Dinsiz Muhit
DİNSİZ MUHİT
Tahsin Banguoğlu anlatıyor:
Necip Fazıl gençlik arkadaşımdır. BiZ 1930’larda Ankara’da Milliyetçi bir dergi çıkarmıştık: HIZ. Başlıca şairlerimiz Faruk Nafiz, Ahmet Hamdi ve Necip Fazıl’dı. O, bu devrede güzel şiirler ve piyesler yazdı. Lirik olanları yanında kendi benliğini arayan şiirleri dikkat çekiyOrdu. Ankara’daki son buluşmamız, sanırım 1943’teydi. Ben meclise girmiştim, bunu beğenmiyordu. Çok dolgun ve hırçındı:
– Ben İstanbul’a yerleşiyorum Tahsin, dedi. Bu dinsiz muhitte yaşayamam.
Materyalizme karşı bir isyan içindeydi. Bildiğiniz gibi onun sonraki sanatı dinî-içtimaî bir sanat oldu. Bütün şiirleri, yazıları, çıkardığı dergiler aynı çizgi üzerindedir. Materyalist Batı’yı reddetti. Onun bizde uzantısı haline gelmiş olan aydınlar sınıfını hicvetti. Manevi değerleri ve dini esasları müdafaa etti. O asıl sanatkar kişiliğini ve içtimai vazifesini bu sahada bulmuştu. Çıkışları sert ve dokunaklıydı. Bu yüzden defalarca mahkum oldu. Ölümünden sonra hakkında tanınmış kalemlerle de çok şey yazıldı. Ama bana öyle geldi ki onun edebiyat ve kültür tarihimizde yer alacak asıl adı gereği gibi yerine konamadı: Materyalizme karşı isyan şairi. Allah rahmet etsin.
(Mustafa Miyasoğlu – Necip Fazıl Armağanı – Sh. 124)