babalarkulu 1 Report post Posted April 1, 2008 Cân benimkide bir tavsiyeydi ben mürşidlik postuna oturmamış mü'mini bırak öyle günaha batmış fasık o kadar çok kişiyi sevdimki neyse.Haddini bikmek diyorsun o bir mürşit değilki dini konularda hata yapabilir.Ben sadece hatasını söyledim.Evet bağlanabilirsin Abdurrahim Abiye bu kadar fakat bu normal değil onu belirtmek istemiştim. Share this post Link to post Share on other sites
Gökan Öztürk 29 Report post Posted April 3, 2008 babalarkulu : BEN ÜSTADIMI , ÜSTAD ABDURRAHİM KARAKOÇ u seviyorum hepsi bu, bunda normal olmayan şey nedir? aydınlat hele o engin gönlünden !!! Share this post Link to post Share on other sites
babalarkulu 1 Report post Posted April 5, 2008 Evet sevdiğin bir insanın yanlışını kabul etmek zor ama Abdurrahim abininde ufakta olsa yanlışları var, onları bilerek onu sevmeni istemiştim sadece.... Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted April 9, 2008 Gökan Öztürk! neyi ima etmeye çalıiıyorsunuz siz bağıra bağıra üstad üstad demeler?? üstada dua edelim felan!? madem okadar seviyorsunuz o şahsı adına site kurun veya paşka yollar deneyin. ama vurgu yapa yapa üstad ta üstad... biraz ayıp kaçıyor ÜSTAD NECİP FAZIL ın sitesinde! Share this post Link to post Share on other sites
Gökan Öztürk 29 Report post Posted April 9, 2008 hafakan kardeşim şimdi senin derdin nedir? ben babalarkulu ile ufak bir münakaşa içerisine girdik o düşüncelerini söyledi bende söyledim hepsi budur... BEN KİME NE DİYECEĞİMİ VE KİME NASIL DAVRANILACAĞINI ALLAHA ŞÜKÜR ÇOK İYİ BİLİRİM... Ben Üstadıma '' Abdurrahim Karakoç '' olarak hitap etmiyorum, '' ÜSTAD ABDURRAHİM KARAKOÇ '' diyorum beni bilenler bilir... edep ve ahlakım görüşüm bunu gösteriyor, ki ben ÜSTADIMIN EVİNE GİTTİM Bağıra bağıra üstad üstad diyorsunuz demişsin... Yok ben bağırmıyorum o ÜSTAD olduğu için ÜSTAD diyorum hepsi bu... Üstada dua edelim felan demişsin, Ben ediyorum kardeşim sende etsen neyin eksilir... madem onu o kadar çok seviyorsunuz o şahsı adına site kurun başka yollar deneyin demişsiniz , ÇOK AYIP KARDEŞİM biraz ayıp kaçıyor ÜSTAD NECİP FAZIL ın sitesinde! demişsiniz AYIP OLAN NEDİR KARDEŞİM, ABDURRAHİM KARAKOÇ a benim ÜSTAD demem ÜSTADIM demem ayıpsa tez vakit toplantı yapalım o zaman... BEN ÜSTAD NECİP FAZILI DA SEVİYORUM BEN ÜSTAD ABDURRAHİM KARAKOÇ u da seviyorum sorun nedir gardaşım... Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted April 10, 2008 Sakin olun arkadaşlar :) Buranın Necip Fazıl'a atfen hazırlanmış bir site olması, kullanıcıların fikriyatını veyahut muhtelif bir cihetini takdir ettiği bir şair veya yazara itidal hudutları dahilinde istediği şekilde hitap etmesine mani değildir. Abdurrahim Karakoç tastamam bizden (B.D) olmasa dahi tamamiyle bizden olmayanlardan da değildir. Mukaddesata olan sadakat ve temayülünden ötürü kendisine (üstad) denmesinde ne bir beis ne de bir abes vardır. Mesele, herhangi bir müspet nihayete ermesinin muhal görünmesinden ötürü noktalanmıştır. Share this post Link to post Share on other sites
babalarkulu 1 Report post Posted April 10, 2008 Ya bu kişisel bir tercih bende Abdurrahim Abiye Abi diyorum, bir halk şairi çünkü o samimiyeti buluyorum, buda benim kişisel tercihim.ÜStad demende bir beis yok fakat Üstad kelimesi Osmanlı zamanında mürşid,babaeren,pir,dede, vb. manalarda kullanılıdığından böyle kullanmaman daha iyi olur dedim arkadaşa.Ama asla kişisel tercihine kızmadım.... Share this post Link to post Share on other sites
