bevete 0 Report post Posted January 27, 2006 Kapı Ardı Beklentileri_1 yüreğimin ortasında med_cezir zamanıdır iste; acı bir yangın sarsın bedenimi buruşsun rüzgarda kana bulanmış evraklar ne kadar güzel görünmeye çalıştıysam yüzümde her çizgi bir cop izini saklar kızmıyorum küflü zindanlara haksızlığın hesabını soruyorsa intiharlar her afiş bir çığlıktır ve asılmıştır vicdanlara boğazlamışsam bu küf kokan geceyi dönüp bakmamışımdır arkama geride bir kaç tutanak ayak izlerime dair bana yokluğumun hesabını soruyorlar ne demeliyim: bozuk düzen, kırık ezgi ve ağlayan bir şair doğruları anlatmıyor bültenler ve fakülte kayıtları yalan söylüyor bütün gözler görmüyor ve kulaklar sağır gri bir kağıda iliştirilivermişse adım suçlu olduğumdan değil yalnızlığımdandır...! umutsuz değilim aslında bütün dikenlere inat peygamber çiçeği koklamasını bilirim ve türküler söylemeyi anaların ağzından başdönmesini, uçurumu kapı ardı beklentilerini ama gel gör ki; sormuyor ropörtajlar yaralı kimliğimi... soramadılar adımı zaten sorsalar utanırdılar ben geniş bir evren ararken özgürlüğüme zindanımı bile dar yaptılar bu yüzden dört duvarın samimiyeti bu yüzden beni aralarına alıp körebe oynattılar... karanfillerim vardı oysa yediverenlerim krizantem çiçeğim şubatlar devrildi dallarımın üstüne yana yakıla bir nesli öldürdüler ıslah mevsimi diye ihtilal kusuşanlar irtihal etmek için beni alıp götürdüler yanımda hesaba çekiliyor dilsizler bütün apoletlerini kuşanmış ölüm ellerimde nurlu Al_i İmran ayetler azimlilik emrine harfiyen uyuyorum karşımda küfür ebrehe ve filler bense onlara karşı ebabil besliyorum umutsuz değilim aslında bütün dikenlere inat peygamber çiçeği koklamasını bilirim ve türküler söylemeyi anaların ağzından başdönmesini, uçurumu kapı ardı beklentilerini ama gel gör ki; sormuyor ropörtajlar yaralı kimliğimi... Burak Taş Share this post Link to post Share on other sites
Deveran 8 Report post Posted November 6, 2010 Dört Mevsim - Yaz’ın içinde az Güz’ün içinde üz Bahar’ın içinde, har oldukça sevgilim Kış olur bize yar! Muhammet Burak TAŞ 1 Share this post Link to post Share on other sites
sairceketlicocuk 0 Report post Posted December 26, 2010 * Kapı Ardı Beklentileri - 2 * haberin var mı ikindi yaltak soytarıların cambazlığından bu ısmarlama yüzlerden sipariş ağızlardan... gençliğimi arıyorum kilitlere vurulmuş ellerimde kelepçe bir ihtilalden kalma bahçeler hep hazan gazap mevsimi diyorlar maviye kanat çırpan bir gökyüzü aynalar bu resmi duruşa nasıl da sabrediyorlar? durmasın gelsin yaralarım kan kırmızı oysa asıl ağrıyan yerimi bilmiyorlar cellat, iyi bile şu kılıcın ağzını baksana; zihnimi bile içeri almıyorlar! ben beni tanımıyorum, aynalar solgun resmi dosyalarda dolaşıyor kimliğim resimlerimle dolu gazete sayfaları ambargo diyorum sizlere saçlarımda ambargo ey gelişen dünyanın medeni insanları! zincirleriyle övünen zorbalar özgürlüğüme sınır çiziyorlar bir yanda yargısız bir infaz diğer yanda anayasal buhranlar ve dudaklardan çıkan 'açık' bir beste şimdi bütün şarkılar yök makamındalar! kulaklarımda gün boyu köpek sesleri işte bütün yandaşlarıyla karşımdalar ellerinde 'hükümsüzdür' mührü ile damgalayacak baş arıyorlar yandaşları kiralık kalemler resmi sloganlar bronzdan putlar... haberin var mı ikindi yaltak soytarıların cambazlığından bu ısmarlama yüzlerden sipariş ağızlardan... Muhammet Burak TAŞ Share this post Link to post Share on other sites
