İran Seyahati
İRAN SEYAHATİ
Başında selâmladığımız seyahatin sonunda vardığımız kıymet hükümleri şunlardır.
1- Dâva büyüktür; ve bütün asya kıt’asının garba karşı şahsiyet ve asliyet gayesiyle beraber, bilhassa İslâm dünyasını yekpareleştirmek bakımından, tarihî hamlelerin, ütopyadan uzak, en güzel ve başarılı örneğini vermektedir.
Türkiyenin, bu dâvada, hükümet Reisinin şahsında ne ince ve nâzım bir rol oynadığı, Menderes’e ait şu sözlerden bellidir.
“Bizler asırlar boyunca kalblerde meknuz bulunan hislerin zahire çıkarılması ve harekete getirilmesiyle tamamlanan büyük bir siyasî hareketin içinde bulunmaktayız”
2- Dâvanın; garp emperyalistleri tarafından devirler boyunca parçalanmaya sürüklenen Doğu âlemini, aslî vahidi içinde ve herbiri müstakil parçaları ruhî bir ittihat zemininde toplamaya matuf cephesi, yepyeni bir siyasî mefkure mikyasiyle yine Menderese ait şu sözlerden tütmektedir:
“Muratlarımıza ve günün icaplarına olduğu kadar tarihî, hissî, içtimaî ve dinî bağlara dayanan bu muahedenin ebediyen payidar olacağından şüphemiz yoktur.”
3- Böylece maddede bütünleştirilmesi mümkün olmıyan ruhî birliğin mânada yekpareleştirilmesiyle bin küsur seneden beri kendisine tahakkuk sahası ariyan mukaddes gaye, nihayet gerçekleşme imkânının en makul ve makbul dozunu, kıvamını bulmuş ve dünya çapında bir siyasî hâdise kıymetine ulaşmış oluyor.
4- Bütün Halk Partisi devrinde, Doğu âlemine omuz çevirmiş, Garp dünyası önünde de sadece dize gelmiş bir siyaset, nihayet millî ve tarihî Türk varlığının büyük hasreti istikametine, Adnan Menderes’in erkek eliyle yöneltilmiştir.
Bu da ruhî ve siyasî istiklâl ve şahsiyet hakkının, Tanzimattan beri ilk defa olarak bayraklaştırılmasıdır.
5- Garp metropollerinin hayvanat bahçesinden boşanıp sulh kızını kutuplara kaçıran tarihî ayının siyasetine karşı bu birlik, tarihteki çin seddi kadar büyük ve dünyanın bilmem kaçıncı hârikası olmaya lâyık bir hamle…
6- Bütün Doğu âleminin iktisadî zorluklarını da tekeffül eden ve herbirıni kendi ihtiyacı içinde diğeriyle telâfi edici çareleri vâdeden bir buluş…
7- Ve nihayet bütün üslûbu mutfak demogojilerinden ileri gidemiyen bir muhalefetin gözünü kör etmeğe yetişecek bir ışık saçarken, öz memleketinde mahzen karanlığı, bütün dünyada ise bir şehrâyin aydınlığı bulan bir muvaffakiyet..
23.4.1956
(Başmakalelerim 2, Büyük Doğu Yayınları, 8. baskı / s. 145-152)