teacher english 0 Report post Posted July 16, 2009 CAN SEVDİĞİM… Suskunlarımız olmuştu seninle. Sessizliğiyle Ferhat’ın delmek için günlerini harcadığı dağları yerinden oynatacak kadar şiddetli olan. İçinde sen olan, ben olan ; bir türlü biz olamayan… özlemlerle dolu, sevgilerle dolu, ama bir türlü dile gelemeyen sevdamızla dolu bir suskunluk… Biliyorum ne kadar ağır mühürler de vursalar dilimize ,gözlerimiz kafiydi bize.. Patlayan bir volkan misali etrafa saçıyordu yüreğimizdekileri… Mühürler nasıl dayanabilirdi ki kor alevlere… Hem onlar ancak somutlukları kilitleyebilirdi. Oysa bizim sevdamız metafizik boyutunu çoktan aşmıştı… İki sevdalının yüreğini kim susturabilirdi ki… Var oluşlarımızın uzaklığı ayıramazdı ki tözlerimizi, özlerimizi birbirinden… Mesafeler ruha inmedikçe etki tepki neye yarardı ki… anlamsızdı her denklem, her çözüm… … Belki, sen şimdi başka baharların çiçeğisin, başka kıtalarda döküyorsun hüzünlere bulanmış damlalarını. Ayrılık defteri ruhlara can verilirken verilmiş ellerimize… Kader en sarmalından bir bulmacaya çevirmiş sevdamızı, yaşamlarımızı… En uygun roller bunlarmış bizim için hayatın dahi perdesi olmaktan yorulduğu bu kısa filmde… … Bizse çaresizlik içinde çare olmaya çalışıyoruz dik yamaçlarda ama nafile… Aynı aya bakmak , aynı güneşle güne başlamak. İçimizdeki bizle uyumak, uyanmak yetmiyor ki mutlu olmaya… Ruhumuz da en az bedenimiz kadar bitap düştü bu savurgan peşmekeşi olmayan hayatta.. …. Seher B. Share this post Link to post Share on other sites
Demet Keskin 27 Report post Posted July 16, 2009 Beklenen gün gelecekse çekilen ÇİLE kutsaldır...derim bende acizane bu paylaşımına kardeşim... Share this post Link to post Share on other sites