Vakıf Ahmet 36 Report post Posted April 10, 2008 Üstad: Herhangi bir ilimde veya sanat alanında bilgi ve söz sahibi olan, üstün bir yeri, tam vukufu bulunan kimse manasındadır. Share this post Link to post Share on other sites
babalarkulu 1 Report post Posted April 10, 2008 Evet asıl manası o ama Osmanlıda Mürşid manasında kullanılmıştır. Share this post Link to post Share on other sites
Vakıf Ahmet 36 Report post Posted April 10, 2008 Evet asıl manası o ama Osmanlıda Mürşid manasında kullanılmıştır. --------------------------------------------------------------------da--------------- Aha o araya '' da '' ekini eklersek eklersek tam olacak :) (manasında ''da'') Share this post Link to post Share on other sites
sezefinu 2 Report post Posted May 18, 2008 çok hareketli bi bölüm olmuş:)saygı ve selamlarla abdurrahim karakoçu seviyoruz gönülden Share this post Link to post Share on other sites
Gökan Öztürk 29 Report post Posted July 1, 2008 OY BU SEVDAYI / ÜLKÜ TÜRKÜSÜ Bir beyaz rahmettir bir yeşil murat Görmeyen ne bilir oy bu sevdayı Tüter buram buram yücelir kat kat Artırır gün hafta ay bu sevdayı Değişir bu mevsim bu poyraz keser Yurdumda davamın rüzgarı eser Gün gelir anlayıp bağrına basar Şehir bu sevdayı köy bu sevdayı Yeminim var oğlum kızım üstüne Yazdım nakış nakış özüm üstüne Çilesi belası gözüm üstüne Derdimin dermanı say bu sevdayı Mukaddes hareket mübarek mana Hak ile bu dava büyür yan yana Alır bir kaynaktan döker ummana Irmak bu sevdayı çay bu sevdayı Batılın çokluğu uzaktır bizden Severim turnağım hak olan azdan En soylu türküden en doğru sazdan Dinle bu sevdayı duy bu sevdayı Bedenime korkak yürek yüklemem Tatlı diye öz canımı saklamam Öldüğümde çalgı çelenk beklemem AL GÖTÜR KABRİME KOY BU SEVDAYI... ÜSTAD ABDURRAHİM KARAKOÇ Share this post Link to post Share on other sites
rabia BDG 18 Report post Posted July 4, 2008 AZINLIK Satıcı simsarlar verdi el ele “Bölünmez” ülkeye girdi azınlık.. Her yana dal-budak saldı mesele Postunu divana serdi azınlık.. Kaboğlu fitneyi doldurdu kaba Gösterdi olağan dışı bir çaba Oran baskın çıktı, dedik merhaba Ortamı sinsice gerdi azınlık.. Yazmadı tarihler böyle hinliği Şaşırttı şeytanı kurul cinliği Bu kasap mantığı, bu pişkinliği “Al kurtul” ödülü, gördü azınlık.. Düşündüm, kimlerle yarıştı aklım Nihayet öfkemle barıştı aklım Okudum raporu, karıştı aklım Saydım beş kişinin dördü azınlık.. Avrupa yurdumu bölmek istiyor En az beş parçada görmek istiyor Tez günde mezara gömmek istiyor Amacı, gayesi, derdi azınlık.. Doymadılar yiyip içtikleriyle Onulmaz yaralar açtıklarıyla Devşirme güruhtan seçtikleriyle Jokerleri öne sürdü azınlık.. Haçlı Avrupa’sı düğmeye bastı Yerli uşakları fikrini kustu Gözcüler uyudu, sözcüler sustu Yuların ipini kırdı azınlık.. Papaz kilisede tezgâhı kurmuş Anahtar satarak milyarlar vurmuş Diyalog esnafı selâma durmuş Muradı maksada erdi azınlık.. Kayboldu hamamın tarağı, tası Bitmedi irtica paranoyası “Ekümenlik Patrik” oyunun as’ı Hatayı, Mardin’i sardı azınlık.. AB yollarına düşer gideriz Gelme deseler de koşar gideriz Bir garip âlemde yaşar gideriz Bekliyor kapıda ferdî azınlık.. Kimliğin Türk, dinin İslâm, orda kal Yazılan raporu oku, ibret al Ey sahibi devlet, söyle, bu ne hâl? ! Diyorlar ki “Türk’ü-Kürdü azınlık”… Share this post Link to post Share on other sites
kurşunkalem 56 Report post Posted April 12, 2009 AÇIK DİLEKÇE Görmediğim bir bambaşka durum var Sizin şehrin kızlarında savcı bey. Yaklaşanı tâ yürekten vururlar Kan kokuyor gözlerinde savcı bey. Gayeleri gönül kırmak dal gibi Bakışları çifte faul bal gibi Ülkeler fethetmiş bir kral gibi Gurur dolu pozlarında savcı bey. Kaş yaparken, göz çıkarır elleri Çok silâhtan tesirlidir dilleri Hayret ettim, bir tuhaf ki hâlleri, Poyraz eser yüzlerinde savcı bey! . Derviş olup çıktım tığsız, tebersiz İlk görüşte avladılar habersiz Pişirdiler beni tuzsuz, bibersiz Kebap oldum közlerinde savcı bey! . Bölüştüler gönlüm ile aklımı Davacıyım, ara benim hakkımı... Bir yol göster, haksız mıyım, haklı mı? Yorulmayım izlerinde savcı bey. Share this post Link to post Share on other sites
kurşunkalem 56 Report post Posted April 13, 2009 AŞK HİKAYESİ Başımdan bir kova sevda döküldü Islanmadım, üşümedim, yandım oy! İplik iplik damarlarım söküldü Kurşun yemiş güvercine döndüm oy! Yağmur yorgan oldu, döşek kar bana Anladım ki kendi gönlüm dar bana Alev dolu bardakları yâr bana Sunuverdi içtim içtim kandım oy! Sevgi ektim, naz biçmeye çalıştım Ne zamana, ne kendime alıştım Kırk senede yedi hasret bölüştüm Yedi dünya bana düştü sandım oy! Gönül şahinimi yordum gerçeğe Sonsuzda yüzümü sürdüm gerçeğe Teselliden kanat kırdım gerçeğe Tecellinin sinesine kondum oy! _____________________________________________________________________- BAMBAŞKA Doktor, benim derdim bambaşka bir dert Ağrıyan yerimi sorma boşuna. Yazdığın reçete değer mi zahmet? Kağıtla kalemi yorma boşuna. Kerem eyle, fayda vermez yardımın Tıp ilminde çaresi yok derdimin Her tarafı gurbet olmuş yurdumu Düşünceme tuzak kurma boşuna. Gönlüm yığın yığın hasret yüklüdü İçimde tarifsiz keder saklıdır Sökemezsin yaralarım köklüdür Merhem sürüp, sargı sarma boşuna. Dost yolları nakışlandı kanımdan Sevdiklerim vergi keser canımdan Sükûta muhtacım, ayrıl yanımdan İncitip günaha girme boşuna. Aşk koymuşlar ıstırabın adını Alamadım yaşamanın tadını Yapacaksan eğer bana yardımı Öldür kurtar, ilâç verme boşuna. Share this post Link to post Share on other sites
buyukdogu 529 Report post Posted April 15, 2009 HIYARNAME Belli vazifesini yapmış Bostancıbaşı Sabahleyin baktım ki hıyarla dolmuş çarşı Dizilmiş tablalara uzunu ve kısası Kurmuşlar hal içinde maruf hıyar masası Hıyar deyip geçmeyin, şifadır çok maraza Koklatırsınız kurda, yedirirsiniz kaza Hıyarın pörsümüşü çobana azık olur Tazesi, endamlısı çadıra kazık olur Hıyarın çaparı var, beyazı, langası var Pazarlarda bölüğü, bakkalda mangası var Al küçüğü turşu kur, büyüğü salata yap Kırk dört santimliğini kamyona balata yap Memleket baştan başa hıyar tarlası gardaş Bu toprakta yetişir hıyarın hası gardaş Seyreyle hıyarları sabahın seherinde Altmış okka vitamin dans eder beherinde Seracı hıyarları cılız ve kısa olur Medya suyu verince topala asa olur Hıyarın kıymetini bilmemek nankörlüktür Halka hıyar dağıtmak en büyük bonkörlüktür Çiçeği burnundası makbulmüş bir zamanlar Hıyardaki hassayı bostancıbaşı anlar Derler ki, hıyar taze, hıyar ucuz olmalı Hıyar seven adamda beş çuval tuz olmalı Nerde konuşan hıyar, nerde yürüyen hıyar Peşinden milyonlarca dâhi sürüyen hıyar Gün gelecek hepsini göreceksiniz elbet Her hıyara statü vereceksiniz elbet Belâgatı yükselir hıyar yiyen adamın Ruhuna revnak gelir hıyar yiyen madamın Günümüz hıyar kesme, hıyar soyma