Mustafa Cilasun 27 Report post Posted June 23, 2008 Ne nefes nede heves kafidir! Nihayet Sende bulmuştum Seninle kavuşmuştum ben huzura Bizarlıktan Uzanılan şevki refaha Kalbin itminanlığında açan bahara İlkimdin Heceden şiirim Düşünceden muhabbet iksirimdin Sendin Sevilen değerdin Hak eden sabrı bilen zenginliktin Sen ve ben Sessizliği terennüm eden Anca kelamla hem hal eden nefestik Ne şevke Ne de dinmeyen hevese Zevklerin esenliğine hayale dalmadık Hesabı andık Kuvvetin iklimine kandık Zamanın hikmetinde nasibe inanandık Ne derler En çok neyi dilersen O illaki seni bulur ve niyazın kabul olur O vakit İş çok kolay sabah akşam Hiç oyalanmadan zikredelim halde olanı Hattı zatında Hikmeti nerede bilinmez Her şey ulu orta avuntuyla hesap edilmez Nidanın değeri Kalbin itminanlığıdır yeri İhlâs için şartların kavli çok iyi düşünülmeli Her şey dilenir Edep içinde ruh dirliği aranır Kalp, heveslerin, zevklerin yeri değil anlatır Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted June 26, 2008 Ruhun ikliminde bir hal! Hükmün Nefeslerde mühletin Zaman içinde hali bulacak nasibin Tevekkül Kader değil bilmelisin Tahkiki ihmal etmeden inanmalısın Akılın Mutlakıyet azığın Merakı sevk eden zekâdır mantığın Vehimlerde Aradığın hezeyanın Kendinden habersizsin nedir kaygın An zamanın Zan, mesnetsiz konuşanın Kan, hükmün sahibine adanan hazzın Yaşadın Anlamadan kandın Zamanı hiç umursamadan nefes aldın Her gün Müddeti nefes gidiyor Canlar dermansızdır kabirlere giriyor Ahir Neler hissettiriyor Ölüm dirliğinde bir namzetle arınıyor Dirlik Birlik içindedir şenlik Muhabbet olmayınca hâsıl olur hiçlik Metelik Gayretinde netlik Başaklardan akseder hep bereketlilik Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted June 27, 2008 Suskunluğu kalbine akıtma! Çok Sıkıldım yine Dolaşmak istiyorum Kendi derlerimin serinliğinde Yutkunmalarımın Sensizliğinde, yumruklaşan Parmaklarımın dinmeyen hazin çilesiyle Sana sevgimi Anlatamamanın hicranıyla Sendeki duyarsız kalan zarif yüreğine Kimseye Bir şey söyleyememenin Üzüntüsüyle, dalgaların efkârından Yükselen Nağmeyle, halimin hazanlaşan Sakinliğinde, çok uzaklarda ki ümidimle Söz vermiştik, Her ne olursa da asla Bizi vazgeçiremez kimse demiştik Biz Birbirimizin Adeta ruh ikiziydik Düşüncelerimizi Tuval üzerine resmederken, Renklerin izlerinden giderken, Kalbin Sahibini bilirken, Nasip olmasına bu kadar yakınken Birden Fırçandan akseden Resimlerde kara bulutların, Gün Batımının, hazanın, Hüznün çizgileri ağır basıyordu. Yemyeşil baharı Güze çeviriyor, umutları Dalgaların hırçınlığına emanet ediyor, Zarifçe Yağan yağmuru Afete dönüştürüyordun. Bu zaman Diliminde sessizliğimi koruyor Ve seni anlamaya çalışıyordum, Fevkalade Naif hislerinizin Duyarlılığını bildiğim için, Yüreğine inmek, Seni o kapkaranlık vehimlerden Bir hışımla Çekip umudun vadisinde çay İkram etmeyi o kadar çok diliyordum ki Ama sen Sadece hazin bir nazarla Gözlerimden her zaman ışık saçan, Yüreğimi bağlayan Nazarlarını saklıyordun, Bir türlü efkârını anlatamıyordun, Darağacına Mahkûm edilen Suçsuz bir yareni resmediyordun Kime Neye kızacağımı, Halini nasıl anlayacağımın İpuçlarını bir türlü vermiyordun, Kaderine Teslim olmuş bir Mürebbinin sakinliğinde, Gözyaşlarının refakatiyle seyrediyordun Dünyayı Karşıma almayı göze