Not: Kitap ile ilgili tanıtım yazısı, BDG rumuzlu yöneticimiz tarafından yazılmıştır.
Mahut güruhun hakikati kaf dağının ardına gizlemeye çalışması, bunu da çeşitli martavallara ve uydurmalara bağlayarak tarihimizin en ince ve nazik, bu sebeble de en hassas devrini/olaylarını
Eserin yekunu(tamamı) incelendiğinde görülecektir ki, bazı müphem noktalar haricinde(ki, bu noktalar da tezi etkileyecek çapta değildir) karineler(ipuçları), kaynaklar belirtilmiş olup bu kaynakların bazısı maruf ölçüde bazısı da araştırılmaya muhtaç. Genel anlamıyla bakılırsa, eserin şu anda bile yasaklı oluşu, kaliteyi, ciddiyeti ve güvenirliğini söylemeye tek başına bile yeter.
Eserde ispat noktasında verilen şeyhülislam Mustafa Sabri efendinin, Mısır’da basılan, adını bilmediğimiz fakat gayet nazik noktaları işlemesi sebebiyle ve yasaklılar arasında olması hasebiyle dikkate şayan olan eseri, bilenlerimiz varsa bizlerle bildikleri paylaşılmalı yoksa da “üstad sınıfı”na ait bir görev olarak addedilip bizler bilgilendirilmeli.
Son olarak da eserin müellifi olan üstadımızın, çalışmasının değerini bir de burada farklı bir cihette belirtmek faydalı olacaktır.
1968 yıllarında yazılan eserin tarihi ve dönemi incelenirse şunu söylemek gerekir
1- Vahdettin vatan haini, hem devlet hem millet gözünde
2- Mahut güruhu madde ve manasıyla bir kağıt küpe benzettiğimizde üstadın fikirleri ise bu küpün içerisinde. Ve üstadın fikirleri ateş topu hükmünde, değdiği yeri yakmakta, infial uyandırmakta. Ve küpün bozulmasına neden olmakta.Bu yüzden mahut güruh fırsatını bulsa ateş topunu söndürme peşinde.
3- O devirde hayat sansürden ibaret. Mahut güruhun şekavet(eşkiya) timsali ruhu ve tüm müspet gayretleri ateşe verme peşinde…
İşte, yukarıdaki açıklamalarla izah ettiğimiz ve derinliğine mevzumuz olmadığı için girmediğimiz bu devirde, üstadın, beyaza siyah diyenlerin aksine beyaz demesi alicenaplık,cesaret ve şehamet örneği olup eseri de hakikat muştusudur.
Bulup muhakkak okumanız tavsiyesi ile…
saygılarımla…
***
İlgili Linkler: