin? diye sorulsa; "Erzurumluyum elhamdülillah!" :) diyecek kadar hafif enaniyeti kabarık olmak alışkanlıktır. En azından bende var ne yalan söyleyeyim. Aşağıdaki şiir de bu yüzden beni cezbetmiş olacak. Ayrıca dipnot düşelim Sayın Türk'öne bir yazısında; "Erzurum, Türkiye'nin tapu kaydının muhafaza edildiği yer. Erzurumlu dediğiniz, Erzurum dışında her yerin yükünü sırtında taşır. Bu yüzden ilk sözü de son sözü de burası söyleyecek. Erzurumlunun aklına yattıysa Kürt sorunu çözülür. Kürt sorunu kışkırtılan gerginliklere, körler sağırlar diyaloğuna konu ediliyor. Halbuki sabırlı, tahammüllü ve müstağni olmalıyız. Ülkeyi rahatlatmak için biriken basıncı düşürmek lâzım. Bunun için de biraz Erzurumlu gibi hayata ve Türkiye'ye bakabilmeliyiz." Görüldüğü üzre Sayın Türk'öne de bizi teyid eder niteliktedir efendim. Evet bu kadarı yeter deyip, ben de aşağıdaki şiiri paylaşmak istedim, tam Doğulunun hele de Erzurumlu'nun saf kanına yaraşır bir şiir, buyrun. Çözer Erzurum İki güzel insan seslenmiş bana, Arife ne tarif çözer Erzurum. Yeter ki söyleyin can gelsin cana, Sözde inci mercan dizer Erzurum. Erzurum sevdanın bağı bahçesi, Fakir mazlum için dolu kepçesi, Öz Türkçeyi söyler güzel lehçesi, En güzel türküyü yazar Erzurum. Vatanın bağrında açan bir çiçek, Dadaşlar diyarı başka bir gerçek, Biçilmez pahası olmadı ölçek, Çelikten bir yaydır çizer Erzurum. Hainin testisi çeşmeden dolmaz, Bu cennet vatanın çiçeği solmaz, Tuzak kuran asla hiç iflah olmaz, Düşman oyununu bozar Erzurum. Bu dadaş sesidir çağlarsa durmaz, Mertçe söyler sözü tuzaklar kurmaz, Hiç bir zaman asla olmadı kurnaz, Önde yalın kılınç tozar Erzurum. Vatan destanını Erzurum yazdı, Moskof'a, Yunan'a mezarlar kazdı, Bölücüler yine iyice azdı, Tipi boran olur tozar Erzurum. Yaren Ali, Pınar Abla can katar, Tekirdağ'dan gelir dosta el atar, Kayseri meşhurdur pastırma satar, Alır selamını süzer Erzurum. Fakir Nurullah'ım kurban vatana, Layık olmalısın şanlı atana, Bir çift sözüm vardır toprak satana, Gerekirse mezar kazar Erzurum. Nurullah ÖZKILIÇ Vay arkadaş! O kadar methetmişsiniz ki Erzurumunuz'u, kıskanacağı geliyor insanın (: Malum memleket meseleleri de insanın tercihi dışı bişey, napsak ki şimdi? :) Siz sevgili dadaş kardeşlerimizin, "Nerelisin?" sorusuna cevap olarak "Elhamdülillah Erzurumluyum" derkenki enaniyeti, bizler de "Elhamdülillah Maraşlıyım hatta Kahramanmaraşlıyım" derken hafiften (!) bi duymuyo değiliz hani, ama, havası soğuk, insanı sıcak Erzurum için de sımsıcak dostlarımız referans oluyor bizlere. Erzurum... Güzel diyar vesselam... 1 Share this post Link to post Share on other sites
