Harp ve Din
HARP VE DİN
Geceyi radyo başında geçirdim.
Bir Fransız radyo merkezinde, ağlayan, çırpınan, titreyen bir ses… Ses, hak ve hürriyet mefhumunu korumak için bugün Fransanın içinde bulunduğu ölüm ve dirim şartlarını dünyaya anlattı; peşinden her Fransızi bu eşsiz tarih imtihanı karşısında kayıtsız ve şartsız ölmeye davet etti.
Birdenbire org ve kilise korosu.. Tüyler ürpertici çığlıklar… Kadınlı erkekli, çocuklu ihtiyarlı binbir haykırışma…
Allahım, Fransayı kurtar!
Allahım, on asırlık medeniyetimizi koru!
Allahım, Parisi muhafaza et!
Allahım, ordularımıza zafer ihsan et!
Allahım, bizi hürriyet uğrunda giriştiğimiz mücadeleden esir çıkarma!.
İngiltereyi de aradım. Tamamıyle aynı sesler, topraktan göğe doğru kıvrım kıvrım yükselen bir dua helezonu…
Alman radyolarında da, Alman ordularının zaferi için ayni tazarrû kıyameti dersem ne buyurursunuz?
Hâdisenin iç ve dış politika bakımından belli başlı gayelerini bir tarafa bırakalım; fakat böyle anlardan evvel ve sonra, Allah fikrine sarılmanın menfaatini idrak etmeyen mankafa telâkkilere yalnız şunu bildirmek isterdim:
İşte inandığınız, ondan başka örnek tanımadığınız, onu çıkartma kâğıdı gibi kopya etmekten gayri metod sahibi olmadığınız Avrupanın hali!.
Misilsiz Mehmetçiğin süngüsü ucunda (Allah Allah!) diye bir ses ihtizaz eder. Onun süngüsünü bilemeğe mecbur olduğumuz kadar bu sesi de prensiplerimiz İçinde yükseltmeye mecbur olduğumuzu, daima garp istikametinden gelen, hakikatler serisine uygun olarak bugün öğrenebiliriz.
Mehmetçiğe kurşun veremediğiniz gün bu sesin yankısını veriniz! Bu sesin yankısıyle beraber bütün asrî vasıtaları da ona verdiğiniz gün dava kökünden halledilmiş demektir. Bugüne kadar ortalığı kaplayan korkunç Cermen kudreti, madde ve ruh kıymetlerinin mesut bir izdivacından doğdu.
22 Mayıs 1940
(Savaş Yazıları 1, Büyük Doğu Yayınları, 1. Baskı / s. 159-160)