SİTARE 8 Report post Posted August 21, 2007 GÜLCE Uçurumun kenarındayım Hızır Ulu dilber kalesinin burcunda Muhteşem belaya nazır Topuklarım boşluğun avucunda Derin yar adım çağırır Dikildim parmaklarımın ucunda Bir gamzelik rüzgar yetecek Ha itti beni, ha itecek Uçurum kenarındayım Hızır Cihan hazır Divan hazır Ferman hazır Kurban hazır Uçurumun kenarındayım Hızır Güzelliğin zulme çaldığı sınır Başım döner, beynim bulanır El etmez Gel etmez Gülce'm uzaktan dolanır Uçurumun kenarındayım Hızır Gülce bir davet Mecaz değil Maraz değil Gülce bir afet Peri değil Huri değil. Gülce beyaz sihir Gülce ölümcül naz Buram buram zehir Yar gözünde infaz Bir gamzelik rüzgar yetecek Ha itti beni, ha itecek Güzelliğin zulme çaldığı sınır Uçurumun kenarındayım Hızır Ben fakir En hakir Bin taksir Ateşten Kalleşten Mızrakla gürzden Dabbet'ül-arz'dan Deccalden,yedi düvelden Korku nedir bilmeyen ben Tir tir titriyorum Gülce'den Ödüm patlıyor Gülce'ye bakmaktan Nutkum tutuluyor,ürperiyorum Saniyeler gözlerinde birer can Her saniyede bir can veriyorum... Share this post Link to post Share on other sites
SİTARE 8 Report post Posted August 24, 2007 YİĞİDİ GAM ÖLDÜRÜR Yiğidi gül ağlatır gam öldürür Nice namert ava çıksa Tuzak kursa kurşun atsa Yiğidi çökertmez kahır Bir dem yar hüzünle baksa Yiğidi gül ağlatır gam öldürür Düşman yılan olup soksa Dokuz kavim taşa tutsa Yiğidi çökertmez kahır Bir dem yar hüzünle baksa Yiğidi gül ağlatır gam öldürür Share this post Link to post Share on other sites
SİTARE 8 Report post Posted September 2, 2007 YUSUF İDİM Öfkem volkan lavlarım güneş boyu Deniz dediğin ne, bir ufak kuyu Şu deli yüreğimi söndürmez suyu Buzullar tutamaz bu ateşi Kestim işi koydum başı Bir oldu beş duyu Hepsi de ateş duyu Sildim dünyayı Kara sevdayı Kuru sevdayı Koptu deli yüreğim Koptu kıyamet Çıkma önüme koca dap yıkıl git Budur benim tufan olup yağdığım vakit Hangi güç vurabilir bana kilit Yusuf idim Davut oldum Bulut oldum barut oldum Bir oldu beş duyu Hepsi de ateş duyu Sildim dünyayı Kara sevdayı Kuru sevdayı Koptu deli yüreğim Koptu kıyamet Share this post Link to post Share on other sites
SİTARE 8 Report post Posted September 7, 2007 ŞEHİDİN DESTANI Fişekler patlıyor, güneş tutuk, hilal berrak, Dağ taş can evinden tekbir tekbir çağlayarak Sultanım seni uğurlar bu ebedi bayrak Sen ki kevseri namluyla içtin ırmak ırmak Sen bir köprü düştün de geçit verdi uçurum Al kanlar içinde boyuna kurban olduğum Şehidim,yiğidim, melek yüzlüm, Aktuğ'um Al beni, al al beni Nur yüzün, gök alnın boyadı al ben Cennet tanıdım bağrındaki al beni Al beni, al al beni Uçtu bulut yeleli civanım gökten emin Kanından tapusuyla ocağımdır bu zemin Yemin, dövüşte secdeye kırılan kalemin Silahın, bayrağın, Kur'an'ın üstüne yemin Cephanem hatırandır, gece-gün yudum yudum Sen gayret pınarım, suyuna kurban olduğum Şehidim,yiğidim, melek yüzlüm, Aktuğ'um Yüreğim, kor yüreğim Pir yandı bir daha sönmez kor yüreğim Kim demiş haini canda kor yüreğim Yedi kat yerin dibine kor yüreğim Yüreğim, kor yüreğim Gördüğüm