Butimar 39 Report post Posted February 26, 2011 Erzurum-Maraş derken aklıma hoş bir fıkra geldi Teyo Pehlivan ile ilgili.:) Teyo pehlivan, Hasankalede düzenlenen resmi güreşe çıkar.Rakibi Maraşlı biridir, Maraşlı pehlivan bizimkini yener, hakem Hasankaleli olduğundan taraf tutar yenilgiyi saymaz.Tekrar güreşirler.Maraşlı tekrar yener, bu kez kule hakemleri kabul etmez.Maraşlı pehlivan bu duruma kızar, güreş başlar başlamaz Maraşlı pehlivan bizimkini öyle bir yere çalar ki, iki omuzu yerde olan Teyo pehlivanın göğsüne oturur ve derki: -Şimdide mi yenilmedin? Teyo gayet pişkin cevap verir: -Ben ne bilim onlara sor.... İki şehrimize de gitmek ne yazık ki nasip olmadı.Ama şehirleri şehir yapan bana göre içinden çıkardığı insanların kalitesidir.Gerek Maraş'ın gerekse Erzurum'un maşallahları var bu konuda.Kıskanacağınız gelmiş Nameless hanım...Bakın yukarıda ki fıkrada sizin içindi.Okudukça yüzünüzde güller açılır inşallah (: Share this post Link to post Share on other sites
mitajanı 103 Report post Posted February 27, 2011 önümüzdeki 20 yıl içerisinde erzurum'u haritadan sileceğim. özel nükleer ve atomik silahlarla yapacağım bunu. şiddete meyyalim inan(ın) ki, dertten.. Share this post Link to post Share on other sites
Cihandar 85 Report post Posted February 28, 2011 önümüzdeki 20 yıl içerisinde erzurum'u haritadan sileceğim. özel nükleer ve atomik silahlarla yapacağım bunu. şiddete meyyalim inan(ın) ki, dertten.. Senin Erzurum ile olan derdin nedir aslanım :D naptılar sana burda :) 1 Share this post Link to post Share on other sites
remz 38 Report post Posted February 28, 2011 İlk mesajda sayısıyla namlanan Erzurum Tabyaları için yazılmış, kanları kaynatan muazzam bir şiir Buyrun: ERZURUM TABYALARINDAN... Bir şimşek çakıyor, yine bir şimşek, Çakıyor Erzurum tabyalarından! Dizilmiş Nâme'ler, Nineler tek tek, Bakıyor Erzurum tabyalarından. Yediden yetmişe, tek vücut, tek can; Erzurum bir sevda, Erzurum vatan! Taptaze bir yara gibi hep o kan, Akıyor Erzurum tabyalarından. Bu sevda bir sel ki tesnedir kine, Bir kez kabardı mı sığmaz bendine.. Bu sevda, yıllardır bizi kendine, Çekiyor Erzurum tabyalarından. Ahmet Muhtar Paşa'm, al bizi yürüt! Küffarın kökünü yeniden kurut! Dün bugün misali halâ kan, barut, Kokuyor Erzurum tabyalarından. Dadaşıma artık; ha ateş, ha kar, Burada savaşın adı; 'KANLI BAR'. Ovaya sis değil, mücahit rûhlar, Çöküyor Erzurum tabyalarından. Gökler alev alev, yer bayrak bayrak, Ya şu ufuklara, şu dağlara bak! Bu gece dünyaya başka bir şafak Çöküyor Erzurum tabyalarından. Bekir Sıtkı'm, şaşma nice bir tarih! Gündüzü bir tarih, gece bir tarih; Destanı sen değil, koca bir tarih, Okuyor Erzurum tabyalarından. BEKİR SITKI ERDOĞAN 1 1 Share this post Link to post Share on other sites
kübraa 20 Report post Posted February 28, 2011 ERZURUM DESTANI ERzurum kilidi mülk-i İslam'ın Mevla'ya emanet olsun Erzurum Erzurum der-bendi ehl-i imanın Mevla'ya emanet olsun Erzurum Gayet şecaatli erler var idi Nisası ricali hayadar idi Edebli erkânlı bir diyar idi Mevla'ya emanet olsun Erzurum Göl yerinde elbet sular bulunur Yine vardır deyu ümid olunur Yine bu gün bin bahaya alınur Mevla'ya emanet olsun Erzurum Hamdü lillah metin İslamları var Fakire zaife ihsanları var Gülbe-i gönülde imanları var Mevla'ya emanet olsun Erzurum Hayrat hasenatlı erleri vardır Hayr ü