Tohum
TOHUM
Bir konferansımda geçit resmine çıkardığım Sahte Kahramanlardan Âli Paşa’ya ait, Türkiye’de birkaç ihtisas sahibinden başka kimsenin bilmediği tarihî bir vesika takdim edeyim:
Boyunun kısalığından ötürü, tersine ifade sanatiyle “Âli” diye mahlâslanan Paşa, Sadrazamlığında (David) isimli bir Ermeni katoliğine, tarihimizde ilk defa olarak vezirlik verdiriyor ve onu Cebel Mutasarrıfı yapıyor. Artık Ermeni katoliği Devletlü Davit Paşa Hazretleridir. David, bir ramazan günü, davetli olarak Âli Paşa’nın iftarına(!) iştirak ediyor. Yemekte David Paşa, birden Sadrâzama şöyle hitap ediyor:
– Ramazanı o kadar seviyorum ki, hristiyan olduğum halde oruç tutasım geliyor. Yakınlarımın beni ayıplamayacağını bilsem, müslüman olmakta tereddüt göstermeyeceğim!
Ya dalkavukluk, yahut da samimiye yakın bir hisle söylenmiş olması gereken bu söze Âli Paşa birinci veya ikinci ihtimale göre cevap vereceği yerde şöyle mukabele ediyor:
– Biz sizi, müslümanlığı sevdiğiniz için değil, hristiyan olduğunuz için vezir yaptık!
Vak’anüvis Lûtfi Tarihi’nde ayniyle kayıtlı olan bu hadisede, başta Büyük Reşit Paşa, peşinden Niş’te hristiyan olarak ölen Fuad Paşa, derken Tuna Valiliğinde ay-yıldızlı sancağa salıp ilâve eden Midhat Paşa, daha sonra Mason kuklaları İttihat ve Terakki paşaları, nihayet Lozan’da mukaddesatımızı peşkeş çeken İsmet Paşaya kadar, bütün sahtelerin tohumunu bulabilirsiniz.
Mustafa Reşit Paşayla atılan bu tohum, 84 yıl sonra Cumhuriyetin eşiğinde ağacını vermiştir.
3 Nisan 1978
(Çerçeve 5, Büyük Doğu Yayınları, 1. Baskı / s. 42)