Karınca
KARINCA Ruhum kelle şekeri, vehimlerse karınca; Kömürden kara rengim, onlar beni sarınca… (1939)
KARINCA Ruhum kelle şekeri, vehimlerse karınca; Kömürden kara rengim, onlar beni sarınca… (1939)
KAVANOZ Bir cümbüştür kopsa da, gece, yakamozlarda; Münzevî balıklarız ayrı kavanozlarda… (1983)
KAVUŞMAK Ne görsem, ötesinde hasret çektiğim diyar; Kavuşmak nasıl olmaz, mademki ayrılık var? (1980)
ÇİLE -29- Kapısında pıhtılı şekiller, pençe pençe; Alevli ısırganlar, yolunda, diken diken. Mümine, erdirici bir çift kanat, işkence, Mümin, çile terzisi, ateşten gömlek diken. Kızgın kumda...
KESİKSİZ ÂN Zamanın olmadığı diyar acaba nasıl? Kesiksiz bir ân mıdır bundan sonraki fasıl? (1975)
CİNLER Ne derlerse desinler, Yakın dostlarım cinler… Havanın ve alevin Kemiksiz çocukları; Yüzbir odalı evin Haşmetli konukları, Rüzgârdan topukları, Yakın dostlarım cinler… Kum gibi kalabalık, Bin...
ÇOCUK Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk; Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk… Çocukta, uçurtmayla göğe çıkmaya gayret; Karıncaya göz atsa “niçin, nasıl?” ve hayret… Fatihlik...
KEVSER Yalnızlar!.. O havuzun çevresinde birleşme… Susuzlar!.. O havuzda suyu kesilmez çeşme!… (1978)
ÇIRPINIR Dinle, kulağını ver de mezara! Ölüler evlâttan yana çırpınır. Nesiller arası korkunç manzara; Domuz yavrulayan ana çırpınır. Kalbten kazıdılar iman sırrını; Her günün bugünden beter...
DAĞLARDA ŞARKI SÖYLE Al eline bir değnek, Tırman dağlara, şöyle! Şehir farksız olsun tek, Mukavvadan bir köyle. Uzasan, göğe ersen, Cücesin şehirde sen; Bir dev olmak...