Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
mütereddid

Hafız (Bir 28 Şubat İsyanı)

Recommended Posts

Hafız (Bir 28 Şubat İsyanı)

Ya-Sin…
Yüreğim titriyor.
Takatim kalmadı bu aşkı taşımaya.
Ne Leyla ve Mecnun,
Ne Romeo and Juliette.
“Batan şeyleri sevmem ben.”
Adım: İbrahim.
Nemrud’un kartalları yüreğimin peşinde.
Asiye’yim asi’ye ikna odalarında,
İmrü’l Kays’ın kadınları utandırıyor beni.
Bir miraç gecesi Muhammed’e tutunmak,
Kaçmak geliyor içimden, bitirmek serüveni,
Bitirmek komedyayı,
Dante’ye inat.

Bugün daha bir deliyim.
Bugün daha bir yalnız.
Bir şeyler söyle susma!
Bir şeyler oku Hafız!

Kabil’in Habil’e attığı taşı anlat.
Yakub’un Yusuf için döktüğü yaşı anlat.
Musa’nın asasını, melikenin tahtını,
Tufan günü yaşanan, o pürtelâşı anlat.


Er-Rahman…
Her an,
Tükeniyorum Hafız!
Buram buram toprak kokuyor odam.
Ölüme hazır mıyım?
Bilemiyorum, yalnız…
Bir şey var yüreğimi gün be gün kundaklayan.
Kaçıp kaybolmakla kalıp susmak arasında
Kıstırıldım şuracıkta, bütün gençliğim talan.
Fişlenmişim bir vakit namazı sonrasında.
Her yanım sobelenmiş çağdaşlar tarafından.

Bıraktı mı beni ahhh! Bırakmaz bildiğim gerçek.
Eyyub’un sabrı nerde kurtlar beni bitirecek.
Nerde benim cennet aşkım; cehennem korkum heyhaaaat!
Korku ümit arasında nasıl yaşanırdı hayat?

Oku hafız! Bileyim evrensel yazgımızı.
Oku ki bir Meryem zuhur etsin kalbimde.
Şuara sussun… İkiye bölünsün ay…
Ve büyük göç başlasın medeniyet şehrine.


Ha-Mim…
Bilirim…
Dinim dinlerin garibi.
Sımsıkı sarılmak gerek ALLAH’ın ipine.
Gözyaşıyla abdestini tazeleyen derviş gibi,
Uyandım ve kulak verdim biricik sahibime.
Mürteci olduğumun kapı gibi belgesi
Secdeye varmış dizlerimin üzerindeki nasır
Budur…
Budur, koskoca devletimin kaygısı.
Bu kafa hangi kafa; bu asır hangi asır.
Bilimin adamları, bir apolet umuduyla
İyiliğimi istiyorlar.
Vermem, vermeyeceğim!
Çoğaldıkça zayıflıyor putların gürültüsü,
Çiğnetir miyim tanklara kalbimdeki Kudüs’ü…

Gökyüzü kimlerin malıdır artık böyle!
Süleyman Nebi mührü bak kimlerin elinde.
Dalkavuk aydınlarım, olabildiğince pişkin.
Mehdilerim kayıp, cemaatlerim şaşkın.

Haykır Hafız! Kudursun, kinlerinden yoldaşlar.
Benim başım olamaz, bu denli kokmuş başlar.
Yunus’u sahillere taşıyan Yunus kadar
Gözü tok bir hamalım ben. Sadık ve itaatkâr.


Elif-Lam-Mim…
Duyabilseydim,
Davud’un sesinde yayılan sırrı,
Belki daha iyi anlardım filozoftan
İlahi söze sadık babayı ve oğulu.
Mesken tutardım kendime Zekeriya’nın
Cennet bahçesi diye sığındığı kovuğu.

Farkı yok Medyen’den, Ad’dan, Semud’dan
Gayrı iflah olmaz bir isyankârım kavmime.
Alber Camus’den çok Ashab-ı Kehf’e yakın
Bedir’e, Uhud’a, Hendek’e yakın
Dünyayı kıran bu
Savaşlardan çok.

Hıncım, aşkım, kaygılarım beni tutası değil.
Sabır telkin ediyor, sabır taşı kardeşlerim,
Geceyle karanlığın farkının idrakinde
Birer yarasa hepsi ve yakalarında gül…

Öylece durma Hafız! Çağır ebabilleri,
Ruhumu çiğnemeden Ebrehe’nin filleri
Zeytin dalını kargalar, baykuşlara uzattı
Beni de örümceğin sadakati kuşattı.

BASRİ AKDEMİR / ŞUBAT 1998

Share this post


Link to post
Share on other sites

×
×
  • Create New...