günüdür Vatan-millet aşkıyla hıyar oyma günüdür Kral sofralarına lâyık olmalı hıyar Siyaset denizinde kayık olmalı hıyar Kalkınacak bir ülke hıyar ihraç etmeli Yetişmiş hıyarları başına taç etmeli Hıyar seminerleri yapmalıyız durmadan Kuru hıyar evlâdır baldan ve kavurmadan Bırakın çağdaşlığı, bırakın sağı-solu Toprağımız mümbittir, her taraf hıyar dolu Çıktık açık alınla hıyarlar bostanından Alınmasın kelekler bu hıyar destanından Selâm olsun tablada, dalda yatan hıyara Selâm olsun alkışa göbek atan hıyara Selâm olsun toprağa ve suya ve gübreye Helâl olsun besteye, helâl olsun güfteye Tazelendi bilcümle hıyarların şerefi Ne mutluluk bizlere, tutturduysak hedefi. Üstad Karakoç'un anlayana 'herşey' ifade eden şiirlerinden birisinide ben ekleyeyim, eksik kalmasın. Bu arada çalışmalar nasıl gidiyor Gökhan kardeşim, Mevlam muvaffak eylesin. Emeklerin boşa gitmez inşallah. Share this post Link to post Share on other sites
nurulhak 22 Report post Posted April 16, 2009 Ya Rab bu hasrete can dayanmıyor; Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Her adımda bir engel var, salmıyor, Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Mümkün mü bu yolda maksuda ermek? Mümkün mü sılada dost yüzü görmek? Âşıka ar gelir geriye dönmek; Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun. Abdurrahim Karakoç Share this post Link to post Share on other sites
kurşunkalem 56 Report post Posted May 10, 2009 ACABA Uyuyan göllere ay ışığında Sevginin resmini çizsem kim anlar? Tomurcuk ayrılıp, gül açtığında Yağmurun saçını çözsem kim anlar? Bir mekan kaplamış ne varsa nerde Kendi ötesini saklar her perde Sonsuzluğun sona erdiği yerde Huduttan bir kulaç kazsam kim anlar? Aşk, kömür beyazı; kin, süt karası Eklenir yarama her dost yarası Et oldum bıçakla kemik arası Cellatla ahdimi bozsam kim anlar? Doğumda yalan var, ölümde gerçek Bir şeyler anlatır balık, kuş, çiçek Kırık gönülleri toplayıp tek tek Toplayıp göğsüme dizsem kim anlar? Gün geldi zamanı gömdüm kabire Dağ oldu aklımın verdiği fire Bağlasam telaşı çelik zincire Sabrın derisini yüzsem kim anlar? İçte deprem olur dışın düğümü İhlâssız çözülmez işin düğümü Aklımdan geçeni, düşündüğümü Okusam kim dinler, yazsam kim anlar? Share this post Link to post Share on other sites
fikircilesi 2 Report post Posted May 10, 2009 abi çok güzel şiir paylaştığın için teşekkür ederim. Share this post Link to post Share on other sites
nurulhak 22 Report post Posted June 2, 2009 YOLLARIN SONU Bilir misin hancı,bu güne kadar Hanından kaç yolcu çıktı bu yola? Sıladan gurbete giden yolcular Kaç damla göz yaşı döktü bu yola? Getirmeden bu yolların sonunu, Kaç yolcu son durak yaptı hanını? Kaç yolcu bu yolda verdi canını, Ecel kaç yolcuyu çekti bu yola? Akar bir oluktan beş dağın karı, demişler adına 'hasret pınarı' Şu mezarı gölgeleyen çınarı Kimin için kimler dikti bu yola? Kaç aşık bu yolda zaman eritti, Kaç yorgun hanında terin kuruttu. Bu taşlı yol kaç çarığı çürüttü Kaç topuğun kanı aktı bu yola? Yollar kıvrım kıvrım,dağlar sıralı, Düşünürüm,yollar beni yoralı. Kaç ceylan iniyor böğrü yaralı Her gecenin seher vakti bu yola? Ben bilmedim gitti n'olur sen söyle, Bu yollar kararsız uzar mı böyle? Yar için iç çekip,karşıki köyde Hangi göz kaç sene baktı bu yola?.. Share this post Link to post Share on other sites
yüksel 0 Report post Posted September 17, 2009 BİTMEYEN GECE Bir gece başladı yıldızsız aysız Ne horozlar öttü ne sabah oldu Kibritler ıslaktır çakmağım yağsız Dar odam ebedi ışıksız kaldı Bırakmaz yakamı dört yanım duvar Ne kapı ne baca ne pencere var Ne mektup gönderir sevdiğim dostlar Ne de bir tanıdık kapımı çaldı Bir zaman karnımı doyuran toprak Üstüme gölgelik altıma yatak Hiç ümit etmezken olacağa bak Nihayet ağzıma gözüme doldu Ve işte dünyada en son arkadaş Başımın ucunda dikili bir taş Bitti doğduğum gün başlayan savaş Kainat benimle beraber öldü ABDURRAHİM KARAKOÇ Share this post Link to post Share on other sites
kurşunkalem 56 Report post Posted September 17, 2009 BEN.. Ben: Karlı dağların deli rüzgârı.. Ben: Tozlu yolların demirbaşıyım. Ben: suyu kurumuş sevgi pınarı... Ben: Toprak bekçisi, mezar taşıyım. Ben: Hep yıllar yılı kanayan çıban... Ben: Fikir sürüsün yitiren çoban. Ben: Hayâl peşinde çarıksız taban... Ben: gurbet ağzında bulgur aşıyım. Ben: çürük bir gemi aşk denizinde.. Ben: Yağmur damlası dostun izinde. Ben: Yanıp kül oldum aşkın közünde... Ben: Kara sevdanın dert yoldaşıyım. Ben: Koyu düşmanım yersiz gülüşe Ben: Düşüvermişim bitmez bir düşe Ben: Bıldır ağlarım bu yıl ölmüşe... Ben: Bensiz duygunun ilk savaşıyım. Ben: Gönlü aklına uymayan deli.. Ben: Az düşünceden doymayan deli. Ben: Beni ben diye saymayan deli... Bırakın, ben benden uzaklaşayım. ABDURRAHİM KARAKOÇ Share this post Link to post Share on other sites
onüç 89 Report post Posted October 4, 2009 en sevdiğim şiirlerindendir Reçete.... Ey yüksek sosyeteye mensup modacı hanım, Eğlence zümresinin başının tacı hanım, Bu metod ki, sizlerin müsbet ilâcı hanım: Dışının görünüşü içinin aynasıdır; Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır. Yerindedir tahsilin, güzelliğin şahane. Varsa Türk’ten tâlibin, bul çeşitli bahane. Bir ecnebî hovarda yakalarsan daha ne? … Dışının görünüşü içinin aynasıdır; Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır. Flörtünün sayısı; en az on beş olmalı… Kimisi hâlis züppe, kimisi keş olmalı… Altın kolyen, kürk manton, taksin beleş olmalı. Dışının görünüşü içinin aynasıdır; Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır. İç votkayı, şarabı; sokaklarda nâra at. Medeniyet sizlerle yükselmektedir kat kat(!) Çeşni ruha gıdadır, her gün bir yatakta yat… Dışının görünüşü içinin aynasıdır; Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır. Hiç durma twist öğren, her gün bir baloya git; Tırnağını, yüzünü, dudağını boya git. Sun’î peyke vâris ol, conilerle aya git. Dışının görünüşü içinin aynasıdır; Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır. Bazen düz pantalon giy, traş ettir enseni. Bin dolaş bisiklete, göster şöyle sen seni. Kabahat ailende.. anlıyorum ben seni. Dışının görünüşü içinin aynasıdır; Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır. Artist ol, filim çevir; ismine yıldız derler… Bin kez kürtaj yaptırsan gene sana kız derler! Çıplak resim çektirsen, ne şahane poz derler. Dışının görünüşü içinin aynasıdır; Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır. Mayoyla endam göster, git jürinin önünde.. Mahremini teşhir et her birinin önünde.. Seçil bir kıraliçe imtihanın sonunda. Dışının görünüşü içinin aynasıdır; Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır. Hayır, inanma kızım! Bunlar hep istihzadır. Namus, insanlar için en mukaddes meyvadır. Gençlikte hissiyatın belki seni aldatır. Dışının görünüşü içinin aynasıdır; Haddinden çok açılmak soysuzun modasıdır. Türk oğluna anne ol, iftihar et onunla; Elin soysuz züppesi bağdaşamaz seninle; Bu yurdun kızı isen şu sözü iyi dinle: ‘Dışının görünüşü içinin aynasıdır; Yapacağın düşüklük bize yüz karasıdır.’ Vur Emri(sh.292) 1 Share this post Link to post Share on other sites
Guest Bir Kereye Mahsus Report post Posted June 29, 2010 Necip Fazıl'ı ilkokul çağımda Sakarya Türküsüyle tanımıştım. Kulakları çınlasın eğer yaşıyorsa, Din Kültürü öğretmenimin sayesindedir bu. Yıllar geçti, yaşım oldu yirmibeş, Sakarya Türküsü hâlâ hayatımın şiiridir. Karakoç'un başlığına niçin böyle bir giriş yaptığımı birazdan anlatacağım. Sevgili dostlar, ben, ne Büyük Doğu'yu bilirim, ne de rahmetli Necip Fazıl'ın ait olduğu ideolojiyi. Okumadım. Şu an da okumak bile istemiyorum. Hatta ne yalan söyleyeyim, üstadın ilgilendiğim tek alanı olan şiir kitabı, ÇİLE yi bile edinmek nasip olmadı. Konu şu; ben sadece şiire ve onun güzelliğine bakarım. Benim için önemli olan şiirdir. Kafir de olsa, aşırı softa da olsa, insanlara insan gibi, aynı nazaral bakmak gerekir. Eğer bunu yapamıyorsak, müslümanım demeyelim zaten. Zira tasavvufla ilgilenen kardeşlerimiz bunu çok iyi bilirler... Necip Fazıl hakkında nice kötü şeyler duydum, ama bunlara inanmıyorum, inandıramıyorum kendimi. Kendisi, benim için Üstad bir şairdir. Onun ışığıyla şiiri sevdim... Ve sonra Karakoç... Hece şiirini bana sevdiren üstaddır. Neyzen Tevfik de severim, Cahit Sıtkı yı da, Faruk Nafiz Çamlıbel i de, Cemal Safi yi de, yani şiirlerini sevdiğim, okuduğum herkes benim için ustadır. Günümüzün en usta şairi, Karakoç'tur. Doğrudur bu. Ama eminim ki, Karakoç tan daha iyileri de vardır. Yani tek şair, ulaşılamaz şair değildir hiçbiri. Herkes kendi türünde, stilinde ve tarzında ustadır. Ben şu an ne Karakoç un yazdığı Vakit gazetesini, ne de bir başka gazeteyi okurum. Yok böyle bir alışkanlığım. Ama Karakoç Vakit gazetesinde yazıyor diye ona kötü gözle bakamam. Sadece derim ki, bir şair bence köşe yazarı olmamalıdır. Fikrim budur. Sonuçta o, neredeyse tüm Türkiye'nin severek dinlediği Mihriban'ın şairidir. Şahsım adına son olarak diyorum ki; şiire geç de başlasam, bir gün gelecek, örnek aldığım tüm üstadları utandırmayacak, hatta onların ruhlarını rahatlatacak, benzersiz, güzel şiirler yazacağıma inanıyorum Allah'ın izniyle. Üstad Abdurrahim Karakoç'un bu başlıkta yazılmamış bir şiiriyle sözlerime son vermek istiyorum. Sürçi lisan ettimse affola. FETVA Türküler var başı belden aşağı Çalmayan radyonun pili cennetlik. Kâfir meyve inmez daldan aşağı Yoksulun yaktığı çalı cennetlik. Boşunadır dünyamıza geldiği Aha yaşadığı, aha öldüğü... Korkak müslümanın namaz kıldığı Camiyi taşlayan deli cennetlik. Kara günde çözülmesin kuşağın Kara toprak olsun uyku döşeğin Cihadda yük çeken uyuz eşeğin Semeri cennetlik, çulu cennetlik. Tez vururlar harpte önde gideni Kaçanlar kurtarır canı, bedeni. Şimdilik kördüğüm kalsın nedeni Diri b... yedi, ölü cennetlik. 'Bana ne'yi akıllılık sananın Başı var da, beyni yoktur; İnanın! Beş-on sene cehennemde yananın Dumanı cennetlik, külü cennetlik. 'Karışma boşver'i eylemiş sanat 'Dava gereksiz' der, 'herşey menfaat' Böyle bir babayı vurursa evlat, Tüfeği cennetlik, eli cennetlik. Sevabı, günahı ayırmış Rabb'im Ölçüdür gözlerim, tartıdır aklım Yalana riyaya, dayanmaz sabrım Haksıza sövenin dili cennetlik. Share this post Link to post Share on other sites