bereketli güzel diyardır Seyretsen alemi bu aşikardır Mevla'ya emanet olsun Erzurum Müşkil halleyleyen uleması var Safa bahşeyleyen fuzalası var Şöhret-şiar yine küberası var Mevla'ya emanet olsun Erzurum Seherlerde müezzinler nidası Halkalarda muvahhidler sadası Ne güzeldir zikrullahın edası Mevla'ya emanet olsun Erzurum Vaizleri kürsileri bezetmiş Candan geçmiş emrullahı gözetmiş Allah içün sohbetini uzatmış Mevla'ya emanet olsun Erzurum Ramazan'da bir âlî-şan ederler O şehr-i sıyâmı zi-şan ederler Fukara gönlünü gülşen ederler Mevla'ya emanet olsun Erzurum Civanlar pîrlere hürmet ederler Duasın almağa gayret ederler Ramazan'a güzel hürmet ederler Mevla'ya emanet olsun Erzurum Rabb'im beldemize merhamet ede Ahalisi râh-ı Mevlaya gide Enbiya evliya bir himmet ede Mevla'ya emanet olsun Erzurum Doğa kalbimize nûr-i hidayet Sâbık ola sâbit ola seâdet Ol zeman bulunur bâkî selamet Mevla'ya emanet olsun Erzurum Binlerce bin medfûn evliyası var Zahir batın nice asfiyası var Feyz ü berekât-ı Kibriya'sı var Mevla'ya emanet olsun Erzurum Dilerem kerem-i Kerim'den elbet Rabb'im ede Erzurum'a merhamet Halkeyleye Rabb'im bir âlî himmet Mevla'ya emanet olsun Erzurum İnsaf merhametle kalbimiz dola Gittiğimiz târik şeri'at ola Kalbimiz envar-ı ma'rifet bula Mevla'ya emanet olsun Erzurum Bir kul günahına tevbe ederse Sadıkane o dergaha giderse Afvolur günahı her ne kadarsa Mevla'ya emanet olsun Erzurum Dilerem daima kân-i keremden Kaldırmaya nûr-i iman dîdemden Bizi halâs ede derd-i veremden Mevla'ya emanet olsun Erzurum Hafızları binbir hatim okurlar Nûr-i Kur'an enhârına akarlar Nüzul-i merhamet-gâhe bakarlar Mevla'ya emanet olsun Erzurum Binbir hatim nuru Arş'ı doldurmuş Bela musibeti yerden kaldırmış Düşmanları kahreylemiş öldürmüş Mevla'ya emanet olsun Erzurum Kerem-i Kerim'den oldu inayet Binbir hatim beldemizde kıraet Gönlümüze doldu nûr-i şeriat Mevla'ya emanet olsun Erzurum Rabb'im hıfzeyleye düşman şerrinden Gazab göstermeye berr ü bahrinden Husûsâ ki Erzurum'un şehrinden Mevla'ya emanet olsun Erzurum Kalblerine dolsun feyz-i Rabbani Ahâlisi bulsun rahm-i Rahmanı LUTFÎ Erzurum'dan gördün ihsanı Mevla'ya emanet olsun Erzurum HÂCE MUHAMMED LUTFÎ (Alvarlı Efe Hazretleri) Eser:Hülâsatü'l-Hakayık 1 Share this post Link to post Share on other sites
kübraa 20 Report post Posted February 28, 2011 Alvarlı Efe Hazretleri(k.s.) Erzurum'un Hasankale'ye bağlı Kındığı köyünde dünyaya gelmiştir.Kendisi kâmil mürşittir ve Hâce Muhammed Pir-i Küfrevi Hazretleri'nin seçkin halifelerindendir.12 Mart 1956'da vefat etmiş ve naş-ı şerifide Alvar Köyündedir. Yolu Erzurum'a düşen kardeşlerimiz mutlaka ziyaret etsinler.Kendisinin eşine pekde rastlanmaz manevi iklimleri var.Alvar'a bi külliye yapacaklardı ama şimdi ne durumda bilmiyorum.neyse hasılı hazret mürşitlerden geçilmeyen bir devirde parlayan hakiki mürşit idi.Allah bizleri O'nların hatrına affetsin. Share this post Link to post Share on other sites
