Demet Keskin 27 Report post Posted February 17, 2010 Mustafa kardeşim Allah yar ve yardımcın olsun...yüreğine sağlık...Şiirleriniz huzur veriyor eşimede kızımada okuyorum kendilerininde selamları var teşekkür ediyorlar...yolunuz açık olsun can kardeşim... Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted February 18, 2010 Mustafa kardeşim Allah yar ve yardımcın olsun...yüreğine sağlık...Şiirleriniz huzur veriyor eşimede kızımada okuyorum kendilerininde selamları var teşekkür ediyorlar...yolunuz açık olsun can kardeşim... Ah aziz nefesli kardeşim... En kalbi hislerimle müteşekkirim... Sevgili kızınıza ve muhterem eşinize selam eğlerim... Muhakkak ki gayretiniz ve hamiyetiniz için niyaz ederim efendim... Bu manada kalbi umutlarınız ve cehti vuslatınız için sürur dilerim can kardeşim... Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted February 18, 2010 Ne sözüm ne de özüm kaldı! Kuytu bir kızıllığın kederindeyim Neyi ne vakit düşüneceğimi dahi bilememekteyim Neden hüzün içinde nefeslenmekteyim, hicran içinde umut etmekteyim Ömrün göçen sahnesinde titremekteyim, vuslat için kalbime yöneleceğim Her zaman üşüdüğümde sinemi açacağım ve sessiz çığlığımı da arza bırakacağım Ey hak, adalet senin hükmündedir Lakin masun gönüller hala hercümerç edilmektedir Arz talan edilmektedir, vakit sinemde esaret için fevktir, ceht şevktir Cemaatler neyi beklemektedir, tezkiyeler nefsime kederdir, izan nerdedir Maslahatlar sergisi cihanşümuldur ve verilen fetvalar niçin tefekkür için ötelenir Ayrışmalar acımasızca törpülenir Ümmeti Muhammet neye teslim olacağında acizdir Maksatlı fetvalar aşkı muhabbet için zillettir, muhabbet nerededir Hukuk neden bizzat yargıçlar tarafından ihlal edilmektedir, güven yitmektedir Kaybolmak insan kimliğinde züldür, zülüm ise hakkı gasp edenlere göre görevdir Hani bir kuvvetler ayrılığı vardı Mütemadiyen hakir görülenler neden dışlanmaktaydı Toprağın kutsiyeti vatan için bayraktı, özgürlüğü alınan candan şimdi kaldı İnancı yaşamak suç sayılmaktaydı, emir komuta efkârı umum için bir sultaydı Saltanat ne kadar kaldırılmış olsa da, dikta edilen kepazelikler halimde efkârdı Ey rabbim kalbimle iltica ederim Neden mülteci kimliğimle hala hukukun peşindeyim Ruhi andıçlarımı kimlerle istişare edeyim, şura şuurunun hasretini çekerim Artık ne kelam edecek bir sözüm ve ne de kalbi sürur içinde hazzı özüm kaldı Yalnızca sana nazlanırım, sızılarımla bedbin bir hicranım, sabır için sancılıyım Ah tevdi edilen mühlet ne cömert Rahmetin banisindedir yalnızca hareket ve kuvvet Kim umut içinde ve muhabbetle aşkın hasretini yaşıyorsa, hayatı bir edep İnsan için tasnif edilen nice anlamlı dert, bazen keder ve bazen de dirilişe sebep Ne zaman hakkıyla düşünsem ve kalbi ahengimle yönelsem, rahmetin karşımda Evet, kalbi fakirliğim işte ortada Ömrümün kalanında her ne hicran varsa aşk tadında Umutlarım bir tohum misali ufukların sürurunda, yakarışlarım elbette sana Sahibimsin, sebebim sensin, ne beklediğini öğütlersin, mühleti onun için verensin Muhakkak ki sen bizatihi aşkın banisisin, eşikler için vesileler halk eden Rabsin Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted February 19, 2010 Sen gittikten sonra! Nereye baksam Hangi iklimi solusam Tefekkür yolculuğunda bulunsam Gecelerin yorgunluğunda sayıklasam Arzularımı saklasam, efkârımı anlatsam Kalbim sayfalarında sancılı ve acıyla bağlantılı Olmuyor işte Vakit her neyi söylemişse Hasretin ritimlerinde hüzün içimde Hazan halime ikamet edince üşüyorum bende Ne zaman seni ansam, naifliğini kuşanarak baksam Muhteşem bir hazzın, zarifliğinle adımsın, çünkü manamsın Şimdi başım önümde Boynum özleminle bükülünce Ne sesim ve ne de nefesim şevkin ikliminde Edebi güzelliğin aklıma gelince hayıflanıyorum işte Ne yaptım ve nasıl farkı anlayamadım ağlıyorum fakirliğime Hasretin muvazenemi tarumar edince, hicranı