sevdayolcusu 6 Report post Posted June 22, 2006 Birgün büyük şair Necip Fazıl Kısakürek kendisine: İslamiyet denince burnuma ayak kokusu gelir!..''diyen ihtiyar gazeteciye; ''Senin o burnuna gelen, İslamiyetin değil; kendi ciğerinin pis kokusudur. Sen bir mücerredi, bir müşahhastan ayıramayan ahmaksın!...'' der.. Share this post Link to post Share on other sites
isyanlı sükut 4 Report post Posted June 22, 2006 islamiyeti bilmeden söylenmiş bir söz ve ona verilen harika bir cevap.. Share this post Link to post Share on other sites
Achar 116 Report post Posted June 22, 2006 islamiyeti bilmeden söylenmiş bir söz ve ona verilen harika bir cevap.. Kardeşim eminim bunu söyleyen islamiye ti çok iyi biliyordur fakat günümüzdeki çoğu kuklanın yaptığı gibi amacı karalamak.. Share this post Link to post Share on other sites
akide 0 Report post Posted June 22, 2006 Güzellikleri karalamaya çalışan ağızları paralayacak bir söz ustası bulunur elbet. Üstad, 'ahmağa' haddini bildirmiş. SELAMETLE... Share this post Link to post Share on other sites
byhakki 1 Report post Posted June 23, 2006 Üstad ruhun şad olsun.. senin gibisi gelirmi acaba bir daha Share this post Link to post Share on other sites
deniz_mavidir 8 Report post Posted June 28, 2006 .........adı üzerinde arkadaşlar...."ÜSTAD"........ Share this post Link to post Share on other sites
Cile54 23 Report post Posted June 28, 2006 O Adamın ciğeri daha işlev göstermez :lol: O cevap, ahmağa bir ömür "ciğer sızısı" çektirmiştir.. Share this post Link to post Share on other sites
teknomen1974 0 Report post Posted July 3, 2006 bence Üstadın cevabı bir yana islam yaftasıyla yapılan çirkefliklerden arınmadıkça böylesine yitirilmiş ruhlar kazanılmayacaktır. Share this post Link to post Share on other sites
BaLaBaN 6 Report post Posted July 8, 2006 ya ben böyle büyük insanların verdiği cevaplara bayılıyorum Share this post Link to post Share on other sites
NFK-Fan 285 Report post Posted July 13, 2006 Selamlar, Üstad aynı manaya gelen cevabı bir ordinaryusa da vermiştir ama ismini şu anda bulamadım. Yalnız Bab-ı Ali isimli hatıratındaki şu paragraf ilginizi çekebilir. Üstad, Bab-ı Ali'de bu paragraftan önce, paragrafta ismi geçen şahsiyetin DP iktidarı esnasında Menderes'e, çıktığı CHP kültürüne sadakat göstermesini tavsiye ettiğini yazar ve ardından şu paragraf gelir: "...Bir gün, bir yemekte, Sabık Şair'e "İslâmiyet deyince benim burnuma ayak kokusu gelir!" sözünü söyleyen ve "o senin burnuna gelen, İslâmiyetin değil, ciğerindeki ufunetin kokusudur!" cevabını alan Falih Rıfkı, bu defa şu karşılığa muhataptır: - Vücudunda, kalemini sokacağın ve gizleyeceğin ve onu kullanmayı gençliğinde pek iyi bildiğin bir menfez ara ve sus! Yoksa, seni, ruhî ve uzvî bütün fuhş menfezlerinle beraber ve çırılçıplak, ressam eline ve muharrir kalemine teslim etmek boynumuza borç olsun! Falih Rıfkı Bey susmuştur...." :lol: Görüldüğü gibi bu kurban yağcıların şahı Falih Rıfkı Atay'dır. Saygı ve selamlarımla 1 Share this post Link to post Share on other sites
Ü.Y 9 Report post Posted July 16, 2006 .........adı üzerinde arkadaşlar...."ÜSTAD"........ :lol: ay-nen :lol: Share this post Link to post Share on other sites
serdengeçti 10 Report post Posted August 13, 2006 BU DEVİRE DE ÜSTAD LAZIM AMA NERDEEEE..... Share this post Link to post Share on other sites
teknomen1974 0 Report post Posted November 26, 2006 aslında Serdengeçti kardeşimin son sözünden sonra yeni bir başlık açmak lazım bana göre çünkü her devirde lazımdır üstad gibiler.yapılacak olan bence üstadın fikir zerresinden sebelenmiş bir topluluk oluşturmaktır.gelmeyeceğini bile bile umud edmek değildir.vardır yada yoktur bu meşalenin karardıgı anlamına gelmez.öyle vecizeler varki dünyada m.ö önce bile söylense hala bir düstür olmaya devam ediyor."bende varım" demek üstadın istediği şey değilmidir. Share this post Link to post Share on other sites
NFK-Fan 285 Report post Posted November 27, 2006 bence Üstadın cevabı bir yana islam yaftasıyla yapılan çirkefliklerden arınmadıkça böylesine yitirilmiş ruhlar kazanılmayacaktır. Selamlar, Üstadın da burada vurguladığı şeye değinmişsiniz tekrardan. Mücerred ile müşahhas farkı... Müşahhası mücerrede yamamaya kalkma ucuzluğuna başvuracak adam piyasada malesef çok fazla. Malesef herkesin zeka kapasitesi bu inceliğe varacak kadar yüksek değil, veya dertleri sadece pislik atmak olan bir güruh geziniyor ortalıklarda... Bundan dolayı İslam'ı mücerred olana en yakın şekilde yaşama gayretini göstermekle de mükellef olduğumuz fikrini beslemekteyim. Biz örnek olalım, havlayacak olanların da ağzını tıkayalaım. Saygı ve selamlarımla Share this post Link to post Share on other sites
heyeman 0 Report post Posted December 17, 2006 oooohhh be..içimin yağları eridi, ne güzel cevap ne hoş bir ma'na..! nazikçe edebi ve manidar..yerine göre döşeyeceksin adamı işte böyle... Share this post Link to post Share on other sites
HASAN HÜSEYİN ÇAĞIRAN 0 Report post Posted May 19, 2007 Arkadaşlar bu adamlar kendilerini savunmak yerine çirkin bir şekilde saldırıya geçiyorlar...Çünki savunacakları anlatacakları bişey yok... Share this post Link to post Share on other sites
dava_ahlakı 0 Report post Posted June 5, 2007 allah razı olsun üstad dan Share this post Link to post Share on other sites
dava_ahlakı 0 Report post Posted June 5, 2007 arkadaşa katılıyorum Share this post Link to post Share on other sites
kutluyolculuk 0 Report post Posted June 7, 2007 ÜSTAD ruhun şad olsun senden öğreneceğimi çok şey var!!! Share this post Link to post Share on other sites
oktay 0 Report post Posted April 19, 2008 Birgün büyük şair Necip Fazıl Kısakürek kendisine: İslamiyet denince burnuma ayak kokusu gelir!..''diyen ihtiyar gazeteciye; ''Senin o burnuna gelen, İslamiyetin değil; kendi ciğerinin pis kokusudur. Sen bir mücerredi, bir müşahhastan ayıramayan ahmaksın!...'' der.. Bir gün yine de bugünün çok meşhur muharrirlerinden biri,bir devirde benimle evinde yemek yerken-bunlar gayet tuhaf şeylerdir,karısı mü'mindir kendisi kafir..bir garip alemdir Türk iklimi bugün-döndü,beni bir süre methettikten sonra: siz,dedi;nasıl olur da müslüman olursunuz,bana söyler misiniz? ve devam etti: ''-Müslümanlık deyince benim burnuma ayak kokusu gelir!'' Küfrün mantığı üzerindeyiz.Adama verdiğim cevap,evinde olduğum halde şu: ''-senin burnuna gelen ayak kokusu,babanın ayak kokusudur!..Müslümanın değil!.. ************* ....içeriye bir ordinaryüs profesör girdi.O zaman belki profesör...Yani bugünün ordinaryüsü...ve hatta şu kadarını söyliyebilirim;Kur'an meali neşretti-isim zikretmiyorum-aklınca.. Bana bir alaka, bir alaka...Tebrik etti mücadelemi,islami ruhumu.. Bu arada işi namaza döktü ve dediki: ''-namaz?..'' ''-elbette-'' ''-canım,nasıl olur Necip Fazıl Bey size..? Durduk.Şöyle bir döndü bana,aynen: ''-bu asırda dedi;insan nasıl namaz kılar?Nasıl alnını yere koyar da ikiyüzelli gram tozla kaldırır?..'' ...Ordinaryüs ise,sanki -haşa- tezeklerin içinde namaz kılmaya emir varmış gibi bana:''ikiyüzelli gram necasetle nasıl kaldırırsın başını?''diyor. Belki başı necaset küpüdür! Özel kalem müdürünün ve daha bir kaç kişinin yanında ona verdiğim cevap şudur: ''-siz kocamışsınız!..Evet;siz daha mücerredin ne olduğunu bilmeyen zavallısınız!'' Durdu.Ve devam ettim: ''-Evvela,hiç olmazsa,kendinizi kandıracak bir fikir tesellisine varın!..Böyle maskara,sokak münadilerinin mantığiyle konuşmayın!..'' Bu hal umumidir. (sf.192,193) (BATI TEFEKKÜRÜ VE İSLAM TASAVVUFU) Share this post Link to post Share on other sites
nurulhak 22 Report post Posted April 24, 2008 canım benm ya ne güzel bir cvp nasıl bi zeka..... Share this post Link to post Share on other sites
şeyh_ül islam 0 Report post Posted May 2, 2008 Allah razı olsun cevabını vermiş... Share this post Link to post Share on other sites
kemterani 4 Report post Posted June 14, 2008 allah ruhun şad eylesin allah razı olsun... Share this post Link to post Share on other sites
mehmet 15 Report post Posted February 21, 2009 Üstad aynı manaya gelen cevabı bir ordinaryusa da vermiştir ama ismini şu anda bulamadım. Yalnız Bab-ı Ali isimli hatıratındaki şu paragraf ilginizi çekebilir. Üstad, Bab-ı Ali'de bu paragraftan önce, paragrafta ismi geçen şahsiyetin DP iktidarı esnasında Menderes'e, çıktığı CHP kültürüne sadakat göstermesini tavsiye ettiğini yazar ve ardından şu paragraf gelir: Üstad'ın bahsettiği ordinaryusun ismine "Hesaplaşma" kitabında rastlamak mümkün. Üstad'ın bir mücerredi bir muşahhastan ayırt edemeyen Ordinaryus bedbahta mukabelesindeki şahaneliği hep beraber görelim: "Sene 1941- 42... O zaman Dil-Tarih'te hocaydım. Maarif Vekilinin Hususî Kaleminde kabul edilmeyi bekliyordum. İçeriye biri girdi. Şimdi onu ismiyle duyacak ve hayretler içinde kalacaksınız!.. Bu bir Ordinaryüs Profesör... Geldi elimi sıktı. Pek muhabbet gösterdi. «" Necip Fazıl Bey; bugün İslâm gazetesi görmekteyim... Bunu takdir etmekteyim ama, söyleyin; insan bu devirde secdeye varıp da başını ikiyüzelli gram tozla nasıl kaldırır?..» «"Sen hoca olacak adam değilsin! dedim; değil hoca olmak, hademe olamazsın!.. Sen bir müşahhası bir mücerretten ayıramıyorsun!.. İslâmın sana emrettiği namaz bulutlar üstünde kılınan, doktorların antiseptik pamukları gibi tertemiz bir zemin üzerinde kılınandır!.. Öyle kılanlar vardır diye sen namaza mı karşı çıkıyorsun, onlara karşı çıkmak dururken?..» Bu ordinaryüs, bir devrin Başbakanı Sadi Irmak!.. Tekrar ediyorum, hiçbir isimle dâvamız yok, has isimle... Hiçbirini çürütmek, büyütmek dâvasında değiliz... Tekrar ediyorum; bu adam bugünün Profesör geçinen "sıfat bulamıyorum" nesneleri önünde en hafifidir yine... En hafifi... Gerisini düşünmeniz için onu misâl diye verdim. Ve bu felâketi anlatamıyorsunuz... Kâfire anlatamadığınız gibi mümine de... İslâm senin gösterdiğin gibi değildir!.. Müberrâdır, münezzehtir ve senin ifadenin çok üstündedir! " Share this post Link to post Share on other sites