İNŞALLAH
Adamo isimli şarkıcıyı tanımıyan var mıdır? Asrımızda şöhret böylelerinin… Yeni neslin, favorili, dar pantalonlu, yarım çizme potinli delikanlılariyle mini etekli ve (Bitil) saçlı kızlarınca Adamo, askere göre (Napolyon), Komüniste nispet (Lenin), aktöre göre (Şekspir) neyse odur. Büyük bir kahraman!.. Türkiyede de hayli cünbüşü olan bu şarkıcı, bir muharrire Türkleri çok sevdiğini, Türkçeye bayıldığını filân, falan söyledikten sonra ilâve ediyor:
– Türkçede en sevdiğim kelime “inşallah”tır.
Adamo biliyor mu ki, Türkçede, daha doğrusu Türklerin ağzında en çok sevdiği bu kelime hakikatte bir kısım Türkler tarafından en fazla tiksinilen tabirdir? “İnşallah” diyen bir müminin arkasından bir zamanların devlet büyüğünce:
– Herife bak; inşallah diyor. Allahtan medet umuyor!
Diye alay edildiğini henüz unutmadık.
Dört küfür tipi tanıyoruz:
İnanmak isteyip de inanamayanlar (Hafif kâfirler)…
İnanmayan, fakat inananlara hakaret göziyle bakmayanlar (Orta kâfirler)…
İnanmayan ve inananları gülünç bulanlar (Keskin kâfirler)…
İnanmayan, fakat inananlara saldırmaktan başka bir şey düşünmeyenler (Kuduz kâfirler)…
İşte bu son tiplerdir ki “inşallah, maşallah” hattâ “Allaha ısmarladık!” tarzında ve çok defa nebatî bir alışkanlıkla söylenmiş bir söz duydular mı, elektrik cereyanına tutulmuşcasına tırmalanırlar ve muhataplarını tırmalamaya kalkarlar.
Şimdi mübarek kelimenin lâfızda ve mânada güzelliğini Avrupalı bir şarkıcıdan öğrenme mevkiinde bulunan yeni nesiller, kelleleri fare kafasından daha haysiyetsiz küfür yobazlarının anlayışsızlığı karşısında en âdi bir caz esnafındaki (estetik) idraki görsünler de kendilerine ilericilik telkin edenlerin suratlarına tükürsünler!
(Çerçeve 4, Büyük Doğu Yayınları, 2. Baskı / s. 41)