Mustafa Cilasun 27 Report post Posted October 29, 2009 Seslenen zaman! Belki kulaklarım duymuyor Beklide artık içim geçerek takatim yetmiyor Lakin yıllara sari ihmal ettiğim kalbim ne diyor ruhuma sesleniyor Ne eski halimden eser kaldı Ve nede hazanın resmettiği solgunlukta haz vardı Umutlarım sağanağında kalbim için sahibine uzanan bir heyecandı Mavera nasıl anılır hissetsem Kalbimi bilincimle iradi olarak rabbime yöneltsem Zikrin anlamına erişerek niteliğe erişsem ve zihnimi ecirle süslesem Sanki yalnızlık beni anlatıyor Vaki olan hikayemi aleni olarak göz önüne seriyor Fakat zaman artık derinliğin içtenliğiyle ruhuma seslenip el veriyor Ne seyyahın haleti ruh iyesi Ne de cadde boyu ter içinde nefeslenen hamalın ahı İhsana erişemeyen mukallidin duası ve mahzun nefeslerinde hülyası Sevgili ram olan ummandır Hakikatin fütuhatında edep kalp için tevazuu hazdır Bahar gönül ikliminde bereketli niyazdır ve aşk muhabbetin tadıdır Hasret bağrımda cenahtır Ancak hak ettiğim kadarda vuslat ruhuma yakındır Aşk deryasında umut ezeli bir zamandır ve zamansızlık içinde hardır Gönlüm yaralı deva umar Lakin bilemem ki hikmet ne zaman ruhumu anar Kalbim muhabbet için yaren dirliğinde sadakati keyifle umar ve arar Gel gör kalbimin ıstırabını Yıllara sari olarak gözlerimin susuzluk acısını Halimde kalmayan edebin sancısını ve dost ikliminde varlığın acısını Teslim edenim, bir abdiacizim Sıfatlardan ari olan yorgun ve solgun fakirim Dirliğimde aşkın hasretiyle nefeslenen zavallı sefilim ve niyaz beklerim Ne satırlar ve ne de mısralar Kifayet etmeyen zaman içinde eşiz hikayeler Terennüm edilen uhdeyi haller ve sukut ikliminde hasredilen hasletler Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted November 3, 2009 Sinemin süruru senin nefesinle! Yüreğimi buğulayan rüzgarın sesi Halimde silinmeyen bir imge olarak bıraktığın ezgisi Alıp götüren zaman türabında ruhumu okşayan şevki muhabbet abideydi Her ne kadar nedensizliği ansam Halimde uhdeleşen gerekçeleri sorgulasam haklıydın Saklı bir zamanda ve gönlümün sayfasında anlamlaşan bir bahtı sabahtın Ne solgunlaşan umutlarım vardı Ve ne de hicran sürur toprağımda hazanlaşan sanattı Zihnimin serabında ve kalbimin bahtı baharında şevkin haz sağanağıydın Sükunetim nameler yazamıyor Dirliğimde anlamlaşan sessiz çığlığımı kim duyuyor Nazarım ufuklardan yoksun, mezarım umutlar dirliğinde fevkalade masum Ha ne olur sessizliğinde bir duy Edebin birliğinde ve kalbin dirliğinde naifleşen huy Hasretin nefesiyle ve sukutun telvesiyle ruhumda umut içinde anlamını bul Teslim ederim hakkıyla sefilliğimi Edebe muhtaç fakirliğimi ve halinde anlamlı zarifliğini Bir hamiyet göster ve nefesin sağanağında niyazınla halimde ülfetini göster Sorma artık anma tarumar halimi Yabanlaşan kalbi ahvalimde mahzun hicran nefeslerimi Esen ahengin güzelliğini,sessizlik bestelerinde kaybolan aczi yet keyfiyetimi Hakkındır sürur senindir bilirim Lakin ahvalimde sancılar içinde mahzunlaşan nefesim Kifayetsiz satırlarda ve hüznün bağbozumunda gözyaşlarıyla himmet bekler Sen zaten nefesinle ahu revansın Kalbin cenahında anlamını fevkalade koruyan meramsın Yad ellerin tenha köşelerinde ve insan seli misali akan manzaralarda şevksin Her yanım karanlık namına yalnız Ruhum ayaz içinde artık her nereye baksam çok anlamsız Aşk seninle ulviyete açılan bir bahtı, kulluk hilmince anlamlaşan yüce sanattı Artık ne çare fevkalade yoksunum Hikayeler ikliminde hazanla anlamlaşan sureti saksıyım Öğretiler içinde, idrak ikliminde meraksızlaşan nazarın hamiyetine muhtacım Kalbim sahibiyle vuzuha eriyor Vesileler dirliğinde zarifliğinle edebin şevkiyle nefesleniyor Hakkın teslimiyetinde ve ruhumun kefaletinde artık kalbim lekeleriyle yüzleşiyor Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted November 3, 2009 Ruhumda anlamlaşan zaman! Kalbimin hicran seferberliğindeydim Ruhuma temayüz eden hüzün sinemi daraltıyordu Anlatmak ne kadar kabilse ve aksine ben sessizliğimle aşkı anıyordum Yaşamak kalbi manada yol almaktır Ruhun serüvenlerini sanatlaştırmak ise hakikattir İdrak vesileler ikliminde demlenen vuslattır ve kul inayetiyle bir ihsandır Tevdi edilen varlık emaneti mutlaktır Aşk sevda baharında harlaşan merakla nazardır Akleden için tevazuu mavera dirliğinde sabahtır ve sevgi insan için vardır Şevkin sahifesi kalbin neşesindedir Ruhuna yabancılaşan aşkı tenselliğe hapsedendir Zaman mutlakıyet içinde anlamlaşan andır, derviş olmak aşkı koklamaktır Aşkı sana soranlar olacak, de ki Aşk, iradeyi inayet uğruna feragat ettiren sanattır Zanaat sahibi inşirah rahlesinde sabırla demlenen bereketinde manasıdır Muhabbet ahenk içinde anılandır Kalbi manada hamaseti barındırmayan hakikattir Heveslerde boğulmak ise, basiret dergahında ihsandan çok uzaklaşmaktır Estetik zariflik namına tanınandır Edebin içselliğinde ruhu okşayan bir badı sabahtır Hakikati anlamak için uğraşmak ,nefeslerin mefkuresinde aşkı yaşamaktır Yad ellerin dirliğinde ne beklerim