Dil
DİL
GÖTE’nin :
<< Bir millete yapılacak en büyük manevi suikast, onun diliyle oynamaktır!>>
Dediğini biliyordum ama, bu sözü bastıracak kadar kudret ve hikmette başka bir ölçünün, bir Fransız edibinde olduğundan haberim yoktu.
Meşhur Fransız edip ve mütefekkiri (Bossuet) diyor ki:
<< Sabit olmayan ve her ân değişen dillere ölümsüz bir eser emanet edilemez! >>
İşte ayniyle Fransızcası:
<< On ne confie rien d’immortel a des langues incertaines et toujours changeantes.>>
Yani yerine oturmamış, bürkânî topraklar üzerinde nasıl büyük inşalar yapılamazsa, kıvamsız ve her ân değişik, tek kelimeyle denebilecek lisanlardan da büyük eser beklenemez.
Nasıl Moskofun son iki asırlık tarihi rolü bizim maddi göç yolumuzu kesmek olmuşsa, içimizdeki bir asırlık Moskoflar da manevi göç yolumuzu keserek kökümüzü kurutmayı hedef tutmuşlar, hususiyetle İkinci dünya Harbi içinde ve sonrasında Moskova diktasiyle bu işi yeni bir dil uydurmakta bulmuşlardır. Bizi dışımızdan tasfiyeye memur Moskof, aynı davayı ajanları vasitasiyle içimize de sirayet ettirmeyi bilmiş ve bir milleti söndürmeye mâtuf hareket, bir milleti diriltme şeklinde takdim edilmiştir.
Uydurukçanın hesabı bu kadardır!
Necip Fazıl KISAKÜREK
(B.D. Kasım 1969 sayı 6 14.devre sayfa 33)