deniz_mavidir 8 Report post Posted June 25, 2006 İSTANBUL'U SEVMEK İstanbul'u sevmek ölmek gibi bir şey Bir ömür boyunca durmadan yanmak Erimek her gecesinde biraz daha Her sabah bir alev hâlinde uyanmak Anlaşılmaz, vazgeçilmez bir tutku bu şehir En hüzünlü şarkıdır söylediği dalgaların Bulamazsın çoğu gün bir dost yüzü arar da Dalıp gidersin köpüklü izine mavnaların İnsanlar bir seldir caddelerinde bozbulanık Çalkalanır giden zamanın o belirsiz akışında Kimi gün tarifsiz bir heyecan duyarsın Martıların çığlık çığlığa bağırışında. Gemiler kalkar rıhtımlarından özlem dolu Herkes bu şehirde bir şey bırakır gider Sürmez ömrü dostluklarının bir gül kadar Köhne meyhanelerinde unutulur sevgiler Anıları vardır insanların bu şehirde Durup durup nemli gözlerle hatırladığı Kimi gün gçini bir karanlık basar da Çalar kapını bir dost gibi ay ışığı İstanbul ölülerin bile yaşadığı şehir Ve insanların yaşadıkça biraz öldükleri Bir gün bu şehirden başını alıp gidesi gelir Çıkmaz kulağından vapur düdükleri Nereye gitsen o vezgeçilmez tutku seninle Seninle o özlem, o aşk, o sevgi Ne kadar kaçsan, bir gün anlarsın Güzel olan her şey biraz İstanbul gibi İstanbul gibi vefasız ve esrarlı İmkânsız sırrına ermek güzelliklerin Ve upuzun bir bekleyiştir bu şehirde yaşamak Bir bir yıkılır hayallerin, gelmez beklediklerin İstanbul'u sevmek, ölmek gibi biir şey Ölmek mi? O da bir yerde yaşamak demektir Yaşamak bu şehirde sen varsın diye İstanbul'u sevmek seni sevmektir. Ümit Yaşar OĞUZCAN Share this post Link to post Share on other sites
nedmanün 13 Report post Posted June 25, 2006 ah istanbul ahh .. güzel şiir paylaştığınız için sağolun .. Share this post Link to post Share on other sites
trradomir 206 Report post Posted August 22, 2007 Psikopat şairimtrak. Tuhaf adamdır hazret. Kekemedir, bunun acısını sürekli hissetmiştir hayatı boyunca. Psikolojik açıdan sorunludur. İki defa intiharı deneyecek kadar arızalı olmasına rağmen bir türlü beceremeyecek kadar da sakardır. Bu hususta oğlu, şair namzeti Oğuzcan'ın karizmasını yerle yeksân etmiştir. Çünkü bu Vedat isimli ana baba saygısı bilmez, terbiyesiz velet Galata kulesinden uçuşa geçmiş, zıpladığı gibi hızla irtifa kaybetmeye başlamış ve kendi bedeni konduğunda bu kez uçma sırası müşarünileyhin can kuşuna gelmiştir. İşin ilginçliği elinde midir, cebinde midir tam hatırlayamadım, neyse işte, yanındaki notta 'intihar öyle değil böyle edilir' mesajının yer almasıdır ki babası olacak Ümit Yaşar Oğuzcan asıl o zaman bitmiştir. İşleri tükenince ve canı sıkılınca oturup 'Yaşasın cumhuriyet, canım Atatürk' türünden şiirler kaleme almaya kıymetli zamanını vakfetmiş birisidir. Cemil Meriç, bu adam hakkında 'Genelev Şairi' tabirini kullanmıştır ki, malesef, evet malesef üzülerek beyan ediyorum ki kendisiyle hemfikrim. Ayrıca pek sayın Oğuzcan'ı, 'Vücudunu santimetrekarelere bölüp her birini saatlerce öpmek istiyorum' tandanslı psikopatlık kokan, iğrenç sanatımsı anlayışını arızalı bünyelerle tanıştırdığı için asla affetmeyeceğim. Ortadaki estetik katliamda ve zevksizleşmede, arabeskleşmede bu adamın da payı büyük. Neyse biraz fazla yüklendik galiba, Allah rahmet eylesin diyelim, Müslüman olabilir, bilmiyorum. Share this post Link to post Share on other sites
nedamet.. 14 Report post Posted August 24, 2007 YABANCI Hangi cennetten geldim bu cehenneme Ki her yokluk bendedir, her acı benim Baltalar kıyasıya inmiş gövdeme Bak! Şu devrilen hayat ağacı benim Bir gün beni de unut her yalan gibi Adımı sokaklara tükür kan gibi Oysa ki yaşadıkça bir çıban gibi İçinde sızlayacak o sancı benim Terkedilmiş eski bir şehircesine Sensiz yaşıyor o can verircesine Tutuşmuş özleminle erircesine Bir zaman sevdiğin bu yabancı benim Share this post Link to post Share on other sites
mucahitgenc 0 Report post Posted October 31, 2007 Bu kişinin böyle bir sitede ne işi var?Heralde sadece şiiri için eklenmiş ama silinirse çok bahtiyar olurum.Bu adam din düşmanıdır.Biraz daha Kısakürek'in görüşünden olan kişileri eklerseniz daha münasip olur...Selam ve dua ile... Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted October 31, 2007 Bu kişinin böyle bir sitede ne işi var?Heralde sadece şiiri için eklenmiş ama silinirse çok bahtiyar olurum.Bu adam din düşmanıdır.Biraz daha Kısakürek'in görüşünden olan kişileri eklerseniz daha münasip olur...Selam ve dua ile... Daha önce de farklı başlıklarda üzerinde durduğumuz gibi sitemizin bu kısmı, şu veya bu fikriyat ya da inancın hükümleri altında veya hizmetinde değildir. Şiirlerin sadece edebi cihetleriyle haşır neşir olduğumuz bu kısımdaki tek muvazenemiz itidaldır. İtidal sınırlarını zorlamadıkça istenen şiir eklenebilir. Site yönetimi olarak bölüm için kabaca bu şekilde çerçevelediğimiz 'münasiplik' durumuna bu şekilde riayet etmeniz elzemdir. Bu noktadan sonra mevzunun uzamamasını ümit ediyorum. Saygı ve selamlarımla Share this post Link to post Share on other sites
Muvazene 190 Report post Posted December 27, 2007 "Sabık Şair, "ekâbir" defile sahnesi Ankara Palâs'ta, kendisini bir tutan, bir bırakan, sonra yine tutan, yine bırakan, en sonunda tekrar tutacak, tekrar bırakacak ve böylece 1950 – 60 havasına girecek olan Adnan Menderes'e tünel açmaya uğraşırken geçirdiği hafakanlı saatlerin insan ve ahbap kadrosunda Ümit Yaşar da vardır. Masasına gelir. Sabık Şair'in bizzat unuttuğu şiirlerini ona ezbere okur, kendi şiirlerinin bilmem kaç baskı yaptığını anlatır, böylece Sabık Şair'e aşk kartpostallarından fazla sürebilmiş olmak marifetinin hayretini aşılar ve son derece edepli tavrile de, temsil ettiği (erzats) ve (damping) malı sürümüne rağmen hoşa gitmekten geri kalmaz. İleride radyo reklâm şirketleri ve boyacı küpü şarkı bestecilerinin, değerini çok iyi anlayacakları bir kaynak haline gelecek olan Ümit Yaşar, bir gün, âlemini pek sevdiği Hipodromda, gözünde bir damla yaş, Sabık Şair'e şöyle diyecektir: - Beni siz zehirlediniz! Eğer Sabık Şair'in şiirindeki kimyevî madde, Ümit Yaşar'ın maddesiyle birleşip zehir olduysa, bunu Sabık Şair, elinde olmayan bir halin mazereti diye ilân eder. Zehirleneceğine keşke beslenseydi." ( Bâbıâli’den ) Share this post Link to post Share on other sites
tugra 6 Report post Posted February 6, 2008 BİR GECE ANSIZIN Bu kadar yürekten çağırma beni Bir gece ansızın gelebilirim Beni bekliyorsan, uyumamışsan; Sevinçten kapında ölebilirim Belki de hayata yeni başlarım İçimde küllenen kor alevlenir Bakarsın hiç gitmem, kölen olurum Belki de seversin beni kim bilir Kal dersen dağlarca severim seni Bir deniz olurum ayaklarında Aşk bu, özleyiş bu, hiç belli olmaz Kalbim duruverir dudaklarında Ya da unuturum kim olduğumu Hatırlamam belki adımı bile Belki de çıldırır, deli olurum Sana kavuşmanın heyecanı ile Aşk bu, bilinir mi nereye varır Ne durdurur özleyeni, seveni Bakarsın ansızın gelebilirim Bu kadar yürekten çağırma beni Share this post Link to post Share on other sites
tugra 6 Report post Posted February 6, 2008 BEN SENİ SEVDİM Mİ? Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne? Tuttum ta içime oturttum seni Aldım, okşadım, saçlarını öptüm İçtim yudum yudum güzelliğini Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette Bendeydi özlemlerin en korkuncu Çıldırırdım ne kadar uzaksan Aşk değil, hiç doymayan birşeydi bu Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim Biri vardı ağlayan gecelere Biri vardı sana tutkun; o bendim... Ben seni sevdim mi? Sevdim en büyük En solmayan güller açtı içimde Ömrümü değerli kılan birşeydin Sen benim toz bulanık geçliğimde. Share this post Link to post Share on other sites
SonKale 0 Report post Posted February 6, 2008 şiir gibisi yoktur.. Ruhu doyurur... Canı tazeler... Sevdaları yineler... Yüreklere Sağlık... Share this post Link to post Share on other sites
nedamet.. 14 Report post Posted June 20, 2008 Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın Öylesine yıktınki bütün inançlarımı Beni sensiz bıraktın, beni bensiz bıraktın 1 Share this post Link to post Share on other sites
cansuyu 116 Report post Posted September 10, 2012 Sen gidersen sesin gider, Kokun gider yüzün gider. Ay dolanır pusularda, Tenim titrer gecem biter. Sen gidersen yüzün gider, Martı küser baykuş öter. Senden kalan son hatıra, İki damla yaşın gider. Sen gidersen boyun gider, Posun gider sözün gider, Bir şey kopar yüreğimden, Çatılmadık kaşın gider. Sen gidersen kim kıskanır, Kim dolanır pencereme. kimler gelir kimler geçer, Çift kapılı şu hücrede. Sen gidersen sohbet gider, Tadım gider tuzum gider, Dinlediğim her şarkıda, Tel kırılır sazdan düşer. Sen gidersen başkent gider, içim üşür ayaz düşer İzmir de konak meydanı, İstanbul da taksim düşer. Sen gidersen canım gider, Adın geçer içim titrer. Şu dağlanmış yüreğime, Sevda denen akkor düşer. Sen gidersen herşey gider, Sesin gider, sesim düşer. Sen gidersen ey sevgili, Ben biterim, şiir biter.. 1 Share this post Link to post Share on other sites
Nesli Han 1 Report post Posted January 27, 2013 Evin içinde bir oda, odada İstanbul Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm Çekmeğe başladı, oltada İstanbul Bu ne biçim su, bu nasıl şehir Şişede İstanbul, masada İstanbul Yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım Nereye gidersen git, orada İstanbul. Bu sevdiğim bir şiiridir ve genel anlamda da severim şiirlerini. Share this post Link to post Share on other sites