sevdayolcusu 6 Report post Posted June 20, 2006 Aşık Kendi Kanını Helal kıldı ma'şuka aşık kendi kanını Ma'şuk nakşından okur aşk eri Kur'anını Yardan ayrı olunca asılıp ölmek yeğdir Aşık kendi bırakır boynuna urganını Gitmez aşık gözünden hergiz ma'şuk hayali Nitekim zilha verir Yusuf'un nişanını Dirlik budur aşıka ma'şuk yolunda öle Sorarlar ise aydam aşıkın burhanını Belkıys ile Süleyman aşka düştü bir zaman İsteyip bulmadılar bu derdin dermanını Gökteki Harut Marut aşk için indi yere Zühre yüzün görecek unuttu Rahman'ını Güzaf görmen siz aşkı kime oğradı ise Sultanı iltir baştan yitirir hanmanını Ferhat bu aşk yolunda başın külünge tuttu Hüsrev Şirin derdinden dosta verdi canını Leyli'yle Mecnun işi acebdür ( ür ) bu halka Abdürrezzak terk etti aşk için imanını Zemane vefaları cefa gelir yunüs'a Bir doğru yer bulucak fidi kılar canını Yunus Emre Share this post Link to post Share on other sites
ReCep 1 Report post Posted May 2, 2007 ŞOL CENNETİN IRMAKLARI Şol cennetin ırmakları akar Allah deyu deyu Çıkmış islam bülbülleri öter Allah deyu deyu Salınır tuba dalları, Kuran okur hem dilleri Cennet bağının gülleri, kokar Allah deyu deyu *** *** Kimi yiyip kimi içer, hep melekler rahmet saçar İdris nebi hulle biçer, biçer Allah deyu deyu Altındandır direkleri, Gümüştendir yaprakları Uzandıkca dudakları, biter Allah deyu deyu *** *** Aydan arıdır yüzleri, misk-i amberdir sözleri Cennette Huri kızları, gezer Allah deyu deyu Hakka aşık olan kişi, akar gözlerinin yaşı Pür nur olur içi dışı, söyler Allah deyu deyu *** *** Ne dilersen Haktan dile, Kılavuzla gir bu yola Bülbül aşık olmuş güle, öter Allah deyu deyu Açıldı gökler kapısı, rahmetle doldu hepisi Sekiz cennetin kapısı, açar Allah deyu deyu *** *** Rıdvan-durur kapı açan, idris-durur hulle biçen Kevser şarabını içen, kanar Allah deyu deyu Miskin Yunus var yarına, koma bugünü yarına Yarın Hakkın divanına, varam Allah deyu deyu Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted May 2, 2007 YUNUS EMRE VE HAYATI: ...Yaradılanı hoş gör, Yaradan'dan ötürü... Türk halk şairlerinin tartışmasız öncüsü olan ve Türk'ün İslam'a bakışını Türk dilinin tüm sadelik ve güzelliğiyle ortaya koyan Yunus Emre, sevgiyi felsefe haline getirmiş örnek bir insandır. 82 yıl yaşayan Yunus, ömrü boyunca cahillikten nefret edip; aşkı, barışı, sevgiyi, hoşgörüyü ve güzelliği savunmuş bir erendir. O'nun özü ilim ve hakikattir. Yaklaşık 700 yıldır Türk milleti tarafından dilden dile aktarılmış, türkü ve ilahilere söz olmuş, yer yer atasözü misali dilden dile dolaşmış mısralarıyla Yunus Emre, Türk kültür ve medeniyetinin oluşumuna büyük katkılar sağlamış bir gönül adamıdır. Bir garip öldü diyeler, Üç gün sonra duyalar. Soğuk su ile yuyalar, Şöyle garip bencileyin. diyen Yunus, belki de doğduğu ve yaşadığı topraklardan çok uzaklarda bu dünyadan göçüp gittiğini anlatmak istemektedir. Türkiye'nin pek çok yerinde Yunus Emre'nin mezarı olduğu iddia edilen pek çok mezar ve türbe vardır. Ancak Yunus Emre'nin kabri Sandıklı ilçemizde eski ismi Çayköy olan Yunus Emre mahallesindedir. Burada Yunus Emre'ye ve hocası yani şeyhi