yaşıyorum halimde Ne heyecan yaşardım Hasretinle aşk rıhtımına adımlardım Doyasıya hayatı kuşanırdım, nereye baksam hazdım Nazına meftun olan coşkuydum, okuduğum şiirlerde tattın Sanki damarlarımda akan kandın, süruru halimde yaşatandın Şimdi içimde bir sıkıntı var, her yanıma kar yağar, hasretin dağlar İtiraf ediyorum korktum Yolun sonsuzluğunda solgun yolcuydum Bazen yolumu kaybettim ve bazen de halimde efkârlı demdin Açan gülde nağmem, nefesin ziyadesinde çarem, sukutun matem oldu Merakım yoruldu, meramım soluksuzdu ve yaşadığım aşk içimde kordu Ne muradım kaldıysa ummana yolcuydu, kalbim sancılara gebe hancıydı Belki vakti var derken Ve sabır içinde demlenirken Sevdayı kalp sahibine dava ederken yine yoksun Sen ömür yolculuğumda asla unutulmayacak anımsın Yazdığım satırlarda aranan, aşkın sultasında dağlayan aşkı nazsın Hiçbir zaman görmesem de, sen sinemde her zaman var olacak bir aşksın Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
mitajanı 103 Report post Posted February 19, 2010 Dikkat edilirse Mustafa Ağabey'in şiirleri sadece mana boyutunun farklılığıyla değil, biçim, yani form, yok daha münasibi şekilsel açıdan farklılığıyla da ön plana çıkıyor. Üstteki şiirdeki geometriye dikkat beyler. Ağabey yanlış anlama, şiir yazarak araba şekli çizebilir misin? Hani bazıları surat ve sair şekiller yapıyor. Sadece bir tecessüs.. Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted February 20, 2010 Ne söylesem boş... Anlamak için akıl bazen bahane... Kinaye etmek kişinin halete ruhiyesinde şahane... Bahane aramak, misallerle hakikatten kaçmak kalp için sefilhane... Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted February 20, 2010 Söyleyemem derdimi! Soğuk bir yağmur yağarken Gözlerim hicran içinde kalbimden boşalırken Umutlarım serap misali gönlümden göçerken sen yoksun Melalim için bir mahzunsun, ayrılık sokağında çığlıksın çünkü nazsın Sancılı günler dinmek bilmiyor, zihnim göçüyor, halim takatsizleşiyor bilesin Ne içim içime sığıyor Ve ne de vazgeçmek içimden bir türlü gelmiyor Hasret çile çektiriyor, unutmak işime gelmiyor, ağlatıyor Halimin perişanlığına kim nazar etse kınıyor, utanmayı ruhumda arıyor Lakin sevmeyi bilmem ki ne kadar idrak ediyor, aşkın erişimlerinden gitmiyor Aşk ne yaşın ve ne de aklındır O kutsiyetten bahşedilen muazzam bir salkımdır Nice akıllar bizar olur, hal ziyadesiyle başkalaşır, feda olmak yakışır İrade manasından uzaklaşır, dalgalar andıçlaşır, gözler sessiz buğulanır Ne sabrın hikmeti nazarlarda hakkıyla anlaşılır ve ne de ibret almak yakışır İşte böyle ey yar sukut etsen de Sen aşk ikliminde vesileyken, hal neylesin melali Sarfı nazar edilen hikâyeleri, derlenen güfteleri çünkü sen zaten aşksın Sevda namına ilk adımsın, muhayyilemde anlamlı tadımsın, sen bir harsın Edebin mealinde naz, havsalamın kalanında baz, mefkureyi dairemde aşksın Her ne söylersen söyle hazırım Yeter ki sen kahretme ve bir yeis içinde nefeslenme Biliyorsun akidemde tesadüflere itibar yer yoktur, çünkü fırsat olgudur An ve hâsıl olan zaman bizzat aşkla anlamlıdır, çünkü kul ancak ona ramdır Gayrisinde ne vardır, hesap muhabbet sağanağında aranandır aşk ilk adımdır Nereye baksan onun süruru var O her yanı kuşatan fevkalade inşirahtır ey yar Düşünmenin tanımı, tefekkürün adımı, mukayesenin adağıdır vesselam Kul bizzat mükellefse ve insan olmanın felahında neferse, aşksız yaşayamaz Dilden fışkıran ve hevesleri kuşatan, gönülde manalaşan aşka yaban kalamaz Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted February 20, 2010 Ruhum kalbime ne söylüyor! Gün doğuyor, güneş batıyor Seherin ilk adımları ve gecenin pervazları Düşünmek için zorluyor, bazen muştu ve bazen sancı veriyor İdrakim ne kadar biliyor, izanım nerelerde geziyor, yüzüm kızarıyor Ne kadar kalbimin farkındaysam, aşk babından kaçınsam da yine olmuyor Ruhumu huzur kuşatıyor Fevkaladelik neler söylüyor, hissettiriyor Hiçbir ses ve titreşim duyulmuyor, sinem meşk hazzına eriyor Sualler peş peşe zihnimde sıralanıyor, muvazenemde ahenk buluyor Ne kadar kaçsam ve hatta nazlanarak saklansam kalbim hiç geçit vermiyor Aşk vuslattır kul için Sevda feda olmaktır hakikate durma seçin İradeyi maslahat insanın hukukuna vasıl olmasıdır asliyetin Siyaset politika değildir ve ilmi siyaset kalbi tanzim için berekettir Kalbin derinliklerinde suhulet tadımdır letafet aşk yaşandıkça çok başkadır Gördüğün aleve aldanma Ateş, sadece düştüğü yeri yakar sanma Aşkın gailesinden uzaklaşma, şayet hakkıyla kulsan usanma Sabrın heyecanını yudumla, kanaatin ülfetinden yılma, umudun var ya Ne kadar beklersen bekle katiyen solma ve direniş niye başkadır yaklaşsana Ey edebine ram olduğum Aşk zadeliğinde neden mahzunum söyle Elin elime değmese de, nefesin hissiyatımda renklenmese de Sen yinede halimin fakirliğini unutma, hasretin adımlarında soldurma Ne kadar gözden ırak olsam, tahayyülümde sen varsın, halim içinde farksın Hala esininle yazıyorum Ve neler yazdığımı o an aşkla anıyorum Yine sessizliğin sahnesinde aşkın süruruna adımlıyorum Nereye gitsem hazzı hasretin kollarına bırakıyorum, öylece susuyorum Çektiğim sancılar acıtmıyor, aksine kalbimde manalaşıyor, aşk coşturuyor Anlıyorum ki cefa rahmettir Ecir kulluğuma gerekçedir, şevk direniştir Gönül aşkla delalettir, sevebilmek şefkatin kadridir, kul onu bilir La derken reddiyeyi, illallah derken aşkı kabulü ihsan içinde yaşar ve anar Yaşamanın niteliğine kanar, aşkı bu manada gönüller ikliminde farkını anlar Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
nfk321 7 Report post Posted February 20, 2010 Abi günde kaç tane şiir yazıyorsunuz.Maşallah Tebarekallah.Allah kem gözlerden muhafaza eylesin.Daha hiçbirini tam olarak bitiremedim ama şeklleri gerçekten ilgi çekici.Üstten alta doğru genişliyor Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted February 20, 2010 Abi günde kaç tane şiir yazıyorsunuz.Maşallah Tebarekallah.Allah kem gözlerden muhafaza eylesin.Daha hiçbirini tam olarak bitiremedim ama şeklleri gerçekten ilgi çekici.Üstten alta doğru genişliyor Amin efendim... Müteşekkirim... Vakit elverdikçe, kalbim fakirliğinde... Aramış olduğunuz nitelik ne gezer halimde... Okumak, anlamaksa, yazmakta idrakin kavlinde... Her ne kadar bazı kalem erbapları kinaye etselerde... İşim olmaz onların edebi derinliklerinde, çünkü kalbim sığ iklimde... Farklılık, şekliyeti öncelemez, melalim nasıl seriliyorsa mısralar anlamında ortada... Share this post Link to post Share on other sites
mitajanı 103 Report post Posted February 21, 2010 Her ne kadar bazı kalem erbapları kinaye etselerde... Bizden kaçmaz abi, bu laflar bana.. Üzdün, kırdın, darma duman ettin beni. Oysa ben, oysa... Dili yok kalbimin abi.. Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted February 22, 2010 Kimseyi üzmek ve kırmak haddim değil... Melalimi yazmak ve anlatmak kötü değil... Kimseye bir sözüm yok, özüm hırs değil... Edebi nefeslenmek aşksız ve acısız değil... Kendi halimleyim, bir yarış içinde değilim... Ademden maksat, adamlığa meylederim... Kime ne söylerim, sessizce yazar giderim... Ne şair ne yazar fakirliğime paha biçerim... Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted February 22, 2010 Derdimi Ummanlara döktüm! Ne söyledimse Ve işittiklerim hissiyatımla muvazenemde Maksat muhabbete ram olmak için kadrin bereketinde Dert insan içinse, elbette ki bir kulum bende acizliğin sefilliğinde Bazen yâre seslensem de ve bazen kalbi hüznümü teslim etsem de demiyle Hicran halimde Ruhum her ne kadar sukut etse de kederde Dilim kelimelerde, sinem yâd ellerde, hasrette içimde Kime ne söyledimse kem sözler halime, övgülerde aziz nefeslere Nerdeyim ve hangi hal içindeyim hiç bilmeseler de yazıyorum işte kalbimle Dinlediğim tambur Öyle elemli feryat ediyor ki hicran ahengiyle Bestelediğim çileler güftelerimde, yazılan şiirler âlemde Sarf ettiğim gayretim hamiyetin ellerinde, hissiyatım hüzün içinde İşte mezar halimi meftun edince, ruhum kalbimi titretiyor aşkın nefesleriyle Belki susmam gerekiyor Ne kadar yazsam da yanmak içimden geliyor Melalim devran ediyor, ruhum sema halinde meşk ediyor Derdim halime sürur bahşediyor, sabır aşkta dur durak bilmiyor Baht sendeleniyor, zihnim feveran ediyor, lakin aşk ziyadesiyle esin veriyor Aşinayım hilali yâre Ey çilem artık ne bekliyorsun aşk feri ile halde Sevda harıyla haz veriyor kalbime, aşk nidasıyla sancılar içinde Ne kadar çektiğim elem varsa yalnızlığımda, hasret kilim oldu nazıyla Ey şark, beklide garp sakinleri anlayın artık aşkı sahibinin izniyle kalbimde Ne badı sabahlar Ve kalbimden fırlayan umutlar halime acı veriyor Gözlerim boşaldıkça ruhum kadre eriyor, dil coşku içinde dönüyor Ruhumun sancakları atiden neler bekliyor, mazi mütemadiyen derliyor Kim ne söylerse elbet hesabı biliyor, ölüm vaat edilen dirilişle ahenkleşiyor Yağmur nur olarak iniyor Kar letafetiyle sukutun ziyadesini aşk ile müjdeliyor Kalbim sürurun mefkûresinden hamiyet bekliyor, gülün şevkine eriyor Melalim bu vakit durmuyor, hissiyat ahenge bürünüyor, kalbim zikrediyor Dil şad olunca kalp aşkın lisanına erişiyor ve huzur ruhuma refakat ediyor Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted February 23, 2010 Pişman olursan bir gün! Sarf ettiğin nefesin nedametinde Hissiyatın sağanağında boynun bükülmüşse Hasret sineni hicran deminde dağlayan kederse yinede üzülme Henüz zaman geçmiş değil, ömür sayfaları bitmiş değil, gönül sönmüş değil Halimde kalmışsa bir heyecan, ram olacaktır ona sevdalı can, aşk şevkine inan Ey süzülen hüzün halimde fevksin Ne kadar nida etsem de, sükûtumla bütünsün Neden içimde feyizsin, tefekkürümde ülfetsin, muvazenemdesin Aşk suhuletinde iffetsin, edebin senasında serinsin, bahtın bahsinde badesin Terennüm ettiğim yudumlar, gözlerden boşalan yaşlar henüz geçmediğini söyler Nasıl bir sevdadır bu ey yarabbi Her deminde sen varsın, ilkbahar misali nazsın Aşk ferahlığında davamsın, ruhun adımlarında var olan aşksın Umman için serapsın, umudun kavlinde farksın, sen biçare gönlün sağanısın Kim dönerse, kalbin derinliğinden eğlediğim mukabelemle hüzünle anılan ramsın Ruhum göçebeliğinde mahzun Kalbim aşkın letafetiyle şimdilerde hazza doygun Attığım adımlar ve sarf ettiğim soluklar mefkûrem için solgun Aklım kifayet etmiyor, iradem zafiyet içinde çöküyor, idrak kalbime aşk diyor Lakin gözlerim fersiz dizlerim takatsiz sözlerim edep için kifayetsiz vakit istiyor Ah ederek halini her anışımda Bir âşık misali her yanışımda gözyaşlarım dinmiyor Yıllar unutturamadı, edebin kalbime sürur kattı, hasretim kat be kat arttı Hali kuşatan sevdan neleri hatırlattı, aşk kalbin sağanağında ölümle arkadaştı Issız sokaklar ufkumda seninle arkadaştı, sakin köşeler düşüncelerime seni anlattı Ömrün kalanında bahar şevktir Vaktin müddetinde umutlar sürur ilkiyle letafettir Bahtım senin sessizliğinde fevkalade gariptir, aşk kutsiyeti kalbime şereftir Kime ne anlatsam elbette ki sancı çekilecektir, lakin aşkı ancak yaşayan bilecektir Ömür bitse de, kalbim inlese de, şayet aşk ruhuma refakat etmeyince kabrim fakirdir Yıllara borçluluğum aşk acısıdır Hasretin sılasına yolculuğum hep kalbimde sancıdır Nihayetinde ne bir kış ve ne de bir naaş kalacaktır, insan aşkla bir başkadır Kim darda koyuyorsa, kulun halini anlamadan nara atıyorsa, aşka muhtaçtır Aşk, kulluk letafetinde fevkalade farktır ve tensellik bakımından hayli bir uzaktır Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Selmanbey 39 Report post Posted March 2, 2010 Es-Selamun Aleyküm... Sayın NFK-Fan, Cilasun Beyin büyük bir problemi var. Siteye ne zaman girse, bazı forumlarda üye olmayanların sadece forum kuralları başlığını gördükleri gibi Cilasun Bey de bu siteye girince sadece Kendi Yazdıklarınız'ı görüyor. Müdahale etmek icap ediyor sanırım. Yoksa Üstad Hazretleriyle ilgili açılmış forumu kendi blog'u zannedip böyle kullanmaz herhalde... Yardımcı olalım Cilasun Bey'e. Selametle... Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted March 5, 2010 Kırdın ümidimi, yıktın şu gönül lânesini! İbretine ram olduğum gönül ne ummanmış Ruhumun vecdinne sunulan korkular, halimde hicranmış Ah, kalbi bitaplığımda ümitlerim hazanlaşmış, nefesin şevki kalmamış Melalim sükutun burukluğunda sessizliğin rengiyle boyanmış, merak uzaklaşmış Günler aylar geçsede sancılar ruhuma akmış Seherin masumluğu kutlu sevdaların hüznüyle şakımış Ha gün kararmış veya geceler kalbime hicranın elemini sakinde bırakmış Ölüm henüz yaşarken sinemde başlamış, mavera haşyeti kalbimde çok başkaymış Ey ömrümün baharında ducar olduğum gam Hani nerede meşkin süruruyla abat olacağım beklediğim sabah akşan Bu hicranın sancısına ne dayanır, hasret bahtım için son duraktır acım haktır Derdim için sığındığım, titreyen kalbimin yegane sahibi yüce haktır, aşka muhtaçtır Kırılan ümitlerim düşlerin eşiğinde yaşıyor Halimin fakirliği fevkalade boynumu bükerek, hesapla yüzleştiriyor Ruhuma beklediğim esinti kar etmiyor, dilim susuyor, kalbim hüznü yaşıyor Ne kadar bekleyen çilem var ise nöbette ruhumla bedelleşiyor, sürur yinede gelmiyor Yöneliyorum sessizliğin derinliğindeki sese Vicdanım haşyetin titretmesiyle nefesimi kesede gözlerim durmuyor Boşalan yaşlar sanki ıstırabımı ummana boşaltıyor, içim biran rahatlıyor Zihnim duruluyor, sine-i sesim halimi burkuyor, beklenen aşkı hasret ses vermiyor Gözlerim uzakların özlemiyle durmuyor Melalim içime akarak sancılarımı katlıyor, hazan halimi yansıtıyor Sessiz çığlığım ufkun müsamahasından hamiyet diliyor, hüzün sökün ediyor Çiseleyen yağmur umuduma neler söylüyor, sular durularak huzur kalbime giriyor Ne kadar müptela olsam da hesap var Hasretin bağrında mütemadiyen sancılar yaşasam da hakkaniyet ar Çıkmaz sokaklar, kuytu köşeler, sönmüş yürekler ancak umutla şevke ererler Sessizliğin mukadderatında el hak ölümle yüzleşip atisi için rahmeti hep beklerler Gönül için neler söylense aşka duçardır Yaşamak bunun için insaniyet bakımından sanattır nefesin vecdi vardır Sabır çilenin yoldaşı, sevda harın arkadaşı, aşkın sağanağında işaret taşıdır Niyetin halisliği, gayretin ihsanla ahengi, ihlâsın beklenen fedayı edebi aşk içindir Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Demet Keskin 27 Report post Posted March 12, 2010 CUMANIZ MÜBAREK OLSUN CAN KARDEŞİM YİNE MEST ETTİNİZ BİZİ ALLAH C.C RAZI OLSUN FEYZİN TÜKENMESİN BAKİ MUHABETLE.... Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted March 13, 2010 Amin can kardeşim... Bu kadar sessiz bir ortamda... Yalnızlığın solgun bırakan ferahlığında... Sesiniz ve aziz nefesinizle sürur bahşediyorsunuz... Böyle manidar kelamınızla kalbi hazzı ülfetle yudumluyorum... Elbette ki fakirliğim muvacehesince niyaz ediyorum ve selamlıyorum...Hürmet ve muhabbetlerimle efendim... Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted March 22, 2010 İrşada muhtaç kalbim ne hazan! Bahara ermeyen nefesimle Sine-i melalimde derlediğim hicranın sesiyle Ruhumun muhtaç olduğu ulviyetin payesiyle neden hüzne akarım Ah yine başlıyor hali fakirliğimde dinmeyen efkârım, sefilliğe açılan ağıtlarım Hali iklimimde güz var Umutlarım kalbi sürura ne kadar hasret yaşar Dile gelen sevda ruhum için letafetiyle ne ülfetli bahar, aşk bir ar Artık çalma kapımı, nazarlarımda uçsuz bucaksız mezarın haşyeti har ey yar Neyleyim bahtın edebiyim Sabır içinde boynumu bükerek nefesi sevk eğlerim Hamiyete muhtaç olan solgun gönül kafesim, lal olan bu dilim Umman için derlediğim ve güftelediğim hüzzam nağmelerim hasreti ilzam eder Vurgun vaktin bekçisiyim Ne fark eder, gece ve gündüzümle ne çok hali fakirim Niteliği ne bilirim, idrakten uzak bu elemli nefesim, ah kederim Dinlediğim nağmenin, acemaşiran sükûnetinde başlıyor o bırakmayan kederim Yazık, yazık ki şu ömrüm Şiddetle özlemini duyduğum lakin koklayamadım gülün Nefesin deryasında andığım ve meftun olduğum bülbülün aşkında sökünün Feryadımın içselliğimde şakıyan ve anlamı hakikat olan sancı yaşatan öğüdün Girdabında fevkalade esirim Feda olmadığım müddetçe, aşkın narını teneffüs etmedikçe Müşkülü sevdanın yelpazesinde esin duymadığım bir hakikatse ne bizarım Figan olan ve kalbi cenahımda hesabın mutlak olan acısını sunan aşka niyazım Gel eyleme, sevgini engelleme Bir tebessümün dahi bahşettiği süruru ne olur hakir görme Vaktin anında, nazarın hazanında, umudun solgunluğunda hamiyeti esirgeme Bakir olan muhabbeti, teslimiyet için edebi, kalbin şad olacak sesini hiç unutma Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted March 23, 2010 Kalbi sürur ruhuma ne söylüyor! Güneş aşkı letafetle çekiliyordu Aydınlık adına her ne varsa çaresiz etrafa bakıyordu Sine yanıyor, dil susuyor, yürek burkularak vaktin ilhamını yudumluyordu Ruhumun hicranı yeniden başlayarak, haşyetin kollarında yalnızlığına ağlıyordu Elbette ki tevdi edilen ne varsa Merak haddizatında ihsan edilen akılla idrake açılsa İnşirah kalbi ihata ederek saadetin süruruyla mavera dirliğini aşkla sunsa Gönül mahzunluk yaşamasa, aşk hasretiyle yüreğimi burkmasa, gözyaşları dursa Düşünmek niye kifayet etmiyor İrşadın gerekçesi niye gayret ve izzette gizlenip gidiyor Ruhum kalbim için aklıma müracaat ediyor, iradem zafiyete imrenip eriyor Umutlarım hazan içinde neyi bekliyor, vücudum titriyor, takatim tükenip göçüyor Gittiğim yerde kal gelme boş yere Her neye kefalet ettimse yine başım bin bir dert içinde Vicdanım ruhuma refakat edince, saflığım her zaman kalsın hüzünlü halimde Aldatan olmayayım, alalanarak nefesimi arza bırakmayım, fakirliğimde kalayım İnsan buya sual mi olur kullukta Her neye tanzim ederek sin-i hasrettiğim aşk olmayınca Hırçın sancılar kalbime temayüz ederek hakikatin sayfasını ruhuma anlatınca Sessiz soluğum ve terennüm ettiğim inayet boşluğum, muvazenemi alaşağı ediyor İşte o vakit ne yârin sesi duyuluyor Ne suskun melalin çığlığı hakkıyla ruhuma ilhak oluyor Nidam duyulmuyor, yüreğim ebedin yolculuğunda haşyeti titreyerek yaşıyor Sinem daralıyor, gözyaşlarım durmuyor, nefesim etkisiz, gözler fersiz aşk diliyor Ne vakit duyulur ve hissedilir meram Haydi, bak yine içine alıyor ruhumu bu hüzünlü akşam Nerde Şam, orda akşam diyen sineyi yâd ediyorum yaşadığım korku hardan Rabbim gönlümü aç, kalbime inşirahın sürurunu kat, ihsan hazzını ruhumda yaşat Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted March 24, 2010 Vurdu yine gönlümü şu mahzun hazan! Bin kızıl çöl çöktü yine gönlüme, akşamdan beri Ülfetin naifliğine alıp götürüyor o sazın aşkı teli Serdedilen güftenin zarafeti, mısraların aşkın seli Değmesin göğsüme artık hüznün kuşatan esenliği Neyleyim ki garibim yine gönül hanemde hasretim Özlemin bahtından esen nidaların sükûnunda erim Hali fakirliğime çaresiz boyun bükerim, ah inleyim Duyulsun artık, şu sinemi dağlayan elemde nefesim Ne bekleyen narın korkusu ve ne de yolculuk argını Yüreğimi dağlayan hasretin kuşattığı o aşkı hicranı Ram olduğum hazanın o sessiz şarkısı akan gözyaşı Deva sunmuyor baharım kutlu umudu, aşkı muştusu Yine gönlüm virane, geceler haşyetiyle aşkı merdane Ruhum amadedir mizan içinde bekleyen her haşyete Sine-i solgunluğum geçit vermiyor sevda meşalesine Ne söyleyim artık zırha bürünen ses vermeyen o yâre Durgun suların anlattığı ve misali hakikatte kadere Yazgımın hasrettiği her sahifesinde yaşattığı kedere Muhtacım kalbimin hicranında buutlaşan her nefese Mahkûm olduğum elemli esarete, hasretim kutlu sese Ne kaldı artık ömrü baharımda hazan hüzünle akar Sessiz çığlığım yıllardır sinemi acılarıyla çok dağlar Çekildiğim ıssız sokaklarda yüreğimi hicranla yakar Ne anam ağlar, kalbim suhuletin bağrında aşk yaşar Yalnızlığıma refakat ediyor hissiyatımla o mısralar Kuytu köşemde nicedir bekleyen, solgundur umutlar Kabir için kaldı artık alınan sessiz hüzünlü soluklar Yüreğimi buğulayan yaşadığım o korkular ve ağıtlar Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted March 25, 2010 Ey badı sabah için hıçkıran gönül! Vaat edilen umut niye aman vermiyor Salıverdiğim nefesler hicranımla hesapla bedelleşiyor Ruhumun azadeliği yüreğimi burkarak, sineme hasreti yağdırıyor Dilim susuyor, kalbim konuşuyor, gözlerim mecalsiz bir şekilde ufka bakıyor Her attığım adımda gözüm kararıyor Göçtüğüm mekânlar artık nefesimi bırakarak ağlıyor Bilmem ki geriye ne kalıyor, ne bir ses ve ne de bir eser bağlıyor Ruhumun bizarlığı niye halimi korkutuyor, hesap kalbimde bir başkalaşıyor Yalnızlığıma avdet eden yârin sesi Ruhuma şevk bahşeden busesi, edebiyle o aziz nefesi Sanki kalbime vuslatın payesiydi, fakirliğime hamiyeti eğledi İşte sineme sudur eden süruru ve nefesin ilzamında ki kutlu nuru anlamıştım Çekildiğim sessizliğimle onu andım Bağrımın yangınlığında ve hıçkıran umutlarımla ağladım O an ve geçmeyen aşkı zamanda bilmem ki ne kadar dağlandım Çok dalgındım, görmediğim dalgaların serencamında hicranımı yudumladım Hüznün feyziyle ellerimi öyle açtım Ağladım, durmadan yüreğimi açarak yangında adımladım Acizliğimle ve dilimin sefilliğinde halimin fakirliğini Rabbime anlattım Gönlümü aç, çilede inkişafı ruhuma kat nefesimi sürurla ve edeple halime tat Dinmiyor elemin furyası kalbimde Bilmem ki daha ne kadar refakat edecek bu sefil halime Hani o iştiyakla bıraktığım kutlu umutlarım hala nasibi hak seferinde Ömür sahifemde, nefesin göçü haşyetiyle elemle demde, mizan hazin halimde Bir nazar eğleme artık nefes bitti Sürur kalmayınca kalbimde şevk tükendi ve sessiz gitti Beyan edemediğim meramım ve mısralara yazdığım yangınlığım hissedildi Gönül ummana yöneldi, derdi gamını hicranıyla ve nefesin kalanıyla ona döktü Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted March 26, 2010 Bin hüzün güftesiyle sinemi dağlarım! Bülbülün sesin ülfetiyle feryat diyor Mahzun kuşlar kanatlarını çırparak umuda yöneliyor Nasip bahtı felah için çiyli serdediyor, içim gidiyor, gönlüm ağlıyor Göçüp giden şu virane gönlüm sessizliğe gömülüyor, uzletin aşkıyla nefesleniyor Ne vakit bir musalla taşını görsem Çıktığım ve ram olduğum efkârın süruruyla ağlasam Yüreğimin yangınlığını hiçbir gönle aktarmadan çığlığımı yudumlasam Hiç uyumadan seherin ahengini ruhuma taşısam ve aşkın vecdiyle hasrete kansam Nereye yaslansam sinem bir avare Sevda dilim için sanki edebi bir bahane, aşktan azade Başlıyor yine serabın ülfetine yakışan ve yağarak anlamlaşan her kadre Ruhum bigane, halim divan, zihnim merdane, nefesin hicranı duyulmuyor ah paye Bin hüzün çökse de bu fakir gönlüme Haykırdığım melalim çaresiz çekiliyor acı sessizliğine Hani takat ve şevk nerede, sürur kalbimden arî derinliğinde ve kederiyle Ruhumdan sadır olan ve sinemi daraltan yalnızlığımla abat olarak göçer giderim Sine-i sürurumdan kopan yaprakları Ruhumun baki olan hicran damlalarını terennüm ederim Bir yudum suya hasret nefes gibi kuytu derinliğe meylederim, çile benim Ne kaldıysa ve bıraktığım çaresiz nefesimle, hali fakirliğimde uçuk bir sazendeyim Kim hangi cüretle nazar edebilirim Kalbi çöküntüleri ayan olan ve fevkalade biçare sefilim Kalmayan gücüm, fersizleşen ve boşluğu anan iki gözüm ve edepten arî dilim Bu viraneliğimde aşkın namütenahi dirliğini ve birliğini nasıl deruhte ederek giderim Ben hali fakirliğimde ikamet edenim Adamlığın adımlarında metanetini koruyanlara gıpta ederim Ah biganeleşen hüzünlü nefesim, ömür sahifesini tüketen hicrani defterim Sessizliğime çekilerek, aziz nefesler için niyaz ederim, selamı önceleyip sürur dilerim Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted March 29, 2010 Mağrur gözyaşların sinemi dağlıyor! Ülfetin bağrından serdettiğin nefesin Sessizliğin tüm katrelerinde yüreğinde demlediğin elemin Ah sine-i melalinde mütemadiyen çıkmayan o hazin sesin, aşkı kederim Şimdi başımı döndüren hasretin, suya hasreti kuşanan viraneyim şevki neyleyim Âlemi hakikate açılan kutsi düşlerin Çile için hasrettiğin inayetli suhuletin, hali fakirliğim elim Sinemi dağlayan özleminle hazin sancılar içinde ne sefilim yine şükrederim Ram olduğum hasretinle, haz duyduğum uzletin seyrinde biganeleşen aşk feriyim Bin hüzünle dinlediğim efkârlı neyin Meşkinde avareleşen divaneyim, düşen yaprağın ibretindeyim Tefekkür için niyaz ederim, içselliğimin feyziyle kelam eden buruk zadeyim Şimdi kime ne söylerim, hicranın süruruyla nefesin kadrini bekler, hüzne giderim Çaldığım kapılardan artık umut yok Bahtı fütuhatımda sevda için kuruntu ne çok, ümidim sanki ok Mızrabın sesinde, mağdurluğum halimin bendinde kederiyle çıkıyor sefere Her ne kelam etsem de kalbim, sahibinin izniyle vuslat için umut feyziyle demde Temaşa ettiğim yürekler ayrı âlemde Dilim sukutun idrakiyle şevkin baharından hazla söz etmeyince Sine-i melalim hazanın sükûn bulan sahnesinde, kalan nefesim aşk içinse Sevdanın rahlesinde, merakın her katresinde hicranın haşmetiyle idrak kalbimde Ne akşamın ve ne de ihtişamlı şadın Anılarına şimdi çok muhtacım, lakin aşksız hamiyeti ne yapayım Bıraktığım her nefeste aşka ihtiyaçlığım ve hakikatin şümulünde hancıyım Ölüm için tasalanmayan ne garip bir yabancıyım, müddetinde nereye varacağım Bekleme artık badı sabah bir hicran Abat olacağım yolun hüznü sine-i efkârımda pek dehşetli yaman El aman ey yar el aman, nefesin ülfetinde, ruhun izzetinde kalbim ne hicran Sarf ettiğim her kelam, duyan ve hisseden için letafeti bağrında taşıyan hüzzam Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites
Mustafa Cilasun 27 Report post Posted March 30, 2010 Bir sır gibi sakladım yıllarca esinini! Hani yüreğe merakı salan Halin ikliminde süruru sessizliğin hazzıyla akıtan Vahaların sultasında ihtişamıyla aşkın kutsiyetini anlatan sükûtsa Sevda kalbimi ihata ediyor harıyla, meşkûk halim kanatlanıyor aşkın narıyla Ne cenneti ve ne de cehennemi Kalbi manada terennüm edemediğim kutsi hakikati İnşiraha ramak kalan eşiği, sinemi dağlayan seyri tevafuk hevesleri Kaybolduğum iradeyi saadet zafiyetlerimi, hesap ettikçe sefilleştiğim nağmeyi Ne sen sor ve ne de beni acıya koy Dağların ihtişamından şakıyan engin bir aşkı sor Nazarların ilzamında, yüreğin her çalkanışında sevda arif için bir oy Hakkın nağmesinde, ayetlerin derinliğinden sudur eden hikmetin aşkına ram ol Bülbül niye şakıyor hiç bilir misin Sesin titreşiminde nefesin müddetine erişen ülfet misin Sen bir vakti saadetsin, ölümle iç içe olan ziyadesin, tefekkürle şevksin Mavera yolculuğunda payesin ve aşkı hakikat için hevesleri derdest eden arifsin Hani nerde kaldı mazi iştiyakı Etrafı kuşatan sekilerliğin şatafatlığı, ağlatan ıstırabı Bir gül misali saklanan kalbi fütuhatı, edebin naifliğinde nükseden adımı Kime sorayım, nereye edebi nazarla bakayım, ibretin sürurunu hasretle anayım Gönlün hülyasında şevke kanayım Yâd ettiğim kutsiyetimi manidar bir nazara koyayım Attığım adımların girdabında, kalan takatsiz nefes darlığında ne yapayım Titreyen kalbimi, aşkın feyzine bırakıp, çilenin efkârıyla vuslat için yakarayım Bırakma sinemde artık mahzunluğu Sine-i payemde yaşadığım anlamlı mağdurluğu çek al Ne kaldıysa ömürde ve müddeti zaman saadetinde aşkın feyzine durma sal Çığlığımın duyulduğu yüreklere idrakin iştiyakını sal, ibret için çilede sevda ar Mustafa CİLASUN Share this post Link to post Share on other sites