tabut mu, köy ufkunda seher vakti Tabut değil, yıldız yıldız mahyam yola çıktı Dağ dağ omuzlarda geliyor ecelin tahtı Semalar kıskanır ey makber sendeki bahtı Sabrında vurulan, iç içe bin kerre mazlum Varını vakfetmiş, huyuna kurban olduğum Şehidim,yiğidim, melek yüzlüm, Aktuğ'um Özür özüm kanayan Özümün özü bu girdapta kanayan Sen asıl yar için akmayan kana yan Oyar o gözü kim bakar bu kana yan Özüm özüm kanayan Müjde ey toprak tubadır bu fidan, bu civan Şehidim ölümsüz fani, gönüllerde divan Onbinler, yüzbinler göz göz, saf saf Hakk'a revan Diyet alacağız billah, topyekün bir cihan Ölmedin sen, bir oluştur bu, bir şanlı doğum Kütüğü göklerde, soyuna kurban olduğum Şehidim,yiğidim, melek yüzlüm, Aktuğ'um Yakın ha candan yakın Kardaş bil şehidimi öz candan yakın Bugün sana tatlı gelen candan yakın Sönmesin bu ak ateş, ta candan yakın Yakın ha candan yakın İşte namazındayım, işte veda bayramı Sundular bu mercan sükûtta sonsuz meramı Gayrı rahatta buldum canıma ilk haramı Yalnız senin rütbene hasret sarar yaramı Kalmayacak gümüş hilal okçusundan mahrum Irz diye devraldık, yayına kurban olduğum Şehidim,yiğidim, melek yüzlüm, Aktuğ'um Senden aldım kanadım Her çağda uçmak için sel sel kanadım Boy adım, soy adım, can adım, kan adım Yâdınla gerilir, gerilir kanadım Senden aldım kanadım Share this post Link to post Share on other sites
SİTARE 8 Report post Posted September 12, 2007 KAYLULE SULARI Toprak döşek, taş yastık Huzme emziren ağaç Dünyayı dala astık Bir saatlik bir ilaç Oruç bozmayan su Peygamber uykusu Peygamber uykusu Büründük gölgemize Güneş bakarken dimdik Uzandığımız göze Gönül dağında gedik Yar eteğinde su Peygamber uykusu Peygamber uykusu Birkaç pamuk bulutla Sarılır göz yaramız Ten kavgasına mola Dalıp dolmak sıramız Rüzgâr gezdiren su Peygamber uykusu Peygamber uykusu Share this post Link to post Share on other sites
SİTARE 8 Report post Posted September 12, 2007 SAHUR SINIRLARI Sultan ay göz kırpar bize yıldız yıldız Kaf sırrından üstün Melekler sofrasına çağırır, yalnız Sıçramak ne mümkün Şefkat duvarının ardında rüyamız Cennette bir öğün Cennette bir öğün Gecenin simyasıyla şu bakır sini Altından bir zembil Uykuda duyarız gül besmelesini Bir sürahi bülbül Bardağa döker gönül şelalesini Sofada bir menzil Sofada bir menzil Sonra sağılır karanlıkların balı Fecir avuç avuç Biz hissederiz, onlar yaşar masalı Yol başında sonuç Yükselir şuracıktan bir uçan halı Ver elini oruç Ver elini oruç Share this post Link to post Share on other sites
yusuf ziya karataş 2 Report post Posted December 2, 2007 Üç Ayak Bir Şafak Kahpe kayışında bileniyor bıçak Üç ayak Bir şafak Celep örfü ahkâm olmuş Babam kasap vezir Eloğluna bayram olmuş Kuzular sağ enir Üç ayak Bir şafak Ahdetmiş babam babam beni boğazlayacak Topal tahteravalli hak Fidyeler takas olmuş Binilen dala iner nacak İntihar kısas olmuş Usûl bitirim Esas bitirim Kabul bitirim Kıyas bitirim Sarışın değilmişim Kara kaş, kara göz yasak Has anadan gelmişim Öz ocağında öz yasak Üç ayak Bir şafak Birkaç sefil Gözde nesil Yırtılan nazlı sancak Gözüme bağlı mendil Ben kırk kere İsmail Babam İbrahim değil Babam ortada mutlak Babam adil Babam katil 1982 Share this post Link to post Share on other sites