Tapduk Emre'ye ait mezar iki dere arasında yer almaktadır. Zaten Yunus emre'nin kabrinin şeyhi tabduk Emre'nin kabri yakınında olması O'nun vasiyeti üzerine gerçekleşmiştir. "Ko beni yatayım, Şeyh eşiğinde, dönmesin şeyhimden yana döneyim." diyen Yunus buna işaret etmektedir. Bazı belgeler, Yunus Emre'nin asıl mezarının Karaman veya Sarıköy'de olduğuna işaret etmektedir. Nitekim, 1970'li yılların başında Sarıköy'deki mezarın Yunus'a ait olduğuna kesin gözüyle bakılarak bu köye Yunus Emre adı verildi ve oradaki bir bahçe içine anıt dikildi. 1980'li yıllarda ise, 1350'de yapılmış olan Karaman'daki Yunus Emre Camii'nin yanındaki mezarın onun gerçek mezarı olduğu iddia edildi. Yunus Emre'nin yurdumuzun bir çok şehrinde ona ait olduğu söylenen makamlarının olması O'nun Türkler tarafından ne kadar sevildiği ve benimsendiğinin çarpıcı bir örneğidir. Gerçekten de halktan biri olan Yunus Emre, halkın değer, duygu ve düşüncelerini dile getirişi itibariyle tarihimizin en halkla barışık aydınlarından biri olma özelliğine sahiptir. Türk tasavvufunun dilde ve şiirde kurucusu olan Yunus Emre'nin şiirlerinde ahlak, hikmet, din, aşk gibi konuların hemen hepsi tasavvuftan çıkar ve tasavvuf görüşü çerçevesinde bir yere oturtulur. Mısralarında eğitici ve bilgi verici ahlak telkinlerinde bulunan Yunus Emre, "gönül kırmamak" konusuna ayrı bir önem verir ve "üstün bir değer" olarak şiirlerinde bu konuyu özenle işler. Bu arada Yunus Emre'yi öne çıkaran bir başka önemli özelliği de, şiirlerinde işlediği konuları ve telkinleri bizzat kendi hayatında uygulamasıdır. "Din tamam olunca doğar muhabbet" diyen Yunus, İslam'ın sabır, kanaat, hoşgörürlük, cömertlik, iyilik, fazilet değerlerini benimsemeyi telkin eder. Yunus'un sanat anlayışı, dini ve milli değerleri bağdaştırdığı mısralarında kendini gösterir; millileşen tasavvufa, Türkçe'nin en güzel ve en güçlü özelliklerini kullanarak tercüman olur. Gerçekten de 11,12 ve 13. asırlarda Türkistan ve Anadolu Türkleri arasında çok yayılan tasavvufun Türk şairleri arasında iki büyük sözcüsü vardır: Türkistan'da Ahmet Yesevi, Anadolu'da Yunus Emre... Yunus Emre'nin tasavvuf anlayışında dervişlik olgunluktur, aşktır; Allah katında kabul görmektir; nefsini yenmek, iradeyi eritmektir; kavgaya, nifaka, gösterişe, hamlığa, riyaya, düşmanlığa, şekilciliğe karşı çıkmaktır. Yunus Emre aynı zamanda bütün insanlığa hitap eden büyük şairlerdendir. Bu anlamda Mevlana'nın bir benzeridir. O'nun Mevlana kadar çok tanınmayışı ise, bir yandan kullandığı dil olan Türkçe'nin Batı'da Farsça kadar bilinmemesi, öte yandan da Türk aydınlarının O'nu ihmal etmesindendir. Yunus'taki insanlık sevgisi, neredeyse kendisiyle özdeşleşmiş "sevgi felsefesi"nin bir parçası ve hatta sonucudur. Nitekim Yunus'un insan sevgisini ilahi sevgi ile nasıl bağdaştırdığını gösteren en çarpıcı mısralarından birisi "Yaradılanı hoş gör / Yaradan'dan ötürü"dür. Yunus Emre'ye göre insanlar, din, mezhep, ırk, millet, renk, mevki, sınıf farkı gözetilmeksizin sevilmeyi hak etmektedirler. Madem ki insanoğlu ruh yönüyle Allah'tan gelmektedir; öyleyse insanlar hiçbir şekilde birbirlerinden