Almamanın bahanesi olur mu Nefeslerin Hükmünden arî olunur mu Ömrün kalanıyla hayat solunur mu Hak aşkına Aşka pranga vurulur mu Anlat Ne olur susma, Suskunluğunu yüreğine kusama Kalbini Şeksiz şüphesiz bir anla İtminanlık İçinde ruhuna uzansana, Bir Nefsin sahibi olarak Mizan senin uğrunda Ne derler, Vehimler, icbar edenler Reddiye çekenler olmayacaklar yanında Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted June 27, 2008 Bıktırma zanla! Yeter yeter Uzatma artık hak aşkına Her ne diliyorsan iraden seninle Kimliğinde Esrarını koruyan edebinle Heveslerin sürüklediği beyhudeliğe Yorma beni Takatsiz olduğum bilinmeli Ruhum yorgun artık sana ne demeli Israrımın sebebi Zevklerinin dinmeyen serüveni Her gördüğün nasıl edebi ötelemeli Kanaat örtün Hani sabırdı azimetin Takva için gecelerden vazgeçerdin Durmadan Bana nasihat ederdin Tahakküm ederek halden bezdirirdin Şimdi söyle Ne oldu o natürel rengin Çile içinde gayretin hedefince dilediğin Hesap edemedin İmtihanın rüknünü bilemedin Şimdi elinin tersiyle silip benden geçtin Ömrü tükettin Baharlarımı hazan ettin Şevksiz bir hayatın kurbanı etmiştin Böyle olmamalı Taassubiyetten arınmalı Günahın bedeli bu kadar acımasız olmamalı Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted June 27, 2008 Ürpermelerin serinliğinde! Yıllar bir bir Sessizliğinde geçip gidiyor Zaman beni içselliğimde demliyor Ne hevesler Yutkunmaların seyrinde Sabrın bendinde tevekküle gidiyor Evrensellik Kalbi seferberlik Ruhi dirlik ötelerden nefesleniliyor Zevkler Külfetin dirliğinde Muvazene edilerek çile desteleniyor Haşyet Ürpermelerin serinliğini Şimdiden hal ekseninde şenlendiriyor Korkulardan Kaygılardan arınmanın Hakikat dergâhında yoğrulmanın aşısı Lisanın Ulu orta savrulmadan Umutların düşlerinden sıyrılarak aleni Müşahhas Emanetlerin idrakiyle Nakaratlardan çok uzak bir tefekkürle Takıyelerin Maslahat formüllerinden Paye uğruna kalbi şirklerden arî olarak Nefsin Safsatasından anlayıp Hanif kulluk noktasında azimeti anarak Yaşamayı Hayatın mana hikâyesini Atinin şeref muvazenesinin mazisini Yüksünmeden Edebin rüknünü örtmeden İnsan kimliğinden sarfı nazar etmeden Ölmenin Dirliğin safhası olduğunu Hesabın arzın muhayyilesine sunulduğunu Şahadet için Delillerin seni unuttuğunu Bilmeden, idrak etmeden cahilce soluğu Zaferin Ne toprakla ne parkta Zafer bizzat senin en yakınında bir anla Akideler Yozlaşırsa kim ne ola Kara sayfalar çıkacaktır bir bir huzura En hazin ne ola Sevgilinin kokusundan Ümmetliğinin kaygısından uzakta kalmak Azabın Kahrın narın refakatiyle Umudun kuruyan yelpazesiyle soluklanmak Anlamadan Tafsilata hiç gereksinmeden Hiziplerin, tuğyanı ivmelerin hengâmesinde Bir şefkat elinin Sevginin namütenahi serinin Efendiler efendisinin ümmetine verdiği sözüyle Share this post Link to post Share on other sites