yusuf ziya karataş 2 Report post Posted December 2, 2007 Yar Yara beni, yara beni Aşkın oku, yara beni Bıraksınlar, yara beni Atsın yardan, yara beni Yaram yarimdir Yarim yaramdır Azığım zehir Bineğim gamdır Yaram yarimdir Yarim yaramdır Yaraydın gönül yaraydın Her yer karanlık, yar aydın Hem ilaçtın hem yaraydın Sırrımı deşip yaraydın Yaraydın gönül yaraydın Azığım zehir Bineğim gamdır Yaram yarimdir Yarim yaramdır 2002 Share this post Link to post Share on other sites
asyam 6 Report post Posted December 3, 2007 YİĞİDİ GAM ÖLDÜRÜRYiğidi gül ağlatır gam öldürür Nice namert ava çıksa Tuzak kursa kurşun atsa Yiğidi çökertmez kahır Bir dem yar hüzünle baksa Yiğidi gül ağlatır gam öldürür Düşman yılan olup soksa Dokuz kavim taşa tutsa Yiğidi çökertmez kahır Bir dem yar hüzünle baksa Yiğidi gül ağlatır gam öldürür Bu zatın şairlik tarafını bilmezdim. Daha çok dizilerde çeşitli görevlerde adını görmüşlüğüm vardı, özellikle bu şiirini öle sanıyorum bestelenmiş halini Zara seslendirmişti ve çok beğenmiştim. Gayet güzel şiirleri varmışşş Teşekkürler Share this post Link to post Share on other sites
yunuscoskun 4 Report post Posted March 19, 2010 Veda Sahneleri Anam tatlı açmıyor artık İşi yok Aşı yok Ne su taşır Ne çamaşır Ne bulaşık, ne sökük, ne yırtık Gece gün Büsbütün Susması tunç Sözü korkunç Anamın secdesi gözle şimdi Namazı Niyazı Yüreğinde Yürek zinde Anamın teninde sır belirdi Ocakta Bucakta Casus gezer Anam kanser Anamın alnında akşam ter ter feyizden Anam bir gaybın sırdaşı Anamın dilcağızı da sessiz sessizden Benim anam sabır taşı Bir soğuk güneş renk alır uçuk benizden Sualdir anamın kaşı Sorar hala mutfaktan Hala evlat telaşı Alır karanlığı gökler hanemizden Hanemiz deryaya karşı Köpük köpük saflar yürür Karadeniz'den Bu bir tevekkül savaşı Bir gam eser şimdi yamaçlardan aşağı Yola düşer lambalar Yolların zar zar ağlayışı bu kırağı İz bırakır arabalar Çözülüp savrulur bacaların sac bağı Daha gür yanar sobalar Taşıyor her biri bir değişik merağı Efkar yüklenmiş babalar Çekerler haneden artık eli ayağı Uzak yakın akrabalar Anam pişirmemiş buzdur bu aşın yağı Kaşıkta donar çorbalar Göz bebeklerim genişler Durup durup Toz altında menevişler Vurup vurup Pencerem bir kasvet işler Sorup sorup Adına akşam demişler Grup grup Anamın odasında akşam Odası gam Sedası gam Edası gam Anamın odasında akşam En son ümide izin bitti Gözler karabiber Akşam kılındı, yasin bitti Anamla beraber Selaya tırmanır bu ezan Ölüm kaç basamak Görünür alnımıza yazan Bir görünmez parmak Yok yok böyle konuşmaz insan Nedir bu yüz asmak Hele baba bu nasıl lisan Ne söyler bu susmak Anamın benzi mehtap mehtap Şekli var hazzı yok Anamın gözü kitap kitap Zeyli var yazı yok Anamın gözü hitap hitap Dili var ağzı yok Anamın özü bitap bitap Eli var nabzı yok Ömer Lütfi Mete Share this post Link to post Share on other sites