Niyet

NİYET

Rabbim. İşte elimde Kitabın!.. Üç şeyi bilmek ve üç nokta hakkında Kitabından
emir almak istiyorum. Müslümanlıkta fal şirktir. Bense Senin Kitabını nefsani tecessüs (nefsin istediği gibi araştırma) iştahlarına alet edecek insan değilim. Fakat Sana bağlı işlerde Senden yol arayan ve işaret bekleyen bazı büyüklerin yaptığı gibi, ancak Senin yolundaki davranışlarıma ve halime ait, yine Senden işaret bekliyorum. Her üç niyetim için birer defa Kur’an’ı açacak ve sağ sayfanın üzerindeki ilk ayeti, zahiri (açık) manasıyla cevap kabul edeceğim. Gaibi Senden başkasının bilmediğine inanıyorum ve Senden ancak niyaz ettiğim manada işaretler bekliyorum. Lütfet!
Ve Allah’ın Kitabını, üç kere, üç niyetime göre açtım.
Birincisine çıkan cevabın zahiri manası:
“-Şimdi sana dedikleri gibi, senden evvelki ümmetlere de hiçbir resûl gelmedi ki,
onun için sihirbaz ve mecnun dememiş olsunlar!”
(Zariyat Sûresi – 52. âyet meâli)

İkincisine çıkan cevabın zahiri manası:
“-Senden onun saatini sorarlar; de ki, onu ancak Allah bilir; belki de yakındır!”
(Ahzap Sûresi – 63. ‘ayet meâli)

Üçüncüsüne çıkan cevabın zahiri manası:
“-Öbür peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da emrimizden bir ruh
vahyeyledik. Sen, Kitap ve iman nedir, bilmezdin. Fakat biz o Kitabı ve imanı bir nur eyledik ki, kullarımızdan dilediğimizi onunla doğru yola çekelim…”
(Şûra Sûresi – 52. âyet meâli)

Niyetlerimi bilmiyorsunuz; ben de bildirmek niyetinde değilim. Fakat muratlarıma
bunlardan daha uygun birer cevap, daha isabetli birer tecelli olamazdı…

(Cinnet Mustatili, Büyük Doğu Yayınları / S. 39 – 40)

Share

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.