mahlas 99 Report post Posted March 1, 2011 Bu konuya dahil olmazsak eğer olurda bir gün memelkete gitmwek nasibolursa içeriye almazlar alimallah! :) :) Konuya ilk katkımız şivesinden olsun Erzurum'un... DİYİRLER BİZDE Çitin adi çeper, oğlak da gıdik Tay'a kurik derler, köpeğe gudik Fasulye löbiye, bulgura hedik Mantıya da hıngel diyirler bizde. Telis Çuval demek, Pingel de folluk Bütüne tomari, tuluma tulluk Civcivlere cücük, hindiye culuk Patatese kartol diyirler bizde. Un Corbasi herle, Ahır bizde kom Bacaya buhari, leviyeye Lom Dantele tentene, tumana ise don Bedduaya gargış , diyirler bizde. Sofra bezi Dastar, Samanlık merek Demine bayahıt, sergene Terek Çaydanlığa çaynik, kovaya külek Havluya da peşkir diyirler bizde. Sandalye iskemle, katı ise perk Bilmeceye mesel, nadasada herk Dedikodu hekat, at arkası terk Yüz örtmeye yaşmak diyirler bizde. Dilsizin adi lal, görmeyene kor Yoğurt suyu söcük, öksürüğe çor Banyo yapmak çimmek, peynire de lor Mızıkçıya cığız diyirler bizde. Sos anık ve urva, kirişe hetil Geçen yıla bıldır, yatağa mitil Kahverengi kavut, bakraca Sitil Kilime de cecim diyirler bizde. Elbise entari, yumağa kelef, Koyunlara davar, sürüye celep Çamaşıra esbab, çapraza verep Rüzgara ülüzgar diyirler bizde. Mandalara Camış, kediye pisik Sofraya peşkın, danaya mozik Kuzu ve dananın yatağı kozlik Divana da peke diyirler bizde. Dağ eriği sarol, kaynağa göze Annemiz abadır, teyzemiz eze Halamız bibidir, teyzemiz eze Bayata da kerti diyirler bizde. Hanifi SÖZTUTAN 2 Share this post Link to post Share on other sites
onüç 89 Report post Posted March 7, 2011 Sen Erzurumlusun, Dadaşsın belli! Duruşun çekilmiş bir hançer kadar güzel; Sen bar başlayanda, davul vuranda Zurnalar çalanda gel! Yavuz Bülent BAKİLER 2 Share this post Link to post Share on other sites
mitajanı 103 Report post Posted March 7, 2011 Senin Erzurum ile olan derdin nedir aslanım :D naptılar sana burda :) benim erzurum ile ne mi derdim var. var işte bi derdim mübarek. olmasa niye haritadan silmeye teşebbüs edeyim. dert işte. insanın ardı sıra geliyor. erzurum vay be.. hani karlar yağarken şehre, ufak ve şirin bir kafede istikbalimizi konuşacaktık. tık, tık.. kimse yok mu? 1 Share this post Link to post Share on other sites
Eşref Bey 58 Report post Posted March 7, 2011 Erzurum'da yaşayıp, bu başlığı gördükten sonra şiir paylaşmamak olur mu hiç? Tarihiyle, kültürüyle, insanıyla ve insanının konuşma tarzı, kullandığı şiveyle heryerden ayrılan Erzurum'a bir şiir. Aşık Yaşar Reyhani... Google'de aradım buldum aşığı. Aşık dedimse tam Erzurum aşığı. 