BaLaBaN 6 Report post Posted July 8, 2008 Ellerine ,yüreğine sağlık arkadaşım eserlerin çok güzel :) insan alıp başını düşüncelere dalıyo Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 8, 2008 Ellerine ,yüreğine sağlık arkadaşım eserlerin çok güzel :) insan alıp başını düşüncelere dalıyo Efendim teşekkürler ediyorum, huzur ve afiyetler diliyorum, kalbinizin sahibinde sürurur bulunuz diliyorum, hürmetlerimle selam eğliyorum... Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 9, 2008 Sen olmayınca! Ne Yapacağımı Bilemedim senden sonra, Şaşkınlığın Haykırışlarına sancılıydım, Yutkunmalarımın Hızıyla ancak ayaktaydım. Umutların Tükenen hazanında Ben yalnızlıkla arkadaştım, Yaprakları Sessizliğinde yeniden andım, Ortalıkta Kala kaldım, Şevksiz sokakta ben ne ararım, Gecelerin Soluğunda hüznümle ağlarım. Ben Artık yastayım, Hastalığın yekpare adıyım, Devasızlıkta Hıçkırıklara boğulan davacıyım. Nereye Gitsem, neyi elime alsam, Arkama Dahi yaslansam Biliyorum ki boşluktayım… Ben Sana mahkûm bir sızıyım, Hicranımla Sabahlara kadar sarsılırım, Senin Sıcaklığını Her yanımda ararım, Ayazlar İçinde nefesi ne yapayım… Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 9, 2008 On an hissedilendir yazılan! Bilirsiniz ki Hissiyat rüzgârlar misalidir… Hissedilir Ve kendi sessizliğinde Hilkatine çekilerek beklemektedir İnsan, Manasında kalan, Zafiyetleri olan bir varlıktır… O an Ve hissedilen zamanda Düşünceler kelimelerde anlatılır… Hasretin, Muhabbetin, Vakfedilen sevginin, Şefkatin güzelliğinde anmaktır… Kulluğun Acizliğinde… Kalbin Serinliğinde hıçkırıklar Vesilesiyle hasret dillendirilir… Kul, Kulluğunda, Kalb sahibinde kalmakta, Sıkıntılıysa Hasredilen sevgi anılacaktır… Dolayısıyla, Hissedilen, Ve sevilen kimse, Manasıyla Terennüm edileni Hak ediyorsa güzelliktir… Ben Acizliğimin Ve zafiyetlerimin, Nizamsız Olan nefsimin, İdraksiz bilgimin, Tafsili Öncelemeyen dirliğimin, Kalbi Marazlarıyla, mısralara Aktarıyorum düşüncelerimi… Öykü Bu şekliyle, Mefkûreden arî hasletiyle, Hislerin Feveran eden Haliyle anlaşılmasıdır… Sevgi Ve muhabbetle, Tahkik Yeteneğinizde ki Güzelliğinizle selam eğliyorum… Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 9, 2008 Suskun duvarlar halime şahittir! Nasıl söylesem i şimdi içim elvermiyor Gönlüm hicranın ile hasretini demliyor Can bizarlığında hisleri harman ediyor Ruh sakinliğinde kalbi acıyla sızlatıyor Senden gayrı halin baharı çok sarardı Çiçekler kurudu rengârenk açmaz oldu Umutlar, gözyaşlarıyla sicim gibi yağdı Toprak, varlığın adresinde seni anlattı Anladım ki seni bu kadar sevmemeliyim Hasretinin acısıyla nefesi vermemeliyim Canı müddetinden ziyade dilememeliyim Kanı hükmüyle kalbin sahibine vermeliyim Şimdi sensizim fersiz gözlerimi neyleyim Şefkatinin gölgesinde serinliğe hasretim Artık ben yaşayan ölüyüm cananı neyleyim Sevginle, silinmeyenlerinle ben seninleyim Gittin sessizliğinde çaresizce canı verdin Bilemezdin, ziyadesiyle sen ömür dilerdin Muhabbetliydin hamiyetinle ne himmettin Şimdi ölümün adresi olarak mezara girdin Sensiz hanem, gönül parem ne kadar yalnız Yatağın mahzunluğunda gözyaşlarını anarız Hasretinle varız, gecenin ıssızlığına yanarız Seni yokluğuna, soluksuz duvarlara anlatırız Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
BaLaBaN 6 Report post Posted July 9, 2008 Mustafa CİLASUN abim şiirlerini zevkle okuyorum. Takip diyorum. ALLAH var gerçekten çok güzel yazıyorsun, tabiri caizse resmen döktürüyorsun. Devamını iple çekiyorum .Selametle Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 9, 2008 Mustafa CİLASUN abim şiirlerini zevkle okuyorum. Takip diyorum. ALLAH var gerçekten çok güzel yazıyorsun, tabiri caizse resmen döktürüyorsun. Devamını iple çekiyorum .Selametle Kıymetli kardeşim duyarlılığınız için çok teeşekkürler ediyorum, kendi halimde kelam ederek yüreğimi sizlere açıyorum, niyazınınız umut ediyorum, selamınızı diliyorum, sizi kalbinizin sahibine emanet ediyorum kardeşim... Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 9, 2008 Habersiz ziyaret bilinirken! Haydi kalk Vakit seni haykırıyor Ömrün sayfalarından kareler sunuyor Hissettiğin Kalbin meylinde gittiğin Aklın vuzuhunda sırat için seyrettiğin Azıklar için Helali bil bilmem ki niçin Aşkın hesabında ses geliyor senin için Efradın ayalin En yakınında ki ahalin Seni anlamayan nefsin, iraden nefesin Bazen dalarken Ruhun devranında yaşarken Kalbin hicranından gözelerini ıslatırken Baharın adından Hissedilmeyen muradından Keş kelerin yarar sağlamadığı korkudan İstersen bil Dilemezsen hislerinde zil Heveslerin sana olmayacak bilesin kefil Ne ekersen Menfaatin için takiyyeysen Hasat için ömrün tarlasında ne beklersin Önce kendini Dilin dikenden arî halini Sana ezelden bahşedilen esirgenen sevgini Bilmediğin her şeyi Bildiğini zannettiğin vehimleri Nizamdan azade nefsini, delil içinde ki kalbi Ne söyleyim Ben edepten yoksun sefilim Kendimle dertliyim, sukut ile vakti beklerim Gördüklerim Devasız vaazı nasihatlerim Lafazanlık benim hasletim, sizden af dilerim Niyazınız İçindir sayrı gayretlerim Bilirim ki fevkalade niteliksiz kelam ederim Edebiyatı Hal ikliminde ki sanatı Mısralara akseden bir hayatın kalan anılarını Yazmayayım mı? Sizlere halimi anlatmayı mı? Kuytu zindanda, derinler devranında kalsın mı? Muhabbet için Dostluğun hükmünde ki vefa niçin Anlatılmazsa tecrübeler neden bekletilir seçim Sevmek istidadı Dikenin serencamında ki aşkı Hakikat içinde ki irfanı hissetmeden bilinmez Her şey bilinirken Nihayet önümüzde aşikâr iken Hanın, hamamın, yolcunun, her canın için nefesin Nöbeti müddet Seferde ki akil olan âdemin Mürebbiye hasletinde ki şefkat selinde ki âlimin Sosyoloji hâkimiyetinin Travmalardaki geçici tedavilerin Kalbin sahibinden azade zikrinin loşluğu sabitken Ahirde ki mevkinin Kabirde seni bulacak dirliğin Ölümde aşkı saadet güzelliğinin terennüm şevkiyle Hesabın kavliyle Ruhun kalbi nizam etmesi dileğiyle Muhabbet ve sağlık, afiyet ve selam dileklerimle Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
kevser 4 Report post Posted July 10, 2008 MUSTAFA ABİ; ELİNE DİLİNE SAĞLIK SİTEDE YENİLERDENİM VE YAZILARINIZI YENİ YENİ OKUYORUM ABİ ŞİİRLERİNİZE MEST OLDUM İNŞALLAH DEVAMINI DA BEKLİYORUZ İNANIYORUM Kİ DİĞER ARKADAŞLARDA BENİMLE AYNI FİKİRDEDİR ELİMDE OKUDUĞUM KİTAPTA BİR ŞİİR VAR BEN DE NACİZANE SİZE ARMAĞAN EDİYORUM SELAM VE DUAYLA........... OLMALI BİR MİADI BU TEKLEMENİN ELBET; KURTAR BENDELERİNİ,GÖNÜLLERİNİ ŞAD ET... GÖZLERİMİZ UFUKTA SÜREKLİ TULU BEKLER, MİHNETKEŞ GARİPLERİ BİR DE ÜNSÜNLE GARİP ET! BİLMEM KAÇ ASIR OLDU IRMAKLAR KURUYALI, NEZDİNDE HAPSETTİĞİN RAHMETİNİ AZAD ET! Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 10, 2008 MUSTAFA ABİ; ELİNE DİLİNE SAĞLIK SİTEDE YENİLERDENİM VE YAZILARINIZI YENİ YENİ OKUYORUM ABİ ŞİİRLERİNİZE MEST OLDUM İNŞALLAH DEVAMINI DA BEKLİYORUZ İNANIYORUM Kİ DİĞER ARKADAŞLARDA BENİMLE AYNI FİKİRDEDİR ELİMDE OKUDUĞUM KİTAPTA BİR ŞİİR VAR BEN DE NACİZANE SİZE ARMAĞAN EDİYORUM SELAM VE DUAYLA........... OLMALI BİR MİADI BU TEKLEMENİN ELBET; KURTAR BENDELERİNİ,GÖNÜLLERİNİ ŞAD ET... GÖZLERİMİZ UFUKTA SÜREKLİ TULU BEKLER, MİHNETKEŞ GARİPLERİ BİR DE ÜNSÜNLE GARİP ET! BİLMEM KAÇ ASIR OLDU IRMAKLAR KURUYALI, NEZDİNDE HAPSETTİĞİN RAHMETİNİ AZAD ET! Halinizde ki mevcut güzelliğe selam olsun, Yüreğiniz daima, muhabbet içinde bulunsun, Kalbiniz sürura gark olsun, bahtınızı kuşatsın, Dirliğiniz, sevgi için azimetiniz, nefesini artırsın... Bilmenizi arzu ederim ki, ben kendi halini yazanım, Ömrün devranında aşkı soluyan bir aciz fukarayım, Nitelikten yoksun, hezeyanlarını anlatan bühtanım, Halinize muhabeti nazarla bakarın, sizi ben alkışlarım... Share this post Link to post Share on other sites
BaLaBaN 6 Report post Posted July 16, 2008 Abicim bunun sırrı ne. 2 gündür adamı mest ettin. Ellerin dert görmez, yüreğine kötülük girmez İNŞAALLAH Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 17, 2008 Abicim bunun sırrı ne. 2 gündür adamı mest ettin. Ellerin dert görmez, yüreğine kötülük girmez İNŞAALLAH Kıymetli kardeşiim değerli katkılarınız için çok teşekkürler ediyorum, muhabbetle selam eğliyorum... Kendi halimin devranında, acizliğimin sayfalarında, kalbimin karalığıyla ruhumun hicranını yazıyorum... Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 23, 2008 Sevmek hesapsız serilmek değildir! Sen sadece uzaklardan nazar ediyorsun, Kalbimin hicranına kayıtsızca bakıyorsun, Anlamadan, aşkın serencamına dalıyorsun, Hissetmeden kelimeyi mısralaştırıyorsun… Sen bilimisin yanmayı kavrulmayan sancıyı, Ruhun insicamında kayıtsız olan prangaları, Aşk sayfalarında bekâreti okunan sayfaları, Kalbi lekelerden azade olan sevda salkımını… Aşk vuslattır, kan içinde neticelenen ramdır, Ömür içinde vuzuhunu bulan sanatın şartıdır, Teslimiyet için kulluk kimliğine elzem olandır, Zamandır can içinde hakikati anlatan sevdadır… Sevmek, nedensizlikte sürüklenmek değildir, Adamlık dirliğinde ak olan vefanın sayfasıdır, Sevda için bilincin şartı mutlaktır aranmalıdır, Ruh ikliminde kalbin serencamı sorgulanmalıdır… Aşk, cinsiyetlerin fevkinde anlamlaşan hilkattir, Tenden arî olan zevkin darlığında boğulmayandır, Serabın umudunda filizlenen en kutsi sadakattir, Hal iklimine akmaktır hilmi kuşanarak coşmaktır… Çiçeğin renginde, kuşun ahenginde naif ülfettir, Nezaket içinde demlenen zarafetin himmetidir, Vermek için hedeftir, vefanın asliyetinde aranır, İnsan için arzda, ahiri serinliğini yaşmanın adıdır… Ölümle iç içe devranı anlatan o zamanın felahıdır, Verilen söz kemaliyetinde anlamlaşan vuzuh attır, Sanat kıvamında hesabı olan ruhun hicran odağıdır, Zilletin, nefretin ve külfetin baki kalacak devasıdır… Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 29, 2008 Sadece bilmem yetmiyor hissetmeliyim! Adım adım biliyorum sana yaklaşıyorum, Zamanı devranında bazen kayboluyorum, Halin ikliminden uzaklaşarak dağılıyorum, Hicran içinde uyanarak ruhuma ağlıyorum. Evvelin sebebiyle muvazenenin içindeydik, Bizler sürekli kolayı seçtik gayret etmedik, Zanlar için zindanı darboğazda nefeslendik, Muhabbeti öteledik takviyelerle sevgi dedik. Oysa her şey aşikârdı, yanılan çok korkandı, Azimetin zorluğunda kaybolup uzaklaşandı, Tahkikten soyutlanıp hevesleriyle soluyandı, Mücerret olanı dışlayıp vehimlerine uzanandı. Taşın suskunluğunda varlığımda kaybolurum, Nebatat güzelliğinde aşkın suhuletini yaşarım, Akıl sahibinde adamlığın