Tarihi Istismarcılık
TARİHİ İSTİSMARCILIK
FAHİŞE kapıdan kapıya, rakibesine bu kelimenin Türkçe karşılığı olan malum tabirle söver. Halbuki kendisi de aynı işi yapmakta ve bunu gizlememektedir.Öyleyse nefsinde kötülemediği bir şeyi muhatabında nasıl ayıplayabilir? Şöyle: Fahişe kendi öz mesleğini rakibesinde kötülerken, bundan nefsine düşen payı anlayacak, kabullenecek ve yüzünün çamurunu örtmeksizin ortaya çıkacak kadar olsun, insaf, samimiyet, hatta namus sahibidir.
Bir de, fahişenin, çarşafa girip, elinde bir tesbih, yüzüne gün değmemiş iffet örneği bir kadına aynı tabirle haykırdığını düşünün! Alçaklık derecesi olarak böyle bir şenaate yer gösterebilir misiniz?
Dindarları istismarla suçlandıranlar, işte bu kabilden seciyelerdir; ve suçlandırdıkları üzerinde en küçük istismar lekesi bulunmadığı şöyle dursun, kendileri istismarın katran fıçısına dalıp çıkmış yaratıklardır.
İstismarın tek düşmanı samimiyet olduğu ve samimi insanın hareketlerini, istismar değil, ancak keyfiyetini icra fiili içinde görmek gerektiği düşünülecek olursa, dindarda istismar kasdı aramak Hicazda şimal ayısı avına çıkmaktan; onlarda istismardan başka bir şey bulmaya çalışmak da, Şimal Kutbunda hurma ağacı ümit etmekten farksızdır.
Aşkımızla beraber samimiliğimizi kaybettiğimiz demlerden beri, memleketimizde müthiş bir tarihi istismar devri açılmıştır.
AvrupalınınTanzimatçıyı, Yahudi ve Masonların İttihat ve Terakkiyi sahte edebiyat ve fikriyatın pörsük gönüllerdeki iman tereddüdünü zulmün hürriyeti sömürmesiyle başlayan tarihi istismarcılık,nihayet gide gide bu milleti yoktan var etme iddasıyla, Kurtuluş Savaşı gibi en aziz bir hareketin sömürülmesine kadar varmış ve sonunda, paşalığı istismar, zaferi istismar, devlet reisliğini istismar, muhalefeti istismar, inkilapçılığı istismar, Atatürkçülüğü istismar, Lisanı istismar, mevhumu istismar bir örneğin elinde ve bu defa istismarın istismarı şeklinde, iman sahiplerine karşı şeni bir silah haline getirilmiştir. Beden fahişesi! Ruh fahişeleri önünde sen ne kadar az kirlisin!..
(Çerçeve 4, Büyük Doğu Yayınları, 2. Baskı / s. 75)