2006'da Hakkın rahmetine kavuşan aşığımız, 1990'da Erzurum'dan Bursa'ya göç etmiş. Bunu da Gidirem başlıklı şiirinde anlatıvermiş. Buyurun: GİDİREM Öz canımdan çok sevdiğim Erzurum Çaresiz dişimi sıktım gidirem Gafillerden darbe yedi gururum Kaderime boyun büktüm gidirem Selam olsun ecdâd ile ebâya Abdurrahman Gazi, Habip Baba'ya Tuz ektiler çalıştığım çabaya Emeğimi suya kattı m gidirem Kırılmış sazımı astım tavana Çevirdim yönümü döndüm divana Gurbet kelepçedir yurdu sevene Bilerek koluma taktım gidirem Palandökenlerin sisli dumani Engininde bulamadım gümani Ezanlar okundu seher zamani Üç kez geri döndüm baktım gidirem Benim canım feda olsun bin cana Bin can az gelirse iki bin cana Kırk sene gözyaşı döktüm fincana Kattım Karasu'ya aktım gidirem Yel devirsin sebeplerin kökünü Sırtıma verdiler sitem yükünü Kırk senedir beklediğim ekini Harmana dökmeden yaktım gidirem Alnımız apaçık yüzüm karasız Buna rağmen bırakmadılar yarasız Tambura köyünden Emrah çaresiz Ben de Erzurum'dan çektim gidirem Reyhanî’yim derdim gamım dinmedi İftira darbesi cana sinmedi Zeynel, Horasan'a gitti dönmedi Bu da benim kara bahtım gidirem Aşık Yaşar Reyhani 1 Share this post Link to post Share on other sites
Cihandar 85 Report post Posted March 16, 2011 benim erzurum ile ne mi derdim var. var işte bi derdim mübarek. olmasa niye haritadan silmeye teşebbüs edeyim. dert işte. insanın ardı sıra geliyor. erzurum vay be.. hani karlar yağarken şehre, ufak ve şirin bir kafede istikbalimizi konuşacaktık. tık, tık.. kimse yok mu? Erzurum burada, karlar da henüz erimedi, ufak ve şirin bir kahve de elbet buluruz, sen gel yeter ki ajanım. Sorunlarını çözelim valla ama baştan söyliyim istikbal filan ben anlamam öyle şeylerden. trradomir ve mürid de gelsin istikbal meselesini onlarla konuşursun. Ben de sigaramı içer, dertlenirim. Cağlar benden tatlılar trradomirden :) Malum kendisi pek sevmiyormuş tatlıları biz ufaktan ufaktan alıştıralım kendisini :) 2 Share this post Link to post Share on other sites
Hâcegân 226 Report post Posted March 16, 2011 Erzurum'da kar yağdı mı, biz burada üşiyrik... Nerede mi? 25'e 76 ekle, çıkan sonuçtan 40 çıkar... Not: Kılıçdaroğlu 7 ile 4'ü topluyor, ona göre sonuç 12 oluyor. Nediysin... Hani diyorum bir işlem hatası olursa, bana da kılıcdaroğlu mahamelesi yapmayın ha... Gerçi işlem hatası olursa, kara delik hazır, ben de çıkan plakayı işaret etmiştim zaten, derim... Aynen Kemal gibi canım... Bu arada Erzurumlulara sesleniyorum... Aman Kılıçdar'a verin oyunuzu, aman ha... O seçilirse, Erzurum'a kar yağdıracak... Gerçek bu, kendisi böyle dedi, gerçekten yahu... Erzurumlular bilir efem, Teyyo dayı hikayesi değil yani... Canım hem sonra bende yalan yooook hılaf da yok arkadaş... Hani diyorum, (25+76)-40=..... de yağmura bir çeki düzen verirse, ben de oyumu Kılıçdara vereceğim... Erzurum'un bana hatırlattıkları: 1.Hasankale 2.Tillo 3.Marifetname 4.Astroloji 5.Çifte Minareli Medrese 6.Kazım Kara Bekir 7.Fakirullah hz. 8.Mavi ile beyaz Dur bakiyim, ha şimdi geldi aklıma... 9.Erzurum Emniyet Müdürlüğü... Tabi canım... Neyse... Mevlam neylerse güzel eyler... Rize deyince İspir de geliyor aklıma ama, doğrusu o niye geliyor bilmiyorum... Tillo deyince Siirt gelmesi gerek akıllara ama, benim aklıma Erzurum geliyor... Maraş deyince insanın aklına ne gelir? Ellerimi yumruklayıp koydum belime, hadi bakalım... Share this post Link to post Share on other sites