sairceketlicocuk 0 Report post Posted December 26, 2010 * Kapı Ardı Beklentileri - 3 * saatim yakındır gündönümlerine bir gül baharda gel-git yaşıyor kayıtsız bir günün iz düşümü parmaklarımda (teselli saçıyor bütün dünyaya) oysa bütün ağızlar beyaz bir sayfaya ihanet yazar! zulüm üzerime korkak gelir zindanımda asık bir mevcut yoklaması baharlar yüzüme aşufte bakar oysa ben bu şubattan korkmuyorum ki her kardelen bir yönüyle cesaretli bir meryem kokar... birazcık uslanmak için kapı arkalarında bekliyorum ağlamak için belkide ben bu yazgıyı seçiyorum gözlerimde inadına bir sübyan gülümsemesi oysa dosyam bir hayli kabarık suçlu olduğumu söylüyorlar cezam müebbetmiş öyle diyorlar dekorum, demirden pencere, küflü yatak geride ıslak bir yağmur dert salkım saçak... şimdi davamı yazgı belleyip ihanetin yüzüne gülümsüyorum kanatırcasına ısırıyorum çağın dudaklarını çağırsın asır ordularını ey hüzün sende esrarını çek bu zulüm devam ettikçe bu şiir hiç b i t m e y e c e k! Muhammet Burak TAŞ * Saçıma Ak,Yüzüme Kara... * saçıma ak, yüzüme kara sürdün, yatağıma muttasıl hüzünleri şimdi örselenip duruyor çarşafımda, yüzümde buruşan aykırı yalnızlığım. geride bıraktığım solgun resimlerde sesini anımsıyorum gölgeler geziniyor odamın duvarlarında nasırlı korkulara bürünüyorum ellerimde kir ve akı değilim nedense yüzünün…. yaşanmış bir cumartesi değiyor ellerime yaşanmış ve bitmiş hafta sonları ayrılırken söylenmiş sözler: (laf kalabalığı..) susmalı ayrılırken ve usulca dokundurmalı ezilen yüreklere vedayı.. nasıl ki bırakmaz gökyüzü maviyi nasıl ki çok sever bebekler ağlamayı öylece tutmalı yüreğinde ayrılığı… yalnız sende değil, bende de buldular hatayı. hatta çocuklardan uzak tutulmalı dedi gözlerime bakarak bir devlet organı.. sevgilim, kırmızı.. ve çocukların uzanamayacağı yerlere koydular aşkı. Muhammet Burak TAŞ * Başörtüsü - 1(Babanın Kızına Nasihatı) * Bu günler geçecek ne olur sabret Sabırsız gonca gül açılmaz kızım Sabaha ramak var az daha gayret Emeksiz ekilen biçilmez kızım Allah’ın yardımı gelecek inan Yanlışa sapmıştır siyasi sanan Kim derse sana “inanma yalan” Mevla’nın emrinden kaçılmaz kızım Sana yobaz diyene ne kadar yazık Pislikle yoğrulmuş mayası bozuk Bunların bizlere attığı kazık Bir değil on değil sayılmaz kızım Doğrudan kayma sen böyle hürsün İster cahil desinler isterse körsün İnsan bir gaflete dalmayagörsün Bir yattımı bir daha ayılmaz kızım Yaram çok büyük işlemez yama İncidir gözyaşın işle oyama Görünüşü belki insandır ama Edepsiz insandan sayılmaz kızım Derdim bir değil sayamam çoktur Bu yolda davamız elbette haktır Şüpheye yer yok Rabbimiz tektir Gayriye boynumuz eğilmez kızım Muhammet Burak TAŞ * Başörtüsü - 2(Kızın Babaya Cevabı) * Sabrediyorum elbet umudum Allah Batılı tutmam tutamam baba Akşam varsa eğer olmaz mı sabah? Beklerim yatmam yatamam baba Herkes bir yerden ayrı laf vurur Her gece umutlar koynumda uyur Türban bende şeref türban bende nur Çıkarıp atmam atamam baba Çırpınır dururum sesim duyulmaz Ne kadar bağırsam sağır ayılmaz Resul’un hadisi; müslüman yılmaz Davamı satmam satamam baba Yaptığım ne cilve ne de işve naz Belki gözyaşlarım anlatır biraz Kimimiz gerici kimimiz yobaz! Bu sözleri yiyip yutamam baba Başı terketmeden yeni belalar Yeni düzen yenisini peydalar Geride varken nice Leyla’lar Rahatı tatmam tadamam baba Hem gözü görmüyor hem de dili lal Diyen varsa hakkımı bilmesin helal O’dur alemlerin Rabbi Zülcelal Gayriye el açmam açamam baba Muhammet Burak TAŞ Share this post Link to post Share on other sites