Güzel Şey
GÜZEL ŞEY Ölüm güzel şey; budur perde ardından haber… Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?.. (1977)
GÜZEL ŞEY Ölüm güzel şey; budur perde ardından haber… Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?.. (1977)
GURBET Dağda dolaşırken yakma kandili, Fersiz gözlerimi dağlama gurbet! Ne söylemez , akan suların dili, Sessizlik içinde çağlama gurbet ! Titrek parmağınla tutup tığını, Alnıma işleme...
GELİYORUM Geliyorum! Tülbent içinde çenem; Eski kütükte senem; Geliyorum! Meliyorum! Dağlar hasret duvarı… Dağıttılar davarı, Meliyorum! Deliyorum! Zaman kesik ve çabuk; Her kelime bir kabuk, Deliyorum!...
FEZA PİLOTU Yirminci Asrın ablak yüzlü feza pilotu! Buldun mu Ay yüzünde ölüme çare otu? Bir odun parçasına at diye binen çocuk! Başında çelik külâh, sırtında...
EMANET OLSUN Ey genç adam, bu düstur sana emanet olsun: Ötelerden habersiz nizama lânet olsun!.. (1975)
DÜŞMANIMA Ey düşmanım, sen benim ifâdem ve hızımsın; Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lâzımsın!.. (1939)
ALLAH’IM, AFFET! Bende sıklet, sende letafet… Allahım, affet! Lâtiften af bekler kesafet… Allahım, affet! Etten ve kemikten kıyafet… Allahım, affet! Şanındır fakire ziyafet… Allahım, affet! Âcize...
DESTAN Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak! Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak: Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden, Çatırdılar geliyor karanlık kubbemizden, Çekiyor tebeşirle yekûn hattını...
ÇİLE Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam, Gezdirsin boşluğu ense kökünde! Ve uçtu tepemden birdenbire dam; Gök devrildi, künde üstüne künde… Pencereye koştum: Kızıl kıyamet! Dediklerin...
CANIM İSTANBUL Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten bir şey; hava, renk, edâ, iklim; O benim, zaman mekân aşıp geçmiş...