Hasretin birliğinde ekinlerimle hakkı nefeslenirim Sadakatle dostluğu rahmet bilirim ve kalbimin fakirliğinde umudu beslerim Varlık zaman içinde müddetlidir İhsan ve inayet kulluk iksirinde bütünleşen erktir Her vesileyle hilm teslimiyettir ve kudretin adresine tefekkürü mevt etmektir Gün içinde tebessümle ram ol Mütemadiyen umutlar birliğinde muhabbete tav ol Gerekçesiyle niteliğe ulaşmak için iradenle zafiyetlerde kaybolmamak hak yol Gel aşkı dirliğinde anlamlaştıralım Zevkin zamansızlığında buharlaştırmaktan koruyalım Ruhumuzla gülün kokusuyla yol alalım ve aşkı bu anlamda kalple barıştıralım Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted November 6, 2009 Neden hazin bir hikayeyim! Süreyya yıldızı hani nerede Kalbim hicran ile nicedir sevdalı bir demde Ruhum müddeti an cenderesinde ve umutların bereketiyle Sus!Nedensiz nefes tüketme Vesveseler birliğinde kalbinde hüznü yüceltme Bilinmezlikte tükenme ruhunu yalnız girdabında çürütme Nihayetinde şerefli nefestin Sana tevdi edilen müddet içinde fevkaladeydin Yabancılık sultasında neden kalbinle dertliydin bilemedin Yüreğim kalbimden farklı mı Ruhum insicamında neden aşkla hala hicranlı Vahalarda vuslat sancısı, muhabbetten uzaklarda ne saklı Merak, verilmiş bir saltanat İzan aklı selim için şafakta umutla buluşmak İdrak, bilinçle müsavi olan ortak ve kul ekseninde bakmak Dilim ne kadar sussa da kalbim Yanar dağ misali seyreylediğim elemli ahvalim Hicranın nöbetindeyim ve aşkı yaşayanlardan nefesleneyim Artık sayfalar efkarla dürülüyor Müddeti nefes takatsizliğimle neleri hikaye ediyor Her geçen gün halimde ki manzara hazan için gayret ediyor Zira haksız! Kime ne söylüyor Kelimelerin muvazenesinde halini hikaye ediyor Sessizlik ikliminde ve kopan yaprağın hüznüyle nefesleniyor Tefekkürün ahengiyle yüzleşiyor Ölümün habercisiyle müddeti nefesi kim bekliyor Hikayeler anlamı içinde değer buluyor ve ibretliyse okunuyor Hazin gelen, kalbimi burkuyor Mahzunluk yüreğimde neyin sancısıyla ağlatıyor Mavera ruhumla dertli, kalbim nefsimle kederli ve çok ibretli Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted November 7, 2009 Sana ilk kez yazıyorum! Nedendir bilemiyorum Ruhi inhisarımda demlenerek nefesleniyorum Bazen kalbimi dinliyorum ve bazen de vicdanımla restleşiyorum Nefesin izlerinde acıyım Seslenen zaman dirliğinde elhasıl halimle davacıyım Neden bu kadar kalbime yabancıyım ve şefkatsiz toprağımda sancısıyım Nazarımda hazan başka Temaşa eğlediğim hatıralarım şimdilerde suskunlukta Sessizliğin türabında anlamlaşan mezarda, aşkımı gözyaşlarımla andım Her ne kadar ummasam Yüreğimde taşları bir kor olarak hüznümle koklasam Artık sama anlatamam ve melalinin ahında bilirim ki hiç anlamlaşamam Bıraktım halimi rüzgara Mavera dirliğinden bahseden hicranın pervazlarına Kimliğimi anlamlaştıran zafiyetlerimle bahse konuda olmayacak irademle Ah ne söylerim ki sana Vahaların hasret muştulayan aşkın salasında hazla Bilme ki çıkar mıyım artık kalbi sürurlu sabaha ve vuslatın hüzün niyazıyla Kıymetini bilmek aşk ile Sevdanın rüknünde nefeslenmek emanet manasıyla Muhabbete erişmek ve ihsanla nefeslenmek kastıyla niyazım ebedi sen anla Her nasılsa umudum var Hazanlaşsa da kalbi ikliminde hicranı anlatan bahar Hüznümün katresinde dinmeyen ümidim var ve seninle anlamlı kalbi nazar Bilmiyorum okuyacak mısın Bir kahır dirliğinde lanetle mi anacaksın eh haklısın Yıllara sari sessizliğim ve ihmal ettiğim, kalbi hasletinde güzelliğin tarumar Her ne dilersen ve yüklersen Sezgilerin refakatinde beddua etsen de yine razıyım Yeter ki sürur kalbinle olsun ve niyazların bahtiyarlığın için seninle coşsun Ayazlar halimi öyle yorsun Kalbim solgunluğunda aşkın sancısıyla acıyı okusun Ve umut sağanağında, rahmetin anlamında ruhumda sevdayı anlamlaştırsın Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted November 9, 2009 Kalbim hüzünle hemhal içinde! Zaman demek ki hala anlatamadı Ruhumdan temayüz eden sancılarla neden hicranı andı Kim aşkı hakkıyla yudumladı ve hakikatin pervazlarında umudu andı Ey geçen zaman müşkülatın nerde An hazlar içinde gizlenen bezirganın nasip rahlesinde mi Kim edebin fevkinde ve kalbim arayışların gerekçesiyle hasretin elinde Ne kadar yazsam yanmaya uzaksam Hücrelerimde hilkatin nedenlerinde buğulanıp sancılansam Şimdilerde aşkı kime sorsam, halin deminden uzak nazarları yoklasam Halimin dirliğinde hazan koklanıyor Dalları terk eden yapraklar anlayan için hicranı resmediyor Bilinç ıssız sokaklar misali zihnimde tufanı yaşatıyor ve aşk ne diyor Ruhum müddeti zaman için diliyor Sefilliğim acizliğimle hemhal olarak kalbime hüzün veriyor Açılan sayfalar, anlamsızlaşan anılar bir bir dirliğinde öyle kapanıyor Artık takatim geçit vermiyor eriyor Nazarlarım hamiyet derdiyle kutlu nefeslerin himmetini diliyor Vuslat kim için anlamıyla ruhlarda temayüz ediyor ve kalbim titriyor Ne nağmeler ve ne de aşksız nefesler Hal ikliminde edebin derdiyle dertlenmeyen ahenksiz nefesler Artık