Tagged: Üstad

Şiirin Vakarı

Şiirin Vakarı

ŞİİRİN VAKARI Üstad Necip Fazıl, şöhretinin zirvesinde olduğu bir dönemde “Sakarya Türküsü”nü yazar. O zaman da yapılmakta olan İnönü Şiir Yarışması’na bu şiirle niçin katılmadığını soranlara...

35’lik Top

35’lik Top

35’LİK TOP Üstad’ın yurt dışında olduğu bir sırada, ardından atıp tutan birisini ona haber verirler. Üstad: “Ne yani der, ucuna sivrisinek kondu diye 35’lik topu ateşleyemem!”

Allah’ın Bildiğini Kuldan Saklamamak

Allah’ın Bildiğini Kuldan Saklamamak

ALLAH’IN BİLDİĞİNİ KULDAN SAKLAMAMAK! Kayseri’deydik, Büyük Doğu teşkilatında… Bir adam getirdiler, “şununla iki kelime konuş!” dediler bana… Adam geldi. Elinde sigara, Ramazan günü… Anladım ne tip...

Altta Kalan Kim

Altta Kalan Kim

ALTTA KALAN KİM? Necip Fazıl, Osman Yüksel’e bir tomar kağıt göstererek, “İşte şeceremiz. Benim soyum Kısakürek ailesi. Dulkadiroğulları’na dayanır…” diye övünür. Serdengeçti: “Üstad çok güzel ama,...

Amuda Kalkmak

Amuda Kalkmak

AMUDA KALKMAK Üzüntümüz azalmış gibiydi. Kelepçesiz olarak ilk defa bir araya toplanmıştık. -Üstad dedim, şu Sakarya Şiiri’ni bir de sizin ağzınızdan dinleyelim… Okudu. Mâlum; ‘Sakarya’ gençliği...

Asgari Kafa Çilesi

Asgari Kafa Çilesi

ASGARİ KAFA ÇİLESİ Üstad Necip Fazıl, bir yerde heyecanlı bir konferans vermektedir. Toplantının sonunda yanına yaklaşan Cumhuriyet gazetesi muhabiri, tahrik edici bir soru sorar: “Siz İsmet...

Asker Fikirden Anlamaz

Asker Fikirden Anlamaz

ASKER FİKİRDEN ANLAMAZ Yahya Düzenli, Üstâd’ın anıldığı bir panelde anlatıyor: Üstat, 1960’larda Amasya’da bir konferansa geliyor. Salon tıklım tıklım dolu… Üstat konferansını verirken bir tanesi itiraz...

Bab-ı Âdî

Bab-ı Âdî

BAB-I ÂDÎ Benim “Bab-ı âdî” dediğim yer… Kuruluşundan bugüne tamamen bize zıt bir müessese… Tanzimattan beri, birkaç sözde ismi Türk ve müslüman insan… Fakat hakikatte yahudi...

Çaplı Düşünce

Çaplı Düşünce

ÇAPLI DÜŞÜNCE Üstadın Müdafaalarım’ında geçiyor. Yıl 1939… Çankaya’nın kalemşoru Falih Rıfkı Atay, Caddebostan’daki villasına Necip Fâzıl’ı yemeğe davet eder. Bir ara sofrada şöyle der: “Yahu, Necip...

Cevap!

Cevap!

CEVAP! Yine, konferanslarının ilki olan, 1960 darbesi sonrasında, Erzurum’da “İman ve Aksiyon” konuşmasında, birisi netâmeli bir konuda soru yöneltir. Üstad soruyu tekrarlatır, herkes nefesini tutmuş beklerken:...