MİLLİYETÇİ GENÇLİK VE ŞAHADET GETİREN HERKES!
(…)
· Öyleyse bu hareket, «ihtilâl – inkılâp» tâbirine lâyıktır.
· Fakat sadece ruhlarda ve düşünce çevresinde bir ihtilâl – inkılâp…
· Bu ihtilâl – inkılâbın âletleri, söz ve kalem…
· Bu ihtilâl – inkılâbın plânı, göz ve kulak yollarından kafataslarına girmek ve beyin zarları altına zerketmek…
· Bu ihtilâl – inkılâbın şartı, dâvayı, kanun hakkıyla en sıcak zeveban ve en ileri heyecan noktasına ulaştırmak…
· Bu ihtilâl – inkılâbın kadrosu mukaddesatçı ve milliyetçi gençlik, dayanak sınıfı da, Şehadet getiren herkes..
· Bu ihtilâl – inkılâbın mekânı, bütün büyük şehir ve kasabalariyle Türkiye; zamanı da, güneşin ufka bir mızrak boyu yaklaşması ve artık son vâdeyi ihtar etmesi gibi, şu ân, ölü dakika…
· Mukaddesatçı ve milliyetçi gençlik ve Şehadet getiren herkes!.. Senin için belirme günü, (antitez)ler cephesinin kendi kendisine tökezlediği ve yıkıldığı bu demden başkası olamaz! Fikir meydanı ve atalarının ruhu seni çağırıyor. Elinde kanun bayrağı, ruh kalesini fethet!..
(…)
(İdeolocya Örgüsü, Büyük Doğu Yayınları, 16. baskı / s.194-195-196)