Kadın Ve Gözyaşı
KADIN VE GÖZYAŞI Bir defasında, yine mevkuftur ve dayanılmaz ıstıraplar içindedir. Hâkimler heyetinden, tahliyesini istemektedir. Ve bunu temin için, içinde bulunduğu dayanılmaz haksızlığı ve acıyı o...
KADIN VE GÖZYAŞI Bir defasında, yine mevkuftur ve dayanılmaz ıstıraplar içindedir. Hâkimler heyetinden, tahliyesini istemektedir. Ve bunu temin için, içinde bulunduğu dayanılmaz haksızlığı ve acıyı o...
JANDARMALAR VE ÜSTAD ”Gece yarısına doğru Adana… Jandarmalarım o kadar büyük bir nezaket gösterdiler ki, gar lokantasında yalnız başıma yemek yemem ve serbest bir yolcu gibi...
HOCALARIM Din Dersleri Hocamız, İslâmiyetin bütün insanlığı nasıl kuşatacağına dair bir tahassüs ve tahayyül yazımı o kadar sevdi ki; onu sınıfta okuttu, yüzüme dikkatle baktı ve...
HİLMİ OFLAZ’IN üSTAD’IN KİTAPLARINI DAĞITMA AŞKI Necip Fazıl’ı değişik illerden konferansa davet ediyorlardı. Hilmi Oflaz, her konferansına yetişiyor, çeşitli kereler dinlediği sözleri, kesinlikle kimse onun kadar...
HEYBET O sırada beni, bir de Yassıada’ya götürdüler!.. Toptaşı’ndan alıp, şahit olarak Yassıada’ya… Yanımda iki tertemiz Anadolu çocuğu, jandarma neferi… Ellerinde olsa «yorulma!» deyip, sırtlarında götürecekler…...
HER ŞEYDEN ÖNCE ÜSTAD Üstad, muhataplarına iltifattan hazzederdi. Fikir öfkesi içinde bulunmadığı zamanlar, ya da karşısındakilerin bir idrak ve hassasiyet ifadesi taşıdıklarını görünce, fevkâlâde ince iltifatlar...
HEPİMİZİ KESER! 1949: Üç çocuğum, zevcem ve kaynanamla beraber oturduğum tek otel odasında idrak edilen yeni sene… Mahkemenin beraat kararında ısrarı üzerine, Büyük Doğu, dördüncü defa,...
HENGAME TARİHİNİ koyduğumuz hengâme Genç Şair’in hayatında çok renkli ve hareketli… “Millî Oto” diye fransız otomobilleri satan bir şirkete “ticarî servis” şefi olmuş, Cumhuriyet gazetesinin Peyami...
HEDİYELEŞMEK Üstad hediyeleşmeyi de çok severdi. Bize her gelişinde çocuğuma bir hediye getirirdi. Hediyeyi unuttuğu zamanlarda da para verirdi çocuğa. Verdiği hediyeyi küçümser, kendisine edilen armağanları...
HAVYAR MI, HIYAR MI? Tedbiri hiç elden bırakmayan Said ( Çekmegil ) ağabey, adeta kilimin dört ucunu suya atmıştı. Onların bir dediklerini iki etmiyordu. Her gün,...