galilostar 0 Report post Posted February 13, 2009 Payaza dağı sert rüzgârı ve bolca mağarası ilen nam salmış bir dağdır. Ağaç bakımından kısır, bir o kadarda uçurum ve taşlıkla doludur. Ama o uçurumların, o uçurumlardan dışarıya doğru pencere misali açılan mağaraların bir görüntüsü var ki; mübalağasız dünyanın sekizinci harikası. Bağrı yanıyor bu dağın. Gönlü kırgın. ‘’Kime mi? Neye mi? Niye mi?’’Kahretsin ki bize kırgın. Haklı mı haklı? Ağzı olsaydı da feryatlarını; inadına, kulaklarımızı sağır etmek istercesine, bağırarak ve hıçkırarak anlatsaydı. Anlatacak çok şeyi var ya. Bu mağaralar şahit ona. Lakin onu dinleyecek biri yok. Senelerdir yalnız bırakılmış kaderine. Belki de buna isyan ediyor ve dövünüyor kendi kendine. Bizim onu görmeyişimizi, kabul etmeyişimizi, bizden biri değil gibi bakışımızı, hor görüşümüzü… Tek suçu var bu dağın; vatanın vatan haini topraklarında bulunması. Ya da biz öyle kabul ediyoruz. Bir zümreyi bir millete mâl ettik ki sorma gitsin. Evet, oralarda hayat bizim ki gibi gitmiyor işte. Oraların dağı taşı toprağı bulutu her şeyi ağlıyor. Yani bizim etiler gibi tarabya gibi tepinmiyor. Tepinmekte istemiyor yaa. Ama hayat istiyor. İnsan gibi yaşamak istiyor. Artık anaların çocuklarını acılı nağmeli ninnileriyle avutmasını istemiyor. Kısaca payaza güzel şeyler istiyor. Payaza dagı suya hasret bırakılmış deniz gibi insana hasret..sessizlige mahkum köyleri ile agıt yakmakta gidenlerin ardından ..nerede payazıyı savundugunu söyleyenler..nerede kendi kardeşlerini öldürenler..görsünler bu durumu da o kuduz köpek misali salya akan ağızlarıyla zafer naralarını sallasınlar. Peki biz!! Bizim hiç mi suçumuz yok bir fidan dikemezmiyiz. Bir avuç su veremez miyiz?. Söyleyin kulaklarımı sağır eden sessizliğimizle cevap bekliyorum…….. Share this post Link to post Share on other sites