anıların rahlesinde ahitleşen hüzünler ve tefekkürlü mefkureler Ne kadar yak iye hissetsem bizarım Nefeslerinin azizliğinden bihaber alan canlar içinde hazanım Şimdi ahvalimin hicranını kime zikrederim, sessizliğime ağlar gözlerim Ey nefesin kutsiyetinde buluşanlar Eşrefin demiyle aşkı teneffüs eden mürebbi gönüller nerdesiniz Hangi demin gerekçeleriyle nöbettesiniz, iradeyi teslimiyette hedersiniz Aşk neden kalbimde inkişaf diliyor İnayetin rüknüyle halimi yüzleştirerek nefsimde nizamı istiyor Öteler sessizliğiyle ruhumdan ne bekliyor ve gülün resmettiği naz diyor Tevdi edilen emanetler uzakta mı Talim için hazlar neden merakımın ilk sıralarında farkıyla Kalbim yüreğimden ne kadar farklıysa,zihnim o kadar nefsimle tuzakta İradeyi teslim etmek bir sanatsa İşte yaşamak anlamıyla beşerlikten uzaklaşan insanlığımda Aşk bu vakit ihsanın rahlesinde ve feragatin kalp için anlamı bulununca Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted November 9, 2009 Hüznüm sur olunca ey yar! Neyleyim ki kalbimle dertliyim Nefesin seyrinde inşiraha hasret bir dilenciyim Ne deliyim ve ne de derviş zahitliğinde bir erim, sefilliğimle eleneyim Ölmek neden korkutmaz halimi Kararmış kalbimde ki lekeleriyle kefil nefesimi Ruhumda sancılar ağartan elemimi ve umutların içinde beklentilerimi Ne şarkın nede garbın afakında İnsan olmak sorarım şimdilerde kimin umurunda Mahzunlaşmak sudur etti artık tüm kıtalara ve kalbi aşk cenahlarına Ne seslenmek ve nede haykırmak Kulakların hilkatinde kaybolan ahenkle konuşmak Kalbin zindeliğinde uyanmak ve insana yaratan nizamıyla yaklaşmak Ne çıkar, önyargılardan beri olsan Yıllarca sana ezberletilen teslimiyeti artık yıksan Tahkik ederek etrafına baksan ve nitelik kastında korkular yaşamasan Bir bak kimler ekabirleşiyor safta Şayet kalbin tevazuu kuşanmaktan hala uzaksa Nazarların cihanı kuşatsa da nefsin hala lekeler içinde etrafa bulaşınca Neyleyim ki sen ülfetinle hazsın Vaat edilenler türabında adeta vuslata yakınsın Lakin halimin perişanlığından bana hayli uzaksın ve nefesinle bir aşksın Kim bilir ki ahvalimi ve kederimi Rengarenk çileler içinde nefeslendiğim muhabbetimi Arzı endam edemediğim ruhaniyetimi ve kalbimde anlamlaşan hecelerimi Gönül telime mızrap değdikçe ah Dedirten suhuletin bir serap misali halimde filizlenir Her ne kadar gizledimse, gözyaşlarım kefaletiyle olamıyor bu an da delil Hey rahlesinde nefeslenen ehil Tefekküründe meyletmediğin hasretine kimler kefil Aşk nefesin idraki, sevda vuslatın sıratı,kalp ise senin ruhunla anlaşmalı Uzak diyarlardan kim dinler Deryaların dinmeyen hüznünü duyan kalpler inler Değer kulluğun varlığında, ihsan inayet kulvarında, ihlas ise sadakat ister Dem halimde bir başka güzel Aşk hayatın her safhasında varlığıyla kuşatan hüner Ey hasretin anlamı, muhabbetin kalanı nerdesin, nefesinle sen her yerdesin Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted November 18, 2009 Ey hicran kalbimde güftesin! Oysa ne kimsesiz ve ne de öksüzüm Ve hatta ne de yalnızlığın kadrinde nefeslenen bir acizim Dertlerin deminde ve hasretin fevkinde sefilliğin acizliğinde esirim Hasreti çekçikçe kalbim aşk diyor Çilenin merhalesinde ruhum inşirah dileğini kime iletiyor Zaman halimle yüzleşiyor ve müddeti nefes umutlarımla dinçleşiyor Ey hüzün sen halimde aşkın akısın Vicdanımın perdelerinde hakka uzanan sancıların tadısın Âlemi hakikat birliğinde hikmetli bir vakıasın sen yine iyi ki varsın Düşünmek, tefekkürün merhalesidir Aşk çilesin kalesinde inayet için nefse kefil olan gerçektir Lakin bilinç gayretin birliğinde erktir ve merak tasnifi hakka gebedir Nice nefesler halin efkârıyla heceler Oysa umutlar hayır manasında hakikat sanatında bahttır Sabrı yüceltmek, kanaati gerekçeleriyle nefeslenmek ihsan için şarttır Teslim edilen eşrefli nefes muhtaçtır Beşerlik sınıfından illaki kurtulmak muhabbet için azdır Talim ve terbiye erki edebin rahlesinde şefkatsizse büyük hezeyandır Ey hicran yoldaşım oldun sükûnetle Hazanı solumak kimin tesirinde anlamlaşıyor düşünsene Uhdeler şayet hayalî serüvenlerin eğlencesiyse üzülme o vakit halime Acımak vicdanın varlığında ağıtsa İradem ruhumdan beyhude olarak kayıplarda aranıyorsa Can aşkın sancısından azade olarak varlıksa, kalbim vuslat acısında Ne kaldı mavera hakikatinde zaman An yüreğim Salih kalpli zakirleri an, farkını kalbinde yan Arkana bakma artık umutlar pek hazan, resmettiğin ecir azlığına kan Bilmem ki halim ne kadar anlaşılır Aziz nefesler dikkate mi alır, hamiyet şefkatin ehlinde sabır Akıl sahibinde kul olmak farkı, ilmin bereketinde tevazuu ihsan çarkı Artık ne gülün ve ne de öten bülbülün Varlık farkında ihlâs şümulü ve insanın adamlıktaki sanatı Sevdasız olamaz, aşkın ritüellerini anlamadan yapamaz kalbi olmaz Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted December 4, 2009 Aşk ruhumda manalaşır! Ne yüreğimin beynime uzanan eli Ve ne de dilimin amansız kederi kalbimde diner Halimde zuhur eden heceyi ve açılan pencereyi kim seyreder Ki gitmeden, âlemden göçmeden muhabbetin şevkinde bekliyor güfteler Neden senden uzakta sensizliğe sürgünüm Kalbimi burkan hasretin deminde ne fakir hürüm İbretin aynasında, bilinççin sofrasında küskün bir elemim Artık kederimle bütünüm ve hüznün toprağında, sürgün kalan nefesim Ne arş kifayet eder ve ne de marş bir keder Derdin serabında kim bir bade içer, halinden geçer Tuğyan eden kalbi kim neyler ve muhabbet aşktan da geçer Hicran hakikatten söz eder, aşk azimet için vazgeçilmeyen kutsi değer Alnım ne kadar ak, ruhumda dinmez şafak İnsan hayatında fark, kul kimliğindeki ittifak ve ilhak Şayet zafiyetler hala vazgeçilmeyen duraksa nerede kaldı fark Umutlarda son durak, kalbi manada sevgiye ram olmak şahtır mutlak Neden yabancıyım ve kimliğimde hancıyım Kime nedenleriyle davacıyım ve feragat ta sancılıyım Kalan zamanımda, hicranın uhde bırakan sayfalarında acıyım Ufkumdaki umman ve artık önemsenmeyen zamana neden davacıyım Sevda satır aralarında temaşa ediyor aşka Ecir koridorlarında ve çileli solumalarda kim yabancı İnayet bekleyen, niyazı hak eden gönüller sevdaya çok sancılı Gel artık bir durak kalmadı, kalbi manada haz hazanı kuşanıp karıştı Gönül yasam mağdurdan yana çok hicranda Gasp edilen nice haklar, hakikatin sağanağında umutta Vuslat nitelikle barışık aklın vicdanla ihsanı yaşatan vakıaysa Ne olur aska korkma, samimiyet ihlâstan noksan duygusallıksa anla Edep hasreti yaşatan bir ahlakın ummanıysa Lafazanlık edenler kimin umurunda, kalp aşka açıksa Sevda bu manada tensellikten uzaklaşan haki katsa unutma An ve seni bekleyen zaman tefekkürün ikliminde ve merakın sahnesinde Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted December 8, 2009 Nefesin kanatlarındaki umut! Nihayetin yamaçlarına doğru adımlıyorum Zihnin ıssız karanlığında kalbimi hakkıyla anlayamıyorum Ruhumun hilkatinden uzaklaşıyorum ve aşkın senfonisinde ey hak diyorum Ne kadar mümkünse ve ölümün penceremden nazarını hissettikçe sancılanıyorum Çaresizliğim umudun esaretinde bıçkın Fakirliğim edebin serabında hırçın, lisanım halindeki harcım Anlaşılır olmamak, kelimelerin tarihinden uzaklaşmak ruhumda hicrandır Aşikârken kaybolmak, yitikliğin girdabında nefes almak kalbime bir hüzün veriyor Kalabalıklar arasında yalnızlaşmak acı Temaşa ettiğim çok nazarlar yorgunluğun esaretinden davacı Gök kubbede kimler hancı, muhabbetin kavlinde inayetinle sen kaçıncı Muştular neden bana yabancı, korkularım kimin ey yalancı, gül halimde bir baş tacı Ağlamak kifayet etmiyor artık halimde Aşk kendi âleminde ve zikreden kalplerin fevkalade uzağında Gönlüm hicranla anlaşınca, hazan zarifliğiyle temaşa eğlediğim ortamda Umut sevginin feragatinde, ihsan tevazuunun kollarında, ihlâs kalbin korumasında İradem neden zafiyetlere meylediyor Nefsim kaderimin sayfasında kimlere el pençe hizmet ediyor Ruhum sessizliğe bürünüyor, aşk sancılar içinde halimde avdet ediyor Lisanım ey hak derken ve kişiliğim teslimiyetinde zafiyet yaşarken rahmet bekliyor Sabır gerekçeleriyle kalbime iniyor Vakti ram etmek, sevdayı inayetle güzelleştirmek şimdi diyor Şimdiye kadar göremediğim, kendi karanlığımda esaret ettiğim kalbim istiyor İnşirah diliyor, sıratı bariz bir şekilde gösteriyor vicdanım elbirliği ile dirliğe eriyor Anladım ki hala hakikatten uzağım Aşkın sayfasında fevkalade şaşkınım, aziz nefeslerin hicranıyım Artık halimde anlamlaşan sevdamla baş başağım ve umutlarda neyi anlayım Varsa ihsanım, kalbimin sahibinden yanayım ve yalnızlığın davasında son hasadım Ne derseniz ve nasıl zikrederseniz Olsun niyaz ederim, selamı esirgemeden kalpten sevk ederim Sizlere nasıl bir şey diyebilirim, halimin fakirliğinde yoluma devam ederim Her zaman muhabbette kalın isterim ve lütfen niyazınızı eksik etmeyiniz beklerim Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted December 10, 2009 Hazan vurmuş gönül bağıma! Ey yağmur damlası ne anlatırsın bana Biliyorsun ki kanamadım halimi bırakmayan hicrana Hasretim olan namütenahi sevdaya ve kalbimi hüzne açan girdaba Ne söyleye bilirim ki şimdi ben sana, sen kanatlandın uçuyorsun sürurla Rüzgâr kalbimde öyle sayfalar yazıyor Âlemlerin serencamından dem vurarak aşka uzanıyor Toprağın bağrından umut fışkırıyor, sabırda kanaatten bahsediyor Dem sevdayla kuşanıyor, zihnim hissiyatımdan feragat dileyerek inliyor Ey kalbim ne dersin, artık hasretsin Ezelden ebede giden sessizliğin renginde yelpazesin Nefesin emanetinde biçaresin, şerefin vadelin dirliğinde ne fakirsin Kulluk cenahında, irade babında, tercihlerin serabında çok inleyeceksin Yüreğim yangınlığında şimdi sessiz Çare adına her ne varsa kefilsiz ve edebiyle de halsiz Dil bizar, halimi bilmem ki kim anlar, intizar eden yüreği kimler anar Dolaştığım ıssız sokaklar ve karanlıklar girdabında yaşayan aciz soluklar Nefes ölümün penceresini resmeder Nazar ettiğim ölümlü sayfalar, halimde sancı kesp eder Kalbim ikliminde inşirah diler ve ruhum pervazlarında kimi yâd eder Ey vakit