izlerinde manalaşırım, Kalbin sahibinden uzaklaşarak ben neyi ararım. Her şey ona cezp ederken şaşkınlığıma ağlarım, Vaktin vuzuhunda ruhun perişanlığına yanarım, Ben Hak yoldan ne anlarım nefsimle pazardayım, Kalbin hurdalığında geceler için darboğazdayım. Ömrün toprağında yangın bir hastayım yastayım, Hesapsız zevklerin bühtanlığında hep sabahlarım, Seherin davetinden azade sarhoşluğun sancısıyım, Kalbin solgunluğunda takatsizi yaşayan hastayım. Nefsim muarızlara müptela olunca ruhum daralır, Kalbim hıçkırıklarla halimde asude aşkı sorgulatır, Şefkatin kuraklığında muhabbetin fakirliği yaşatır, Mezarın derinliğinde haşyetin hükmüyle manalaşır. Allah derim lakin idraksizim ben halimi iyi bilirim, Gülün o kokusundan ziyade renklerinde gezinirim, Ötelerden sıkça bahsederim bilirim ki çok fakirim, Bedbin nefesin esiriyim, sevgiye hasretle gelenim. Ne diyeyim, ben şimdi kime ne söyleyeyim sefilim, Umudun fakirliğinde yorgunluğa müptela hederim, Dostluk için vesileye gayret eden niteliksiz nefesim, Niyaz için seferberim, selam için bekleyen çaresizim. Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 30, 2008 Hüzün içinde nefeslenen esirim! Sen bilir misin hissizliğin yorgunluğunu, Kalb ikliminde solgunun umutsuzluğunu, Çaresiz sukutun sineme hicran akıttığını, Halimin kuraklığında şevkim kalmadığını. Düşlerimde, ne kadarda umuda uzansam, Olmayacak hayaller avuntusunu yaşasam, Yalnızlık acısını hazanın yaprağına yazsam, Halimin hazin sayfalarını birde sana açsam. Kokunla şevki bahara yaslanarak uzansam, Hasretimin dallarında senin halini solusam, O an tamamen sessizliğin hükmünü tanısam, Aşkın umutlarında kalbimin sahibine varsam. Öyle ömür yaşadım ki halimin o susuzluğunda, Muhabbetin yıllarca uzağında bağ bozumunda, Yapraksız dallar yozluğunda korkuları yanında, Fakirliğin kucağında çaresizliğimin korkularıyla. Melül melül baktım yıllarca hasretin sancısıyla, Varlığın bilinmeyen adresine yazında sıcağında, Bilginin kıtlığında, idrakimin fevkalade uzağında, Umutların solgunluğunda, avuntunun kucağında. Ben sana ne söyleye bilirim, bilirim ki sen eminsin, Ruhunun enginliğinde kalbini nizam eden nefessin, Hakkı bilen, kanaatle güçlenen sabrın müdavimisin, Gülün kokusuyla şekillenen bahtiyarın ta kendisisin. Sana nasıl bu sefil halimi anlatırım çaresiz kalırım, Haline müdrik olmak için ne bahanelerde dolaşırım, Uzaklardan nazarımla yaklaşırım ancak sakinleşirim, O devranında Salih olmak için varlığımdan geçerdim. Bilirin ve sessizliğimde kendi halimde kelam ederim, Yazmanın yanıklığını sinemde her zaman hissedenim, Aşkın ikliminde, adresin mücerretliğinde yine sefilim, Ben kendi dertlerimle hüzün içinde nefeslen hederim. Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 30, 2008 Gülün renginde diken hissedilmeli! Artık yoksun işte ne kadar acı çeksem de, Dinlediğim şarkıların hüznüyle kalbimde, Ruhun ürpertisiyle anlamsız gezinsem de, Yalnızlığın hazinliğinde kaldım dertlerimle. Müşkülüm zorluk olmaktan çıkardı şevkinle, Serdettiğin o hamiyetin yumuşaklığı benimle, Hoyratlığım nefsimde şimdi kalbim serzenişte, Halsizim kalan ömrümün şu hazan bahçesinde. Ne şakıyan kuş, ne rengârenk kuşatan çiçekler, Muhabbetsiz sinemde daralıyor şevksiz nefesler, Hissiz bekleyişler, hıçkıran yürekler kefensizler, Nedametin çardağında ölüm halinde habersizler. Nereye yaslansam sanki bir boşluk beni bekliyor, Ruhumun lekelerinde hicranın dur durak bilmiyor, Ötelerin serinliği vaktin zuhurunda nöbet bekliyor, Ölüm halimi kesmiyor sevgiye hasretim maf ediyor. Cehaletim odaların zindan renksizliğinde seyrediyor, Muhabbet olmayınca bilgiler varlığında buharlaşıyor, Hedefsiz yaşamak anlamsızlığın sokağında barınıyor, Her nedense her bir nefes yargıçlığa doğru adımlıyor. Can kimin, mühletin derinliğinde ki hikmeti bilinmeli, Vehimlerin kuraklığında taassupla yoldaş edinmemeli, Bilerek düşünülmeli, gülün renginde diken hissedilmeli, Sabrın güzelliğinde aşkın asudeliğine hasretle gidilmeli. Şefkat, hakikatin terennümüyle nefeslere serdedilmeli, Hamiyetin suhuletinde erdemin rüknüyle nefeslenmeli, Hareket ve kuvvetin sebebinde ibretle idrake gidilmeli, Tefekkürün zindeliğindeki aşk hakkıyla teslim edilmeli. Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 30, 2008 Takiyyeler azimeti karartan maslahattır! Şimdi nerden başlamalıyım sana anlatmaya, Halimin bedbinliğinde baş gösteren yozluğa, Nefsimin nizam edilmeyen hoyratlığı olsa da, Ruhum bizarlığın hengâmesinde hicran solusa. Yıllar sonra öğrendim şefkat eşiğinde ferdim, Hilkatimin seyrinde mükellefiyeti bilemezdim, Yıllarca sabi kimliğinde ürkekliğe sürüklendim, Tahkik için solgun kimliğimle sürekli oyalandım. Ne anadan ne babadan idraki hiç kuşanmadım, Hakikatin nedenlerinde yol almadan saklandım, Maslahat tüccarlığında yozluğa doğru uzandım, Ne derlerse inandım hiç anlamadan bağırandım. Şimdi ön yargıların prangasında boğulan candım, Tahkikten azade marazdım, gülden ne anlardım, Öteler hikâyesinde matraklık arayan bühtandım, Ben hamiyetten neyi anlardım sühuneti dışlardım. Okunan tilavetin makamında kalan anlamayandım, Çöl ikliminde bedeviliğin serencamını yaşayandım, Muhabbetin hikmetinde tebaalaşmayı soluyandım, Mürebbinin ülfetinden feyzi alamayan zavallıydım. Âdem, adamsa makbuldür yoksa beşerin hükmüdür, Adamlıkta takiyyeler azimeti karartan maslahattır, Eren kimliğinde dirayet sabrın kuşatıcılığına adımdır, Vuslat için şart olan aşk adımlarıyla rıza solumaktır. İptidai bir kamıştan husule gelen ney’in haz nağmesi, Renklerin zenginliğinde heveslerin derlenerek silinmesi, Saadet için hedefsiz kefalete zevk için meyil edilmesi, Aşkın hakikatinden azade kimlikle ruhi açılım dilenmesi. Ölümde dirilmenin adresi nefsi köleliğe son adımlardır, Ömrün sayfalarında hasiyetle yaşamak vefa iştiyakıdır, Mekânlar, sadece anlık hazların yaşanacağı yargılardır, Mezar nihayetin bestesini anlamlaştıran hazin hicrandır. Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 31, 2008 Seni düşünürken ey gönül! Tahammül azalınca heyhat ki heyhat Sabır sevgi olunca kapıyı çalıyor aşk Ey kış uykusunda sabahlayan bir kalk Zaman tükeniyor bir kez ahvaline bak Sen benden ben sinemdeki halimden Veremeyeceğimiz hesabın derdinden Ne kadarda biz uzaklaşsak bu ilimden Ruhum inliyor ben nasılda fark etsem Sevgisiz iklim kuşağında ki filizlerden Ne beklenecek bereketsiz nesillerden Ölüme hasreti güzelliğe ödün verirken Toprak benden ten sudan kan akarken Yese kapılma daveti değil sanmayasın Hey arkasına yaslanan bir an paklanın Durmayın sizlerde yazın nasibedir akın Edep içinde usanmadan sizde nefes alın Yazanlar yazar olmaz birde böyle bakın Siz yazar olacağım diye sakın yazmayın Bir kendinize bakın halinize siz yakınlaşın Sakı tekebbüre bulaşmayın heba olmayın Muhakkak ki öğrenen kişiliği kavileştirin Ne kadar yol kat ederseniz siz halimleşin Toprak misali hataları emin onları öteleyin Siz sevgiyle bütünleşin halinizle dertleşin Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 31, 2008 Ne hale getirildik! Dertleniyorum bazen Kendi halimde düşünürken Otobüs duraklarında beklerken Ayaz kesen simaları temaşa ederken Oysa biliyorum ki bunlar Bizim olan kanlar canlı insanlardı Her birinin haline yansımış kaygılar Ne olacağı belirsiz ilzamlar kanaatler Çocuğun ellerinden tutan Aylarca karnında taşıyan can Kanından kan bağışlayan yüce insan Ne olmuştu menzile yetişmek için unuttu Aracın kaptanı asık suratlı Gençler birbirlerinde farklı anlı Duyarsız bir kimliğin sanki içinde saklı Yaşlının karşısında görmemek içinde katlı Her ne kadar tercih etmesem de Bir şekliyle gönderiyorlar iş halinde Yeşile hasret yaşadığım bu melalimle Suda buluna ülfet nerede verilen değerde Bulvarların kullanım hakkı Biliyoruz ki insanın kudretinde saklı Sırnaşlık arsızlık geceden kalanda farkı Zavallı görevlilerin nahoş görünen efkârı Bir heyecandır hız tutkunu Basıyor gaza yutuyor bak salkımı Yanında manitası onun dinmez çakası Motosikletlinin kanlar içinde yerde yatışı İnsanız işte merak kesildik Yerle yeksan olan gence nazar ettik Hareketsiz eklemler mesnetsiz şekilsiz Kan revan içinde nefessiz yatıyordu hissiz Hız tutkunu genç duyarsız Kaskom var beyler bedelini alırsınız Yaşanan hadise karşısında şaşar kalırsınız İnsan mı bu konuşan genç diye hayıflanırsınız Kız ağlıyor bir panik yaşıyor Ölen insan için değil arkadaşına yanıyor Sen üzülme baban halleder diye tembihliyor Yerde yatan bedeni terk eden ruhuyla bakıyor Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted July 31, 2008 Hasretin sevdasındayım sevgili! Bilmeliydin ki senin Hissiyatınla nefeslenmek Cihanın rengârenk gülleriyle Bezenerek hem hal olmak demektir Baharlarda aşkı anmak Ve onu doyasıya yudumlamak Ne kadar mukaddestir bir bilseydin Her gün duvar başlarına Bırakılan o bayat ekmekleri Suya bandırarak yemek bir lütuftur Suya hasret bir selvi misali Korkuya taş çıkartan lav gibi Gecelerin sessizliğinden ürpermek ne ki Bilmeyen için aşk ne ki Bilinen her melalde ki seyri İdrak için hakikat tercih edilmeli Durmadan akan suların hikmeti! Susuzluğun sinedeki açtığı külfeti! Akletme yenler için olan merak ne ki Sen ki sahilde şakıyan suların Hıçkırığında kendini buluyorsun Halini bekleyen geceye anlatıyorsun Sızını cihana haykırıyorsun Anlaşılır olmak için yazıyorsun Paylaşım için edeple soluyorsun Lakin gözyaşların kurumadıkça Toprak suya hasret kalmadıkça Çileler sabır ile yudumlanmadıkça Aşk asla bulunmaz değil mi? Aşk sizce fedakârlık öyle değil mi? Melali tevazu ile vakfetmenin emri Hizmette zaruret keyfiyeti Seni cezp eder değil mi senin için Talebe olmak keyfi diplomalı olmak azmi Sözün kuvveti mesabesinde Öyle değil mi adam olmakta fevki Akidede ki mevcut bulunan her şevki Aşk ile kelimeyi tevhidi İkrar etmek için vakit vaki sevgiler Senin için saklı, akıl idrak edenler için katkı Tefekkür edilmedikçe ruh, insan içinde saklı Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites