Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
gardenya

Lozan Aslında Neydi?

Recommended Posts

.......................

Milli Görüş Hareketine zemin hazırlayan gelişmeleri konuşurken, mutlaka zikredilmesi gereken bir hadiseyi şöyle özetliyor Arif Emre:

 

“İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı çerçevesinde Meclis’e, Manevi Kalkınma Projesi önergesini verdiğim zaman, Devlet Bakanı İsmet Sezgin buna karşı çıkmış, AP’lilerin oylarıyla bu önerge reddedilmişti. YTP Gümüşhane milletvekili olan Ali İhsan Çelikkan diye bir arkadaşımız vardı. Eskiden solcu imiş. Önergemi samimiyetle desteklediğini belirterek; kendisinin yakın zamana kadar Celal Bayar’ın zihniyetinde olduğunu, dinin güçlenmesine karşı çıktığını, ama Ekrem Alican Bey’in kendisini, dinsiz bir milletin yaşayamayacağı, dolayısıyla mutlaka bir ahlak reformu yapılması gerektiği konusunda ikna ettiğini söyledi ve bu konuda tarihi bir hatırasını bana anlattı:

 

Hüseyin Üzmez, Malatya’da Ahmet Emin Yalman’a kurşun sıktığı zaman, Çelikkan’ın da aralarında bulunduğu solcu gençler olarak Cumhurbaşkanı Celal Bayar’dan randevu alıp Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’yi ona şikayete gitmişler; ‘sizin gerici bakanınız, gerici bir dernek olan Milliyetçiler Derneğine para yardımı yaptı, bu derneğin üyesi olan Hüseyin Üzmez de Atatürkçü A.Emin Yalman’a kurşun sıktı’ demişler. Bayar, Tevfik İleri’yi çağırarak onların yanında azarlamış. O gittikten sonra da gençlere sormuş; “Söyleyin bakalım gençler, Türkiye’de laikliğin esas sebebi nedir?” Onlar çeşitli cevaplar vermişler; din-devlet işleri ayrı olmalı, kanunlar dine dayanmamalı vs. Demiş ki; “Hayır, bunların hiçbiri değil. Biz Lozan’da gizli celsede Batılılara kesin söz verdik; zamanla bu millete Kur’ân-ı Kerîm’i unutturacağı, diye. Bu sözün bekçisi, makam olarak benim ve benden sonra gelenler de bu görevi sürdüreceklerdir. İşte laikliğin esası budur; sizlere düşen de bu anlayışa sahip çıkmaktır.” (Bunun aynısını bana, Hukuk Fakültesindeki hocamız anlatmıştı. Fakültede seçmeli Lozan Dersi vardı ve hocamız Prof. Nusret Medya bize; Lozan gizli celsesinde verilen sözleri açıklamıştı: Lozan görüşmelerinde danışman olan Hayim Nahum Efendi, İsmet Paşa’nın aklını çeldikten sonra İngiliz temsilci Lord Kürzon’a giderek diyor ki: ‘Ben Türklere öyle şartlar kabul ettireceğim ki, isteseler de yeni bir İstiklal Savaşı yapmaya manevi güçleri kalmayacak.’ Kürzon, ‘bu çok güzel de, nasıl olacak?’ deyince, Nahum, ‘Türkleri Kur’ân’dan tamamen uzaklaştıracağız’ diyor. Kürzon ‘peki bunu kabul ederler mi?’ deyince, “Efendim, ben İsmet Paşa’yı ikna ederim’ diyor ve bunu başarıyor. Hatta, gizli celsede Kürzon, ‘Siz bizimle sulh yapmak istiyorsunuz ama’ diyor; ‘bu Kitap -elindeki Kur’ân’ı göstererek- cihadı emrediyor; binaenaleyh siz bu kitabın ahkâmından ayrılmadıkça sizinle sulh yapamayız.’ İsmet Paşa da bu konuda gerekli değişiklikleri yapacaklarına söz veriyor. Ve anlaşma imzalanıyor...) Uzatmayalım, Çelikkan devamla dedi ki: ‘Ben işte bu sebeple sizin önergenize oy verdim’...”

 

Sohbetin bu noktasında, Arif Emre, sonraki yıllara ait bir hatırasını daha aktarıyor: “1973’te CHP-MSP koalisyonunu kurup iktidar olduğumuzda, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk iki de bir, ‘Türkiye Pan-İslâmist olmayacaktır’ diye beyanat veriyordu. Erbakan, ‘yahu Arif, bu Korutürk, ortada bir şey yokken, yerli yersiz niçin böyle beyanat veriyor?’ deyince, dedim ki; ‘Efendim, Batılıların yüreğini soğutuyor; demek istiyor ki; siz merak etmeyin, MSP iktidar olsa da biz Türkiye’nin Pan-İslamist olmasına müsaade etmeyiz’.”

 

“İşte” diyor S.Arif Emre; “bizim derdimize derman olacak, meselelerimize sahip çıkacak yeni bir siyasi oluşuma ihtiyaç duymamızın temelinde, bu gerçekler yatmaktadır.”

 

...............................

umran

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

İşte Üstadın 1943 BD'lerinden itibaren haykırmaya başladığı gerçek...

 

Gizlenen planlar, gelinen nokta...

 

Söylenecek bir şey yok aslında, iş parmaklardan çok beyinlere düşüyor.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Milli görüşten samimi bir yaklaşım.fakat samimi olmak ayrı davanın hakkını vermek ayrı.sizlere sorum milli görüş islam davasının yükünü çekecek potansiyelde mi?

Share this post


Link to post
Share on other sites

İslam davası öyle büyük bir davadır ki tamamının yükünün çekilmesinin imkansız olması gibi bütünüyle yüklenilmesi de imkansızdır.Doğrudur, Milli Görüş hareketi İslam davasının yükünden bir miktar yüklenmiştir,doğrusuyla yanlışıyla bir yere gelmiştir ama artık daha büyük oluşumlara ihtiyaç olduğu muhakkak.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...