sinemde demsin, hissiyatımla açılan sayfalarda neleri anlatırsın Ey zan, bir bak ezan neden bahseder Felahın hazzından söz eder, tefekkür için daveti önceler Göçenleri yâd eder ve hikâyelerden ayetler eşliğinde kime ne söyler Zamanın vurgunlarından bihaberleşen ey kader, artık niteliğin sesini ver Ey aşk sensiz sabah olmuyor bilirim Dilim konuşsa da kalbimin bizarlığından kime söz ederim Heceler dirliğinde kelimelerim anlaşılamıyor işte kime hak vermeyeyim En iyisi yine halimde sessizliğime meyledeyim ve niyazım ey hak diyeyim Sen nasıl istersen öyle gör ne deyim Hayırlar içinde türap ol kalbi selamımla refakat edeyim Niyazın kadrinde anlamlaşalım isterim ve kalbi fakirliğimi itiraf eğlerim Selametler dilerim, düşünmek için hamiyetin eşiğinde bilgimle yüzleşirim Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted December 15, 2009 Söz halin imbiğinde özdür! Ne olur fakirliğime kızmayın Kalbimin lekeleriyle yolun nihayetinde durağım Ruhumun hicranıyla sessizliğe ramım, ıssız sokaklarda sağanağım Kırılmış pencerelerin pervazı, mahzun gönüllerde aşkın hazzını aramaktayım Ne derler sancısına davacıyım Ey kalbim durma söyle hakkıyla kime muhtacım Nedametler dirliğinde hazanın derinliğinde umut içinde bir serabım Ey hak ruhum senin, kalbim neden hicran ile sefil, aşk nefeslerin eşinde kefil Her gün umuda bel bağlıyorum Suskunluğun orucuyla sabrın koynunda sayıklıyorum Şevki arıyorum, sevgiyi soruyorum, sevdanın salasında ibret arıyorum Yar adına sürur diliyorum, ar namına edebe bürünüyorum ve neyi bekliyorum Ey gülüm ne olur hüzünlenme Her sabah seherin tadımlığıyla hasretin hazzını yaşama İhtişamınla halini anlayandan uzaklaşma, lalenin zarafetinden korkma Melül nazarların, yaprakların arasında sakladığın umutların hasretin odağında Sağanağın letafeti kuşatıyor Her katresi neyin muştusuyla hikmetin aşkından dem vuruyor Umutlar filizler misali kalbimden çığlık atarak hedefine doğru ilerliyor Bekleyen sineler sabrın membaında bileniyor ve ahirin sofrasından aşkı diliyor Ah emanetler kaybolup gittin Kimi zaman fetret vakti dedirttin ve kimi zaman öyle beklettin İşte hakkıyla anlaşılmayınca aşkı meramın kaybolmakla dile getirildin Kimler için kefildin, şerefin erdeminde şahittin ve kalbin suhuletinde fazilettin Şimdi ben kime ne söylerim Tara neler içinde değeri kalmayan ve anlamsızlaşan nefesim Beklentiler şenliğinde muhakkak ki kıdemli bir kimliğim ve aşk derim Hissiyatımla renklerin algısında bademi içerim ve sessizliğimle niyazı eğlerim Özüm kalbimin sadakatinde Sözüm ruhumun refakatinde ve anlam kalitesinde zadeyim Sözün üstatlarından hamiyet beklerim, edebi nefesin şahidiyle bilirim Evet, halimin fakirliğini teslim ederim ve şevk içinde nefeslenenleri yâd ederim Artık ne nameden söz ederim Ve ne de mısraların anlatan hikâyelerinden aşksız söz ederim Hikmetiyle aşk için hilkatimi özümserim ve hasretin çardağında nöbetçiyim Ey hak nasip ettiğin nefeslerin hamiyetini beklerim ve nefesleriyle sürur bulurum Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted December 16, 2009 Kalbimin nidasıdır umut! Sesler artık kifayet etmiyor Hissiyatım halime geçit vermeden çekip gidiyor Ruhum sulh istiyor ve kalbim nidasıyla fecirlere galebe çalıyor Duymak, idrakte manayı ayırmaktır, farlılığı yaşamak felaha ulaşmaktır Ne dersen, özünde gidensin Dilin, zihninden tebarüz eden hazla serilensin Düşünmelisin, susmayı bilmelisin, kalbinde derinleşerek gitmelisin Açılan sayfada onu görmelisin, şebiarusun ikliminde aşkı nefeslenmelisin Sen hiç bilir misin suskunluğu Melalin çağlayan misali anlamlaşarak kavilleştiğini Vakti beklediğini, tefekkürle inlediğini, hevesleri azimle derlediğini Hiç kimseye şikâyetleşmeden, derdin banisinde ikamet ederken sessizliği Öteleme kimseyi ve dahi nefsi Mürebbi kimliğinde asudeleşen kanaatin güzelliğini Sabrın hançerini, varlığın nihayetinde ikmal edilecek hesabın ahını Halin fakirliğinde anlamlaşan libası, edebin kalbin rahlesinde okumalarını Yoksul sofraların aşk acılarını Çileyle anlaşan nefesin hicrani adımlarında okunanı Vuslat nağmelerinde huzurun seyranını, umudun sabırla anlaşmasını O an ve vuku bulacak zamanda perdelerin kalbinden tebarüz edilen aşkını Aklım anlamak için ilim diler İdrak kimliğimde uzak iken, zihnim serabında inler Ey hak vesileler dirliğinde sırları kimler ihsanıyla kalbinde hisseder Ve gönül sayfalarında edebin yakan türabıyla hakikat için kalbini hasreder Ey efendim uzak ve yakınsın Hissiyatımda anlamlaşan eşiz bir hicransın ve aksın Ruhumun nihayetinde sevdamsın, kalbimin müstesna yerinde hazsın Fakirliğimde illaki nazsın, lakin şimdilerde hakkıyla anlaşılamayan vuslatsın Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
yunuscoskun 4 Report post Posted December 17, 2009 Sayın abim sanki yemiyor , içmiyor uyumuyor sürekli üretiyorsunuz maşşalahınız var doğrusu Allah daim kılsın inş. Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted December 18, 2009 Sayın abim sanki yemiyor , içmiyor uyumuyor sürekli üretiyorsunuz maşşalahınız var doğrusu Allah daim kılsın inş. Eyvallah kardeşim... suskunluğun orucuyla anlaşmalıyım... Kalbi soframdan ve ruhi sayfamdan ikram sunuyorum... Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted December 21, 2009 Ruhum neden yabancısın! Gözlerim halin hicranıyla akıyor Nefesim hasretin türabında hangi gerekçelerle sabrediyor Dilim sancılar eşliğinde sükûtun toprağına meylediyor ve ey hak diyor Artık neyleyim kemali yeti ben Ey nefesin asaletinden bihaber olan edepsizliği seçen sen Bilir misin bahtı, gönül membaında filizlenen umutları ve aşk niyazları Özgürlüğün gasp olamayacağını Hak ve hukukun ruhun sayfasından uzaklaşmayacağını Kalbin hikmetin neticesindeki kanaatin tavını ve sabrın haz kanatlarını Rüyalarımda okşadığım ufukları Tuval üzerine resmettiğim sancılar eşliğinde suskunluğu Varlığımdaki durgunluğu, kelimelerin nefesindeki suskun çığlığın ahını Bir bilsem yabancılığın nedenini Kalbimin sayfalarında anlamını koruyan sessiz süzüşleri Hevesin sokağın yalnızlığında başlayan hüznünü ve yaprağın düşüşünü Acımasız olma şimdi bu kadar Acizliğin bataklığına kimler tenezzül ederek hazla bakar Ey tefekkür bereketiyle umudun kalesinde hikmeti anan nefes aşkı anar Nice tohumlar nesepsizdir işte Fikir, kalbin inhisarında, idrakin akıl sofrasından uzaksa Şuur umman sayfasında ve inşirah dileklerin ihsanında bir ihlâs bulunsa Dün nasıl ki çekip gidiyordun Arkana dahi bakmadan nefes nefese hazza iltica ediyordun Kalbin dinden anlamadan hükmediyor ve gönlün hüznünü görmüyordun Ne atılan bombalar ve ne de Anlamını kaybetmiş ve haliyle solgunlaşan filizdi umutlar Su rahmetin, idrak nefesin ve akıl meraklı gönüllerin zarafet güzelliğinde Edep kalbin ikliminde köşede Ruh halimin dirliğinde ifşa edilen gerekçeli bir bilmece Hikmet, nasip toprağının ikliminde fideleşen ve bahtın için saklanmış hece Kim vaktin kokusunda nefesse Beşerlik olgusundan sıyrılarak mükellefiyet adımlarında Nedenlerden başlayarak, teslimiyeti gerekçeleriyle anlamlandırarak okursa Aşka yabancılığı bırakacaktır Sevdanın harıyla hakkı anacaktır, ötenin şevkine kanacaktır Nedensiz konuşmayacaktır ve yargıçlık zafiyetinden uzaklaşarak soracaktır Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted December 22, 2009 İklimin kokusunda süruru aşk! Her ne kadar yüzüm kalmasa da Yüreğim, burukluğun pervazlarında nefes alsa da Yinede sen halime acıma ve hasretin solgunluğunda buharlaşma Belki bir gün bahtım güler ve kalbimde umutlar renkleriyle filizlere gebedir Hani o hiç aldırmasızlığın var ya Sinemde fevkalade derin bir yaradır sen unutsan da Hissiyatım sitem dalgalarının umutlarında sancılar çile sayfamda Ve melalim sessizliğin ikliminde kalbim zihnime hükmederek vazgeç dese de Artık şevkin bereketi uzaklarda Sürur her ne kadar etrafımda nefeslerin perişanlığında Aşk irademe yabancıysa ve ruhum işaret taşlarını okuyamıyorsa Mahzunluğum yanımda, ufuk her ne kadar kalbime hicranı azimle anlatsa da Şimdi ne söylerim ben kalbime Zihnim maslahatlar dirliğinde mücadele etse de irademle Vicdanım serinliğin deminde ve hissiyatım hazan ikliminin renklerinde Sen bahtının derinliğinde ve duygularının asudeliğinde hiç hüzünle barıştın mı Hiç kolay mı hasreti derlemek Nefesin mağduriyetinde maziyi okumak ve kalbe anlatmak Gönül sayfasını yırtıp atmak, sahilin sessizliğinde aşkla başkalaşmak Ve vaktin toprağında hüzünle anlaşmak, iç sızısının orucuyla mısralara akmak Yazmak için sancıyı yaşamak Hakkıyla bakmak için kalbin penceresinden umutla uyanmak İbret için tefekkürün eşiğinde idraki yudumlamak aczi yeti bırakmak O an ve vaki olacak zamana kadar ecrin dirliğinde yaşayarak aşkı yudumlamak Oysaki neleri göze almıştım İrademden vazgeçerek serabın yamaçlarına hazla tırmanmıştım Hissiyatımla adeta festival dirliğinde bereketli ve şevkli sağanaktım Neyi hakkıyla anlamadım, neden bilince hiç uğramadım ve hevesler vedalaştım Geçen yıllar, şevksiz zamanlar Artık anlamıyla kalbimde bütünleşiyor, sızım neden hala bitmiyor Şimdi ruhum feragat ediyor ve dileyene sürur içinde saadetler diliyor Tenim ölümün eşiğinde gözüm hasretin muhasebesinde kalbim aşkın arifesinde Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted December 26, 2009 Ölüm kalbimde bir hancı! Neses nefese seğirttiğim yıllardı Ardıma dahi bakmadan koşturduğum zamanlarda ne vardı Har, dirliğimde meşkûk bir sancıydı, idrak kalbimde efsunlaşan sağanaktı Niyet ne kadar farklıydı, niyaz acizliğimde başvurduğum adımdı şimdi kim utandı Ey gözüm sende davacısın bilirim Kalbimin penceresinde ne kadar hicranla gezindiğim yeisim Ey hüznüm, halimi buğulayan sözlüm, kelimeler içinde niçin met cezir yaşarım Vaktin seher yelinde, akdin sadakatteki adımlarında hala bir yabancıyım ve acıyım Anlamsız bir ölümün korkusu fobim Ey kalbim, ruhumdan irşadın senfonisini dinle ve atine adımla Kalbinin sahibinden yıllara sâri uzaklığını şimdi hicranla anla ve aşkı kokla Artık kalan