Kırılan Heykel
KIRILAN HEYKEL
Toptaşı Cezaevinde bana kütüphanenin idaresi işi verildi. Bir zaman sonra da kütüphane odasının kantin olmasiyle değiştirilmesi icap etti. Kitapları taşımak üzere emrime beş on mahkûm verdiler. Bu mahkûmlardan biri Atatürk’ün sarı yaldızlı alçıdan heykelini götürürken yere düşürüp kırmaz mı?.. Al sana bir mesele!.. İster misin heykeli, “Atatürk’e hakaretten mahkûm Necip Fazıl kırdırdı” desinler?.. Nitekim bana hiç de sempatisi olmayan başgardiyan, hadiseyi bu noktadan hapishane müdürlüğüne aksettirdi, oradan da savcılığa sıçrattılar. Tahkikat açıldı. Heykeli taşıyan mahkûmun “Bana kimse bir şey söylemedi! Elimden düşürdüm, kırdım!” demesi üzerine savcı insafını gösterdi ve takipsizlik kararı verdi.
(Cinnet Mustatili’nden)