bu anlamda ayrılamazlar. Yaşadığı çağın gerçekleri göz önünde bulundurulduğunda Yunus'un bir başka önemli tarafı ortaya çıkar: Yunus Emre, hükümetsizlik içinde çalkalanan ve Moğol istilaları ile mahvolan Anadolu topraklarında ortaya çıkan sapık batınî cereyanların hiçbirine kapılmadığı gibi, bu akımların Türklerin bütünlüğüne zarar vermesi tehlikesi karşısında da engelleyici bir rol üstlenmiştir. Bu bakımdan bakıldığında Yunus Emre, hem Türk şiirinin kurucusu, hem de milli birliğin önemli tutkallarından biridir. Yunus Emre, kelimenin tam anlamıyla "milli bir sanatçı"dır. Tıpkı, Nasrettin Hoca, Köroğlu, Dadaloğlu veya Karacaoğlan gibi... YunuS Emre'nin şiirlerinde en fazla işlenmiş temalar; İlahi aşk, Din, Ahlak, Gurbet, Tabiat, Ölüm ve Faniliktir. Özetle; Yunus Emre, Türk milletinin içinden çıkmış, onu anlamış ve anlatmış, yazdığı Oğuz lehçesinin konuşulduğu bölgelerde 7 asır boyunca şiirleri dilden dile dolaşmış milli ve büyük bir şairdir. ESERLERİ: Ölümünden yüzyıllar sonra basılan iki eseri mevcuttur: (1) Divan (2) Risaletü'n-Nushiye. (alıntıdır) Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted May 4, 2007 Ah Nefis Girdim Aşkın denizine bahrılayın yüzer oldum Geştediben denizler Hızır'layın gezer oldum Cemalini gördüm düşte çok aradım yazda kışta Bulamadım dağda taşta denizleri süzer oldum Sordum deniz malikine ırak değil salığına Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum Viran gönlüm eyledim şar bunculayın şar nerde var Haznesinden aldım gevher dükkan yüzün bozar oldum Ben ol dükkan-dar kuluyum gevherler ile doluyum Dost bağının bülbülüyüm budaktab gül üzer oldum Ol budakta biter iman iman bitse gider güman Dün gün isim budur heman nefsime bir tatar oldum Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum Tenim toprak tozar yolca nefsim iltir beni önce Gördüm nefsin burcu yüce kazma aldım kazar oldum Kaza kaza indim yere gördüm nefsin yüzü kara Hümeti yok resul'lere bentlerini bozar oldum Bu nefs ile dünya fani bu dünyaya gelen hanı Aldattın ey dünya beni işlerinden bezer oldum Yunus sordu girdi yola kamu gurbetleri bile Kendi ciğerim kanıyla vasf-ı halim yazar oldum Yunus Emre Share this post Link to post Share on other sites
Ü.Y 9 Report post Posted May 4, 2007 ben en çok "bir kez gönül kırdın ise bu kıldığın namaz değil" şiirini seviyorum.. çok etkileniyorum.. fazla söze gerek yok.. şiirler aslında her şeyi anlatıyor.. Share this post Link to post Share on other sites
BDG 76 Report post Posted May 5, 2007 Tasavvuf müziğinde gözümde çok büyük yere sahip olan Erkan Mutlu'dan Bilmem Nideyim i dinliyorum :) . Başlıkları karıştırdığımda Yunus'u görünce en azından bir kaç kelam ekleyeyim dedim. Yunus..Allah dostu.. Zehirle pişmiş aş...o'nun aşı... Tabduk Emre'nin yani Ahmet Yesevi'nin manevi tesiri ile Anadolu'yu cennet mekan haline getirme konusunda manevi mimarlarımızdan bir gönül büyüğü...Mevlana misali. Berrak Türkçesi yüzyıllar sonrasında bile çok net anlaşılır halde...Efendimize salatları selamları, tasavvufun incelikleri ve daha şu ve bu'ları hep net,anlaşılır bir halde...Her türlü gösterişten uzakta...Hatta evliya olduğunu bile bilen az...Ama gerçek böyle...Allah'ın bizlere göstermek istediği harika ötesi bir örnek... Bilmem nideyim Aşkın elinden Kande gideyim Aşkın elinden Meskenim dağlar Gözyaşı çağlar Durmaz kan ağlar Aşkın elinden Varım vereyim Kadre ereyim Üryan olayım Aşkın elinden Yunus'un sözü Kül olmuş özü Kan ağlar gözü Aşkın elinden ( dinlediğim mp3 den duyduğum şekli ile yazdım.Hatalı olabilir. Yunusa ait olması dolayısı ile yazdım. Kaynak veya kesin doğrudur gibi düşünmeyelim :) ) Share this post Link to post Share on other sites
Ü.Y 9 Report post Posted May 6, 2007 Bir Kez Gönül Yıktın İse Bir kez gönül yıktın ise Bu kıldığın namaz değil Yetmiş iki millet dahi Elin yüzün yumaz değil Bir gönülü yaptın ise Er eteğin tuttun ise Bir kez hayır ettin ise Binde bir ise az değil Yol odur ki doğru vara Göz odur ki Hak'kı göre Er odur alçakta dura Yüceden bakan göz değil Erden sana nazar ola İçin dışın pür nur ola Beli kurtulmuştan ola Şol kişi kim gammaz değil Yunus bu sözleri çatar Sanki balı yağa katar Halka matahların satar Yükü gevherdir tuz değil Yunus Emre Share this post Link to post Share on other sites
Achar 116 Report post Posted May 7, 2007 En sevdiğim :) Gel Gör Beni Aşk Neyledi Ben yürürem yane yane Aşk boyadı beni beni kane Ne akılem ne divane Gel gör beni aşk neyledi Derde giriftar eyledi Gah eserim yeller gibi Gah tozarım yollar gibi Gah coşarım seller gibi Gel gör beni aşk neyledi Derde giriftar eyledi Ben Yunus-i bi-çareyim Dost elinden avareyim Baştan aşağa yareyim Gel gör beni aşk neyledi Derde giriftar eyledi Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted June 6, 2007 VEYSEL KARANİ Anasından doğdu dünyaya geldi, Melekler altına kanadın yaydı, Resulün hırkasın tacını giydi, Yemen illerinde Veysel Karani. Sabah namazını kılar giderdi, Gizlice Rabb'ine niyaz ederdi, Anın işi gücü deve güderdi, Yemen illerinde Veysel Karani. Bin deveyi bir akçeye güderdi, Anında nısfını zekat verirdi, Develer bilesince tevhit ederdi, Yemen illerinde Veysel Karani. Elinde asası hurma dalından, Asla hata gelmez onun dilinden, Eğninde hırkası deve yününden Yemen illerinde Veysel Karani. Yastığı taş idi döşeği postu, Cennetlik eylemek ümmeti kastı, Hakkın sevgilisi Habib'in dostu, Yemen illerinde Veysel Karani. Anasından destur aldı durmadı, Kabe yollarını geçti boyladı, Geldi o Resulü evde bulmadı, Yemen illerinde Veysel Karani. Peygamber mesciddet evine geldi, Veysin nurunu kapıda gördü, Sordu Fatıma'ya eve kim geldi, Yemen illerinde Veysel Karani. Yunus eydür, gelin biz de varalım, Ayağı tozuna yüzler sürelim, Hak nasip eylesin komşu olalım, Yemen illerinde Veysel Karani... Share this post Link to post Share on other sites
nevbahar 5 Report post Posted June 6, 2007 şol cennetin ırmaklarını ney eşliğinde dinlemek gerçekten çok zevk-i sefa hali ben üflerken dinlediğimde ise daha bi başka oluyo,çok daha farklı manalar,güzellikler.. Allah razı olsun paylaşımlarınız için Share this post Link to post Share on other sites
dava_ahlakı 0 Report post Posted June 7, 2007 o ney sesi yok mu adamın içini parçalıyor aynı zamanda müthiş bir rahatlık veriyor.. teşekkürler arkadaşlar Share this post Link to post Share on other sites
mehmet 15 Report post Posted June 25, 2007 ALİ ALMIŞ SANCAĞINI ELİNE Ali almış sancağını eline Çekilip giderler mahşer yerine Hasan'ı Hüseyn'i almış yanına Ah ümmetim diye ağlar Muhammed Kıyamet kopıcak canlar uyanır Kamil derviş mürşidine dayanır Yüzün yere koymuş Hak'ka yalvarır Ah ümmetim diye ağlar Muhammed Muhammed gelince mahşer yerine Dökülür toprağı sağı soluna Sorar ümmetlerin bir bir hali ne Ah ümmetim diye ağlar Muhammed Yunus eydür gelin kadrin bilelim Fırsat elde iken tevhid edelim Ruhu için çok salavat verelim Ah ümmetim diye ağlar Muhammed Share this post Link to post Share on other sites
trradomir 206 Report post Posted July 5, 2007 Ben dervişim diyene Bir ün edesim gelir Tanıyuban şimdiden Varup yetesim gelir Sırat kıldan incedir Kılıçtan keskincedir Varıp anın üstüne Evler yapasım gelir Altında gayya vardır İçi nâr ile pürdür Varıp ol gölgelikte Biraz yatasım gelir Ta’n eylemen hocalar Hatırınız hoş olsun Varuban ol tamu’da Biraz yanasım gelir Ben günahımca yanam Rahmet suyunda yunam İki kanat takınam Biraz uçasım gelir Andan Cennet’e varam Hak’kı Cennet’te görem Hûri ile gılmanı Bir bir koçasım gelir Derviş Yunus bu sözü Eğri büğrü söyleme Seni sıygaya çeker Bir Molla Kasım gelir Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted July 7, 2007 BİZİM YUNUS Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş: Okunu kör nefsin, kılıçla çelmiş... Bizim Yunus, Bizim Yunus.... Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; Ölüm dedikleri perdeyi delmiş.... Bizim Yunus, Bizim Yunus.... Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; Eli katile de kalkamaz elmiş.... Bizim Yunus, Bizim Yunus.... Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; Zaman, onun kemend attığı selmiş... Bizim Yunus, Bizim Yunus.... Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; Toprakta devrilmiş, göğe çömelmiş.. Bizim Yunus, Bizim Yunus... Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş; Sayıları silmiş. BİR 'e yönelmiş ... Bizim Yunus, Bizim Yunus.... NECİP FAZIL KISAKÜREK Share this post Link to post Share on other sites
trradomir 206 Report post Posted July 11, 2007 Dervişlik der ki bana,Sen derviş olamazsın; Gel ne diyeyim sana, Sen derviş olamazsın. Derviş bağrı taş gerek, Gözü dolu yaş gerek, Koyundan yavaş gerek, Sen derviş olamazsın. Döğene elsiz gerek, Söğene dilsiz gerek, Derviş gönülsüz gerek; Sen derviş olamazsın. Dilin ile şakırsın, Çok maniler dokursun; Vara yoğa kakırsın; Sen derviş olamazsın. Kakımak varmışsa ger, Muhammed de kakırdı; Bu kakımak sende var; Sen derviş olamazsın. Doğruya varmayınca, Murşide ermeyince, Hak nasib etmeyince, sen derviş olamazsın. Derviş Yunus gel imdi; Ummanlara dal imdi; Ummana dalmayınca, Sen derviş olamazsın... Ehl-i tasavvufun halini ne kadar da güzel bir şekilde açıklayan, ne kadar da muhteşem bir şiir bu!.. Bilinir ki, farklı tasavvuf kollarının mürşidleri, tarikatlerinin esasını anlatan nutuklar söyler ve müridlerinin, dervişlerinin bu nutuklar çerçevesinde hareket etmesini ister. O yolun, tabir yerindeyse, raconu bu nutuklarda çizilir, tarikatin istedikleri bu nutuklarla dervişlere verilir. Yunus'un bu şiiri ise tasavvufun tüm kollarıyla ilgili işaretler veren, bütün tarikatleri kapsayan, tüm dervişlere ve derviş namzetlerine yol gösteren, işin laf kısmında takılıp kalan istidatsızları ihtar eden bir nutuk... Çok açık, çok manalı, çok derin, çok akıcı... Yunus işte bunun için Yunus, o bunun için aşık, bunun için Emre... Ve belki de tüm bunlar birleştiği için ortaya bu şiir çıkmış... Dervişlik hakikaten zor bir iştir. Yaradılış amacı doğrultusunda 'halvet der encümen'i yaşama iddiasındaki dervişler, Allah aşklarının gereği olarak bazı kabalıklardan, malayani sevdalardan, itici huylardan, beşeriyet tabiatının insan olma amacını gerçekleştirme yolunda saf dışı bırakılması gereken yönlerinden uzak durmayı öğrenmelidir. Aksi takdirde aşklarını yaşarken halka da örnek olmak, kendi zevklerini onlara da hissettirmek, onların da beşeri kemalin zirvesine doğru hareket etmesini sağlamak amacında olması gereken bu gönül ehilleri, gönül ehli olma vasfını kaybederek sıradanlaşır, yapmakla mükellef olduğu işin hakkını vermekten uzaklaşır. 'Derviş olacağım, halk içinde Hak ile olacağım' derken avamlaşır, encümen içerisindeki halvetini kaybedip tamamen halka karışır. Çeşitli zamanlarda, Allah için olduğunda belki de en büyük nimet ve Allah rızasını kazanma vasıtası olan 'kakımak' fiili, eğer bir kişinin yerli-yersiz, zamanlı-zamansız başvurduğu bir iş haline geldiyse mesela, o insanın kemalat noktasına ulaştığını söylemek mümkün olabilir mi? Avam için, dünya ve ilim ehli için bir rahmet olan kısasın dahi, bu halk içinde Hak'la yaşayan gönül ehli insanlarca terk edilmesi, onları 'derviş' olarak vasıflandırmamıza vesile olacak ayırt edici hasletlerden olmaktadır. Gönül davalarının bu insanlara yüklemesi gereken ağırbaşlılığın çerçevelediği hudut dışarısında hareket eden, çılgın bir derviş halka nasıl bir örnek olur, aşkında coşması gereken varlığını dünyevi meselelerde telef eden bir insan amaçladığı dervişlik davasına nasıl erişebilir? Unutulmaması gereken nokta, Yunus'un bu şiirinde dervişlerde olmaması gerektiğini bildirdiği özelliklerin önemli bir bölümünün, dervişlik iddiasında olmayan insanlar için, doğru kullanıldıkları takdirde büyük bir nimete dönüşebiliyor oluşudur. Yani her insan koyun gibi ağırbaşlı olmak zorunda değildir, fakat koyun gibi ağırbaşlı olma hasleti dervişmeşrep kişilerin temel özelliğidir, dervişlik için gerekli bir mahiyettedir. Bu durumun farkında olarak şiiri okudukları takdirde, tasavvufa merak salan dostların bu şiirden ziyadesiyle istifade etmesi mümkün olabilir. Share this post Link to post Share on other sites
Ziyad_e 1 Report post Posted August 1, 2007 AŞIKLAR ÖLMEZ!.. Bu akl-u fikr ile Mevla(c.c) bulunmaz, Bu ne yaredir ki merhem bulunmaz... Aşkın pazarında canlar satılır, Satarım canımı alan bulunmaz... "Yunus öldü" diye sela verirler, Ölen hayvan imiş, AŞIKLAR ÖLMEZ!!!! Bu şiir aslında hayatın manasının şehadet olduğunu anlatıyor bence, aşıklar yani şehitler ölmez... Bizler belki de şehitliği sadece savaşlarda olur gördüğümüz için barışı yani İslam'ı bu denli kaybetmişizdir, kimbilir... Share this post Link to post Share on other sites
tugra 6 Report post Posted September 16, 2007 bunlar bir vakit beyler idi, kapıcılar korlar idi. gel gör şimdi, bilmeyesin bey hangidir ya kulları? Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted October 4, 2007 Ah Ölüm Yalancı dünyaya konup göçenler Ne söylerler ne bir haber verirler Üzerinde türlü otlar bitenler Ne söylerler ne bir haber verirler Kiminin başında biter ağaçlar Kiminin başında sararır otlar Kimi masum kimi güzel yiğitler Ne söylerler ne bir haber verirler Toprağa gark olmuş nazik tenleri Söylemeden kalmış tatlı dilleri Gelin duadan unutman bunları Ne söylerler ne bir haber verirler Yunus derki gör taktirin işleri Dökülmüştür kirpikleri kaşları Başları ucunda hece taşları Ne söylerler ne bir haber verirler Yunus Emre Share this post Link to post Share on other sites
süvari 3 Report post Posted October 20, 2007 daha önce de paylaşılan bir şiir ancak birkaç dizesi eksik geldi bana, yada ben yunusum diye yunus ağzı ile bir çok insan bir çok şiir yazmış, yani bilindiği kadarıyla tüm yazılanlar bir yunus a ait değilmiş, zira yunusun şiirlerini okuya duranda, yunusun aşık olduğuna yunus gibi aşık olan herkeste bir nebze yunusluk var imiş, varsın biz paylaşa duralım, olaki okuyan yazandan daha iyi anlar... YUNUS EMRE'den Aşkın aldı benden beni Bana seni gerek seni Ben yanarım dünü günü Bana seni gerek seni Ne varlığa sevinirim Ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum Bana seni gerek seni Aşkın aşıklar öldürür Aşk denizine daldırır Tecelli ile doldurur Bana seni gerek seni Aşkın şarabından içem Mecnun olup dağa düşem Sensin dünü gün endişem Bana seni gerek seni Sufilere sohbet gerek Ahilere ahret gerek Mecnunlara Leyla gerek Bana seni gerek seni Eğer beni öldüreler Külüm göğe savuralar Toprağım anda çağıra Bana seni gerek seni Cennet cennet dedikleri Birkaç köşkle birkaç huri İsteyene ver anları Bana seni gerek seni Yunus'dur benim adım Gün geçtikçe artar odum İki cihanda maksudum Bana seni gerek seni Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted October 27, 2007 Benem Ol Aşk Bahrisi Benem ol aşk bahrisi, Denizler hayran bana Derya benim katremdir, Zerreler umman bana Kaf dağı zerrem değil, Şems u Kamer ram bana Hak'tır aslım şek değil, Mürşittir Kur'ân bana Çün dosta gider yolum, Mülk-i ezeldir ilim Aşktan söyler bu dilim, Aşk oldu seyran bana Yoğiken ol barigâh, Vâridi ol padişah Ah bu aşk elinden âh, Derd oldu derman bana Adem yaratılmadan, Can, kalıba girmeden Şeytan lâ'net olmadan, Arş idi seyran bana Yaratıldığı Mustafa, Yüzü gül gönlü safa Ol kıldı Hakka vefa, Andandır ihsan bana Aşk halinden bilmeyen, Ya delidir ya diri Ben kuş dili bilirim, Söyler Süleyman bana Şeriat ehli ırak, iremez bu menzile Aslım Hak'tır şek değil, Mürşidim Kur'ân bana Yunus bu halk içinde, Eksiklidir Hak bilir Divâne olmuş çağırır, Dervişlik bühtan bana Yunus Emre Share this post Link to post Share on other sites
eda 6 Report post Posted October 29, 2007 Aşk Bezirganı Aşk bezirganı Sermaye canı Bahadır gördüm Cana kıyanı Zehi bahadır Can terkin urur Kılıç mı keser Himmet giyeni Kamusun bir gör Kemterin er gör Alu görmegil Palas giyeni Tez çıkarırlar Fevkal'ulaya Bin isa gibi Dünya yakanı Tez indirirler Tahtesseraya Bir karun gibi Dünya kovanı Aşık olanın Nişanı vardır Melamet olur Belli beyanı Yunus Emre Share this post Link to post Share on other sites
eda 6 Report post Posted October 29, 2007 Aşk Ateşi Girdim aşkın denizine bahrılayın yüzer oldum Geştediben denizleri Hızır'layın gezer oldum Cemalini gördüm düşte çok aradım yazda kışta Bulamadım dağda taşta denizleri süzer oldum Sordum deniz malikine ırak değil salığına Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum Viran gönlüm eyledim şar bunculayın şar nerde var Haznesinden aldım gevher dükkan yüzün bozar oldum Ben ol dükkan-dar kuluyum gevherler ile doluyum Dost bağının bülbülüyüm budaktan gül üzer oldum Ol budakta biter iman iman bitse gider güman Dün gün isim budur heman nefsime bir Tatar oldum Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum Tenim toprak tozar yolca nefsim iltir beni önce Gördüm nefsin burcu yüce kazma aldım kazar oldum Kaza kaza indim yere gördüm nefsin yüzü kara Hümeti yok Peygamber'e bentlerini bozar oldum Bu nefs ile dünya fani bu dünyaya gelen hanı Aldattın ey dünya beni işlerinden bezer oldum Yunus sordu girdi yola kamu gurbetleri bile Kendi ciğerim kanıyla vasf-ı halim yazar oldum Yunus Emre Share this post Link to post Share on other sites
eda 6 Report post Posted October 29, 2007 Aşk İşidin ey yârenler Kıymetli nesnedir aşk Değmelere bitinmez Hürmetli nesnedir aşk Dağa düşer kül eyler Gönüllere yol eyler Sultanları kul eyler Hikmetli nesnedir aşk Kime kim vurdu ok Gussa ile kaygu yok Feryad ile âhı çok Firkatli nesnedir aşk Denizleri kaynatır Mevce gelir oynatır Kayaları söyletir Kuvvetli nesnedir aşk Miskin Yunus neylesin Derdin kime söylesin Varsın dostu toylasın Lezzetli nesnedir aşk Yunus Emre Share this post Link to post Share on other sites
eda 6 Report post Posted October 29, 2007 Birgün Vaktinize hazır olun, Ecel varır gelir Birgün Emanettir kuşa canın Sahib vardır alır birgün Nice bin kerre kaçarsın yedi deryalar geçersin pervaz vuruban kaçarsın Ecel seni bulur birgün iş bu meclie gelmeyen anıp nasihat almayan eliften bayı bilmeyen okur kişi olur birgün tutmaz olur tutan eller çürür şu söyleyen diller sevip kazandıgın mallar varislere kalır birgün Yunus sözün bunu söyler aşkın Deryasını boylar Şu yüce köşkler saraylar Viran olur kalır Bİrgün! Yunus Emre Share this post Link to post Share on other sites
eda 6 Report post Posted October 29, 2007 Aşıkmı Diyem Erenlerin gönlünde ol sultan dükkan açtı Nice bizim gibiler anda konuban geçti Cümle erenler uçtu dağlar yazılar geçti Aşk kazanına düştü kaynayıbanı pişti Bu dünyanın meseli benzer murdar gövdeye İtler gövdeye düştü Hak dostu kodu geçti Aşıkmı diyem ona can terkini urmadı Aşık ona diyeler kim melamete düştü Yine esridi Yunus Taptuk yüzün görelden Meğer onun gölünden bir cur'a şerbet içti Yunus Emre Share this post Link to post Share on other sites