solgun umutlarınla ve takatsiz adımlarınla sana nazar eden gülleri kokla Burukluğun sızısıyla kalbini yorma Hasretin anlam bütünlüğünde gurbetin bahtında yarayı sarma Hissiyatın hazan olmuş bunu asla unutma, muhabbet şahmerandır uzakta kalma Feraset irfandır, kalp inşiraha özlem duyan seyyahtır ruh sana tevdi edilen fermandır Annem ötelere gideli aylar geçti Baban annemi yalnız bırakalı içim hicranla anlamlı halim gamlı Ey sevdalı, aşkın renklerinden akseden nefesle kimler farklı ve irfan odaklı Kâinatın senfonisinden dinlediğim besteler hüzne ortaklı ve halin ikliminde çok farklı Olur ya şayet bir gün beni arasan Kalbine sor, uzaklarda değilim, niyetin esininde halvet içindeyim İşaret taşlarının takipçisiyim, hevesini öteleyen birisiyim ve hazan iklimine aidim Kim ne söylerse söylesin nefsin girdaplarında yorgunluğa duçar olmuş aciz bir nefesim Ne baharı bilirim ve ne de hasadı Ah bir idrak edebilsem can havliyle yapılan niyazın bıraktığı acıyı Hancının ruhundan temayüz eden muradı ve beklemelerin izlerinde yorulanları Can irfanla namlı, gam kalbin son durağı, anlam idrak dirliğinde aklınla anlaşmalı şanlı Şimdi özlüyorum mavera hazzını Neden karanlık koridorlar izanımla anlaşmalı ve sahneler dramlı Kar kefeni, katre iksiri, sahne gizlenen sinenin resmini, name ölümün esin rehberi Ey ölüm seninle hem hal oldum, korkulardan azade bulundum, aşkınla irfana yöneldim Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted December 29, 2009 Hazan bir hüzünlü şarkısın sen! Solgunluğun manzarasında Yaralı bir ceylan misali sana nazar eden şu kalbim Senin resmettiğin sukutun çığlıklarında okunan sancılar bir başka Sinemi dağlayan hasret, ayazları yaşatsa da halini anlamak aşkın temalarında Sen ki sessizliğin adımlarında Sana vaat edilen umutların sabrında aşkın anlamısın Buğulu yüreklerin yutkunmalarında gizlenen mahzun bir niyazsın Sen iyi ki farksın saklanan zamanda nefesin aşkında dillenen bir badı sabahsın Tutma yüreğimi azat et artık Yaralanmış gönlümde ilkbaharını tohumlarını sarkıt Yaprağın solgunluğunda, dalın yalnızlığında, kökün birliğinde umut Ah saçlarını ağarmış toprak, dağların yamaçlarında hüznün manzarasına bir bak Gel artık derin uykundan uyan Mezarın sükûnetinde derlenen hikâyelere kim bakar Gözler akar, sinem hilkatinde ürpertiler yaşar, ahirim için hüzün dağlar Ey hakkıyla dillenmeyen aşk, halin deminde nağmenin şevkinde ve neyin sesinde Sesin letafetinden gelen esinle Mısralar yazdırıyorsun, nefeslerin arzına sunuyorsun Kalbi muhabbet için ne bekliyorsun, gecenin efkârını kuşanıp kalıyorsun Sevdanın hayaliyle, umutların tesiriyle ufuklara uzanıyorsun ve perdeyi açıyorsun Hani silik duvarların kalanında Hiç anlaşılamayan kalbim hangi pranganın davsında Gölgeler şimdilerde bir umut oluyorsa, sevdalar kimin umurunda uzaksa Olsun sen yinede anlat halimde derlediğim sayfalar sancılarımla anlamlaşan sanat Yine içimden la havle geçiyor Kalbim sukutun orucuyla mavera yolculuğuna çıkıyor Ruhum hazanın sayfasında resmedilen ibrete, nefesin mühletini hatırlatıyor Aşkın kalbi fütuhatını, yanmanın zamanını yazmanın manasını bir bir hikâye ediyor Artık ne söylersen durma söyle Aklımın kıtlından, ruhumun yalnızlığından sen gocunma Şimdi hakkıyla kalbi fakirliğimi anla, anlatılan zamanda ve hevesteki aşka Nefsin serabında, iradenin kalanıyla zihnimi ayıkla ve kalbi sancımı kimseye bırakma Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted December 30, 2009 Nefesin korkuluklarında hicran! Artık bekleyen ne var bilsem Aklımın kifayetsizliğinde kimlere himmet etsem Kalbinin serinliğinde derlediğim güfteleri kim için seslendirsem Efkârımla hazanın toprağında aşka iltica etsem ve hüznün renklerine girsem Yine kederin elinde tutsağım Neden umutlarımın solgunluğuyla dert ortağıyım Neden niteliğin azminden uzağım, hevesin bozgununda durağım Nazar ettiğim dağların vurgununda halsiz bir hastayım ve ruhumla yastayım Ey seslenen ney, aşktan haber ver Artık acizim kalbi lekelerimin silindiğinden sır ver Ruhumun mukadderatından, nefsimin hoyratlığından aman ver İrademin düştüğü girdaplardan çıkartmak için bir el ver, umut için bir ser ver Sevmek, nedenler içinde neye denk Feragat etmek halim için muazzam bir set ve fetret Ağlamak gönlümün dirliğinde hangi hikmete namzet ve bereket Kırların kuşattığı ve sinemde yaşattığı hicran, ıssız sokaklarda adımlayan can Hani çocukluğumdan kalan umutlar Yağan yağmurun ıslattığı nefesin kulaçlarında ufuklar Dinmeyen nutuklar, peş peşe karaladığım sayfalar yıktığım anlar Gül mesabesinde hasretini terennüm ettiğim ve yıllarca sakladığım mektuplar Ben sana anlatamam buruk kalbimle Takatsiz nefesimin hadsizliği ruhumun silinmezlerinde Vasıfsız halimle, yutkunduğum elemli demle, sinemde uhdeleşenle Gönlümün sayfalarında, anlamsızlaşan hicranımla baş başa kalıyorum burada Neler hissettiğimi nasıl itiraf ederim Senin sessizliğini şimdi nasıl görmezden gelirim söyle Yazdığın mısraların hicran tortusu ve nefesi kuşatan yankısı ruhumda Her ne kadar suskunluğun orucunu bozmadan, hüznün sofrasında sancılarımla Baş başa kalarak aşkı yudumluyorum Ser verip sır vermeden bitap düşüyorum ve üşüyorum Edebin zarifliğinde, kalbinin naifliğinde serdettiğin hikâyeleri okuyorum Böylece kendi dünyamda, yalnızlığın sokağında derlediğim ah’tı seslendiriyorum Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted January 11, 2010 Sen nerdesin ve hangi haldesin! Sessiz sokaklar solgun sensiz ne bizarlar Artık ne bir kuş sesi var ne de şevk ey yar Dağlayan hasret yüreğimi hüzünle bağlar Şimdi halime kim yanar, hicran içimde nar Ne sevda yüklü yürürüm ve ne de ölürüm Hayatın bağrından neşet eden sürgünüm Mahkûmiyeti iyi bilirim özlemi yâd ederim Kimseye söz etmeden nefeslenirim üşürüm Neye meftunum ve kime ram olan adayım Ruhumun kanatlarında hala ben yastayım Kalbi umutlarımla niyazdayım ve nazdayım Ve ömrün kalanında hazanı koklamak yatım Sen nerdesin ve kimin deminde kafestesin Sen sessiz çığlığın hicranını nerden bilirsin Ne bir busesin ve ne de aşkın erdemindesin Sen kalp sesiyle terennüm edilen bir naifsin Ey zaman ve ömürde kalan anlamlı heyecan Artık geçip gidiyor dizlerden dermen ve kan Ne kadar nazar etsen de temaşa etmiyor can Zaman içinde yeniden dirilmek için uğraşır an Sanırım sana elveda deme vakti geldi çoktan Ve şimdi hatırında ne kaldıysa korkmadan an İşte hala kan akıyor damardan, aşk umutken Ölüm seansı yakınken, dirliğim elemle bir dem Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Demet Keskin 27 Report post Posted January 11, 2010 BU ANLAM YÜKLÜ ŞİİRLERİNİZE AYRICA TEŞEKKÜR EDERİM MUSTAFA KARDEŞİM...YÜREĞİNE SAĞLIK BU GÜZEL İNCİ DİZELERİNE...FEYZİN BOL OLSUN... Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted January 12, 2010 Sanki bir şevksiniz... Beklenen güzellikte nefessiniz... İnannın ki latifsiniz ve niyazı hk eden cansınız... Müteşekkirim efendim... Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted January 12, 2010 Senin sessizliğinde muvazenem! Alıp yaprağı götürürken suyun aşkını Toprağın hüznünden kopan şu nidayı Beklenen ve derlenen hicranı anladım Ve kandım sessizliğin hazzıyla uyandım Ne zaman aşacağım bu benlik sevdamı Kul olmak için ölümle her an barıştığımı İfşa edilemeyen heyecanın kalan hazzını Kime anlatırım, hayır ben sukutta kalırım Vazgeçmek ve hali hasretmekle yetinmek Kimseye kul olmadan, edebi nefeslenmek Asabın bühtanlığından geçmek, sevilmek Ve muhabbeti talep ederek çekip gitmek Halimin yangınlığında kalbim şimdi bizar İnsanın efkârını dert edinmek kime nazar Ah mezar, hicran sesisin sen aşk busesisin Nihayet için suhuletsin, dem içinde demsin Ne heceler yeter ve ne de kelimeler inler Yazmak edebin seyrinde nefesle bir sefer Bahtın sayfasında okunanlar ve acı sızılar Kim hakkıyla sabrı anlar ve kanaatle ağlar Bir hicran feriyle temaşa ettiğim şu aynalar Ah, bir bilsen ve halin atisinden manzaralar Ne anlatıyor, yaprağın hüznünü hatırlatıyor Göçüp giden nefesin, kalanıyla hesaplaşıyor Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted January 13, 2010 Kalan nefesten bir sahne! Henüz yeni başlamıştım Gözlerimde her ne kadar uyku varsa saklamıştım Lakin zihnen naçar kalmıştım ve ruhumla o an vedalaşarak ayrılmıştım An sahnelerini açıyordu Kalbim sessizliğinde telaşı kuşanıp aczi yaşıyordu Melalim hicranın busesinde, hülyaların ikliminde umutla ne aranıyordu İşte anılan gün yanımda Ne kadar hikâyelerim varsa şimdilik sır sandığımda Bilme ki kimler hamiyetleriyle ardımda ve ümidin sağanağı rüyalarımda Ne hakkıyla gülü bilirim Ve ne de özlemi gerekçeleriyle nefeslenerek giderim Ben yoz iklimin hüznüyüm ve ruhumda biganeliği yaşayan aşk fakiriyim Henüz filizken koparıldım Yaprağı açmayan ve bağrında uhdeyi anlatan daldım Her ne kadar, şecerem kök salsa da ve neslim bizar olmasa da böyleyim İşte her şey anlatılamıyor Hazanın muştusu ve bazen de hicran kokusu yetiyor Düşünmek ne kadar kabilse sessizliğim kalbime işliyor ve süruru veriyor Hayal ellerimi tutmasa da Ufkum sakin sokaklarda burukluğun hüznünü yaşatır İşte o zaman hevesler yoksullaşır, şevk halden uzaklaşır ve ölüm yaşanır Eğer toprak bir vatansa Milletin tuğyan edilmesi, fikirlerin egalesi zor geliyor Nefeslerin azizliği kalbin sesinde yağmurun güzelliğinde vuslatı anlatıyor Taksim edilen hak işgali Yeryüzünde ki gaspların rengârenk çirkefliği dağlıyor Mazlum bırakılan nefesler ve arzda yüzsüzleşen medeni kepazeler şerde Hani okunan ayetin aşkı Hatmedilen ve fakat anlamı tehir edilen icazetli farkı Öğrenmenin artık zamanda ki kalıntısı ve ne derlere göre şartlanan sancı Sanki setrettiğim bir film Lakin ekranların dizineler içinde hapsettiği kimliğim Bir zevk uğruna, maslahatlara tevdi ettiğim teranelerim, edepsiz melalim Hüznün seherinde nefesim Müddetin kalanında ve daldığım uykunun ıstırabında Şimdi ne evladım ve ne de refikayı saadet anlıyor halimi hedef olmayınca Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites