Hasta
HASTA
Hayretler içindeyim! Biri yolda düşüp bayılsa, koşarlar, kaldırırlar, eczaneye, hastaneye, bir yere, bir tarafa götürürler. Körün, sağırın, çolağın, topalın, şunun, bunun, teker teker bir hastalık teşhisi ve deva merkezi var… Böyleyken küfür hastalığının dispanseri yok… Çünkü kâfir iki ayağı üzerinde durabilmektedir; gözlerinin gördüğü, kulaklarının işittiği, aklının işlediği sanılmaktadır. Ah o göz ki, görmeye, o kulak ki, işitmeye, o akıl ki, düşünmeye perdedir; ve bunların sahibi sıhhatte bilinmekte… Öbür hastalar da kim oluyor? Yok mu bu hastaları, bu öldükten sonra ölmeye gidecek çaresizleri kurtarmaya bir çare?.. Nerede bunlara mahsus sıhhî imdat otomobilleriyle garajları dolu büyük cemiyet (agora)sı?..
[Mümin-Kafir (Vecdimin Penceresinden), Büyük Doğu Yayınları, 7. baskı / s. 72]